willard harrington wright'a göre yirmi kuralda polisiye
başlık "insan olun biraz" tarafından 21.07.2025 22:59 tarihinde açılmıştır.
1.
willard harrington wright 1888 1939 yılları arasında yaşamış ve farklı bir isim altında polisiye kitaplar yazmış, aynı zamanda da eleştirmenlik yapmış bir isimdir. kendisi polisiye edebiyatın yirmi kuralını belirlemiştir kendisine göre. bu kurallar şöyledir:
1. kitabı okuyan insan ile kitaptaki gizemi çözmeye çalışan kurgu karakter olayı çözmek için eşit şartlara sahip olmalıdır. yani dedektif okurun görmediği bir ipucuna sahip olamaz.
2. okurun yazar tarafından hazırlanmış hiçbir aldatmaca ile karşılaşmaması gerekir. yani kurgu içinde var olanlar dışında hiçbir tuzak kurulmamalıdır okura.
3. polisiye romanlarda aşk öne plana çıkan bir konu olmamalıdır. ancak polisiye edebiyattan beslenen sinema bu kuralı çoğunlukla bozmuştur.
4. romanın sonunda suçu çözmeye çalışan dedektif ya da yardımcısı suçlu çıkmamalıdır. çünkü bu ikinci maddede bahsettiğim tuzak kurmak olur.
5. suçlunun ortaya çıkması bir tesadüf ya da anlamsız bir itiraf ile gelmemelidir. mantık çerçevesine oturtulmuş bir araştırma ve soruşturma sonucunda suçlu ortaya çıkmalıdır.
6. kitapta mutlaka ve mutlaka suçu çözmeye çalışan ve sonunda çözen bir dedektif olmalıdır.
7. bu tür romanlarda suçu işleyen tek bir kişinin olmalıdır. ve bu kişi kitapta önemli bir rol oynamalıdır.
8. katil uşak olmamalıdır. bu fazla klişe olur. suçlunun mutlaka saygın bir kişi olması gerekir, ki roman okuyan ve olayı çözmek isteyen okuru gereksiz bir maceraya atmasın.
9. romanda işlenen cinayetler birden fazla olsa bile suçlu tek bir kişi olmalıdır. okurun bütün ilgisi bu kişiye yönelmelidir. ama elbette yardımcıları olabilir bu kişinin.
10. polisiye romanlarda bir suç örgütü, mafya ya da çete hikayesi olmamalıdır. zira polisiye romanlar bir suç ve bir suçlu üzerinden ilerlemelidir.
11. romanda geçen suçun işlenme yöntemi ve aydınlığa kavuşturulması esnasında gizli bilimler, tuhaf icatlar kullanılmamalıdır. bilimsel olana bağlı kalmak elzemdir.
12. eğer roman düşler içinde bşr fantezi dünyasında geçmeye kalkarsa artık polisiye roman olmaktan çıkar.
13. kitapta anlatılan neden sonuç ilişkisi bir mantığa dayanmalıdır. yani iyi bir okur verilen ip uçları ile sonuca ulaşabilmelidir.
14. romanda suça, suçun işlenmesine ve suçun çözülmesine dair olanlar yerine gereksiz betimlemelere ve karakter tahlillerine yer verilmemelidir.
15. meslekten suçlu olan bir insanın suçlu çıkması tercih edilmemelidir. yani bir cinayet varsa bunu bir kiralık katilin işlenmesi polisiye romanın konusu değildir.
16. eğer romanda bir ölüm olayı varsa bunun bir intihar ya da kaza sonucu olmaması gerekir.
17. polisiye romanlarda işlenen cinayetler mutlaka ve mutlaka kişisel nedenlerle işlenmelidir. daha büyük nedenlerle işlenen cinayetler polisiye romanın konusu değildir.
18. cinayetin çözümü için klişelerden uzak durulmalıdır. yani olay yerinde bulunan izmarit ile suçluya ulaşmak bayat bir yöntemdir.
19. işlenen cinayetler sade ve temiz olmalıdır bu tür romanlarda.
20. önemli kişiler çok abartıya kaçmadan betimlenmelidir. kişiler konusunda sürpriz ögesi olmamalıdır.
1. kitabı okuyan insan ile kitaptaki gizemi çözmeye çalışan kurgu karakter olayı çözmek için eşit şartlara sahip olmalıdır. yani dedektif okurun görmediği bir ipucuna sahip olamaz.
2. okurun yazar tarafından hazırlanmış hiçbir aldatmaca ile karşılaşmaması gerekir. yani kurgu içinde var olanlar dışında hiçbir tuzak kurulmamalıdır okura.
