bir arı, ben artık bal yerine başka bir şey yapayım diyemez. bir kobra, zehir yapmaktan vaz geçtim, artık bal yapayım diyemez. ağaçlar çiçekler zamanı geldiğinde ben açmayacağım diyemez. öyleyse biz de; ben düşünmeyeceğim, sorgulamayacağım, kabullenip payıma düşeni yaşar giderim diyemeyiz. bu aklımıza ihanettir. bedelini yüzyıllardır çok ağır ödüyoruz. özellikle insanın varoluş değerlerine karşı, bir numaralı tehdit ve tehlike olan dibimize sokulmuş, çalıp çırptıkları servetlerinden, kimseye pay çıkarmayan, karanlık dinci kahpeliklerin dört döndüğü bu topraklarda, tıpkı kedi kuyruğunu takip eder gibi süregelen bu kısır döngüyü bize vurulan bu prangaları aklımızı işleterek kırmalıyız. yoksa içimizde kopan fırtınalar asla yağmura dönüşemez, bu kuraklık içinde çiçekler açmadan solar gider. sarpasaran ve sürekli başa saran bu pisliklerden bu kirlilikten, namussuz sultalıklardan, kendimi bildim bile iğrendim ve tiksindim. dikkat edin ey kendine insanım diyenler; sizler yine efendi olun yine anlayışlı itaatkar olun ve yine insan olmanın gereğini yerine getirmeden beslenin yaşaya bildiğiniz kadar yaşayın ve geberin.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"içimizde kopan fırtınalar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim