1.
merhabalar hepinize, herkesin zaman zaman yaşadığı kafamın içinde dönen ve aslında yazmakta çokta iyi olmadığım bir konu ile birazcık iç dökeceğim.
hep konuşmakta iyi oldum her zaman ama yazmak beni geren ve kelimeleri seçmeye çalışırken düşüncelerden koptuğum bir süreç olmuştur. yaşamımla ilgili çok şikayetçi olmadım, hayat bir akıştı ve ben de o akışın içinde yüzüyordum.
lakin geldiğim noktada akışın dışına itilmiş bulunduğum yerin bile beni dışladığını hissediyorum. hayatımda buna benzer deneyimler yaşadım. kabuk değiştirmeler, zihinsel bir yıkım ve inşa sürecinin sancılarını tanıyorum bu öyle değil veya öyle olsa bile öncekilere benzemiyor.
bir kabuğun içinde hapis olmuş ve kıramadığımı hissediyorum, komik çünkü ben hayatı bir savaş alanı gibi düşünürüm hep kılıcını sallar ve üstüne gelen sorunları kesersin sonra yoluna devam edersin ama ne yazık ki kendimde bu sefer o kılıcı kaldırıp sallayacak motivasyonu ve gücü bulamıyorum.
biz ne yaparsak yapalım, ne olursa olsun tanrı'nın planına uygun hareket ediyoruz veya öyle olduğunu düşünmek bizi rahatlatıyor ama mesele şu ki her zaman yaşam dönüşüyor ve değişiyor bazen adapte olamadığımız anlar ve yerlerde buluyoruz kendimizi çıkış yolu aramaya sevk etmekten başka yapacak bir şey kalmıyor.
hep konuşmakta iyi oldum her zaman ama yazmak beni geren ve kelimeleri seçmeye çalışırken düşüncelerden koptuğum bir süreç olmuştur. yaşamımla ilgili çok şikayetçi olmadım, hayat bir akıştı ve ben de o akışın içinde yüzüyordum.
lakin geldiğim noktada akışın dışına itilmiş bulunduğum yerin bile beni dışladığını hissediyorum. hayatımda buna benzer deneyimler yaşadım. kabuk değiştirmeler, zihinsel bir yıkım ve inşa sürecinin sancılarını tanıyorum bu öyle değil veya öyle olsa bile öncekilere benzemiyor.
bir kabuğun içinde hapis olmuş ve kıramadığımı hissediyorum, komik çünkü ben hayatı bir savaş alanı gibi düşünürüm hep kılıcını sallar ve üstüne gelen sorunları kesersin sonra yoluna devam edersin ama ne yazık ki kendimde bu sefer o kılıcı kaldırıp sallayacak motivasyonu ve gücü bulamıyorum.
biz ne yaparsak yapalım, ne olursa olsun tanrı'nın planına uygun hareket ediyoruz veya öyle olduğunu düşünmek bizi rahatlatıyor ama mesele şu ki her zaman yaşam dönüşüyor ve değişiyor bazen adapte olamadığımız anlar ve yerlerde buluyoruz kendimizi çıkış yolu aramaya sevk etmekten başka yapacak bir şey kalmıyor.
devamını gör...
2.
öldükten sonra tamamlanacak dönüşüm hatta bu bir dönüşüm değil, sadece yol.
uzun zamandır kimseden bir şey bekleyemiyorum. sadece birinden değil, hiçbir olaydan, durumdan, kurumdan, kişiden... yaşanan hiçbir şey beni şaşırtmıyor ya da heyecanlandırmıyor. her şey tek düze geliyor. kimseye güvenemiyorum ve kimseden bir şey talep etmiyorum. biri bana "bu bana bunu yaptı" dediğinde yaptığım tek şey tepkisizce "olabilir" demek oluyor çünkü herkes her şeyi yapabilir, herkes kötü olabilir veya iyi olabilir. herkes aynı. kafalar aynı. sıradan, basit ve tahmin edilebilir.
kimine göre ağır hasarlıyım, kimine göreyse sadece büyüyorum, bilmiyorum. dönüşüm bu mu? ya da yol? emin olamıyorum. tamamlıyor muyum bir kısmını yoksa daha başlangıç mı? bunu da bilmiyorum. neyse, yaşayıp göreceğiz.
uzun zamandır kimseden bir şey bekleyemiyorum. sadece birinden değil, hiçbir olaydan, durumdan, kurumdan, kişiden... yaşanan hiçbir şey beni şaşırtmıyor ya da heyecanlandırmıyor. her şey tek düze geliyor. kimseye güvenemiyorum ve kimseden bir şey talep etmiyorum. biri bana "bu bana bunu yaptı" dediğinde yaptığım tek şey tepkisizce "olabilir" demek oluyor çünkü herkes her şeyi yapabilir, herkes kötü olabilir veya iyi olabilir. herkes aynı. kafalar aynı. sıradan, basit ve tahmin edilebilir.
kimine göre ağır hasarlıyım, kimine göreyse sadece büyüyorum, bilmiyorum. dönüşüm bu mu? ya da yol? emin olamıyorum. tamamlıyor muyum bir kısmını yoksa daha başlangıç mı? bunu da bilmiyorum. neyse, yaşayıp göreceğiz.
devamını gör...
