viktor emil frankl

nörolog ve psikiyatr. çağımız insanının en önemli psikolojik sorununun, yaşamda anlamsızlık ve varoluşsal boşluk olduğunu ileri sürmektedir. logoterapi yani anlam biliminin kurucusudur.
duyulmayan anlam çığlığı kitabından: "freud, prenses bonaparte için yazdığı mektubunda şöyle yazmış: 'kişi, yaşamın anlamını veya değerini sorguladığı an, hastadır.' oysa ben, yaşamın anlamını merak eden bir insanın, ruh hastalığını dışa vurmaktan çok, insanlığını kanıtladığına inanıyorum."

holokost yahudi soykırımından kurtulan yahudi nörolog ve psikiyatrdır. 1905 viyana avusturya doğumludur. psikoterapinin üçüncü viyana okulu olarak da bilinen logoterapiyi kurmuştur. 1946 yılında alman dilinde yazmış olduğu ve en çok satan man's search for meaning (insanın anlam arayışı) adlı kitabında toplama kapmında yaşadığı deneyimlerini anlatmıştır. 1997 yılında doğduğu şehir olan viyana avusturya da vefat etmiştir.

avusturya asıllı psikiyatr ve nörolog.

1942 yılından 1945 yılına kadar ailesini de kaybettiği nazi toplama kamplarında yaşamıştır. bu süreçte çok zor şartlarda yaşamaya çalışırken bir tarafta da araştırmalar yapmıştır. kamplarda geçirdiği sürede "insanlar bu kadar zor şartlarda nasıl ayakta kalıyor? nasıl yaşamını sürdürebiliyor?" gibi sorulara cevap ararken logoterapi kuramını geliştirmiştir. bu kuramdan birçok dile çevrilen insanın anlam arayışı adlı kitabında bahsetmiştir. 1997 yılında da 92 yaşında vefat etmiştir.

insanın anlam arayışı adlı kitabından alıntılar:
" ama gözyaşlarından utanmamız gerekmiyordu, çünkü gözyaşları, bir insanın cesaretlerinin en büyüğüne, acı çekme cesaretine sahip olduğuna tanıklık ediyordu."

"eğer acıdan kaçınılabiliyorsa, yapılacak anlamlı şey nedenini ortadan kaldırmaktır, çünkü gereksiz yere acı çekmek, kahramanca değil, mazoşistçe bir durumdur."

"insanı en çok yaralayan şey, fiziksel acı değil, haksızlığın, mantıksızlığın verdiği ruhsal ıstıraptır."

"yaşamak acı çekmektir; yaşamı sürdürmek, çekilen bu acıda bir anlam bulmaktadır."

"bir başka insanı, kişiliğinin en derindeki çekirdeğinden kavramanın tek yolu sevgidir. sevmediği sürece hiç kimse, bir başka insanın özünün tam olarak farkına varamaz."

1905 viyana doğumlu nörolog, psikiyatr. dünya genelinde birçok dile çevrilmiş yaklaşık 12 milyon sattığı söylenen insanın anlam arayışı kitabıyla bilinir. varoluşsal terapinin en önemli ismi olan frankl, insancıl psikolojiye de ilham olmuştur.

ünlü kitabında bahsettiği hastalarına ve kendisine acılarla nasıl yaşadıklarına dair sorduğu sorular ışığında geliştirdiği logoterapi (anlam yoluyla terapi) metoduyla milyonlarca insanın hayata bakışını değiştirmiştir.

frankl'a göre logoterapi yöntemi ,
* kendini bir işe adamak : insanın yaptığı işi anlamlı bularak ve çeşitli faydalar öngörerek yol üzerinde ne kadar acı, sıkıntı, engel görse de sonuca ulaşma amacına umutla tutunmasıdır.
* fedakarca sevmek : her türlü anlamın temelinde bulunan duygu sevmektir. herkesin anlamları farklıdır ancak hepsinin temeli sevgidir (bencillikten uzak bir sevgi). kiminin bir insana duyduğu sevgi, kiminin işine duyduğu sevgi vb hislerin
yaşama gayesini beslediği sonucuna ulaşmıştır.

tabii hayat akışında hiçbir şey toz pembe olmadığından * ve bu bahsedilen iki maddenin de uygulanamadığı çöküş zamanları da olağandır ve hepimizde biraz mevcuttur. peki işte o zaman ne yapmalı? sorusuna da işte aşağıdaki madde ışık olacaktır.

