12 şubat 2023 yağmacı iddiasıyla öldürülen insanlar

batıdayım. hiç bir sokak olayı riski vs yok. onlarca farklı bekçi geziyor geceleri sokağımda. daha doğrusu hava güzelken geziyorlardı. kim bilir nerde oturup para alıyorlar.

gönderin tüm bekçileri bölgeye. polis ve asker kurtarma çalışmalarına katılırken asayişi onlar sağlasın. beni kim mi koruyacak? mahalle karakolu ne işe yarıyor? karakoldan çıkmadan para kazanan polisler bi zahmet 2 devriye atıversin.

polisin yağmacılara terapi uygulaması

şiddetin bu şekilde apaçık övüldüğü bir ortamda, açıkçası toplumun bir baskı yaratacağını düşünmüyorum ne yazık ki. maalesef, işin geleceği boyut burasıydı. yazıklar olsun, çok mu zor yahu, güvenlik önlemi almak çok mu zor? günlerdir millet bir tarafını yırttı askere görev verin diye, lanet olsun.

#2419927
birer birer yakalanmaya başladılar. demirden çalanlar, çimentodan çalanlar.
bir de yağmacılar var.
birileri depremden önce çalıyorlar, ötekiler depremden sonra. elleri arkadan bağlanmış, yere yatırılmış yaratıklar. dayak yiyenleri de gördük, ben çok sevindim. afad görevlisi kılığına giren de var, polis kılığına giren de.
enkazda para ve altın arıyorlar.
şimdilik marmara depremindeki gibi ölülerin parmaklarından yüzükleri çalacak aşamaya gelmemişler, gördüklerini çalıyorlar.
1999 depreminde bu yaratıklar için vur emri çıkarılmıştı. şimdi niçin yoktur?

olağan üstü durumlar olağanüstü çözümler gerektirir derken bunu hiçbir zaman kast etmemiştim.

ya devlet başa ya kuzgun leşe diye bir laf var hükümet hükümet olsa şu an bunu konuşmuyor olurduk zaten....

bu tarz yağmacıların dövülmesi öldürülmesini görünce oh iyi olmuş diyerek destek vermek yanlış bence inşallah yaptıkları yanlarına kalmaz ve bu yaptıklarını öderler ama bu şekilde değil bence herkes kendi adaletini sağlayınca ortada düzen kalmaz ve tam olarak araştırılmadan yapılınca suçsuzda işin içine girebiliyor o yüzden yakalanınca direkt görevlilere teslim etmek gerekli.

iç karışıklığa kadar gider bu. hasmı olan öldürülür, yağmacıydı denir

ekşide olaya birebir şahit olduğunu belirten biber limon nickli yazarın anlattığına göre;



şuradan;

eksisozluk.com/entry/149137877

şu da (iddiaya göre) son halleri;

mobile.twitter.com/postalha...

bunun adı cinayettir açık ve net.evet depremde insanlar canıyla uğraşırken, yakınlarını kaybetmişken bunların yaptıkları insanlığa sığmaz ama bunun cezası asla ölüm olmamalıdır. gidin ellerini kesin bacaklarını ,kollarını kırın ama döverek öldürmek insanlık suçudur, cinayettir.

bölgede olan ve kendileri/evleri saldırıya yağmaya maruz kalan tanıdıklarım her şeylerini bırakıp “bizi burada öldürecekler” diyerek bugün apar topar ankara’ya göç ettiler.

herkesin dilinde 99 depreminde askerin ivedilikle sokağa inmesi. anneannemi deprem sabahı yoğun bakımdan çıkarttık eve getirdik etkilenmesin diye olan biteni söylemiyoruz ama duymuş hastanede hemen. ilk sözü “asker hemen inmiştir.” oldu.
99’u yaşayan tanıdıklarımdan sürekli bunu duyunca anladım ki sadece şiddet olayları, bu gibi durumlar için söylemiyorlar bunu. askerin ilk anda koordine bir şekilde tüm afet bölgesine intikal edip ulaşımdan yardıma, yardımdan barınmaya, barınmadan güvenliğe felaketin her alanına acilen müdahele etmeleriyle ilgili konuşuyorlar. baştan sağlanmayan güven ve güvenlik zafiyeti bunu doğurdu. ya devlet başa ya kuzgun leşe sözü gerçek oldu.
bu öldürülenlerin halk tarafından infaz edildiği söyleniyor. güvende olmadığını ve buna müdahele edilemediğini düşünen halk kendi cezasını kendi kesmeye başladı.

açıkçası insanların kendi eşyalarını almaya korkup giremediği evlerine giren, aynı 99’daki gibi cenazenin elini kesip altınlarını almaya çalışan, enkaz içinde ölü soyuculuğu yapan türk/yabancı fark etmeksizin güvenlik güçlerince cezasının kesilmesine hiç karşı değilim. adamın yere yatırdığı cenazesinin yanından geçip çamaşır makinesi sırtlayanın tekme tokat dövülmesine de lafım yok vur emriyle vurulana da hiç lafım yok.
ama işte olay güvenlik güçlerinin durduramadığı halk infazlarına döndü.

edit: artık kimse güvende hissetmiyor, kimse bu ülkenin adaletine inanmıyor.
hukuka ve adalete güvenmemiz gerektiğini evi yıkılmış ve yağmalanmış o insanlara anlatmak isterseniz saygı duyarım.
empati yapıyorum, o insan ben olsaydım en kibar tabiriyle sizi dinlemezdim.

olağan zamanda caydırıcı olmayan hukuk sistemi, olağanüstü zamanlarda hiçbir zaman üstün olamaz.

deprem bölgesindeki yağma, aslen tck 142. maddesinin 2. fıkrasının c bendinde düzenlenmiş olup, cezası 5 yıldan 10 yıla kadar hapis. düşününce 10 yıl hapis bu suçun hakkı. ne eksik ne fazla.

ama;

bunu birileri o an yakalayacak, o sırada polis bulacak da polise teslim edecek. suç teşebbüs aşamasında kalmayacak, adam kaçarken üzerini boşaltmayacak, çaldıkları üzerinden çıkacak v.s.

hadi hepsi denk geldi. polis usulüne uygun tutanak tuttu, yakalayanlar şahitlik etmeyi kabul etti sonradan kendilerine ulaşıldı v.s

hadi bunlar da denk geldi de hakim tavandan ceza tayin etti çaktı 10 yıl.

şu anki düzenleme ile yatarı ne kadar bu cezanın. söyleyeyim. bir yıl. evet "bir" yıl.

yani bu adam o ortamda yağma yapacak ve tüm koşullar adalete teslim edilmesi için uygun olacak ve adam bir yıl hapis yatacak.

yemişim adaletini. böyle hukukun üstünlüğü falan olmaz.

ben buraya yağmacıların dövülmesi/öldürülmesinin hukuki alternatifini yazdım. bir depremzede olarak yağmaya şahitlik ettiğinizi düşünün bakalım.

doğru yanlış değerlendirmesi kitabidir. aslolan neden sonuç ilişkisidir. bu olayların nedeni de bellidir.