yazar: mustafa kutlu
yayım yılı: 2016
kitap, maddi yetersizliklerden dolayı çalışmaya erken atılan, gözü zenginlikte olmayan süheyla ile süheyla'yla aynı işte çalışan engin'in arasındaki sevgiyi konu alır. engin, süheyla'nın tersine zenginliği amaçlayan biridir ve daha sonrasında zenginlik peşinde koşmak için süheyla'yı terk eder. kitapta kültürel değişimleri görmek mümkündür.
yayım yılı: 2016
kitap, maddi yetersizliklerden dolayı çalışmaya erken atılan, gözü zenginlikte olmayan süheyla ile süheyla'yla aynı işte çalışan engin'in arasındaki sevgiyi konu alır. engin, süheyla'nın tersine zenginliği amaçlayan biridir ve daha sonrasında zenginlik peşinde koşmak için süheyla'yı terk eder. kitapta kültürel değişimleri görmek mümkündür.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ravza" tarafından 18.02.2022 21:22 tarihinde açılmıştır.
1.
yoksulluk içimizde - mustafa kutlu
kitapta süheyla ve engin`in aşkı anlatılmaktadır.
engin fakirlik içinde büyümüş, zengin olmak en büyük arzusu olan bir gençtir. süheyla ise engin`in bu tutumuna olumlu bakmamaktadır. engin kendini para yönünden geliştirerek zengin olup, fakir yaşamını ve süheyla`yı bırakır. süheyla afallar, bunaldığı anda ezan sesini duyar, adım adım islama yönelir, müslüman olur. belki de hakikati erken farketmediğinden afallaması ve çareyi imanda bulması için engin`in gitmesi bir fırsattır. süheyla imana fazlasıyla sarılırken, engin zenginliğin içinde haramdan harama koşmaktadır. süheyla ve engin ortak arkadaşları şükran`ın nikahında karşılaşırlar. ama gerçek aşkın üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin etkisi geçmeyeceğinden engin tekrardan süheyla`ya ilgi duyar ve yemeğe çıkmayı teklif eder. süheyla yemeği kabul etmez. hakikati bulması, haramdan çıkması durumunda tekrardan engin ile beraber olabileceğini dile getirir. bu seferde engin afallar, çevresindekilere yani zenginlere haram ne demek der, kimseden cevap gelmez. engin zenginliğin malda olmadığını, içinde olması gerektiğini ama içindekinin yoksulluktan başka birşey olmadığını anlar, artık engin hakikati arar.
önümüze gerçek yolu bulabilmemiz için bizi çıkmaza sokan durumlar çıkar. derinden tam da candan etkiler ki, hüznün ortasında bile sana iyi geleni bulabilesin.
engin aşkı paraya değişti, bu kadar kutsanmış bir duyguyu bu sebeptendir hak etmiyordu. özellikle de birlikteyken, karşılıklı aşk içindeyken belki de evleneceklerken, çıkmaza düşmeleri tek kurtuluşun ``o`` olduğunu vurguluyor. sen kimi kendine yakın hissedersen hisset, kimle toparlanmaya çalışırsan çalış, birgün sadece ``o`` hariç herkesin seni bırakabileceğini fark etmen gerekiyor. birbirlerine olan aşkı devam etseydi, kazandıklarını sanacaklardı. aşkın hakikatte bulunduğunu anladıkları zaman ise gerçek aşka eriştiler.
kitapta süheyla ve engin`in aşkı anlatılmaktadır.
engin fakirlik içinde büyümüş, zengin olmak en büyük arzusu olan bir gençtir. süheyla ise engin`in bu tutumuna olumlu bakmamaktadır. engin kendini para yönünden geliştirerek zengin olup, fakir yaşamını ve süheyla`yı bırakır. süheyla afallar, bunaldığı anda ezan sesini duyar, adım adım islama yönelir, müslüman olur. belki de hakikati erken farketmediğinden afallaması ve çareyi imanda bulması için engin`in gitmesi bir fırsattır. süheyla imana fazlasıyla sarılırken, engin zenginliğin içinde haramdan harama koşmaktadır. süheyla ve engin ortak arkadaşları şükran`ın nikahında karşılaşırlar. ama gerçek aşkın üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin etkisi geçmeyeceğinden engin tekrardan süheyla`ya ilgi duyar ve yemeğe çıkmayı teklif eder. süheyla yemeği kabul etmez. hakikati bulması, haramdan çıkması durumunda tekrardan engin ile beraber olabileceğini dile getirir. bu seferde engin afallar, çevresindekilere yani zenginlere haram ne demek der, kimseden cevap gelmez. engin zenginliğin malda olmadığını, içinde olması gerektiğini ama içindekinin yoksulluktan başka birşey olmadığını anlar, artık engin hakikati arar.
önümüze gerçek yolu bulabilmemiz için bizi çıkmaza sokan durumlar çıkar. derinden tam da candan etkiler ki, hüznün ortasında bile sana iyi geleni bulabilesin.
engin aşkı paraya değişti, bu kadar kutsanmış bir duyguyu bu sebeptendir hak etmiyordu. özellikle de birlikteyken, karşılıklı aşk içindeyken belki de evleneceklerken, çıkmaza düşmeleri tek kurtuluşun ``o`` olduğunu vurguluyor. sen kimi kendine yakın hissedersen hisset, kimle toparlanmaya çalışırsan çalış, birgün sadece ``o`` hariç herkesin seni bırakabileceğini fark etmen gerekiyor. birbirlerine olan aşkı devam etseydi, kazandıklarını sanacaklardı. aşkın hakikatte bulunduğunu anladıkları zaman ise gerçek aşka eriştiler.
devamını gör...