başlığı açıp merakla yazarların yazacaklarını bekliyorumdur.
devamını gör...
(bkz: en ünlü etkileşiminiz) sanırım burada epey bir şey anlatılmış..

tanım: benim yok. ben hiç ünlü görmedim.*
devamını gör...
lisemizin çıkaracağı bir dergi için (bkz: gece (müzik grubu)) 'yle röportaj yapacaktım.
bir konser için ankara'dalardı, ben de bunu fırsat bilip iletişime geçtim. hem röportaj hem fotoğraf çekimi için beni çağırdılar.
konser günü kulise aldıklarında bi baktım fotoğraf makinem var ama hafıza kartını evde unutmuşum. hay allah dedim püü rezil olduk.
ya dedim kusura bakmayın böyle böyle, telefondan çekebilir miyim, tabii telefon da birazcık eskiydi ama sonuçta bir okul dergisine konulacak fotoğrafta kalite çok ön planda değildi*.
can baydar* demesin mi, onunla mı çekeceksin diye*... hayatımda hiç bu kadar küçümsenmemiştim. tamam kalitesiz olabilir ama bu söyleyişi gerçekten beni çok kırmıştı.
çektik çekildik, sonra size biz kaliteli fotoğraf yollayalım diyip yolladılar beni dışarı.
ah ah can baydar bey... yıktınız beni.
bir daha da ünlü ve sevdiğim kişilerle tanışma hayallerini bıraktım. hayal edildiği gibi olmayınca çok üzülüyor insan.
devamını gör...
çok önceden bi keresinde 8'ini birden tek cümle içinde kullandım.

ahan yine yaptım!

benim hayatta görebildiğim ünlü olarak sadece sesli harfler var o kadar, iste benim vizyonum.
devamını gör...
hem yalan soyleyen ardimdan cuzdanimi karistirip yetmezmis gibi duygusal olarak manipulasyon yapan bir unlu oyuncumuz.
ya da kuliste beni opup dilini agzima sokan unlu bir isim daha.
olay olay olay!*
devamını gör...
rafet el roman'in bir klibini yapiyorduk. cekim kasetleri nerde dedik, evde dedi. nerdeki ev dedik, almanya'daki dedi. herkes yerlerde tabii. iki hafta sonra tekrar geldi.

melih kibar, kibarlik olsun diye piyano caldi bana. allah rahmet eylesin.

burhan sesen'e komik bir klip yaptim programda gostersin diye, begenmedi lavuk.

leslie nielsen turkiye'ye gelmisti. komik adamdi. o zamanlar cat pat ingilizcemiz vardi, ne konustuk ya da konusamadik hatirlamiyorum. topragi bol olsun.

haluk levent'in bir klibini yapmistim, kral adamdi. cok ama cok mutevazi.

ercan saatci, bir ara remix yapmisti ve dubai'de bir numara olmustu. yaptigim ise de 'super olmus' dedi ve gitti. almadi ama.

neco ile bir toplantida not almaya basladim. 'bravo genc adam' dedi. ilk kez soylediklerini biri not aliyordu herhalde.

halit kivanc, bir fenerbahce etkinligi icin ses verecekti. inanilmaz bir insan, muazzam bir beyefendiydi. iki saat filan oturup sohbet etti. allah uzun omur versin.

kenan onuk ile yan yana isemisligim var.

ayrica altemur kilic ve ufuk guldemir'in arasinda da isemisligim var. rahmetli ufuk guldemir 'belli bir yastan sonra tam bir cis, yarim s*k*s' diye mevzuyu baglamisti. gulmekten onlara iseyecektim az kalsin.

sezen cumhur onal, hayatimda gordugum en kasinti ve negatif adamlardan biriydi. bir saat gecirdik ama zehir etti bana. hic sevmem.

tuncay ozinel'i cocukken kuliste gorup korkarak kacmisligim var. adam durduramadi beni. o oyunu seyrettirmedim bizimkilere, kactim tiyatrodan.

