yağmacı olduğu ileri sürülen ahmet güreşci'nin ölmesi
başlık "sütlü nuri" tarafından 13.02.2023 07:14 tarihinde açılmıştır.
1.
yağmacı olduğu iddia edilen kişilere uygulanan şiddet, beraberinde tartışmaları gündeme getirmişti. ahmet güreşci ve kardeşi jandarma tarafından gözaltına alındıktan sonra karakolda hayatını kaybediyor. iddialar arasında, halk tarafından linç edildiği esnada, ciddi şekilde darbe aldığı ve karakolda kafasını duvara vurduğu yönünde.
altınözü devlet hastanesi'nde yapılan ilk incelemenin tutanağında ahmet güreşçi'nin vücudunun çeşitli yerlerinde sıyrıklar ve ezikler olduğu, burnunun kırık olduğu ve beyninde kanamaya rastlandığı belirtildi. tutanakta, yapılan ilk incelemenin ardından güreşçi'nin kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için adli tıp kurumu'na gönderilmesine karar verildi.
www.gazeteduvar.com.tr/yagm...
altınözü devlet hastanesi'nde yapılan ilk incelemenin tutanağında ahmet güreşçi'nin vücudunun çeşitli yerlerinde sıyrıklar ve ezikler olduğu, burnunun kırık olduğu ve beyninde kanamaya rastlandığı belirtildi. tutanakta, yapılan ilk incelemenin ardından güreşçi'nin kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için adli tıp kurumu'na gönderilmesine karar verildi.
www.gazeteduvar.com.tr/yagm...
devamını gör...
3.
baştan beri söyledik ama tatlı su solculuğuyla suçlandık.çok genç ve çok öfkelisiniz tamam ama burası muz cumhuriyeti değil. orman kanunları ile yönetilmiyor.halka böyle bir yetki veremezsiniz.hatta güvenlik güçlerine bile. sosyal devletlerde güvenlik güçlerinin görevi suçluyu yakalayıp adalete teslim etmektir. aksi olursa kurunun yanında yaş da yanar.
devamını gör...
4.
bu öyle çirkin bir konu ki, kimi savunduğunuza dikkat etmek lazım. bu ülkede hırsızlığın 4 farklı boyutu var bence. kimisi aç olduğu için bir ekmek çalar, en ağır cezayı alır. kimisi geçimini hırsızlıkla yürütür her seferinde kısa süre hapis yatıp çıkıp devam eder. kimisi milyonları hortumlar da herkes üç maymunu oynar, yargılanmaz bile. kimisi de tüm dünyanın tek yürek olduğu bir felakette yağmacılık denen en aşağılık hırsızlığı yapar. valla şu son iki kategoriye girenlere hiç acımıyorum kimse kusura bakmasın. bir de tekel bayi yağmalamış. üzülmemiz mi gerekiyor?
devamını gör...
5.
o bölgede birçok akıl hastası, şizofren, kendini bilmez, basitçe deli de sokaklarda bir başına kaldı.
linç edilen kişi, ne yaptığını bilmeyen böyle biri de olabilirdi.
hatta belki de öyle.
burası taliban devleti değil, türkiye. hukuk ülkesi.
hukuktan ayrılırsanız herkes bildiğini okur ve o hukuksuzluğun okları bir gün gelir sizi de günahsız, suçsuz olduğunuz halde vuruverir.
linç edilen kişi, ne yaptığını bilmeyen böyle biri de olabilirdi.
hatta belki de öyle.
burası taliban devleti değil, türkiye. hukuk ülkesi.
hukuktan ayrılırsanız herkes bildiğini okur ve o hukuksuzluğun okları bir gün gelir sizi de günahsız, suçsuz olduğunuz halde vuruverir.
devamını gör...
6.
burası hukuk ülkesi değil burası ortadoğu. burada adalet yok. yağma var var talan var. hakkınızı bilek gücüyle savunmazsanız yeri gelir canınızı alırlar. sizi silahsızlanmaya mecbur bırakan devlet gerektiğinde sizi koruyamazsa siz kendinizi koruyacaksınız. kimse hümanizm kasmasın şimdi oturduğu yerden.
devamını gör...
7.
burası muz cumhuriyeti, burada orman kanunları var, burası hukuk devleti değil, burada silahsız taliban kanunları uygulanıyor. leş gibi bir coğrafya burası...
devamını gör...
8.
herkesin kendi adaletini kendisi aramaya ve uygulamaya başlarsa ortada ne memleket kalır, ne devlet kalır, ne insan kalır.
insanın içindeki hayvani duygulara hele ki böyle zamanlarda sahip çıkmak zor; fakat tez vakit ilkel düşüncelerden uzaklaşmak en başta herkesin ortak paydası olan ülkeye katkı sağlar.
burada en önemli misyon ise devletin. devlet önce adaleti ile güven verecek, sonra da aksi durumlar için kati suretle müsamaha göstermeyecek.
bizim ülkede iki aşamada da ciddi problem var ama bu bahane değil. netice itibariyle insanı yaşat ki devlet yaşasın.
insanın içindeki hayvani duygulara hele ki böyle zamanlarda sahip çıkmak zor; fakat tez vakit ilkel düşüncelerden uzaklaşmak en başta herkesin ortak paydası olan ülkeye katkı sağlar.
burada en önemli misyon ise devletin. devlet önce adaleti ile güven verecek, sonra da aksi durumlar için kati suretle müsamaha göstermeyecek.
bizim ülkede iki aşamada da ciddi problem var ama bu bahane değil. netice itibariyle insanı yaşat ki devlet yaşasın.
devamını gör...
