yağmacı suriyelilerin askere ateş açması
başlık "kafasızyazar" tarafından 10.02.2023 21:05 tarihinde açılmıştır.
1.
deprem bölgesinde yagmacılarla mücadele halinde olan mehmetçik'e kansız şerefsiz yagmacıların ateş açtığı iddia ediliyor. kaynak
tek bir askerin postalının bağcığına zeval gelmesindense bin suriyeli gebersin umrumda değil.
tek bir askerin postalının bağcığına zeval gelmesindense bin suriyeli gebersin umrumda değil.
devamını gör...
3.
alandan bildiriyorum...
yakalanan tedavi ediliyor. ihtiyaçları gideriliyor.
twitter.com/allbaym/status/...
yakalanan tedavi ediliyor. ihtiyaçları gideriliyor.
twitter.com/allbaym/status/...
devamını gör...
4.
biraz içiniz rahatlar belki
buradan
buradan
devamını gör...
5.
twitter'dan geliyorum işler fena karışmış.
2-3 gun daha boyle devam ederse bu denyolar once ohal bolgesi dısındaki yerlerde ufak bi atara kalkar ardından 1 ay icinde gonderilirler diye dusunuyorum.
sonrası zaten esad'a kalmış.
2-3 gun daha boyle devam ederse bu denyolar once ohal bolgesi dısındaki yerlerde ufak bi atara kalkar ardından 1 ay icinde gonderilirler diye dusunuyorum.
sonrası zaten esad'a kalmış.
devamını gör...
6.
#2418853 gönderilseler şimdiye gönderirlerdi bea.
devamını gör...
7.
elin iti benim askerime ateş açabiliyorsa o ite işkenceleri tattırmanız lazım. bu cesareti kim veriyor bunlara?
devamını gör...
8.
bunları; arsız, hırsız, soysuz, türk düşmanı, yediği çanağa tüküren tüm suriyeliler veya sığınmacılar tez elden ülkelerine gönderilmelidir.
devamını gör...
9.
''oloslororoso hokoko oykoro'' olan şey.
devamını gör...
10.
onları yakalayıp kurşuna dizmediğimiz müddetçe bunlar daha da sapıtacak.
devamını gör...
11.
tam bir besle kargayı soksun dalgayı durumudur;
bu sülüklere bu ülkenin gençlerinin geleceği çalınması uğruna para akıtıldı bunu biz vatandaşlara ödettiler sonuç bu ülkenin askerine ateş açtılar.
bunları zamanında söyleyenlere ırkçı diyenlere kafam girsin. ırkçılıksa bayrak sallayanıyım.
bu sülüklere bu ülkenin gençlerinin geleceği çalınması uğruna para akıtıldı bunu biz vatandaşlara ödettiler sonuç bu ülkenin askerine ateş açtılar.
bunları zamanında söyleyenlere ırkçı diyenlere kafam girsin. ırkçılıksa bayrak sallayanıyım.
devamını gör...
12.
işte biz senelerdir bu yüzden asker dedik, ordu dedik. suriyeliler de afganlar da pakiler de gelmesin dedik ama dinletemedik. depremin olduğu ilk gün onca kişi kıçını yırttı. asker olaya el koysun, sahaya insin diye.
arkadaşlar bakın şöyle bişi var; askerlik dediğiniz şey tamamen organizasyon ve lojistik işi. 6 ay kısa dönem askerlik yapan ben anlayamam/anlayamadım bunu. bana izmarit toplattılar, bilmem ne angarya işini yaptırdılar, x komutan beni ezdi falan filan diye geçirdim askerliğimi. ama anlıyorum ki izmarit toplamam da, saçma sapan bi malın yediği bokun cezasını bütün alay olarak çekmemiz de, o x komutanın bana yaptıkları da belli bir mantığa, bir disipline sahipmiş. rütbesi ne olursa olsun onlar sayesinde şu an ayakta bu ülke.
bedelli askerlik yapanları da anlıyorum ama askerliğini bedelli yapıp ülkeye, milletine zerrre faydası dokunmamış kokain ve escort partilerinden çıkamayan klavye komandolarına hiç girmiyorum. onlar başka bir entry konusu. ama gerçekten şöyle bişi var; özellikle bu afet dönemlerinde öncelikler 10 sonra 100 sonra 1000 kişi tek vücud hareket etmek üzere eğitilmiş bu kurumun patates soyan askerine bile ihtiyaç var böyle dönemlerde.
