yazarların bugün yaptığı iyilikler

bendeniz insanları iyilige ozendirme tarikati baskani olarak baslattigim anket.

uzaktan bir akrabam ve komsum olan bir ortaokul delikanlisina kaktüs dikip verdim.

uzun uzun hayat hikayesini anlatmaktansa paramparca bir hayat diyip geceyim. dedim cicek kaktüs falan sever misin. severim dedi. beyaz bir saksıda kaktüsü verdim. bakimini anlattim. bir tane de defne dalı kesip verdim. bunu da saksıya süs olarak tak dedim. cok mutlu oldu. bir mesgale iste. sorumluluk duymak insani oyalar ve ozguven verir.

hem belki baska seylerin önünü açmış olacagim, bunu bilemeyiz. belki hepten merak salıp guzel bir çiçek köşesi yapacak kendine? belki hediye vermenin guzelligini fark edip o da birilerine hediye verecek? belki egitimini botanik uzerine alacak? belki de hicbir sey olmasa bile yarin bir gun yetiskin oldugunda beni sevgiyle anacak?

dedim bak ne zaman canin sikilirsa gel burada arazide takıl, depoda marangozluk malzeme var gel ne istiyorsan yap. tamam abi dedi, elinde saksı, yollandi.

çocuklar acı çekmesin. hicbir asagilik biyikli da ölen cocuklar uzerinden cikar saglamaya calismasin.

dönüp şöyle bir özüme göz gezdirdim. "abarttın bongo" dedim ve özüme dönüş yolculuğuma başladım.

discordu silerek kendime çok büyük bir iyilik yaptım

az önce yoğurt yedim bu yüzden bir tost perisinin daha ruhu nurlar içinde uyuyacak

#2894719
megatron bak bugün yapığın iyiliğe yenisini ekledin.
hemen annemin ve eşimin telefon numarasını ezberden tekrar ettim sayende.
yakınlarının telefonunu ezberde tutma ya da bir yere yazma önerin iyilik işte.

iyilik demeyelim de, bir dalgınlığı ayıktırmak diyelim. düneğen akşamüstü, yelken kulübü restoranındaydık, işte biraz zaman geçti arkamıza birileri oturdu, sırtım dönük, karşımdakiler bir şeyler konuşuyor filan, ben anlamadım, ne oldu dedim, dön bir arkana baksana dediler. bir şey olduğunu anladım öyle dönüp bakılmaz ayıp, dedim ne bakacağım olur mu öyle, bak bak dediler.

insanlık hali tabii. gençten bir oğlan, yeni aldığı kıyafetin etiketi ensesinden aşağı sarkmış. kesmemiş-kesilmemiş yani. masada 2 kadın filan var. söyler misin söylemez misin? söylenmez yani ulu orta. nasıl ederiz filan bana dert oldu, ben böyle şeylerden çok gerilirim. biraz zaman geçti aha dediler kadınlar kalktı. döndüm. pardon dedim, afiyet olsun, özür dilerim ama sivitin etiketi sırtınızdan sarkmış, elimle de tuttum, keseyim mi dedim, çocuk da almış giymiş çıkmış bugün.

bıçakla kestim aldım hemen. sağol dedi. etiketi de buruşturdum masama koydum. neyse çok az sonra kalktılar, omzuma dokunup afiyet olsun dedi çocuk.

etiketi açtım tam ortada yapıştırması var biliyorum, aldım artık hakkımdır dedim. dolap kapağına yapıştırıyorum, hep farklı renklerde olur.



bu, kötü bir unutkanlık. hani sırf orası için giymiş de gelmiş gibi intiba yaratır. iyilik olmasa bile, güzellikti. alay konusu dahi olunur çünkü.

yaptım denize attım

bir süredir sadece kendime iyilikler yapıyorum. bugün de yine kendime birçok iyilik yaptım.

kedilere et yedirdim. gerçi artık bu iyilikten çıktı esir alındım her sabah veya öğlen aynı saatte aynı yerde beni bekliyorlar resmen elim boş dışarı çıkamaz oldum.

kahvehanede garsondan 3 sigara alip bahsis biraktim. dostum birakmak zorunda degildim, bence sayilir.

edit: 3 dal sigaranin fiyatinin da fazlasini verdim.