241.
öncesi de var tabi , türkiye'deki faşizmin tam kurumsallaşması ülkü ocakları - 1968 ve mhp-1969 tarihinde olmuştur
o gün bugün bu hareket abd-cia ve türkiye'nin işbirlikçi büyük burjuvazisinin emrinde olmuş bu ülkeye zerre faydaları olmamış üstüne islamlaştırma ve arap kültür asimilasyonun baş aktörü olarak siyasi yaşamdaki yerini almıştır.
bir parti düşünün ki grevde ve direnişte olan işçilere saldırsın, kurşunlasın ,devrimci sendika liderleri için infaz emri versin ve öldürmeye teşvik etsin.
halk düşmanı milliyetçi yapılar..
zafer partisi de bu yapıların devamı sunduğu şey faşizm ,abd-cia'nın emirber, işbirlikçi burjuvazinin uşağı.
1946-2024 sağ partiler ülkeye ne verdilerde zafer partisi denilen şey verecek.
türklükleri de yalan türk kültürü ve tarihi hakkındaki söyledikleri de hep yalan dolan ..
faşizm insanlık suçudur...
o gün bugün bu hareket abd-cia ve türkiye'nin işbirlikçi büyük burjuvazisinin emrinde olmuş bu ülkeye zerre faydaları olmamış üstüne islamlaştırma ve arap kültür asimilasyonun baş aktörü olarak siyasi yaşamdaki yerini almıştır.
bir parti düşünün ki grevde ve direnişte olan işçilere saldırsın, kurşunlasın ,devrimci sendika liderleri için infaz emri versin ve öldürmeye teşvik etsin.
halk düşmanı milliyetçi yapılar..
zafer partisi de bu yapıların devamı sunduğu şey faşizm ,abd-cia'nın emirber, işbirlikçi burjuvazinin uşağı.
1946-2024 sağ partiler ülkeye ne verdilerde zafer partisi denilen şey verecek.
türklükleri de yalan türk kültürü ve tarihi hakkındaki söyledikleri de hep yalan dolan ..
faşizm insanlık suçudur...
devamını gör...
242.
faşizmin tanımını bilmeyen solperenlerin zoruna giden parti.
la kardaş faşizm nedir desen far görmüş tavşan gibi kalacak tipler sağa sola faşix diyince bir şey başardığını zannediyor. faşizm benito musollini'nin taraftarı italyanlara verilen isimdi (ki kendisi de sol gelenekten gelir) sonra bu tanımı nazileri de içine alacak şekilde genişlettiler ki çok enteresandır naziler de sosyalist çizgiden gelir tek farkı nasyonal sosyalist yani milli sosyalizmdir. sonra kendisinden olmayan herkese faşix de faşix diye yapıştırdılar türkçü, islamcı, merkez sağcı hatta ortanın solu dahil. eh yavrum nedir senin modelin desen paso sovyet propagandası. bu mantıkla stalin de faşo oluyor ama solperenin haberi yok.
he zafer kurumsal ve kuramsal olarak ülkücü mü? değildir içinde ülkücü olanlar olsa da kitle itibariyle kendilerine genelde türkçü ve atatürkçü diyorlar.
ayrıca lezita'da hintli işçi skandalı olunca gidip türk işçi-emekçi yanında durması gereken o kadar sol parti varken adam akıllı tek desteği zafer gösterdi. sol partiler de 1915 ermeni soykırımı ile hesaplaşacağız diye dolaşsın. sonra meydan sağa kalii, sol halka inemii. sağcılar zarar verdiyse adam olup bir tane düzgün sol isim çıkarsaydınız oğlum. o da yok en son bülent ecevit ona da sövüyorsunuz. en son da bulup çıkardığınız selahattin demirtaş ile erkan baş. al sol siyaset.
la kardaş faşizm nedir desen far görmüş tavşan gibi kalacak tipler sağa sola faşix diyince bir şey başardığını zannediyor. faşizm benito musollini'nin taraftarı italyanlara verilen isimdi (ki kendisi de sol gelenekten gelir) sonra bu tanımı nazileri de içine alacak şekilde genişlettiler ki çok enteresandır naziler de sosyalist çizgiden gelir tek farkı nasyonal sosyalist yani milli sosyalizmdir. sonra kendisinden olmayan herkese faşix de faşix diye yapıştırdılar türkçü, islamcı, merkez sağcı hatta ortanın solu dahil. eh yavrum nedir senin modelin desen paso sovyet propagandası. bu mantıkla stalin de faşo oluyor ama solperenin haberi yok.
