yazar: abbas sayar
yayım yılı: 1970
sahibinin gözünde bir zamanlar çok değerli olan doru kısrak isimli atın yaşlanınca gözden düşmesini ve kendi başının çaresine bakması için doğada terk edilmesini konu alan romandır.
yayım yılı: 1970
sahibinin gözünde bir zamanlar çok değerli olan doru kısrak isimli atın yaşlanınca gözden düşmesini ve kendi başının çaresine bakması için doğada terk edilmesini konu alan romandır.
- trt roman ödülü - 1971
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ot" tarafından 28.11.2020 12:43 tarihinde açılmıştır.
1.
kısa süre önce okuduğum abbas sayar kitabı. bir atın özgürleşme sürecini kendi öz saygısını kazanmasını anlatır. köylü ve hayvan ilişkisinin vahimliği gözler önüne serilir.
devamını gör...
2.
1971, trt sanat ödülleri yarışması'nda birincilik ödülü alan, abbas sayar'ın ilk romanı.
aynı adla, senaryosunu, tiyatrocu yusuf eker'in yaptığı bir de trt çocuk çizgi filmi vardır. arada erkek kardeşimle izlerdik. ancak romanını henüz okumadım. çizgi film uyarlaması fena değildi, hatta eğiticiydi. hala yayınlanıyor bildiğim kadarıyla.
aynı adla, senaryosunu, tiyatrocu yusuf eker'in yaptığı bir de trt çocuk çizgi filmi vardır. arada erkek kardeşimle izlerdik. ancak romanını henüz okumadım. çizgi film uyarlaması fena değildi, hatta eğiticiydi. hala yayınlanıyor bildiğim kadarıyla.
devamını gör...
3.
yıllarca önümüze çıktı bu kitap. almadık, okumadık. bir gün kütüphanenin bir rafında karşılaşmak varmış kaderde. çok güzel bir anadolu romanı. kısa, akıcı, merak uyandırıcı, betimlemeler tam kıvamında, doğa çok güzel tasvir edilmiş. özellikle kar fırtınası kısımlarını okumadım yaşadım. üzerime battaniye aldım okurken. üşüttü beni.
abbas sayar'ın 111 sayfalık bu kitabı bir geleneği anlatıyor. yılkılık. kış gelince atları besleme masrafından kurtulmak isteyen köylüler hayvanları doğaya salıyor. aç mı kalmış, donup ölmüş mü, kurt mu parçalamış umurlarında değil. hayatta kalırsa baharda tekrar yakalayıp tekrar işe koşuyorlar hayvancağızları. ismail de ona yıllardır çok para kazandıran görkemli doru atı yaşlanıp biraz güçsüz düşünce atını yılkıya bırakır. kitap bir atın özgürleşmesini, hayatta kalmak için mücadele ettiği zorlukları, vicdansız köylüler çoğunlukta olsa da aralarında iyilerin de olduğunu anlatıyor. çok üzüldüm okurken. ama sonu beni öyle mutlu etti ki. utanmasam sevinçten el çırpacaktım. bence edebiyatımızda önemli bir yere sahip olan, üniversite sınavı için robot gibi ezberlediğimiz o eserlerin aslında ne kadar güzel olduğunu bir kez daha bize kanıtlayan bu eseri herkes okumalı.
abbas sayar'ın 111 sayfalık bu kitabı bir geleneği anlatıyor. yılkılık. kış gelince atları besleme masrafından kurtulmak isteyen köylüler hayvanları doğaya salıyor. aç mı kalmış, donup ölmüş mü, kurt mu parçalamış umurlarında değil. hayatta kalırsa baharda tekrar yakalayıp tekrar işe koşuyorlar hayvancağızları. ismail de ona yıllardır çok para kazandıran görkemli doru atı yaşlanıp biraz güçsüz düşünce atını yılkıya bırakır. kitap bir atın özgürleşmesini, hayatta kalmak için mücadele ettiği zorlukları, vicdansız köylüler çoğunlukta olsa da aralarında iyilerin de olduğunu anlatıyor. çok üzüldüm okurken. ama sonu beni öyle mutlu etti ki. utanmasam sevinçten el çırpacaktım. bence edebiyatımızda önemli bir yere sahip olan, üniversite sınavı için robot gibi ezberlediğimiz o eserlerin aslında ne kadar güzel olduğunu bir kez daha bize kanıtlayan bu eseri herkes okumalı.
devamını gör...