3.
insan sürekli dönüşmeye ve dönüştürmeye programlı yaratılmış bir canlı bence. kalp kelimesi de anlamını buradan alıyor olmalı; değişme, dönüşme, tersine çevirme anlamına geliyor. öyle bir mekanizma ile nefes almaya devam edebiliyoruz, öyleyse inkılap etmeye karşı da direnmemek gerek.
devamını gör...
4.
sorun çözme becerisinden çok süreç yönetme becerisinin geliştirilmesiyle dönüşüme uyum sağlamak daha kolay, daha baş edilebilir.
diğer türlü sorunları çözmeye çalışırken bu nasıl olabilir, bu kadar da olmaz diye diye kafayı yersin bu dönemde.
süreç yönetmede; demekki böyle şeyler de oluyor dur bakalım biz ne yapabiliriz bakış açısı insanı bir tık rahatlatıyor.
sözün özü zihni yönetebildiğin kadar dönüşümün içinden akıp gidebiliyorsun maalesef.
bazen de yaşam dönüşürken durup bir süre uzaktan bakmak da iyi gelebilir. illaki kılıç kuşanıp asmaya kesmeye gerek yok. durmak, sakince sadece düşünmek de zihnin dönüşümü için gerekli.
diğer türlü sorunları çözmeye çalışırken bu nasıl olabilir, bu kadar da olmaz diye diye kafayı yersin bu dönemde.
süreç yönetmede; demekki böyle şeyler de oluyor dur bakalım biz ne yapabiliriz bakış açısı insanı bir tık rahatlatıyor.
sözün özü zihni yönetebildiğin kadar dönüşümün içinden akıp gidebiliyorsun maalesef.
bazen de yaşam dönüşürken durup bir süre uzaktan bakmak da iyi gelebilir. illaki kılıç kuşanıp asmaya kesmeye gerek yok. durmak, sakince sadece düşünmek de zihnin dönüşümü için gerekli.
devamını gör...
5.
yaşam dediğimiz şey aslında sürekli bir “update” süreci. bir bakıyorsun çocukluk, bir bakıyorsun ergenlik, bir bakıyorsun iş hayatı derken yazılım güncellemeleriyle beraber hatalar, çöküşler ve yeni özellikler ekleniyor. ama güzel tarafı, çoğu bug’ı kendimiz buluyoruz ve bazen de patch notlarını okuma fırsatımız olmuyor. kısaca, yaşam: beta sürümde başladığın, final sürümü olmadığını bildiğin ama yine de sürekli yüklemeye devam ettiğin bir macera.
devamını gör...
6.
bence karıştırdığımız bir şey var o da şu. biz, sınırlarını henüz tam bilemediğimiz ve belki asla da öğrenemeyeceğimiz- bir evrenin hayatının, çok küçük ve önemsiz bir parçasıyız ve o hayatın bize tanıdığı dönemine tanıklık ediyoruz sadece. (oysa biz kendimize ait, ayrı bir hayatımız var ve asıl önemli olan bu sanarak anlamlandırmaya çalışıyoruz. ki bahçenizdeki elma ağacının beş yıl önceki bir elması da öyle sanıyordu mesela. o elma yok ama ağacı ve yeni elmalar halâ varlar değil mi. yarın o ağaçta olmayacak belki ama başka ağaçlar ve elmalar -belki değişip dönüşerek- var olabilecekler biliyoruz. değil mi. işte bizim kendimize biçtiğimiz yaşam da öyle.
kısaca büyük hayat sürüyor ve hep sürecek. ama hep o hayatın çeşitli an ve dönemlerine tanıklık edecek başka küçük hayatlar üreterek sürecek. bizim hayatımız saydığımız tanıklık dönemimizi odak alarak ve kutsayarak, doğayı ve evreni anlamlandıramayız. yanlış olan bu.
