1.
bir hollywood klişesidir.
hollywood klişeleri sever. gerçi bütün sinema sektörü için geçerlidir bu klişe merakı. ancak bazı klişeler bir tekniğe dönüşür zaman için de çokça kullanıla kullanıla. bu klişelerle ilgili daha önce ters ninja kanunu, lewton otobüsü ve hays yönetmeliği başlıklarında yazmıştım.
yeni bir şey denemekten çok da mutlu olmayan, zaten halihazırda tutmuş olan yöntemlerle ilerleyerek risk almayan film yapımcıları her zaman sadece maddi bir düşünce ile hareket etmezler.
bu klişelerin bir de toplumsal yönü vardır. white savior klişesi de bu toplumsal yöne işaret eden bir durumdur.
bu tabirin türkçe karşılığı beyaz kurtarıcıdır. hollywood ikiyüzlülüğünün bir göstergesi olan white savior kavramı ile siyah insanların (bunu bilerek böyle yazıyorum) zor durumlardan kurtulmak için ille de beyaz bir kurtarıcıya ihtiyacı olduğu fikri aşılanır.
çok zor durumda olan, maddi sıkıntılar yaşayan, haksızlığa uğrayan, kendini ifade etmekte zorlanan siyah insanların yardımına bir beyaz kurtarıcı koşar. zira onların kendi başlarına bir sorun çözmeleri mümkün değildir.
afroamerikalıların dertlerine eğildiğini iddia eden hollywood aslında bu insanların yardıma muhtaç, beyaz bir insanın liderliği olmadan hayatta kalamayan insanlar olarak resmedilir.
bunun birçok örneğini hala görmek mümkündür.
hollywood klişeleri sever. gerçi bütün sinema sektörü için geçerlidir bu klişe merakı. ancak bazı klişeler bir tekniğe dönüşür zaman için de çokça kullanıla kullanıla. bu klişelerle ilgili daha önce ters ninja kanunu, lewton otobüsü ve hays yönetmeliği başlıklarında yazmıştım.
yeni bir şey denemekten çok da mutlu olmayan, zaten halihazırda tutmuş olan yöntemlerle ilerleyerek risk almayan film yapımcıları her zaman sadece maddi bir düşünce ile hareket etmezler.
bu klişelerin bir de toplumsal yönü vardır. white savior klişesi de bu toplumsal yöne işaret eden bir durumdur.
bu tabirin türkçe karşılığı beyaz kurtarıcıdır. hollywood ikiyüzlülüğünün bir göstergesi olan white savior kavramı ile siyah insanların (bunu bilerek böyle yazıyorum) zor durumlardan kurtulmak için ille de beyaz bir kurtarıcıya ihtiyacı olduğu fikri aşılanır.
çok zor durumda olan, maddi sıkıntılar yaşayan, haksızlığa uğrayan, kendini ifade etmekte zorlanan siyah insanların yardımına bir beyaz kurtarıcı koşar. zira onların kendi başlarına bir sorun çözmeleri mümkün değildir.
afroamerikalıların dertlerine eğildiğini iddia eden hollywood aslında bu insanların yardıma muhtaç, beyaz bir insanın liderliği olmadan hayatta kalamayan insanlar olarak resmedilir.
bunun birçok örneğini hala görmek mümkündür.
devamını gör...