yüzüne kezzap dökülen kızın saldırganıyla evlenmesi

bu ülkede sistematik olarak bir kadın düşmanlığı var, bütün benliğimle buna karşı çıkacağım ama bile isteye kendini bu durumlara düşürenler için mücadele etmeyeceğim artık.

kadir şeker'i hapse yollayan kadını da unutmayın, bu kadını da. kocanız hem sever hem de döver hem de arada yüzünüze kezzap da atabilirse bu bir tercihtir. karışamam, üzülemem.

türk kızının özeti.

demek ki neymiş? sokakta şiddet gören bir kadın gördüğümüzde iki değil beş defa düşünmeliyiz müdahale edeyim mi diye. sonuçta suçlu biz çıkabiliriz çünkü.

canım memleketim ve onun bir türlü akıllanmayan insanları. okuduğum ünide de böyleleri vardı. hatta sınıfımda. yakın arkadaşım. beyefendi kendi halinde yakışıklı da bir gençti. bir kızı seviyordu ve ona bunu söylemişti. kız olumsuz cevap verdi. daha sonra kızın erkek arkadaşını gördük kıza davranış şeklini gördük. olası bir cinayetin katili ve maktülü. eee bazısı hiç söylemek istemesemde hak ediyor ölmeyi ama öyle açık giyindiğinden veya gece dışarı çıktığından, eğlendiğinden falan değil. işte bunun gibiler maalesef üzülerek belirtiyorum katiline koştuğundan dolayı hak ediyor. bizim insanımıza has mıdır bilmem ama sürekli; toplumun, değer yargılarının, sağlıklı bir psikolojinin, zıt bölgelerinde dolanan insanlara sempati duyuluyor. her kesim insan bunu yapıyor. siyasetçi seçerken olması gereken diplomatik ve büroktatik özelliklere sahip olanlar değil meydanlarda heyt huyt edenler seçiliyor. türkülerde eşkıyalar övülüyor, aşık olunurken de en olmadık aykırı ve sapıtmış insanlara aşık olunuyor. nihayetinde sonuç rezalet. daha geçen haberlere çıkmıştı. bir düğünde gelin ve damada takı takılırken damada pompalı tüfek takılıyor. ee bu evliliğin geleceğinin biteceği iki tane mekan var. biri mezar diğeri kısa süreli cezaevi. geleceği görmek bilmek için tanrı olmaya gerek yok. tam bir komedi.

kadının psikolojik olarak zor dönemlerden geçtiği çok belli, bizim dışarıdan objektif şekilde bakıp direkt olarak gördüğümüz şeyleri kendisi o olayın içinde yaşıyor. en basit örnekle psikolojik açıdan ortalama bir insan her yıl bir önceki haline "ne kadar aptalmışım" der, çünkü geçtiği yıl yaşadığı olayın içindedir, ertesi yıl dışarıdan bakar. bu olgunun tamamıyla travmatikleştiğini ve kendi duygularınıza bile güvenemeyeceğiniz bir noktaya sürüklendiğinizi düşünün. suç kadında değil, suç aralarında bu denli şiddetli bir şey yaşanan iki insanın evlendirilme yetkisi olmasında. şiddet yanlısı bir adamın, şiddet gördüğü adamla evlenmeyi mantıklı bulan kadının iyi bir eş olacağına inanıp o imzayı atmalarına izin verende.