yazarların ilginç teorileri

belki sizin de aklınıza gelmiştir: şuan bir yapının içindeki organizmanın parçasıyız ama farkında değiliz.

tam kendi kafamda bir konsepti içselleştiriyorum ve hakkında teoriler üretiyorum derken benim düşündüklerimi başka bir filozofun ya da bilim insanının düşündüğünü öğreniyorum
gerçekten düşünülmeyen bir şey kalmış mıdır?

düşünülmeyen zilyon tane şey vardır. insanın örüntü tanımlama kabiliyeti yeni üretimleri sağlamasına da kapı açacaktır.

hepimizin cennette yaratıldığını ve orada yaşadığımızı hatta cennette işlediğimiz suçlar yüzünden yeryüzüne gönderildiğimizi düşünüyorum. sonuçta hz. havva ve hz. adem de bu yüzden gönderilmediler mi yeryüzüne.

kendini mumyalatan firavunların ölümden geri dönmenin yolunu bulduğunu düşüyorum hatta birgün aniden bir mumya ayaklanırsa şaşırmayın derim.

ben bu düşüncem de ciddiyim yani boş bir teori değil benimki.

insanların gerek topluluk olarak gerekse bireysel olarak meydana getirdiği yaşam döngüsü, yapılar vs. olayların mikro organizma yaşam biçiminden farksız olduğunu düşünüyorum.

uzayın sonsuzluğu göz önüne alındığında uçsuz bucaksız sahildeki bir kum tanesi kadar bir gezegende * mevcut haliyle milyarlarca insanın aslında bir avuç toprağın içinde bulunan mikro organizmalardan bir farkı olmadığıdır.

bu düşünceye birde buradan bakın.

küresel ısınma yerine ilerideki dönemlerde tam tersine soğuma olacağını düşünüyorum. zira ısınmadan dolayı eriyen buzullar sıcak su akıntılarını durduracak, denizleri ve havayı soğutarak küresel bir buz devrine bizi götürecek.

michael jackson, tupac, kurt cobain, jimi hendrix, rahmetli başkan kennedy ve paul walker aslında rahmetli olmadı. hepsi ıssız bir adada yaşıyor.
ps: kaynakların sağlam

gözün çekim alanı.
kesinlikle olduğunu iddia ediyorum. yoksa o kadar şey neden kaçsın göze.