çünkü bu dönemler olağanüstü dönemler. ve bu olağanüstü dönemlerde benim gibi 6 aylık askerlik sürecine söven adamlar bile içinde az biraz insanlık varsa ona göre davranıyor. o sürecin içinde yer alan er/erbaş, subay, general, ihtiyaç duyulan eleman haline geliyor. çünkü en üst düzey subayından en alt acemi askerine kadar böyle durumlar için o külfetlere, emirlere, eğitimlere maruz kalıyor. en üst seviye eğitim için;
bakınız
oda tv kaynağı olarak bakmayın bu meseleye. benim dayım o zamanın gölcük deniz piyade komutanı albay idi. kalbinizi kırarım. ben ondan da çok dinledim o zamanları, merak etmeyiniz. tersanede amerikan gemisi varmış, kur'an üstünde dansöz oynatmış palavralarına inanıyorsanız çok net fetöcüsünüz. en kibar tabirle siktiriniz gidiniz.
afet, savaş, toplumsal olay vs bunlara düzenli ve disiplinli ordu/birlik dışında müdahele etme şansınız yok. olamaz. çünkü hizmet ettiğiniz halk, hizmet etmek için elinizin altında bulundurduğunuz gücü oluşturan o asker, polis, istihbarat elemanı adını ne koyarsanız koyun bu milletin bir evladı bir yerde. kimseyi olmasa da kendi yakınlarını korumak için bir reflekste bulunacak. polis ise; belki görev yerini terkedecek kendi ailesine koşacak, itfaiye eri ise belki ilk kendi ailesini kurtarmak isteyecek. ama ordu dediğiniz kurum öyle bir yer değil. sonradan satın alınan ya da yerleştirilen subaylar dışında ekseriyetle kendi canını/ailesini milletin, vatanın, ülkenin varlığına adamayı içselleştirebilmek üzerine eğitilmiş personeller onlar.
istediğiniz kadar ordunun yetenekli subaylarını iftira ile içeri atın. istediğiniz kadar beğenmediğiniz subayları ama tayin ile ama emeklilik ile ama suikast ile tasfiye edin. üzerine bir de istediğiniz kadar polis doldurun ülkeye. o bir şekilde tasfiye ettiğiniz adamların yerine yeterince nitelikli, nicelikli adamlar koyamadınız. koyamayacaksınız.
hamaset peşinde değilim ama gerçekten de sizin ne ideolojiniz ne de bunları yaparken güvendiğiniz dağlar yetmez bunu değiştirmeye. ordunun organizasyonu, lojistiği, aidieti sağlanmaz. sağlanamaz bu kabiliyetleri başka bir birim ile sağlayamadınız. sağlayamacaksınız. sıkıştığınız en ufak bir anda bir şekilde, bir zaman sonra o ödünüzün koptuğu orduya sığınacaksınız.
çünkü işe aldığınız, görev verdiğiniz polisi de afad yetkiliis de, sağlık personeli de böylesine bir eğitimden geçmedi. hani klişe bi laf vardır. her türk asker doğar diye. bırakalım her türk asker doğar hamasetini (ki hamaset değil, doğru bir söylem ama şöyle bişi var) o aidiyetini yok ettiğiniz her birim size yüz çevirecek.
neyse dönelim orduya, asayiş ve kolluk kuvvetlerine. kendi elinizle bi çok yetkiden mahrum bırakıyorsunuz. o polis gücü ile, o polis gücünü kardeşi olan askerin üzerine salıyosun, saldın kaç kere. bu ülkenin vatansever evlatlarının hazırladığı; afet, işgal gibi durumlar için var olan planların olduğu kozmik odaya girdin sen köpeek. kendi içimizde bizi birbirimize kırdırman yetmiyor; yabancı ülkelerle ya da içerdeki dinamiklerle boş hamaset yaratıyosun. israil, yunanistan, düşman ilan ettiğin bir çok ülke yardımımıza koştu. bunlara açık açık çıkıp teşekkür bile edemiyorsun. 3-5 milyar seçim parası için oraya yolladığın 3500 vatan evladı polis kadar askeri böylesine büyük bir felakette ilk üç gün göreve sürüyorsun. onların ne yemeğini ne teçhizatını ne de görev tanımını usulen bile olsa yapamıyorsun.
hepsini geçtim; emir erin polisleri satın alsan da bu ülkenin yetiştirdiği, vicadn sahibi polisleri üç beş maaşla ya da gereksiz ve aşırı milliyetçilikle satın aldığını sanarsın anca. onlara saçma sapan şeyler yaptırırsın. ülkücü ya da solcu öldürtürsün. saçma sapan karışıklık çıkartırsın. milleti hem kendi içinde hem de dışa karşı kutuplaştırırsın. birleştirmeye gücün yetmez. çünkü hiç bilmemişsin bir olmayı. ayrılık ve o ayrılıktan çıkacak karmaşa, silko para senin tek önemsediğin.