he zafer kurumsal ve kuramsal olarak ülkücü mü? değildir içinde ülkücü olanlar olsa da kitle itibariyle kendilerine genelde türkçü ve atatürkçü diyorlar.
ayrıca lezita'da hintli işçi skandalı olunca gidip türk işçi-emekçi yanında durması gereken o kadar sol parti varken adam akıllı tek desteği zafer gösterdi. sol partiler de 1915 ermeni soykırımı ile hesaplaşacağız diye dolaşsın. sonra meydan sağa kalii, sol halka inemii. sağcılar zarar verdiyse adam olup bir tane düzgün sol isim çıkarsaydınız oğlum. o da yok en son bülent ecevit ona da sövüyorsunuz. en son da bulup çıkardığınız selahattin demirtaş ile erkan baş. al sol siyaset.
devamını gör...
243.
#3242546 kokocu embesil hüso, yine her zamanki gibi başlığın altına pislemiş. sen ve senin gibileri de solculuk adı altında kürt faşistisiniz. lezita işçi direnişi, akbelen direnişi gibi olaylarda türk halkına en büyük desteği zafer partisi verdi. tip gibi sjw partiler de 1925 sözde ermeni soykırımı yalanını savunsun. ayrıca hkp dışındaki sol partiler, sığınmacılar konusunda duyarsız.
devamını gör...
244.
madem öyle solda kurumsallaşsaydı? solda tek çatı altında birleşseydi tek sesli olsaydı? ülkğ ocakları ile abd tandanslı ülkücüler kurumsallaştı da behice boran ve tip 65 seçimlerinde meclise girdi sol neden kurumsallaşamadı o zaman?
hani çok zeki ilericisiniz ya ben sana anlatayım o zaman mahir çayan ayrı bir fraksiyon topuna girdi deniz gezmişler solun içine sıçan mihri belli nin milli demokratik devrim savına gönül verdi falan derken 100 tane fraksiyon ortaya çıktı işid in diğer müslümanlara ve mezheplere tağut ilan etmesi gibi sürekli birbirlerini hain,ajan falan olmakla suçladılar.
sonra da zaten sol siyaseti pkk/dem türevlerinin eline verdiniz.
dolayısı ile örgütlenme başarısızlığı yüzünden beceremediğiniz dahası pkk/dem gibi temelini kürt milliyetçiliğinden alıp sağ siyasette var olamayacağı için solu maymun etmiş bir oluşuma da oy kaybettiniz bu kadar.
hiç boşuna uydurma kardeş sen bonzai ni çek bilmediğin işlere karışma.
hani çok zeki ilericisiniz ya ben sana anlatayım o zaman mahir çayan ayrı bir fraksiyon topuna girdi deniz gezmişler solun içine sıçan mihri belli nin milli demokratik devrim savına gönül verdi falan derken 100 tane fraksiyon ortaya çıktı işid in diğer müslümanlara ve mezheplere tağut ilan etmesi gibi sürekli birbirlerini hain,ajan falan olmakla suçladılar.
sonra da zaten sol siyaseti pkk/dem türevlerinin eline verdiniz.
dolayısı ile örgütlenme başarısızlığı yüzünden beceremediğiniz dahası pkk/dem gibi temelini kürt milliyetçiliğinden alıp sağ siyasette var olamayacağı için solu maymun etmiş bir oluşuma da oy kaybettiniz bu kadar.
hiç boşuna uydurma kardeş sen bonzai ni çek bilmediğin işlere karışma.
devamını gör...
245.
hic zafer kazanamamis partidir. evet.
devamını gör...
246.
sevgili hüsamettin ben bu yazıyı sana yazdım.
eğer trol değilsen ıq seviyen ayakkabı tabanının numarasını geçtiği takdirde sahip olduğum tüm silahların* namlusu bana girsin evet.
bu primata karşı kendime o kadar güveniyorum açık ve net.
tanım olarak: türk milletinin çıkarlarını, günümüz siyasi, sosyolojik ve ekonomik sorunlarını dile getiren tek parti olmasının yanı sıra en son ahmet özer için ekrem imamoğlu ile yaptığı ortak basın toplantısında ekoya üstü kapalı ayar vermekten çekinmeyen genel başkana sahip milliyetçi çizgide olan partidir.
