yazarların üniversite sınavında bir alt tercihi

benimki fizikti. bir fizik profesörü olabilecekken bambaşka bir şey oldum. kahrolsun sistem. o bir iki soruyu yanlış yapmaya bakardı. kader.

alt tercihim ıt idi. (şu an okuduğum bölüm...)

9 eylül hukuk. okuduğum okulla son anda yerlerini değiştirmiştim. iyi sövdüm sonra kendime.

mühendis olun bence çünkü işverenlerin mühendis fetişi var*

cambridge hukuk, liverpool psikoloji falan filan.

en alt tercihimi kazanmıştım. ankara üniversitesi - ingiliz dili ve edebiyatı bölümü.

bizim kuşaktaki dil öğrencileri sadece dil sınavına ve öss'nin sözel sınavına girmişti. öss'den 88'de 85, dilde de 100'de 96 yapmıştım. ortaöğretim başarı puanı başımı yakmıştı. ülke çapında ilk 200'e falan girmiştim ama ortaöğretim başarı puanı eklenince %8'e anca girebilmiştim.

bize yapılan puştluk şuydu. lise 1'deyken ortaöğretim başarı puanının neredeyse hiç değeri yoktu, ben de anca geçecek kadar not almayı uygun görmüştüm ve 5 üzerinden 2.5 gibi rezil bir ortalamayla lise 1'i bitirmiştim. lise 2'ye geçtiğimizde ortaöğretim başarı puanı nın değeri 40 veya 80 kat artırıldı ve lise 1'iniz de dahil dendi. böyle sikkoluk da anca bizim gibi bir ülkede olur. yani olacak iş değildi cidden.

bir de anadolu öğretmen lisesi çıkışlılara inanılmaz bir ek puan verilmişti. biz anadolu lisesi öğrencilerinin zaten iyi bir ingilizce öğretmenliği bölümü kazanabilmesi mümkün değildi teknik olarak. hoş, ben zaten mütercim tercümanlık ya da dil edebiyat istiyordum. sorun değil gibi gözüküyor ama sorun aslında. öğretmenlik isteyen ve yüksek puan alanlar da benim istediğim bölümleri yazmak zorunda kaldılar çünkü teknik olarak anadolu öğretmen lisesi mezunları kaptı hep öğretmenlik kontenjanlarını.

neyse son tercih mon tercih, açıkta kalmamıştım en azından ilk girişimde.

boğaziçi idi. öyle söyleyeyim.