ya şöyle bişi var. bıçakla senin görevlendirdiğin polisin ya da senin vatandaşın adama yürüse bu senin bize itelediğin silko başka ülke elemanları; biz aman bi bok olmasın diye geri çekiliyoz. yoksa sen sıçıyon ağzımıza. adam mısın lan sen? benim kız kardeşimin ırzına geçmeye kalksa biri, beni suçlu çıkarmak, özür dilemek noktasına getiriyonuz. polise gitsem savsaklıcak, çünkü yetkisi yok. savcıya gitsem istikbalini düşünecek iki üç göstermelik şeyden sonra salacak beni.
en basitinden bu videoda ya. adama canım kardeşim sakin ol diyor polis. demek zorunda bırakıyorsunuz çünkü. sürülecek mi, soruşturma mı geçirecek. nolacak bu adama?
ben maaşlı bir polis olsam ve yetkilerim, gücüm, otoritem bu kadar kısıtlansa bir yere kadar görev, vatan, millet, sakarya takılırım açıkçası. sonrasında benim karım aç mı? benim çocuğum üşüyor mu? benim anam-babam-eşim evine ekmek alabiliyor mu bunu düşünürüm. belki de benim ailem enkaz altında ve canına, ırzına, namusuna göz diken vardır diyip silktiri çekip evime dönerim. izinsiz yaklaşanı da vururum. ailem afetin vurmadığı bi bölgede olsa bile bunu takarım kafaya. çünkü o afet yaşanmadan önce 6 tl'ye(evet bugün 6tlye ekmek aldım) ekmek alan ailem bu karışıklıkta rahat etsin diye düşünürüm.
ahanda ordu bu yüzden önemli işte.
bir komiser ya da başkomiser ya da emniyet amiri; emrindeki güce bir yere kadar hakim olabilir. çünkü elindeki güç maaşlı eleman. silkerim maaşını benim anam babam karım daha önemli lan derse çeker gider adam. sen ne kadar zorlarsan zorla. ki sen bunca maaş verdiğin elemanını hayvanlar gibi bilmemkaç saat çalıştırıyorsun, üzerine bir de o elemana verdiğin silahı (gerektiği yerde) kullandırtmıyorsun. açık söliyim silkerler öyle amiri.
ordu işte bu yüzden önemli. personeli tüm ülkenin karmasından oluşan, başında bulunan teğmenden-generale kadar olan tüm subaylar sırf bu günler için titizlikle, özenle ve hiçbir masraftan kaçınmadan hazırlanan; bu vatanın/milletin evlatlarından oluşan, güçlü ve iyi donatılmış bir ordu yemin ediyorum sadece bu başlığın açılmasını bile engellerdi. hiç görmezdik böyle şeyler. kimse cesaret edemezdi böyle bişi yapmaya. çünkü emir komuta zinciri altında, çakı gibi binlerce asker inerdi sahaya.
ama yüce hükümetimiz senelerdir uğraştı ve bu orduyu işlevsiz hale getirdi. yetmemiş olacak ki böylesi büyük bir felakette sahaya sürmedi. bakınız bişi söylicem size.
emasya protokolünün kaldırılması büyük bir felaket evet. çok büyük yanlış. o yanlış yapılmasa şu an çok daha fazla can kurtulur, yağma/talan/aşayişsizlik önlenirdi eyvallah. ama bu şanlı, güçlü, etkin ve yıldırıcı ordunun önüne asıl ket vuran şey, g.kurmay başkanlığı ve tüm askeri gücün içişleri bakanı emri altında toplanmış olmasıdır.
lan 4 sene içişleri bakanı olacak adam tüm orduya emir verme yetkisine sahip. bu nasıl bir saçmalık? ki o 4 sene içişleri bakanı olacak şahıs d; bu son başkanlık refarandumu ile tek bir adamın güdümüne maruz bırakıldı ne yazık ki. asker bakanı ikna etse üzerindeki cbaşkanını da ikna etmek zorunda. böylesine acil, elzem durumlarda bu kadar bürokrasiye gerek var mı?
neyse çok kustum içimdekileri, konuya geleyim. videoyu izledim. kim kimdir belli değil ama şunu biliyorum ki; ilk ateş açan yağmacılar varsayalım. polis siper alır emir bekler. karşı ateş emri gelmez, pöh yönlendirene kadar öööyle beklerdi. pöh gelir ortamı emniyete almayı polis memurlarına bırakırdı. ancak pöh gelene kadar kim ne kadar kayıp verirdi kim bilir. ki yukarıda da bahsettim; bizim polisimiz üzerine bıçakla/silahla gelen adama bile anında müdahele edemiyor. sürülür müyüm, maaşım mı kesilir, soruşturma mı geçiririm vs diye. ayrıca maaşlı memur. kendi ailesini, geçimini düşünmek zorunda. inisiyatif alıp müdahele de bulunamaz. amirini dinlemek zorunda.
ama asker, ordu öyle değil işte. sen yetkiyi verdiğin anda gereken neyse onu yapar. gerekiyorsa mıhlar. gerekiyorsa çorba dağıtır. gerekiyorsa çadır kurar, gerekirse asayişi sağlar. çünkü 1000 yıllık tarihi ve geleneği bulunan o ordunun en silko eri bile memleketin bambaşka yerinden gelmiştir. ve memleket-ülke-vatan aidiyeti ile yetişir.