* acılara cesurca katlanmak : yaşamak için hala bir neden bulabilen insanlar her türlü acının üstesinden gelebilecektir. acıları olsa dahi kabullenişle, amacına yönelik kendinden fedakarlık ederek hayata devam etmek gibi. örneğin frankl, çok sevdiği eşi nazi kampında öldükten sonra bir çöküş yaşamıştır. dayanılmaz acılar yaşarken o dönem evvelinde aldığı notların ve geliştirdiği yöntemin insanlığa faydalı olacağına inanmasıyla hayata tutunmuş olması gibi.

" yaşamak için bir nedeni olan herkes, her sıkıntının üstesinden gelebilir. " nietzsche

1997'de 92 yaşında hayatını kaybeden logoterapinin kurucusu nörolog ve psikiyatrdır. yahudidir ve 4 tane nazi kampında kalmış ancak hayatta kalmayı başarabilmiştir. küçük kağıt parçalarına yazdığı notlarını kamplardan kurtulunca toparlamış ve insanın anlam arayışı kitabını çıkarmıştır. acının hayatımızda illa ki olacağını hatta bunlar olmazsa insanın eksik kalacağını söyler. kişi acıya karşı kahramanca bir tutum sergilemeli ve acıyla baş edebilmek için kendine bir tutum bulmalıdır. insanın hayatını anlamlı bir şekilde devam ettirebilmesi ve kendine bir yaşam amacı bulabilmesi için kişinin hayatına bir anlam bulması gerektiğini savunur. logoterapi yaklaşımının temeli de budur. bu bulunan anlam tamamen kişiseldir ve kişi bunu kendisi bulmalıdır. bu anlamları 3 kategoride toplamıştır:
1- kendini bir işe adamak, severek bir işi yapmak
2- hayatta bir şeyi yahut kişiyi fedakarca sevmek
3- acıyla baş edebilmek için kendine bir yöntem bulmak.
bu yolları hastalarla görüşürken hayatın anlamı nedir sorusuna hastaların verdiği cevaplardan ve kendi nazi kampındaki yaşadıklarından çıkarmıştır. nietzsche ve dostoyevski'den etkilenmiştir. frankl'ın nietzsche'nin en sevdiği sözü: "yaşamak için bir nedeni olan kişi, neredeyse her şekilde buna dayanabilir." pozitif ve hümanist bir yaklaşımı vardır. toplama kamplarında yakınlarını akrabalarını kaybetmesine rağmen bu kağıtlara yazdığı notlarla orada yaşamına bir anlam bulmuştur. en özgürlüğün kısıtlı olduğu yerlerden biri olan kamplarda bile küçücük bir gülümsemenin bir yiyecek paylaşımının bir irade ve seçim özgürlüğü olduğunu vurgulamış insanın özgürlüğünün hiçbir koşulda tamamen yok edilemeyeceğini söylemiştir.

insanın anlam arayışı kitabını kanla yazdığı iddia edilir.

"bir benzetme yapacak olursak, bir insanın acı çekmesi, boş bir odadaki gazın davranışına benzer. boş bir odaya belli miktarda gaz verildiği zaman, oda ne kadar büyük olursa olsun, gaz odanın tamamına yayılır. dolayısıyla insanın çektiği acının “büyüklüğü” kesinlikle görecelidir."

1905/1997 yılları arasında yaşayan avusturyalı nörolog ve psikiyatr.
holokost'tan kurtulanlar arasındadır.
psikoterapinin üçüncü viyana okulu'nun kurucu ismidir.
insanın anlam arayışı en bilinen eseri olarak kabul edilir.

"ruhsal sıkıntıların kaynağında
anlamsız insanlarla anlamlı ilişkiler
yaşama isteği ve çabası yatar" sözünün sahibidir.

"belirli bir durumu artık değiştiremediğimizde hayat bizi kendimizi değiştirmeye zorlar."

insanın anlam arayışı

“yaşanmış olan güzel şeyler artık var olmasalar bile sonsuza kadar sizindir, o yaşanmışlığı kimse sizden alamaz.”