yekpare kristal top gibi parlayan tek bir düşünce

gibi (dizi)’nin yanlış mentor isimli bölümünün açılış sahnesinde yılmaz’ın bahsettiği kavramdır.

yılmaz’a göre bir insan kendi kendine düşünürken zihninde yekpare kristal top gibi parlayan tek bir düşünce olamaz. bölük pörçük düşünceler eşliğinde anlamsız ya da önemsiz şeyler geçer insanın zihninden. başıboş dolaşan düşünceler yüzünden insan tek bir düşünceye odaklanmayı başaramaz. hele de zihninin arka planında ain’t no sunshine çalmakta ise, ki ben ain’t no sunshine çalarken hiçbir şeye odaklanmam.

ama şu son zamanlarda, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğum şu günlerde zihnimde tam da yılmaz’ın bahsettiği gibi yekpare bir düşünce ışıl ışıl ışıldamakta.

tabii ki düşüncelerim sağa sola dağılıyor arada bir ama yine de merkezde tek bir düşünce var. ara sıra dillerden düşmeyen büyük aşkların bitişiyle hayal kırıklığına uğrayan insanları düşünüyorum, bazen pişirme tarzı ne olursa olsun pırasa yememin mümkün olmadığını geçiriyorum aklımdan, bazen sedat sayan’ın ablasının gölgesinden kaldığına hayıflanıyorum, hatta ara sıra “su, soğuk su, buz gibi soğuk su” diye bağıran bir çocuğun oynadığı banka reklamı düşüyor aklıma.

her şeye rağmen o yekpare düşünceden bir türlü kopamıyorum. çokça yazı yazarak aklımı dağıtmak istiyorum ama her seferinde aynı düşünce beni kendine çekiyor. şu an bu düşüncenin ne olduğunu hatırlamıyorum ama zihnimi meşgul etmeye devam ettiğine eminim. iyisi mi ben yüzyılın aşklarını, che guevara’nın motosiklet romantizmini ve big babol sakızlarının plastik kokusunu düşüneyim.