başlık aslında çok yerinde: hayat dediğimiz şey, sadece bir dönüşümden, çok kapsamlı bir dönüşümden ibaret.. belki hayat bile yok. bir dönüşüm değişim sarmalının tozlarıyız sadece.. kendi aldığımız biçimi, formu biz hayat olarak adlandırıyoruz..
kafanızı kaldırın ve bulutlara bakın. hiç yok olmadılar; ama her an ve saniye değişiyor başkalaşıyor yok oluyorlar değil mi..
evet. tıpkı bizim gibi.. ama illa da iltifat istiyorsanız:
yıldız tozlarıyız hepimiz..
kısaca büyük hayat sürüyor ve hep sürecek. ama hep o hayatın çeşitli an ve dönemlerine tanıklık edecek başka küçük hayatlar üreterek sürecek. bizim hayatımız saydığımız tanıklık dönemimizi odak alarak ve kutsayarak, doğayı ve evreni anlamlandıramayız. yanlış olan bu.
başlık aslında çok yerinde: hayat dediğimiz şey, sadece bir dönüşümden, çok kapsamlı bir dönüşümden ibaret.. belki hayat bile yok. bir dönüşüm değişim sarmalının tozlarıyız sadece.. kendi aldığımız biçimi, formu biz hayat olarak adlandırıyoruz..
kafanızı kaldırın ve bulutlara bakın. hiç yok olmadılar; ama her an ve saniye değişiyor başkalaşıyor yok oluyorlar değil mi..
evet. tıpkı bizim gibi.. ama illa da iltifat istiyorsanız:
yıldız tozlarıyız hepimiz..
devamını gör...
7.
milyonlarca yıldır dünyada süregelen hayatın güya en üstün varlığı olarak tanımlanan insan, akşamlar olup, karanlıklar çökünce ne tür bir hayat yaşadığını anlayamamanın verdiği rahatsızlıkla, kendine soruyor; ben neyim, kimim, ne yapıyorum.
yeminlen en realist varoluşçular bile bu denli bir sefaleti tahmin edemezdi, sezdiler ama işlerin nereye varacağını gerçekten anlayanlar masadan kalkmayı tercih etti. evet yaşamın dönüşümü diyoruz, bizi sürekli daha iyi olmaya mecbur olduğumuz baskısına mahkum edip, daha sonra kendini değersiz mi hissediyorsun kuzum, gel kollarıma diyerek daha da dibe daha da batağa çekmeye çalışan bu çamur, bu gübre balçığı da bir makine gibi sürekli ve hiç durmadan aslında bize ait olan her şeyi tek tek alıp, onu kendine benzeten bir makine gibi. öğütüyor, besleniyor. hayatlarımızdan beslenip, yoksa sen hala kendini gerçekleştiremediklerimizden misin diyerek de şey geçiyor..dalga..
bundan geri dönüş yok. çıkış yok.
tahliye mekanizması; canlı olmanın tek tesellisi; masadan kalkma iradesinin halen yerli yerinde durması.
yeminlen en realist varoluşçular bile bu denli bir sefaleti tahmin edemezdi, sezdiler ama işlerin nereye varacağını gerçekten anlayanlar masadan kalkmayı tercih etti. evet yaşamın dönüşümü diyoruz, bizi sürekli daha iyi olmaya mecbur olduğumuz baskısına mahkum edip, daha sonra kendini değersiz mi hissediyorsun kuzum, gel kollarıma diyerek daha da dibe daha da batağa çekmeye çalışan bu çamur, bu gübre balçığı da bir makine gibi sürekli ve hiç durmadan aslında bize ait olan her şeyi tek tek alıp, onu kendine benzeten bir makine gibi. öğütüyor, besleniyor. hayatlarımızdan beslenip, yoksa sen hala kendini gerçekleştiremediklerimizden misin diyerek de şey geçiyor..dalga..
bundan geri dönüş yok. çıkış yok.
tahliye mekanizması; canlı olmanın tek tesellisi; masadan kalkma iradesinin halen yerli yerinde durması.
devamını gör...
8.
insanın hayattaki dönüşümü, varoluşun tüm yönlerini etkileyen derin bir değişim sürecidir. bir nehrin kıyısında durup suyun akışının yumuşak bir şekilde değişerek manzaranın yeni hatlarını oluşturduğunu hayal edin. hayatını kökten değiştirmeye karar veren bir insan için de aynı şey geçerlidir.
devamını gör...
9.
'yasaminizi donusturenin kendinize has ic sinyaller mi, yoksa sistemin dayattigi dis sinyaller mi' sorusuna samimi sekilde cevap verdiginizde, kime ya da neye donustugunuze dair ipuclarina da ulasabileceginiz durum.
devamını gör...