rahmetli erol olcok ile litvanya'dan estonya'ya ucmustuk cumhurbaskaninin bir gezisinde. hossohbet bir adamdi. allah rahmet eylesin.

cuneyt arcayurek ile merdiven cikmisligim var. o siradaki patronumla gorusmeye gelmisti. 'sizde neden asansor yok evladim' demisti. ben de 'patronumuz genc ve bencil' demistim, cok gulmustu. ntv'deydim o zaman.

banu avar'la uzun seneler calistik birlikte. cok cana yakin, tatli bir kadindir. politik durusu biraz tuhaf ama tanisaniz seversiniz.

kemal sunal, devekusu kabare'de bir oyundan ciktiktan sonra dolmusta onumuze oturdu. cocuktum, hayal meyal hatirlyorum. hic gulmuyordu valla.

ha bir de peygamberi ruyamda gordum bir kere galiba da pek bir sey hatirlamiyorum. sayilir mi bilemedim.
devamını gör...
taksim cihangir meydanda bir mekanda oturuyorduk kardeşimle. o gün de içimden diyordum "lan acaba mabel matiz ile denk gelir miyiz". kadıköy'de seslendirme sanatçısı mazlum kiper ile denk geldik. hani yüzüklerin efendisi filminde saruman karakterini seslendiren. neyse, mekanda otururken lan bir baktım yolun üstünden mabel sallana sallana geliyor. ilerledi bir esnaf lokantasına girdi. ben de girdim içeri, merhabalaştık. ayak üstü iki sohbet falan. fotoğraf çekildik. sıcak bir insan, doğal. güzel bir anıydı.
devamını gör...
hiçbir ünlüyle bir anımı hatırlamıyorum. en fazla konserlere gittim. irem derici, ceza, yaşar ve ismini hatırlayamadığım 3-4 kişi daha. bir de uzunköprü'deki bir mitingte recep tayyip erdoğan'ı uzaktan görmüştüm. her yerde keskin nişancılar filan vardı. bizim dershanenin önündeydi miting. 30 dk filan izlemiştim. hiçbir şey anlamamıştım söylenenlerden. klasik siyasi konuşmaydı işte daha fazlası değil.
devamını gör...
rüyamda dua lipa ile oral seks yapıyorduk.
devamını gör...
anı olarak kayitlara geçer mi geçmez mi bilmem beşiktaş'ın efsane kazmasi recep çetin ile göz göze gelmiştim. sırf şehrimize büyük takım gelmiş gidip izleyelim diyerekten arkadaşlarla mersin idmanyurdu beşiktaş maçına gitmiştik. beşiktaş'ın takım otobüsü yanımda durdu. takoz recep ile göz göze geldik. allah affetsin bu nasıl bir cirkinliktir ya demiştim. bold pilot recep abimizden daha yakışıklı. o derece.
devamını gör...
not:gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanmıştır.hatta uyarlanmamış aynen yazılmıştır.
bir gün antalya'dayım,kuru fasulye pilav yaptım,tabi yanına turşu. soğan yemek istiyoruz ama kokmasın diye de yemiyoruz. ooff yeter be dedim soğanı kestim. ama nasıl yedik o soğanları kuru fasülyeyle anlatamam.belki 7 8 soğan yedik, hayatımda hiç o kadar canım soğan çekmemişti ve yememiştim. ben çiğ soğan sevmem ki. o gün yiyeceğim tuttu. kader işte ağlarını örüyormuş.
soğan kokusu resmen 1 km öteden alınıyor öyle bir soğan yedik.naneli sakız falan hak getire.
hava güzel akşam saati, hadi ırmak kenarına gidelim deyip atladık arabalara. tabi camları açtık:d
bir baktım gülşen konseri var. bizim yer bulmamız zor olmadı, resmen kalabalık ikiye ayrıldı biz ortalarından rahatça geçtik önlere :d
aaaa!! bir baktım bizim mevlüt* konuşma yapmıyor mu? işte dedim nazo tevafuk bu!!
merdivenlerden iniyor, o muhteşem soğan kokunla beraber efil efil rüzgarlara karşı mevlüt çavusoğluna koşuyorum, arkamdan gelen " soğan arabası nirdee yihaaaa" seslerini duyuyorum.
merdivende yakaladım. bir alt basamakta ben, 1 üst basamakta mevlüt çavusoğlu. ben konuşuyorum ama bir ara bir gözleri sola indi adamın. bir sallandı korumaları tuttu düşmesin diye. koruması elini beni ittirmek için bana uzandı, korumaya dönüp "horozkopumdan horoz hortladı" dedim. oracıkta bayıldı garibim.
ambulans o adamı alıp götürüyor, ben hala konuşuyorum.
danışman numarası aldım falan.
işte o günden sonra ne mevlüt eski mevlüt, nede soğan eski soğan olabildi, o günden sonra fiyatı uçtu gitti soğanın*
ama kurufasulye çok güzeldi be.
devamını gör...
bayrampaşa da bülent ecevitle burun buruna geldik