ayriyetten faşizm ve militarizm ideolojileri sandığınız gibi kötü ideolojiler olmamasının yanında ota poka yafta vuracağınızı sandığınız hakarette olamaz. tabi okuyup araştırana.
eğer trol değilsen ıq seviyen ayakkabı tabanının numarasını geçtiği takdirde sahip olduğum tüm silahların* namlusu bana girsin evet.
bu primata karşı kendime o kadar güveniyorum açık ve net.
tanım olarak: türk milletinin çıkarlarını, günümüz siyasi, sosyolojik ve ekonomik sorunlarını dile getiren tek parti olmasının yanı sıra en son ahmet özer için ekrem imamoğlu ile yaptığı ortak basın toplantısında ekoya üstü kapalı ayar vermekten çekinmeyen genel başkana sahip milliyetçi çizgide olan partidir.
ayriyetten faşizm ve militarizm ideolojileri sandığınız gibi kötü ideolojiler olmamasının yanında ota poka yafta vuracağınızı sandığınız hakarette olamaz. tabi okuyup araştırana.
devamını gör...
247.
benden katiyen oy alamayacak partidir. yanlız mhp yerine kendilerini görmeyi isterim. en azından söylediklerinde tutarlı bir başkana sahip.
not: ümit özdağ soldan acayip nefret eden bi adam bu arada. öcalan konusunda chp'yi eleştirip özgür özel'i televizyona çağırırken devlet bahçeli hakkında öyle ahım şahım bir konuşması da yok.
not: ümit özdağ soldan acayip nefret eden bi adam bu arada. öcalan konusunda chp'yi eleştirip özgür özel'i televizyona çağırırken devlet bahçeli hakkında öyle ahım şahım bir konuşması da yok.
devamını gör...
248.
249.
bu partiyi tutan ben erkegim demesin. ben melissa'yim diyenler tutabilir.
devamını gör...
250.
daha düne kadar beşevlerde ders veren viskicinin teki çakma istihbaratçı,çakma ırkçı, kendini uyanık sanan boş beleş birinin tamamen proje kokan partisi.sanki birileri mhp dışındaki milliyetçi yapılanmalara cızırtı yapan birilerini istiyor.
devamını gör...
251.
devamını gör...
252.
umit ozdag'in kerhanesi
devamını gör...
253.
ittihat ve terakki gibidir. sadece ciddiyetten uzaklaşmamalı.
devamını gör...
254.
ideolojik olarak şu ana kadar yanlışını görmediğim sağ kemalist, türkçü parti. lakin teşkilatlanabilmiş değil bu konuda hala ciddi sıkıntıları var.
ikinci olarak sinan oğan vakası sonrasında doğru düzgün bir açıklama yapmamaları ciddi bir sorun zaten bunun sonucunu da yerel seçimlerde yaşadılar.
ikinci olarak sinan oğan vakası sonrasında doğru düzgün bir açıklama yapmamaları ciddi bir sorun zaten bunun sonucunu da yerel seçimlerde yaşadılar.
devamını gör...
255.
devamını gör...
256.
kamufle olmus akp
devamını gör...
257.
devamını gör...
258.
zulum partisi, zafer degil.
devamını gör...
259.
devamını gör...
260.
kuleli'de isth.şb.md.müz ,daha sonra da siirt'te tug.k.olan (e) tümgeneral hasan peker günal’ın sosyal medya paylaşımıdır:
sayın genel başkan, sayın milletvekilleri, chp’liler ve chp’ye yakınlık (sempati) duyanlar!
dayanılamaz ölçülere varan ekonomik sıkıntıları ve ülkesi/ulusu/ailesi için gelecek endişesi yaşamakta olan halk, son yerel yönetimler seçimlerde chp’nin beklenmedik (sürpriz) başarısıyla umutlanmıştır. telaşlanan ve iktidardan düşme korkusu yaşayan akp’li cb ve cumhur ittifakı (ci), muhalefeti susturmaya ve geriletmeye yönelik olarak, panik halinde bütün düğmelere aynı anda basmıştır. son birkaç aylık girişimler ve uygulamalar göstermiştir ki, iktidarın (ve destekçisi mhp’nin);
ana amacı: her ne pahasına olursa olsun, rte’nin yeniden cb adayı olabilmesini ve seçilebilmesini sağlamaktır.