3. polisiye romanlarda aşk öne plana çıkan bir konu olmamalıdır. ancak polisiye edebiyattan beslenen sinema bu kuralı çoğunlukla bozmuştur.
4. romanın sonunda suçu çözmeye çalışan dedektif ya da yardımcısı suçlu çıkmamalıdır. çünkü bu ikinci maddede bahsettiğim tuzak kurmak olur.
5. suçlunun ortaya çıkması bir tesadüf ya da anlamsız bir itiraf ile gelmemelidir. mantık çerçevesine oturtulmuş bir araştırma ve soruşturma sonucunda suçlu ortaya çıkmalıdır.
6. kitapta mutlaka ve mutlaka suçu çözmeye çalışan ve sonunda çözen bir dedektif olmalıdır.
7. bu tür romanlarda suçu işleyen tek bir kişinin olmalıdır. ve bu kişi kitapta önemli bir rol oynamalıdır.
8. katil uşak olmamalıdır. bu fazla klişe olur. suçlunun mutlaka saygın bir kişi olması gerekir, ki roman okuyan ve olayı çözmek isteyen okuru gereksiz bir maceraya atmasın.
9. romanda işlenen cinayetler birden fazla olsa bile suçlu tek bir kişi olmalıdır. okurun bütün ilgisi bu kişiye yönelmelidir. ama elbette yardımcıları olabilir bu kişinin.
10. polisiye romanlarda bir suç örgütü, mafya ya da çete hikayesi olmamalıdır. zira polisiye romanlar bir suç ve bir suçlu üzerinden ilerlemelidir.
11. romanda geçen suçun işlenme yöntemi ve aydınlığa kavuşturulması esnasında gizli bilimler, tuhaf icatlar kullanılmamalıdır. bilimsel olana bağlı kalmak elzemdir.
12. eğer roman düşler içinde bşr fantezi dünyasında geçmeye kalkarsa artık polisiye roman olmaktan çıkar.
13. kitapta anlatılan neden sonuç ilişkisi bir mantığa dayanmalıdır. yani iyi bir okur verilen ip uçları ile sonuca ulaşabilmelidir.
14. romanda suça, suçun işlenmesine ve suçun çözülmesine dair olanlar yerine gereksiz betimlemelere ve karakter tahlillerine yer verilmemelidir.
15. meslekten suçlu olan bir insanın suçlu çıkması tercih edilmemelidir. yani bir cinayet varsa bunu bir kiralık katilin işlenmesi polisiye romanın konusu değildir.
16. eğer romanda bir ölüm olayı varsa bunun bir intihar ya da kaza sonucu olmaması gerekir.
17. polisiye romanlarda işlenen cinayetler mutlaka ve mutlaka kişisel nedenlerle işlenmelidir. daha büyük nedenlerle işlenen cinayetler polisiye romanın konusu değildir.
18. cinayetin çözümü için klişelerden uzak durulmalıdır. yani olay yerinde bulunan izmarit ile suçluya ulaşmak bayat bir yöntemdir.
19. işlenen cinayetler sade ve temiz olmalıdır bu tür romanlarda.
20. önemli kişiler çok abartıya kaçmadan betimlenmelidir. kişiler konusunda sürpriz ögesi olmamalıdır.
devamını gör...
2.
daha ilk maddeden mantığıma yatan liste.
sherlock holmes kitaplarını sevmeme nedenim buydu biraz, baş karakterin gözlem yeteneğini abartmak için olayı çözerken hiç konusu edilmeyen ayrıntılardan yola çıktığından bahsediliyor sürekli.
kitabın sonuna kadar katil hakkındaki fikrimiz değişmeli, her bir kişi makul sebeplerle açıklanacak biçimde ipuçlarıyla bağdaştırılabilmeli,
bazı agatha christie serilerinde de mesela katil çok sonradan eklenen bir karakter çıkıyor, kitabın başında ya da ortasında olmayan birinin katil çıkması da hayal kırıklığı bence.
ben bayağıdır okumuyorum ya.
gözüm ışıldadı. *
sherlock holmes kitaplarını sevmeme nedenim buydu biraz, baş karakterin gözlem yeteneğini abartmak için olayı çözerken hiç konusu edilmeyen ayrıntılardan yola çıktığından bahsediliyor sürekli.
kitabın sonuna kadar katil hakkındaki fikrimiz değişmeli, her bir kişi makul sebeplerle açıklanacak biçimde ipuçlarıyla bağdaştırılabilmeli,
bazı agatha christie serilerinde de mesela katil çok sonradan eklenen bir karakter çıkıyor, kitabın başında ya da ortasında olmayan birinin katil çıkması da hayal kırıklığı bence.
ben bayağıdır okumuyorum ya.
gözüm ışıldadı. *
devamını gör...