çetin altan bir üst sokağımızda, burhan felek de tam karşımızdaki bina da oturuyordu,
ikiside çok büyük olduğu için arkadaş olamadım.

oğulları değil ama çetin altan çok kıyak adamdı, severdim.

rüya da rihanna ile evleniyordum.
devamını gör...
benimkiler hep fazla özel o sebepten anlatamıyorum. hiçbiri de eğlenceli değildi arkadaşlar ünlülere çok anlam yüklemeyin. çoğu tırt.
devamını gör...
kim olduğunu bilmeden bir ortamda denk geldiğim “mercan dede” ile tasavvuf üzerine baya sohbet ettik, bilgili ve o hâl üzerine yaşamaya çalışan biriydi, daha sonra imzalı bir albümünü hediye etti mahçup bir halde, ayrılırken üç kere sarılıp bir şey fısıldadı ne olduğu da bende kalsın.
çok var ama hoş bir anı olarak ilk aklıma gelen bu.
berkay diye bir sanatçı varmış, onunla tanışmamızda ilginç.
arkadaşımın turistik tesisinde yemek yedim gitmek için kapının önüne çıkıp arabamı beklerken bir araç hızlı bir şekilde üzerime doğru gelince silahımı çekip bekledim gördü şoför ama bende silah vs bişey bekliyorum ateş etmek için hiç olmazsa yüzünü göreyim diye, durdu eli camdan dışarda “abi ben berkay berkay, konserim var burda” dedi yanındaki hanımefendi de biraz korkmuştu bişey demedim aracıma yürüdüm.
çok var aklıma gelirse yazarım ara ara…
devamını gör...
göksel arsoy ile ayaküstü 5 dk.'lık bir sohbetim oldu. allah uzun ömür versin; çok mükemmel bir insan.
devamını gör...
sıfır galiba. haha. hiçbir ünlüyle bir muhabbetim olduğunu hatırlamıyorum.

yonca lodi'nin, yemek yediğim restoranın bitişiğindeki d&r'ın önünde imza günü varmış ankara'da. kendisini yakından görmüş oldum ama ilgilenmedim.

osman tanburacı, ankara'da içinde olduğum metro aracına binmişti.

ekleme: cenk durmazel'i, karaburun'daki (izmir) tansaş'ta görmüştük sahi. adeta palet gibi kocaman terlikler giymişti, elinde bir ürün vardı ve onu inceliyordu.

bunlar, ünlülerle en yakınlaştığım anlardı. gene de bunlara "anı" denebilir mi bilemedim. yani, onlar için de bir anı olması lazım yani "ortak" bir şeyler yaşamamız lazım bence "ünlülerle yaşanan anı" olabilmesi için.

bir de güven hokna'nın torunu, öğrencimdi. büyükannesiyle ilgili biraz sohbet ettik kendisiyle. ferhunde hanımlar dizisini izlerdik eskiden ve hokna'nın suzi karakterini de beğenirdik.

birkaç önemli yabancı metal müzik müzisyeniyle sohbetim oldu ama metalde "celebrity" seviyesinde ünlü olan kişiler değillerdi onlar da.

ekleme: hah, aklıma bir tane daha geldi. rahmetli tayfun talipoğlu, amcamın cenazesine gelmişti. şaşırmıştım hatta buna.
devamını gör...
özellikle bir isim veremeyeceğim ama bir mevzum var .