stratejisi: unuttur-endişelendir-böl-kötüle-genişle-dış destek sağla! açarsak; ekonominin konuşulmasını gölgede bırak, halkta güvenlik endişesi yarat, muhalefeti böl ve halk gözünde saygınlıklarının örsele ve yeni katılımlarla ci’yi genişlet, abd ve ab’nin desteğini sağla!
kullanılacak araçlar; yargı sopası, iletişim (propaganda) başkanlığı, ysk , il ve ilçe seçim kurulları, istihbarat birimleri, güvenlik güçleri, trt ve yandaş/besleme yazılı-görsel basın (medya).
planlanan uygulamalar:
* anayasanın değiştirilmesi ve olabilecek (mümkün olan) en geç zamanda erken seçime gidilmesi,
* ekonomik bunalımın (krizin) gündemde tutulmasını önlemek için, yazılı-görsel basında tartışılmasını sağlayacak peş peşe yeni gündemler yaratılması,
* geçmişte yapıldığı gibi, gösteri ve yürüyüşler kışkırtmalarla çığırından çıkarılarak (provoke edilerek) ve abartılı dış tehdit değerlendirmeleri yapılarak (israil’in bize saldırabileceği, 3. dünya savaşı’nın eli kulağında olduğu, vb. gibi) güvenlikçi politikaların ön plana çıkarılması, bu suretle;
iktidar değişikliği için halkın kafasının karıştırılması, açmaza sokulması, duraksama yaşatılması (tereddütte bırakılması),
seçimlerin ohal koşullarında yapılmasının sağlanması,
* hep yapılageldiği gibi, “siyaseten yapılıyor” gibi bir zırvanın arkasına sığınılarak, bin bir çeşit kara çalma (iftira) ve yalanlarla chp’ye her alanda tam saha baskının (presin) sürdürülmesi, (partiyi bölme, cb adaylarını birbirine düşürme ve/veya seçim dışı bırakma, belediyelere kayyum atama ve hizmet yapamaz duruma düşürme, vb.),
* tutuklamalar ve kayyım uygulamaları ile, dem partiye yönelik “ya benimlesin ya da bitiririm!” gözdağının sürdürülmesi,
* diğer muhalif partilere ve/veya milletvekillerine/üyelerine makam ve ihale ulufeleri dağıtılarak akp’ye ve ci’ye katılımların ve/veya yakınlaşmaların sağlanması,
* başta sığınmacılar konusu olmak üzere, her ödün (taviz) verilerek önümüzdeki seçimler için abd ve ab’nin desteğinin sağlanması,
* her şeye rağmen seçim kazanılamazsa, yeniden sayımlar ve iptaller ile direnilerek iktidarda kalınması esas alınmaktadır.
inanınız ki, son 23 yıllık (son yıllardaki mhp’nin de koşulsuz desteğiyle) rte/akp iktidarının yaratısı olan ekonomik, sosyal ve kültürel alanlardaki birçok tablo/gösterge, osmanlı’nın son yıllarındaki tablolardan/göstergelerden çok da farklı değildir. mustafa kemal “söz konusu vatan ise gerisi teferruattır” anlayışı ile farklı eğilimleri bir araya getirmeyi başararak zafere ulaşmıştır. ülkemizi “ulusal devlet-tek devlet yapısının korunarak” yeniden aydınlığa çıkarabilmek için, şimdi de, “söz konusu demokratik, laik, hukuk ve sosyal devlet ise gerisi teferruattır” anlayışı ile, daha fazla gecikmeden, bir araya gelme zamanıdır. ancak, seçim zaferinden bir süre sonra, ne yazık ki, chp’de yalpalanma başlamıştır. daha da kötüsü (ata’mızın gençliğe hitabesindeki özgün ifadesiyle, “…bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere…”);
kılıçdaroğlu ve destekçileri,
chp’nin temel ilkelerinden ödün verdiğini düşünenler,
geçen seçimde aday yapılmayanlar ve
chp’liymiş gibi ortalığı bulandıranlar ci korosuna katılarak –haklı veya haksız, bilinçli veya bilinçsiz- rte’nin ve ci’nin değirmenine su taşımakta, ekmeğine yağ sürmektedirler.
