yorulduğu zaman evdekilere trip atan anne modeli

ev halkını stres topu niyetine kullanan annedir, annelerimizdir. anne kişisi tüm gün yemek, temizlik ve çamaşır gibi işlerle uğraşırken bir anda evdekilerden birini gözüne kestirir ve söylenmeye başlar. içini döküp motive olduktan sonra hiçbir şey olmamış gibi işini yapmaya devam eder.
bugün temizlik ve yemek gibi işlerle uğraşırken ben de çok yoruldum. şimdi gidip eşimi ve oğlumu tokatladıktan sonra günün yorgunluğunu atıp çayımı içeceğim.

ben olmasam bunların yakasına bit düşer diye devam eder.

madem ki anadır.haklıdır.

ben de bir tek benim annem böyle sanıyordum. yalnız olmamak iyi hissettirdi. :)

başımızda olsun da istediği kadar trip atsın diyeceğim annedir. anneler gününüz kutlu olsun.

yardım edilmesi gereken ana modelidir.
insan insanın halinden anlamalı.

sadece benim annemde olan bir özellik olduğunu zannediyordum. başkalarında da olduğunu görünce bir ayrı sevindim nedense.
ben odamda tek takıldığım zamanlarda mutfakta tencereler tavalar havada uçuşuyor, sanki savaş var sanırsınız. ne oldu burada diye sorunca da annem öyle bir bakış atar ki, korkudan geri odama kaçarım. tabii sonra kıyamıyorum tekrar çıkıp yardım ediyorum.

her evde bulunur.

hakkı var. evde ona yardım edilmezse olur böyle şeyler.

evdekilere trip atmak için bilerek kendimizi yoruyoruz ya zaten. amaç o.

ev işlerinin 7/24 olmasından kaynaklanan yorgunluk sonucu olur. baba işe gider gelir, akşam ev işlerini üstlenmez, haftasonu bir tatilim var der. peki ya anne? iki işin uzundan tutun da kadın yorulmasın.

canım anam.

yani onu da babam düşünsün, ben o evde yokum ki...

başka partiye oy attığı için trip atan anneyle yarışır hatta yarışamaz oturur oturduğu yere.

her evin annesi.

sövüyor bir de bana.

yormayin kadını.

60 yaşına gelmiş ama halâ annesine yük olanları gördüğümüz başlık.*
benimki kendi evinde ama her gittiğimde trip atar, keh keh nefes alır, oram buram tutmuyor diye söylenir. halbuki hepsi tıraş.*

hiç yapmadı annem bunu.
ne yorulduğunda ne çileden çıktığında ne üzüldüğünde, gerildiğinde, bunaldığında ne ne ne..
ne sabır taşıymışsın keşke saat erken olsaydı da arayıp sesini duyabilseydim şimdi.
ama sessizliği vardı vuran. oraları karıştıramam şu an aramak istedim.

bir arkadaşımın annesi böyleydi ama çok gergin bir ortam oluşuyordu. annesi varken arkadaşım benimle değilmiş gibi hissediyordum. ruhu hapsolmuş gibiydi annesinin öfkesinde, memnuniyetsizliğinde ve direktiflerinde.

annesi yanımızda olmadığında da gülerken dahi tedirgin ve o hapsolmuş ama yorgun, kırgın, hüzünlü, boynu bükük halini görebiliyordu gözler ve kalp, çocuk bile olsak. tabii bu şekilde anlamlandıramıyor, yalnızca bir his olarak yaşıyordum çocukken.
şimdi kelimelere dökebiliyorum ama o arkadaşım yok artık yanımda.
bunları kendi de döküyor mu kelimelere yoksa daha da fazlasını mı döküyor veya sustu mu dilleri, küstü mü bir şeylere bilmiyorum.

bir annenin tribi en tehlikeli silahtır.

benim annem de yapar ama çoğu zaman da haklıdır,gençliğinden beri sürekli çalışmayla didinmeyle geçmiş hayatı.ilk defa gördüğü doktoru ona "sen hep başkaları için yaşamışsın biraz da kendin için yaşa" demiş yani bize böyle sitem etmesi hakkıdır.biz de çok şükür onu üzmemeye,değer vermeye çalışıyoruz tabiki.