şöyle bakın olaya. bingöl'de olan büyük bir deprem olsa bingöl emniyet teşkilatına asayişi sağla emrini ne şekilde ve ne gerçeklikte verebilirsiniz? adam oranın ya da yakın bir yerin çocuğu belkide. elbette ki ailesini düşünecek. ama o bölgeye yakın bir kolordu, tümen ya da ordu görevlendirdiğinizde ülkenin dört bir yanından; emir-komuta zincirine koşullanmış binlerce asker yığabileceksiniz.
neyse çok uzattım. şuraya bağlicam. sanırım 3. ordu idi o bölgeye en yakın ordumuz. o ordunun askerleri deprem bölgesine sevk edilseydi; ve bölgeye yakın diğer ordu/kolordular seviyesinde desteklenseydi bu görüntüleri görmeyecektik biz. haaa şu da doğru; senelerdir bas bas bağırıyoruz yeter istemiyoruz suri, paki, afgan vs ama dinletemiyoruz. ve şu olay özelinde ya da deprem bölgesinde genel olarak görüyoruz ki bu silktiğimin azınlıkları minnettar olmak yerine puştluk peşinde. neyse. elbetteki hepsinin günü gelecek. ordumuzu böyle itibarsızlaştıran, siyasallaştıran, kışlaya hapseden köpeklerin de günü gelecek, hesap sorulacak. bu sığınmacı kılığında ülkemize doluşan leş sürülerinin, şerefsiz haysiyetsiz sürülerinin de hesabı sorulacak inşallah.
ben çok fazla devletçi vs bir adam değilim ama böylesine bir afette devletin tüm imkanları milleti korumak için seferber edilmeliydi. biz surileri, afganları kendi kızlarımız için inşaa ettiğimiz yurtlara yerleştiriyoruz. o bok bataklığına ekmek falan yolluyoruz. daha giremediğimiz binlerce enkaz var. senelerdir bilmem kaç milyar dolar harcamışız ama bu çöl fareleri bize silah çekiyor, kadınlarımızı rahatsız ediyor, iktidarın beceriksizliğinden dolayı yitip gidenlerden arda kalan depremzedelerin hakkını gasp ediyor.
çok açık söylüyorum ve büyük harflerle yazıyorum. sözlükten ceza almak falan umrumda değil.
ırkçılıksa ırkçılık, evet ırkçılık yapıyorum. silkerler öyle din kardeşini, mülteciyi, ümmeti.
hee yağmaya girişen türk fırsatçı ooorrrrrrrr........... çocuğu varsa; onu da silkerler. silkmeliler. yeter daaa. harbiden yeter.
kendi canımızla, vatanadaşımıza yardım götürmekle mi uğraşalım? yoksa bu marketten prezervatif çalan, kendisine haksız ve saçma sebeple seks/nargile partisi yapan, depremzedelere giden yardımları ya da onların evini yağmalayan adamlarla mı uğraşam? gerek yok. bunları yapan türk, kürt, suriyeli, arap, çerkes kim varsa gözünün yaşına bakmadan yakalanıp önce dövülmeli. bu dayak sahneleri ibreti alem için teşhir edilmeli. sonra da öldürülmeli olum.
başka türlü devlet, ordu, millet, halk biz burdayız topyekün. götün yiyosa gel de canımıza, ırzımıza, malımıza tacizde bulun mesajını veremezsin başka türlü.
sen bu mesajı veremedikçe de kimi gider yol keser yardım tırı yağmalar. kimi gider enkazdaki evleri soyar. kimi gider canlı yayında can kurtarma derdinde olan itfaiyecinin telefonunu çalar. kimi de gider senin vatandaşına, halkına, askerine, polisine bu zor günde üç beş kuruş için kurşun sıkar.
o kurşunların hepsi o adamların götüne itina ile yerleştirilmeli arkadaşlar. son sözüm bu.
arkadaşlar bakın şöyle bişi var; askerlik dediğiniz şey tamamen organizasyon ve lojistik işi. 6 ay kısa dönem askerlik yapan ben anlayamam/anlayamadım bunu. bana izmarit toplattılar, bilmem ne angarya işini yaptırdılar, x komutan beni ezdi falan filan diye geçirdim askerliğimi. ama anlıyorum ki izmarit toplamam da, saçma sapan bi malın yediği bokun cezasını bütün alay olarak çekmemiz de, o x komutanın bana yaptıkları da belli bir mantığa, bir disipline sahipmiş. rütbesi ne olursa olsun onlar sayesinde şu an ayakta bu ülke.
bedelli askerlik yapanları da anlıyorum ama askerliğini bedelli yapıp ülkeye, milletine zerrre faydası dokunmamış kokain ve escort partilerinden çıkamayan klavye komandolarına hiç girmiyorum. onlar başka bir entry konusu. ama gerçekten şöyle bişi var; özellikle bu afet dönemlerinde öncelikler 10 sonra 100 sonra 1000 kişi tek vücud hareket etmek üzere eğitilmiş bu kurumun patates soyan askerine bile ihtiyaç var böyle dönemlerde.