adım adım ve olanca hızıyla ortaçağ karanlığına (hatta daha da gerisine) sürüklenmekte olan türkiye’nin geleceğinin kurtarılabilmesi ve halkın gönenç (refah) düzeyinin yükseltilebilmesi için, önümüzdeki seçimlerin kazanılması yaşamsal bir zorunluluktur. bu yüzden, demokrasiye, hukuka ve siyasi/bürokratik/insani etik değerlere aykırı bu uygulamaları boşa çıkarabilmek (akamete uğratabilmek) için;
* yazılı ve görsel basın ile yetinilmeyerek, köy köy, mahalle mahalle, kasaba kasaba, şehir şehir, meydan meydan dolaşılarak;
dibe vurmuş ekonominin ve tarikatlara teslim edilen milli eğitimin içler acısı durumu ve göstergeleri,
iktidarın -ab ve abd’nin maddi destekleri karşılığında- ülkemize doldurduğu milyonlarca sığınmacının (suriyeliler ve yarı-asker (paramiliter) afgan ve pakiler) ülkemizin ‘ulus devlet-tek devlet’ olarak varkalımında (bekasında) yarattığı riskler,
abartılı stratejik değerlendirmelere dayalı tehdit algılarının anlamsızlığı ve amacı halka “inandırıcı, çarpıcı ve vurgulu” belgelerle çok iyi anlatılmalı ve iktidara gelindiğinde nasıl düzeltilecekleri açıklanmalı,
* ekonomik bunalım sürekli gündemde tutulmalı; gündem değiştirme oyunlarının tutsağı olunmamalı,
* partililerde ve partiye yakınlık duyanlarda karşılık bulamayan, hatta çatışma yaratan normalleşme söylemi –gerekçeli açık bir duyuru yapılarak- bırakılmalı,
* erken seçim çağrıları bırakılarak -rte aday olamayacağı için- seçimlerin zamanında yapılması hedeflenmeli,
* anayasa tartışmalarına kapı tamamen kapatılmalı,
* kurucu ve temel değerlerimizden ödün verilmemek ve abartılı ilişkilerden kaçınmak koşuluyla, diğer muhalefet partileriyle yakınlaşılmalı ve akp ile birleşmeleri ve/veya yakınlaşmaları önlenmeli,
* olası akp cb adaylarının anketlerde yer alması ve yazılı-görsel basında tartışılması sağlanmalı,
* oyların yeniden sayımı ve seçimlerin yenilenmesi konularında rte’nin elinin kolunun bağlanabilmesi için, seçmen desteğinin % 60’lara ulaşabilmesi kesin bir gereksinimdir. bu bağlamda -küçük büyük demeden- anayasamızın ilk 4 maddesini benimsemiş/özümsemiş bütün partilerle ve stö’lerle yakınlaşma sağlanmalı, akp ile birleşmeleri ve/veya yakınlaşmaları önlenmeli,
* ülkemiz aleyhine ve karşılıklı çıkarlara dayalı ve giderek limonileşen akp-mhp ilişkileri kurcalanmalı,
* “dere geçerken at değiştirilmez” özdeyişi göz önüne alınarak–yıkıcı değil yapıcı eleştirilerle- mevcut chp yönetiminin ve genel başkanı’nın gelişmesine katkı verilmeli; parti içinde dalgalanma ve yalpalanma yapanlar tarafından, seçim sonuçlanıncaya kadar ‘savaş baltaları’ toprağa gömülmeli,
* halkın toplantı ve gösteriş yürüyüşler ile ilgili anayasal haklarını kullanmalarına ön ayak olunmalı ve önderlik edilmeli; ancak, araya sokuşturulabilecek kışkırtıcıların (provokatörlerin) önlenmesi için, parti tarafından etkin istihbarat ve güvenlik önlemleri alınmalıdır.
saygılarımla
hasan peker günal
26.11.2024
not: inanıyorum ve biliyorum ki, birçoğu sizler tarafından da değerlendirilmekte olan yukarıdaki olasılıkları, görüşleri ve düşünceleri, bir kez de bir vatandaştan duymanızın yararlı olabileceğini düşünerek bu iletiyi kaleme aldım.
sayın genel başkan, sayın milletvekilleri, chp’liler ve chp’ye yakınlık (sempati) duyanlar!
