1.
ay, bugün çok ciddi başlıklar açıyorum ben. alksjdlakjsdlkaj
neyse... birbirine karıştırılabilen şeylerdir.
mesela bir insan bir şeyi çok seviyordur. siz sevmiyorsunuzdur. seven kişi anında size "amma ön yargılısın" diyebilir.
bir kere, ön yargıyla bir şey sevilebilir de.
ikincisi, sevmeyen kişi belki de o şeyi sizden daha iyi biliyordur?..
bu "ön yargılısın" yargısında eşşek kadar adamlar da bulunabiliyor ya, şaşıyorum. benden 30 yaş büyük kişiler bile mesela. halbuki, o aklıma gelen örnekte, sevmediğim şeyi o dededen daha iyi biliyordum. hakikaten daha iyi biliyordum.
hepimizin ön yargıları olabilir tabii ama birine "ön yargılısın" demeden önce, onun o "şey" hakkında ne kadar bilgili/deneyimli olduğunu bir tartın derim. yani karşınızdakinin o şey/konu/kişi hakkında ön yargılı olduğu ön yargısında bulunmayın.
ben genelde "yargılıyımdır". bunun önü arkası olmaz. birçok şeyi yargılamam ama yargılamışsam da o konuda bir yargıya varmışımdır. bazen vardığım yargılarda yanıldığım da olabilir tabii. o zaman da yeniden yargılarım, biraz da kendimi... bu da aslında normalde ön yargılı olmayabileceğimi de gösteriyor sanki. sonuçta yargımı değiştirebiliyorum... veya delinemez bir ön yargı kalkanımın olmadığı mahiyetinde değerlendirilebilir sanki.
bu konuda ingilizce bir sözüm de vardı: "prejudice is often an exploited word that is commonly used when one does not like another's sound judgment." — dahlvier
çevirmeye üşendim. bana karşı "özenti" ön yargısında bulunmak serbest. yani ingilizce filan ya. öyle gösteriş yapıyorum falan bence. *
neyse... birbirine karıştırılabilen şeylerdir.
mesela bir insan bir şeyi çok seviyordur. siz sevmiyorsunuzdur. seven kişi anında size "amma ön yargılısın" diyebilir.
bir kere, ön yargıyla bir şey sevilebilir de.
ikincisi, sevmeyen kişi belki de o şeyi sizden daha iyi biliyordur?..
bu "ön yargılısın" yargısında eşşek kadar adamlar da bulunabiliyor ya, şaşıyorum. benden 30 yaş büyük kişiler bile mesela. halbuki, o aklıma gelen örnekte, sevmediğim şeyi o dededen daha iyi biliyordum. hakikaten daha iyi biliyordum.
hepimizin ön yargıları olabilir tabii ama birine "ön yargılısın" demeden önce, onun o "şey" hakkında ne kadar bilgili/deneyimli olduğunu bir tartın derim. yani karşınızdakinin o şey/konu/kişi hakkında ön yargılı olduğu ön yargısında bulunmayın.
ben genelde "yargılıyımdır". bunun önü arkası olmaz. birçok şeyi yargılamam ama yargılamışsam da o konuda bir yargıya varmışımdır. bazen vardığım yargılarda yanıldığım da olabilir tabii. o zaman da yeniden yargılarım, biraz da kendimi... bu da aslında normalde ön yargılı olmayabileceğimi de gösteriyor sanki. sonuçta yargımı değiştirebiliyorum... veya delinemez bir ön yargı kalkanımın olmadığı mahiyetinde değerlendirilebilir sanki.
bu konuda ingilizce bir sözüm de vardı: "prejudice is often an exploited word that is commonly used when one does not like another's sound judgment." — dahlvier
çevirmeye üşendim. bana karşı "özenti" ön yargısında bulunmak serbest. yani ingilizce filan ya. öyle gösteriş yapıyorum falan bence. *
devamını gör...
2.
3.
arka yargi. evet.
devamını gör...
"yargı vs ön yargı" ile benzer başlıklar
ön yargı
112