9.
eğer gerçekten yağmacı ise bu adar insan canının evladının derdine düşmüşken . her yer beton yığını olmuş insanlar ne düşüneceğini ne yapacağını bilmezken. aklı sadece gidelim yağma yapalım diye çalışan birisinin allah korkusu kuldan utanması vicdanı yoktur. ne memlekete nede insanlara bir faydası olmaz. ölmesi ne şekilde olursa olsun iyidir. yaşasa zarar en temizi ölmesidir.
devamını gör...
10.
neler okuyoruz neler izliyoruz.. 30 bin kişi öldü daha da artacak. yetmedi mi bu kadar ölüm? bir de sokakta işkence edilerek öldürülenler var çoğu da masum diyelim ki değil çözüm öldürmek mi?..
demek ki fırsat tanınsa çoğu kişi öldürmeye hazır
demek ki fırsat tanınsa çoğu kişi öldürmeye hazır
devamını gör...
11.
devlet bu yüzden var olmalı, ortada devlet olmayınca böyle oluyor.
devamını gör...
12.
bu akapenin acizliğini örtmek ve halkın öfkesini tepkisini bir yerlere konsolide etme kurnazlığının sonucu. o bölgede güvenlik sorunlu mu ?sorunlu ama çare bu başıbozuk infaz timleri değil bu işin sonu kötü.
devamını gör...
13.
büyük hırsızlara gücü yetmeyenlerin halktan hıncını çıkarması olayı.
devamını gör...
14.
bu ülke hep suistimalden kaybediyor biliyor musunuz?
uygulanan yasaklar, verilen cezalar... kısıtlamalar, engellemeler, "olmaz, yapamazsın" demeler...
hepsinin arkasında bir suistimal yatıyor...
münferit ölçekte bile olsa basit bir suistmal yetiyor, normal bir reaksiyonun "pis, kaka" gösterilmesi ve devamında da cezalandırılması için...
şu sözlükte bile küfür aslında bu nedenle yasak, biliyor musunuz?
önünü alamazsın çünkü.
oysa küfür, sürekli edilen bir şey değildir ama vardır hayatta... edersin bir şekilde küfür.
ağzından çıkar bir anda ve insani de bir rekaiyondur aslında..
o seviyede kalsa ne güzel ama kalmıyor işte..
birileri çıkıyor, "madem serbest, alın size küfür" diyor..
pehh... olaya bak şimdi..
ne diyeceksin?
"o şekilde olmaz. küfür edebilmenin belki kıstasları var" mı diyeceksin?
herkes ihtiyacı kadar küfretse, kimsenin gözüne batmaz aslında.. edilir, geçer gider..
hemen herkes "helali hoş olsun" der, önemsemez..
suya yiyeceğe ihtiyacın vardır, acil!
kapı açıktır, girer alır çıkarsın, ihtiyacın kadar..
ama sadece o kadar..
sen ne yapıyorsun? çamaşır makinesi çalıyorsun..
oldu mu şimdi?
normal bir zamanda, normal bir bölgede de değilsin...
herkes kafayı yemiş durumda.. yaşanan dram tarifsiz, psikolojiler alt üst..
kimin hangi olayı, ne şekilde anlayacağı belirsiz...
sen geliyorsun böyle bir ortamda, insanların sinirlerini boşaltacak işlere imza atıyorsun?
kendini, altın tepside sunuyorsun, dikkatini deprem dışında başka şeylere yönlendirerek, kafasını biraz olsun dağıtmak isteyen insanlara..
neresinden bakarsan bak tutarsız, son derece de ahmakça bir hareket bu, suistimalden bile öte!
sonuca odaklanmak yerine sebeplere odaklansak aslında, çözüm bulacağız böyle hadiselere ama bakıyorum iki tarafa da; biri çıkıyor muz cumhuriyeti diyor, insan canından bahsediyor.. bir başkası "az bile yapmışlar şerefsize" diyor..
kısıtlı bakış açıları hep..
hiçbiri çözüm üretmiyor...
uygulanan yasaklar, verilen cezalar... kısıtlamalar, engellemeler, "olmaz, yapamazsın" demeler...
hepsinin arkasında bir suistimal yatıyor...
münferit ölçekte bile olsa basit bir suistmal yetiyor, normal bir reaksiyonun "pis, kaka" gösterilmesi ve devamında da cezalandırılması için...
şu sözlükte bile küfür aslında bu nedenle yasak, biliyor musunuz?