dayanılamaz ölçülere varan ekonomik sıkıntıları ve ülkesi/ulusu/ailesi için gelecek endişesi yaşamakta olan halk, son yerel yönetimler seçimlerde chp’nin beklenmedik (sürpriz) başarısıyla umutlanmıştır. telaşlanan ve iktidardan düşme korkusu yaşayan akp’li cb ve cumhur ittifakı (ci), muhalefeti susturmaya ve geriletmeye yönelik olarak, panik halinde bütün düğmelere aynı anda basmıştır. son birkaç aylık girişimler ve uygulamalar göstermiştir ki, iktidarın (ve destekçisi mhp’nin);
ana amacı: her ne pahasına olursa olsun, rte’nin yeniden cb adayı olabilmesini ve seçilebilmesini sağlamaktır.
stratejisi: unuttur-endişelendir-böl-kötüle-genişle-dış destek sağla! açarsak; ekonominin konuşulmasını gölgede bırak, halkta güvenlik endişesi yarat, muhalefeti böl ve halk gözünde saygınlıklarının örsele ve yeni katılımlarla ci’yi genişlet, abd ve ab’nin desteğini sağla!
kullanılacak araçlar; yargı sopası, iletişim (propaganda) başkanlığı, ysk , il ve ilçe seçim kurulları, istihbarat birimleri, güvenlik güçleri, trt ve yandaş/besleme yazılı-görsel basın (medya).
planlanan uygulamalar:
* anayasanın değiştirilmesi ve olabilecek (mümkün olan) en geç zamanda erken seçime gidilmesi,
* ekonomik bunalımın (krizin) gündemde tutulmasını önlemek için, yazılı-görsel basında tartışılmasını sağlayacak peş peşe yeni gündemler yaratılması,
* geçmişte yapıldığı gibi, gösteri ve yürüyüşler kışkırtmalarla çığırından çıkarılarak (provoke edilerek) ve abartılı dış tehdit değerlendirmeleri yapılarak (israil’in bize saldırabileceği, 3. dünya savaşı’nın eli kulağında olduğu, vb. gibi) güvenlikçi politikaların ön plana çıkarılması, bu suretle;
iktidar değişikliği için halkın kafasının karıştırılması, açmaza sokulması, duraksama yaşatılması (tereddütte bırakılması),
seçimlerin ohal koşullarında yapılmasının sağlanması,
* hep yapılageldiği gibi, “siyaseten yapılıyor” gibi bir zırvanın arkasına sığınılarak, bin bir çeşit kara çalma (iftira) ve yalanlarla chp’ye her alanda tam saha baskının (presin) sürdürülmesi, (partiyi bölme, cb adaylarını birbirine düşürme ve/veya seçim dışı bırakma, belediyelere kayyum atama ve hizmet yapamaz duruma düşürme, vb.),
* tutuklamalar ve kayyım uygulamaları ile, dem partiye yönelik “ya benimlesin ya da bitiririm!” gözdağının sürdürülmesi,
* diğer muhalif partilere ve/veya milletvekillerine/üyelerine makam ve ihale ulufeleri dağıtılarak akp’ye ve ci’ye katılımların ve/veya yakınlaşmaların sağlanması,
* başta sığınmacılar konusu olmak üzere, her ödün (taviz) verilerek önümüzdeki seçimler için abd ve ab’nin desteğinin sağlanması,
* her şeye rağmen seçim kazanılamazsa, yeniden sayımlar ve iptaller ile direnilerek iktidarda kalınması esas alınmaktadır.
inanınız ki, son 23 yıllık (son yıllardaki mhp’nin de koşulsuz desteğiyle) rte/akp iktidarının yaratısı olan ekonomik, sosyal ve kültürel alanlardaki birçok tablo/gösterge, osmanlı’nın son yıllarındaki tablolardan/göstergelerden çok da farklı değildir. mustafa kemal “söz konusu vatan ise gerisi teferruattır” anlayışı ile farklı eğilimleri bir araya getirmeyi başararak zafere ulaşmıştır. ülkemizi “ulusal devlet-tek devlet yapısının korunarak” yeniden aydınlığa çıkarabilmek için, şimdi de, “söz konusu demokratik, laik, hukuk ve sosyal devlet ise gerisi teferruattır” anlayışı ile, daha fazla gecikmeden, bir araya gelme zamanıdır. ancak, seçim zaferinden bir süre sonra, ne yazık ki, chp’de yalpalanma başlamıştır. daha da kötüsü (ata’mızın gençliğe hitabesindeki özgün ifadesiyle, “…bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere…”);
kılıçdaroğlu ve destekçileri,
chp’nin temel ilkelerinden ödün verdiğini düşünenler,
geçen seçimde aday yapılmayanlar ve
chp’liymiş gibi ortalığı bulandıranlar ci korosuna katılarak –haklı veya haksız, bilinçli veya bilinçsiz- rte’nin ve ci’nin değirmenine su taşımakta, ekmeğine yağ sürmektedirler.