çünkü bu dönemler olağanüstü dönemler. ve bu olağanüstü dönemlerde benim gibi 6 aylık askerlik sürecine söven adamlar bile içinde az biraz insanlık varsa ona göre davranıyor. o sürecin içinde yer alan er/erbaş, subay, general, ihtiyaç duyulan eleman haline geliyor. çünkü en üst düzey subayından en alt acemi askerine kadar böyle durumlar için o külfetlere, emirlere, eğitimlere maruz kalıyor. en üst seviye eğitim için;
bakınız
oda tv kaynağı olarak bakmayın bu meseleye. benim dayım o zamanın gölcük deniz piyade komutanı albay idi. kalbinizi kırarım. ben ondan da çok dinledim o zamanları, merak etmeyiniz. tersanede amerikan gemisi varmış, kur'an üstünde dansöz oynatmış palavralarına inanıyorsanız çok net fetöcüsünüz. en kibar tabirle siktiriniz gidiniz.
afet, savaş, toplumsal olay vs bunlara düzenli ve disiplinli ordu/birlik dışında müdahele etme şansınız yok. olamaz. çünkü hizmet ettiğiniz halk, hizmet etmek için elinizin altında bulundurduğunuz gücü oluşturan o asker, polis, istihbarat elemanı adını ne koyarsanız koyun bu milletin bir evladı bir yerde. kimseyi olmasa da kendi yakınlarını korumak için bir reflekste bulunacak. polis ise; belki görev yerini terkedecek kendi ailesine koşacak, itfaiye eri ise belki ilk kendi ailesini kurtarmak isteyecek. ama ordu dediğiniz kurum öyle bir yer değil. sonradan satın alınan ya da yerleştirilen subaylar dışında ekseriyetle kendi canını/ailesini milletin, vatanın, ülkenin varlığına adamayı içselleştirebilmek üzerine eğitilmiş personeller onlar.
istediğiniz kadar ordunun yetenekli subaylarını iftira ile içeri atın. istediğiniz kadar beğenmediğiniz subayları ama tayin ile ama emeklilik ile ama suikast ile tasfiye edin. üzerine bir de istediğiniz kadar polis doldurun ülkeye. o bir şekilde tasfiye ettiğiniz adamların yerine yeterince nitelikli, nicelikli adamlar koyamadınız. koyamayacaksınız.
hamaset peşinde değilim ama gerçekten de sizin ne ideolojiniz ne de bunları yaparken güvendiğiniz dağlar yetmez bunu değiştirmeye. ordunun organizasyonu, lojistiği, aidieti sağlanmaz. sağlanamaz bu kabiliyetleri başka bir birim ile sağlayamadınız. sağlayamacaksınız. sıkıştığınız en ufak bir anda bir şekilde, bir zaman sonra o ödünüzün koptuğu orduya sığınacaksınız.
çünkü işe aldığınız, görev verdiğiniz polisi de afad yetkiliis de, sağlık personeli de böylesine bir eğitimden geçmedi. hani klişe bi laf vardır. her türk asker doğar diye. bırakalım her türk asker doğar hamasetini (ki hamaset değil, doğru bir söylem ama şöyle bişi var) o aidiyetini yok ettiğiniz her birim size yüz çevirecek.
neyse dönelim orduya, asayiş ve kolluk kuvvetlerine. kendi elinizle bi çok yetkiden mahrum bırakıyorsunuz. o polis gücü ile, o polis gücünü kardeşi olan askerin üzerine salıyosun, saldın kaç kere. bu ülkenin vatansever evlatlarının hazırladığı; afet, işgal gibi durumlar için var olan planların olduğu kozmik odaya girdin sen köpeek. kendi içimizde bizi birbirimize kırdırman yetmiyor; yabancı ülkelerle ya da içerdeki dinamiklerle boş hamaset yaratıyosun. israil, yunanistan, düşman ilan ettiğin bir çok ülke yardımımıza koştu. bunlara açık açık çıkıp teşekkür bile edemiyorsun. 3-5 milyar seçim parası için oraya yolladığın 3500 vatan evladı polis kadar askeri böylesine büyük bir felakette ilk üç gün göreve sürüyorsun. onların ne yemeğini ne teçhizatını ne de görev tanımını usulen bile olsa yapamıyorsun.