önünü alamazsın çünkü.
oysa küfür, sürekli edilen bir şey değildir ama vardır hayatta... edersin bir şekilde küfür.
ağzından çıkar bir anda ve insani de bir rekaiyondur aslında..
o seviyede kalsa ne güzel ama kalmıyor işte..
birileri çıkıyor, "madem serbest, alın size küfür" diyor..
pehh... olaya bak şimdi..
ne diyeceksin?
"o şekilde olmaz. küfür edebilmenin belki kıstasları var" mı diyeceksin?
herkes ihtiyacı kadar küfretse, kimsenin gözüne batmaz aslında.. edilir, geçer gider..
hemen herkes "helali hoş olsun" der, önemsemez..
suya yiyeceğe ihtiyacın vardır, acil!
kapı açıktır, girer alır çıkarsın, ihtiyacın kadar..
ama sadece o kadar..
sen ne yapıyorsun? çamaşır makinesi çalıyorsun..
oldu mu şimdi?
normal bir zamanda, normal bir bölgede de değilsin...
herkes kafayı yemiş durumda.. yaşanan dram tarifsiz, psikolojiler alt üst..
kimin hangi olayı, ne şekilde anlayacağı belirsiz...
sen geliyorsun böyle bir ortamda, insanların sinirlerini boşaltacak işlere imza atıyorsun?
kendini, altın tepside sunuyorsun, dikkatini deprem dışında başka şeylere yönlendirerek, kafasını biraz olsun dağıtmak isteyen insanlara..
neresinden bakarsan bak tutarsız, son derece de ahmakça bir hareket bu, suistimalden bile öte!
sonuca odaklanmak yerine sebeplere odaklansak aslında, çözüm bulacağız böyle hadiselere ama bakıyorum iki tarafa da; biri çıkıyor muz cumhuriyeti diyor, insan canından bahsediyor.. bir başkası "az bile yapmışlar şerefsize" diyor..
kısıtlı bakış açıları hep..
hiçbiri çözüm üretmiyor...
devamını gör...
15.
devletin kolluk kuvvetlerinin bir insana işkence yaparak öldürmesi, hiçbir gerekçeyle kabul edilemez. böyle bir şeyi kabul ettiğiniz anda, bunu savunan birisi, kendisinin de günün birinde aynı şekilde katledilebilmesine onay veriyor demektir. işkence insanlık suçudur ve bu suçlarda zaman aşımı yoktur. bu cinayetleri onaylayanlar da bu suça ortak olmuş demektir. onların da yargılanması gerekir.
tabi kim yargılayacak deyip gek gek gek gülersiniz. ama unutmayın, adalet bazen hiç sevmediğiniz birinin eliyle de gelebilir. mesela "ergenekon davasının masum (!) paşalarına" geldiği gibi. mesela âli kıran baş kesen fethullahçı polislere, askerlere geldiği gibi.
tek durmakta, insanlığı savunmakta yarar var o yüzden. günün birinde "karma" sizi de çarpabilir.
tabi kim yargılayacak deyip gek gek gek gülersiniz. ama unutmayın, adalet bazen hiç sevmediğiniz birinin eliyle de gelebilir. mesela "ergenekon davasının masum (!) paşalarına" geldiği gibi. mesela âli kıran baş kesen fethullahçı polislere, askerlere geldiği gibi.
tek durmakta, insanlığı savunmakta yarar var o yüzden. günün birinde "karma" sizi de çarpabilir.
devamını gör...
16.
şiddet görüntülerini twitter’da gördüğümde de içim tuhaf olmuştu. görmemeliydik, şiddet meşrulaştırılmamalıydı. sert bir yargılama süreci olmalıydı. bilmiyorum, ne desem boş, işin uzmanı değilim. ancak yine de coğrafyamızın sert olduğunu düşünüyorum, daha güzel ve sessizce yönetilmeliydi bence bu süreç. şiddet gözler önüne sergilendikçe, insanlar bunu kanıksadıkça çocuklar yaşıtlarını ve ailelerde eşler birbirlerini dövecekler. bu böyle. şiddet keskin bir şekilde ayrılabilen bir şey değil, kanıksandıkça doğal bir savunma mekanizması haline geliyor.
devamını gör...
17.
işkence insanlık suçudur. hiç kimseye; insanlıktan nasipsiz kişilere bile uygulanamaz. bu devlet olmanın, idare haysiyetinin gereğidir. belge içeriğinden görülüyor ki; olaydaki otopsi tutanağını düzenleyen cumhuriyet savcısı da ne yazık bu suça ortak olmuştur.
tutanakta ölüm olayının tıbbi nedenini araştırmayı gösteren nesnel ifadeler yerine, yanlı ifadeler kullanmış, çok acı. göz altındaki bir ölüm olayında tutanağa 'kafasını duvara çarparak ölmüş' diye başlanır mı?
tutanakta ölüm olayının tıbbi nedenini araştırmayı gösteren nesnel ifadeler yerine, yanlı ifadeler kullanmış, çok acı. göz altındaki bir ölüm olayında tutanağa 'kafasını duvara çarparak ölmüş' diye başlanır mı?
devamını gör...
18.
gösterilen kaynağa bakılırsa ölenin yağmacı olduğunu anlayabiliriz. sorun yok oyna devam.
devamını gör...