adım adım ve olanca hızıyla ortaçağ karanlığına (hatta daha da gerisine) sürüklenmekte olan türkiye’nin geleceğinin kurtarılabilmesi ve halkın gönenç (refah) düzeyinin yükseltilebilmesi için, önümüzdeki seçimlerin kazanılması yaşamsal bir zorunluluktur. bu yüzden, demokrasiye, hukuka ve siyasi/bürokratik/insani etik değerlere aykırı bu uygulamaları boşa çıkarabilmek (akamete uğratabilmek) için;
* yazılı ve görsel basın ile yetinilmeyerek, köy köy, mahalle mahalle, kasaba kasaba, şehir şehir, meydan meydan dolaşılarak;
dibe vurmuş ekonominin ve tarikatlara teslim edilen milli eğitimin içler acısı durumu ve göstergeleri,
iktidarın -ab ve abd’nin maddi destekleri karşılığında- ülkemize doldurduğu milyonlarca sığınmacının (suriyeliler ve yarı-asker (paramiliter) afgan ve pakiler) ülkemizin ‘ulus devlet-tek devlet’ olarak varkalımında (bekasında) yarattığı riskler,
abartılı stratejik değerlendirmelere dayalı tehdit algılarının anlamsızlığı ve amacı halka “inandırıcı, çarpıcı ve vurgulu” belgelerle çok iyi anlatılmalı ve iktidara gelindiğinde nasıl düzeltilecekleri açıklanmalı,
* ekonomik bunalım sürekli gündemde tutulmalı; gündem değiştirme oyunlarının tutsağı olunmamalı,
* partililerde ve partiye yakınlık duyanlarda karşılık bulamayan, hatta çatışma yaratan normalleşme söylemi –gerekçeli açık bir duyuru yapılarak- bırakılmalı,
* erken seçim çağrıları bırakılarak -rte aday olamayacağı için- seçimlerin zamanında yapılması hedeflenmeli,
* anayasa tartışmalarına kapı tamamen kapatılmalı,
* kurucu ve temel değerlerimizden ödün verilmemek ve abartılı ilişkilerden kaçınmak koşuluyla, diğer muhalefet partileriyle yakınlaşılmalı ve akp ile birleşmeleri ve/veya yakınlaşmaları önlenmeli,
* olası akp cb adaylarının anketlerde yer alması ve yazılı-görsel basında tartışılması sağlanmalı,
* oyların yeniden sayımı ve seçimlerin yenilenmesi konularında rte’nin elinin kolunun bağlanabilmesi için, seçmen desteğinin % 60’lara ulaşabilmesi kesin bir gereksinimdir. bu bağlamda -küçük büyük demeden- anayasamızın ilk 4 maddesini benimsemiş/özümsemiş bütün partilerle ve stö’lerle yakınlaşma sağlanmalı, akp ile birleşmeleri ve/veya yakınlaşmaları önlenmeli,
* ülkemiz aleyhine ve karşılıklı çıkarlara dayalı ve giderek limonileşen akp-mhp ilişkileri kurcalanmalı,
* “dere geçerken at değiştirilmez” özdeyişi göz önüne alınarak–yıkıcı değil yapıcı eleştirilerle- mevcut chp yönetiminin ve genel başkanı’nın gelişmesine katkı verilmeli; parti içinde dalgalanma ve yalpalanma yapanlar tarafından, seçim sonuçlanıncaya kadar ‘savaş baltaları’ toprağa gömülmeli,
* halkın toplantı ve gösteriş yürüyüşler ile ilgili anayasal haklarını kullanmalarına ön ayak olunmalı ve önderlik edilmeli; ancak, araya sokuşturulabilecek kışkırtıcıların (provokatörlerin) önlenmesi için, parti tarafından etkin istihbarat ve güvenlik önlemleri alınmalıdır.
saygılarımla
hasan peker günal
26.11.2024
not: inanıyorum ve biliyorum ki, birçoğu sizler tarafından da değerlendirilmekte olan yukarıdaki olasılıkları, görüşleri ve düşünceleri, bir kez de bir vatandaştan duymanızın yararlı olabileceğini düşünerek bu iletiyi kaleme aldım.
devamını gör...