hepsini geçtim; emir erin polisleri satın alsan da bu ülkenin yetiştirdiği, vicadn sahibi polisleri üç beş maaşla ya da gereksiz ve aşırı milliyetçilikle satın aldığını sanarsın anca. onlara saçma sapan şeyler yaptırırsın. ülkücü ya da solcu öldürtürsün. saçma sapan karışıklık çıkartırsın. milleti hem kendi içinde hem de dışa karşı kutuplaştırırsın. birleştirmeye gücün yetmez. çünkü hiç bilmemişsin bir olmayı. ayrılık ve o ayrılıktan çıkacak karmaşa, silko para senin tek önemsediğin.
ya şöyle bişi var. bıçakla senin görevlendirdiğin polisin ya da senin vatandaşın adama yürüse bu senin bize itelediğin silko başka ülke elemanları; biz aman bi bok olmasın diye geri çekiliyoz. yoksa sen sıçıyon ağzımıza. adam mısın lan sen? benim kız kardeşimin ırzına geçmeye kalksa biri, beni suçlu çıkarmak, özür dilemek noktasına getiriyonuz. polise gitsem savsaklıcak, çünkü yetkisi yok. savcıya gitsem istikbalini düşünecek iki üç göstermelik şeyden sonra salacak beni.
en basitinden bu videoda ya. adama canım kardeşim sakin ol diyor polis. demek zorunda bırakıyorsunuz çünkü. sürülecek mi, soruşturma mı geçirecek. nolacak bu adama?
ben maaşlı bir polis olsam ve yetkilerim, gücüm, otoritem bu kadar kısıtlansa bir yere kadar görev, vatan, millet, sakarya takılırım açıkçası. sonrasında benim karım aç mı? benim çocuğum üşüyor mu? benim anam-babam-eşim evine ekmek alabiliyor mu bunu düşünürüm. belki de benim ailem enkaz altında ve canına, ırzına, namusuna göz diken vardır diyip silktiri çekip evime dönerim. izinsiz yaklaşanı da vururum. ailem afetin vurmadığı bi bölgede olsa bile bunu takarım kafaya. çünkü o afet yaşanmadan önce 6 tl'ye(evet bugün 6tlye ekmek aldım) ekmek alan ailem bu karışıklıkta rahat etsin diye düşünürüm.
ahanda ordu bu yüzden önemli işte.
bir komiser ya da başkomiser ya da emniyet amiri; emrindeki güce bir yere kadar hakim olabilir. çünkü elindeki güç maaşlı eleman. silkerim maaşını benim anam babam karım daha önemli lan derse çeker gider adam. sen ne kadar zorlarsan zorla. ki sen bunca maaş verdiğin elemanını hayvanlar gibi bilmemkaç saat çalıştırıyorsun, üzerine bir de o elemana verdiğin silahı (gerektiği yerde) kullandırtmıyorsun. açık söliyim silkerler öyle amiri.
ordu işte bu yüzden önemli. personeli tüm ülkenin karmasından oluşan, başında bulunan teğmenden-generale kadar olan tüm subaylar sırf bu günler için titizlikle, özenle ve hiçbir masraftan kaçınmadan hazırlanan; bu vatanın/milletin evlatlarından oluşan, güçlü ve iyi donatılmış bir ordu yemin ediyorum sadece bu başlığın açılmasını bile engellerdi. hiç görmezdik böyle şeyler. kimse cesaret edemezdi böyle bişi yapmaya. çünkü emir komuta zinciri altında, çakı gibi binlerce asker inerdi sahaya.
ama yüce hükümetimiz senelerdir uğraştı ve bu orduyu işlevsiz hale getirdi. yetmemiş olacak ki böylesi büyük bir felakette sahaya sürmedi. bakınız bişi söylicem size.
emasya protokolünün kaldırılması büyük bir felaket evet. çok büyük yanlış. o yanlış yapılmasa şu an çok daha fazla can kurtulur, yağma/talan/aşayişsizlik önlenirdi eyvallah. ama bu şanlı, güçlü, etkin ve yıldırıcı ordunun önüne asıl ket vuran şey, g.kurmay başkanlığı ve tüm askeri gücün içişleri bakanı emri altında toplanmış olmasıdır.
lan 4 sene içişleri bakanı olacak adam tüm orduya emir verme yetkisine sahip. bu nasıl bir saçmalık? ki o 4 sene içişleri bakanı olacak şahıs d; bu son başkanlık refarandumu ile tek bir adamın güdümüne maruz bırakıldı ne yazık ki. asker bakanı ikna etse üzerindeki cbaşkanını da ikna etmek zorunda. böylesine acil, elzem durumlarda bu kadar bürokrasiye gerek var mı?