6-7 yıl önce balat ta bir iş için birisiyle buluşacaktım bir kahvehane tarif etti . civardaydım zaten biraz da erken gittim ama kahvede film çekimi varmış. oradan ekipteki birisine dedim ''ben burada 1 saat kadar birini bekleyeyeceğim nasıl olur? '' aa dedi ne demek buyrun geçin oturun bir masaya. bunu diyen kız gitti bir üst yetkili ile - sanırım yönetmen yardımcısı olabilir- birşey konuştu yanıma geldi filmde oynamak ister misniz 4 figüran eksik sizi allah gönderdi ve haftaya bu ticket la şirkete gelirseniz şu kadar da ücret alırsınız dedi. dedim ki ücrete gerek yok eğer 1 saate bitecekse olur sakıncası yok . zaten aceleleri vardı mizansen gereği 4 kişi okey masası açıldı , biz okey oynayacağız ve aramızda at taşı ver taşı konuşacağız vs. film dönem filmiydi.sahne gereği bir sol örgütün mensubları bir eylem için kahvede buluşacaklar onların içeri giriş çıkışları çekilirken biz de kendi havamızda kahvenin müdavimleri olarak takılacağız. çekim yapıldı edit için toplaştılar monitörün karşısına, kızla gözgöze geldik, oyuncuları tanımıyordum ama sordum film ne zaman vizyona girer ve adı belli mi? kız, ikisiyle ilgili de bilgim yok ama sizin zaten sadece elleriniz gözükecek dedi. puahauapahahua. star olma şansına çok yaklaşmıştım ama kader işte be sözlük.
devamını gör...
havalimanında gürkan uygun u görmüştüm meyve suyu ile kremalı bisküvi yiyordu bisküviyi ağzına attığı anda selam verdiğim için çiğnemeden yutmak zorunda kalmıştı az kalsın mematiyi düşmanlarından önce öldürüyodum.
devamını gör...
anlatsan bir dert anlatmasan bir baska dert başlığı. meraklısı olduğundan değil ama anlatmamak daha iyi. yukarılarda bir yazarın söylediği gibi, göründüğü kadar ışıltılı bir dünya yok. belki tahmin edebileceğinizden kötü. senin benim gibi insanlar yapınca delilik olan şey bazılarında sıradışılık olarak tanımlanıyor, bunu söyleyeyim. şimdi diyeceksin, ee pisi bunu hepimiz biliyoruz, anı bunun neresinde? yok vallahi öyle olmuyor. dışarıdan izlemekle yaşamak bir değil. bazen birilerini anılar, yaşanmışlıklar olmadan ünlü bir sima olarak tanımak ve oldukları gibi kalmaları çok daha güzel.
devamını gör...
mia khalifa ünlü olmadan önce amerika'da benim çalıştığım restoranda geçici garsonluk yapıyordu.kendisi lübnan asıllı bir bedevi.
biz ona çöpçü derdik.çünkü müşteri mesela yemek yemiş ama tabağı dolu tam bitirmemiş.mutfak kısmına götürür tabakta değerli ne varsa onu yerdi.
meşhur olmadan önce o kadar büyük memeleri yoktu.doldurmuş sonradan.
çirkin ördek yavrusu ama restoran çalışanlarından tipi düzgün olan herkesle(ben dahil ) yattı bu hanımefendi.(patronun eski sevgilisi idi.)
işyerinde yaptıklarına ise inanamazsınız .ben birgün erkekler tuvaletine indim.daha işler yoğunlaşmamış ,restoran hazırlığındayız .indiğimi görmüş mia hanım.o da arkamdan girdi tuvalete.
türkçe bana "soyun lan! "dedi.
gerisini anlatmayayım.porno filmlerini izkedikçe pek de geldiği duruma şaşırmıyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların ünlülerle yaşadığı anılar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim