1.
refik durbaş'ın yazmış olduğu 65 sayfalık şiir kitabı; 1985 yılında yayınlanmıştır.
kitabımı az evvel bitirdim ve hakkında da yazmam gerektiğini düşünüyorum; çünkü şiirleri güzeldi.
kitabın başında şairin şiire anlayışına dair bir metin bulunuyor, daha sonra ise şiirler yer alıyor; şiirin az ve öz olması gerektiğini savunur nitelikte; 10 saniyelik bir ânı bir şiire sığdırmak gerekiyor benzeri cümleler yer alıyor, uzun uzun yazmaktansa kısa ve can alıcı yazmanın ehemmiyetini vurguluyor.
şiirlere geçiyorum; şiirlerin konusu ise aşk ve ayrılık baskın olarak yer tutuyor, giden kişinin anıları bırakması, ayrılmanın zorluğu ve tek umudunun yitirilen kişide olması, onun yokluğunu yaşamak istememek, acı duygusuyla yaşamak, hüzün ve melankoli, hayatın getirdiği ya da götürdüğü duygular, birinin gidişini durduramamak, kalan taraf olmak ve yalnızlık gibi durumlar şiirlerin konusunu oluşturuyor.
yeni bir defter metaforunun ise onsuz yeni bir hayata başlamak yönünde olduğu galiba düşünülebilir.
hayat yeni ama şiirler artık meçhul, hayat artık yarım der gibi bir söyleyiş de hâkim.
şiirleri severek okudum, refik durbaş'ın felsefik tarzını sevdiğim söylenebilir, hedefi vuran dizeleri ve duygularını iyi geçirmesi şiirlerini iyi kılıyor. kitaptan sevdiğim birkaç dize bırakıp bitiriyorum.
şimdi topladı bavulunu ve gitti ardında açık bırakarak anıları.
ne zamandır yok benim de yerim gibi yerçekimim.
yüzüme bile bakmıyorsun yıllar var.
dipnot/ tanım gece yazılmış ve taslak olarak kaydedilmiştir.
kitabımı az evvel bitirdim ve hakkında da yazmam gerektiğini düşünüyorum; çünkü şiirleri güzeldi.
kitabın başında şairin şiire anlayışına dair bir metin bulunuyor, daha sonra ise şiirler yer alıyor; şiirin az ve öz olması gerektiğini savunur nitelikte; 10 saniyelik bir ânı bir şiire sığdırmak gerekiyor benzeri cümleler yer alıyor, uzun uzun yazmaktansa kısa ve can alıcı yazmanın ehemmiyetini vurguluyor.
şiirlere geçiyorum; şiirlerin konusu ise aşk ve ayrılık baskın olarak yer tutuyor, giden kişinin anıları bırakması, ayrılmanın zorluğu ve tek umudunun yitirilen kişide olması, onun yokluğunu yaşamak istememek, acı duygusuyla yaşamak, hüzün ve melankoli, hayatın getirdiği ya da götürdüğü duygular, birinin gidişini durduramamak, kalan taraf olmak ve yalnızlık gibi durumlar şiirlerin konusunu oluşturuyor.
yeni bir defter metaforunun ise onsuz yeni bir hayata başlamak yönünde olduğu galiba düşünülebilir.
hayat yeni ama şiirler artık meçhul, hayat artık yarım der gibi bir söyleyiş de hâkim.
şiirleri severek okudum, refik durbaş'ın felsefik tarzını sevdiğim söylenebilir, hedefi vuran dizeleri ve duygularını iyi geçirmesi şiirlerini iyi kılıyor. kitaptan sevdiğim birkaç dize bırakıp bitiriyorum.
şimdi topladı bavulunu ve gitti ardında açık bırakarak anıları.
ne zamandır yok benim de yerim gibi yerçekimim.
yüzüme bile bakmıyorsun yıllar var.
dipnot/ tanım gece yazılmış ve taslak olarak kaydedilmiştir.
devamını gör...