neyse çok kustum içimdekileri, konuya geleyim. videoyu izledim. kim kimdir belli değil ama şunu biliyorum ki; ilk ateş açan yağmacılar varsayalım. polis siper alır emir bekler. karşı ateş emri gelmez, pöh yönlendirene kadar öööyle beklerdi. pöh gelir ortamı emniyete almayı polis memurlarına bırakırdı. ancak pöh gelene kadar kim ne kadar kayıp verirdi kim bilir. ki yukarıda da bahsettim; bizim polisimiz üzerine bıçakla/silahla gelen adama bile anında müdahele edemiyor. sürülür müyüm, maaşım mı kesilir, soruşturma mı geçiririm vs diye. ayrıca maaşlı memur. kendi ailesini, geçimini düşünmek zorunda. inisiyatif alıp müdahele de bulunamaz. amirini dinlemek zorunda.
ama asker, ordu öyle değil işte. sen yetkiyi verdiğin anda gereken neyse onu yapar. gerekiyorsa mıhlar. gerekiyorsa çorba dağıtır. gerekiyorsa çadır kurar, gerekirse asayişi sağlar. çünkü 1000 yıllık tarihi ve geleneği bulunan o ordunun en silko eri bile memleketin bambaşka yerinden gelmiştir. ve memleket-ülke-vatan aidiyeti ile yetişir.
şöyle bakın olaya. bingöl'de olan büyük bir deprem olsa bingöl emniyet teşkilatına asayişi sağla emrini ne şekilde ve ne gerçeklikte verebilirsiniz? adam oranın ya da yakın bir yerin çocuğu belkide. elbette ki ailesini düşünecek. ama o bölgeye yakın bir kolordu, tümen ya da ordu görevlendirdiğinizde ülkenin dört bir yanından; emir-komuta zincirine koşullanmış binlerce asker yığabileceksiniz.
neyse çok uzattım. şuraya bağlicam. sanırım 3. ordu idi o bölgeye en yakın ordumuz. o ordunun askerleri deprem bölgesine sevk edilseydi; ve bölgeye yakın diğer ordu/kolordular seviyesinde desteklenseydi bu görüntüleri görmeyecektik biz. haaa şu da doğru; senelerdir bas bas bağırıyoruz yeter istemiyoruz suri, paki, afgan vs ama dinletemiyoruz. ve şu olay özelinde ya da deprem bölgesinde genel olarak görüyoruz ki bu silktiğimin azınlıkları minnettar olmak yerine puştluk peşinde. neyse. elbetteki hepsinin günü gelecek. ordumuzu böyle itibarsızlaştıran, siyasallaştıran, kışlaya hapseden köpeklerin de günü gelecek, hesap sorulacak. bu sığınmacı kılığında ülkemize doluşan leş sürülerinin, şerefsiz haysiyetsiz sürülerinin de hesabı sorulacak inşallah.
ben çok fazla devletçi vs bir adam değilim ama böylesine bir afette devletin tüm imkanları milleti korumak için seferber edilmeliydi. biz surileri, afganları kendi kızlarımız için inşaa ettiğimiz yurtlara yerleştiriyoruz. o bok bataklığına ekmek falan yolluyoruz. daha giremediğimiz binlerce enkaz var. senelerdir bilmem kaç milyar dolar harcamışız ama bu çöl fareleri bize silah çekiyor, kadınlarımızı rahatsız ediyor, iktidarın beceriksizliğinden dolayı yitip gidenlerden arda kalan depremzedelerin hakkını gasp ediyor.
çok açık söylüyorum ve büyük harflerle yazıyorum. sözlükten ceza almak falan umrumda değil.
ırkçılıksa ırkçılık, evet ırkçılık yapıyorum. silkerler öyle din kardeşini, mülteciyi, ümmeti.
hee yağmaya girişen türk fırsatçı ooorrrrrrrr........... çocuğu varsa; onu da silkerler. silkmeliler. yeter daaa. harbiden yeter.
kendi canımızla, vatanadaşımıza yardım götürmekle mi uğraşalım? yoksa bu marketten prezervatif çalan, kendisine haksız ve saçma sebeple seks/nargile partisi yapan, depremzedelere giden yardımları ya da onların evini yağmalayan adamlarla mı uğraşam? gerek yok. bunları yapan türk, kürt, suriyeli, arap, çerkes kim varsa gözünün yaşına bakmadan yakalanıp önce dövülmeli. bu dayak sahneleri ibreti alem için teşhir edilmeli. sonra da öldürülmeli olum.
başka türlü devlet, ordu, millet, halk biz burdayız topyekün. götün yiyosa gel de canımıza, ırzımıza, malımıza tacizde bulun mesajını veremezsin başka türlü.
sen bu mesajı veremedikçe de kimi gider yol keser yardım tırı yağmalar. kimi gider enkazdaki evleri soyar. kimi gider canlı yayında can kurtarma derdinde olan itfaiyecinin telefonunu çalar. kimi de gider senin vatandaşına, halkına, askerine, polisine bu zor günde üç beş kuruş için kurşun sıkar.
o kurşunların hepsi o adamların götüne itina ile yerleştirilmeli arkadaşlar. son sözüm bu.
devamını gör...
13.
birçok deliliği bir arada gördüğümüz başlıktır.
yok sakin olun hümanizm filan zırvalamayacağım. büyük resmi de görüyor değilim. komplo teorisi de yok bende.
sığınmacı olarak geldiğin ülkeyi yağmalamak ayrı delilik, ülke yerle bir olmuşken yeni sığınmacılar almaya kalkmak ayrı delilik, bunları şöyle sallandıracaksın, böyle işkence edeceksin nidaları atmak ayrı delilik. 100 yıl geçse değişmez, yurdum insanı sakin olamıyor. yahu öfkenizle değil zihninizle olayları anlamaya ve yorumlamaya çalışsanıza ey kardeşlerim. hayır şimdi ben bi de suriyeli sempatizanı ilan edileceğim. hiçbişey sempatizanı değilim. benim kudurmuşluk ve mantıksızlık görünce tüylerim ürperiyor sadece.
yok sakin olun hümanizm filan zırvalamayacağım. büyük resmi de görüyor değilim. komplo teorisi de yok bende.
sığınmacı olarak geldiğin ülkeyi yağmalamak ayrı delilik, ülke yerle bir olmuşken yeni sığınmacılar almaya kalkmak ayrı delilik, bunları şöyle sallandıracaksın, böyle işkence edeceksin nidaları atmak ayrı delilik. 100 yıl geçse değişmez, yurdum insanı sakin olamıyor. yahu öfkenizle değil zihninizle olayları anlamaya ve yorumlamaya çalışsanıza ey kardeşlerim. hayır şimdi ben bi de suriyeli sempatizanı ilan edileceğim. hiçbişey sempatizanı değilim. benim kudurmuşluk ve mantıksızlık görünce tüylerim ürperiyor sadece.
devamını gör...
14.
bu arap köpeklerinin derhal gebertilmesi lazım.(yağmacıların .ak-itler hemen saldırmayın bekleyin birazdan saldırın.) seçimden sonra da ülkeden def edilmelei gerek. bu şerefsizler çok olmaya başladı artık. çocuk yaşlı kimsenin gözüne bakılmaksızın götlerine tekme konmalı işte.
ulan askere ateş açmak ne lan. pkkdan farkları yok.
ulan askere ateş açmak ne lan. pkkdan farkları yok.
devamını gör...
15.
bunu başımıza bela eden yetkililer yaptıkları yanlışın büyüklüğünü görüp de utanırlar umarım.
devamını gör...
16.
şu görsele iyi bakın. tkp liler yemek dağıtıyor finike ülkü ocakları formalı yemek alıyor.
ne kadar ayrı gibi görünsek de vatan söz konusu olduğunda
sağcı solcu demeden bir araya gelmesini biliriz.
devamını gör...
17.
hepsi def edilsin. bu bahaneyle hepsini kazıyın bu topraklardan. bizim kendi hırsızımız var zaten yeterince.
devamını gör...
18.
bu onun bunun çocuklarını asker ile halk el ele, ne güzel linçliyorlar.
orada olamayıp kafalarında beton kıramadığım için çok üzgünüm. yağmacı denen şerefsizlerin keşke kafalarına sıkıp bıraksalar. o kadar kin doluyum.
orada olamayıp kafalarında beton kıramadığım için çok üzgünüm. yağmacı denen şerefsizlerin keşke kafalarına sıkıp bıraksalar. o kadar kin doluyum.
devamını gör...
19.
ülkeyi bunlardan temizlemenin tam zamanı aslında. heryer enkaz, şu utanmadan soymaya çalıştıkları milletin sönmüş ocağı enkazlar.
yağmalıyorlar bir silahlanıp askere ateş açıyorlar. askerin de durun ya konuşarak çözeriz demesini bekleyenler var. bunların yaptığı savaş kurallarına bile aykırı.
biz de kader deriz kader.
yağmalıyorlar bir silahlanıp askere ateş açıyorlar. askerin de durun ya konuşarak çözeriz demesini bekleyenler var. bunların yaptığı savaş kurallarına bile aykırı.
biz de kader deriz kader.
devamını gör...
20.
devamını gör...
21.
olsun onlar din kardeşimiz. zalim esed ümit özdağ sen bir faşistsin mülteci istemeyen ırkçıdır.
bir de şu kafayı yaşayım dedim.
bir de şu kafayı yaşayım dedim.
devamını gör...