1.
bir bakıyorsunuz aynaya, saçlar beyazlıyor hafiften, belki de biraz dökülmeye başlıyor. gözler bir nebze daha çöküyor.
sevdiklerinizin size neşe veren o gülümsemeleri gün geçtikte soluyor, yavaş yavaş erimelerini izliyorsunuz.
endişeler, umutlar, hayaller, beklentiler yavaş yavaş kayıp oluyorlar düşüncelerden.
yaşadığınız ve size ait olan dünya gün geçtikçe parçalara ayrılırken yerine kurulan yapılar size sadece yabancılık hissettiriyor.
okullar tatil olsun diye yağmasını beklediğiniz, camın kenarından huzur ile izlediğiniz, yeri geldi altında üşüdüğünüz ve bitmesini dilediğiniz, altında sevdiğiniz, sevildiğiniz o biri birinin aynısı olmayan eşsiz kar taneleri bile artık sadece birbirlerinin ucuz birer kopyasına dönüşüyor. hepsi aynı yağıyor.
aklınızda ki o mutlu anılar git gide soluklaşıyor ve asla unutulmayan keşkelere daha çok yer bırakıyor. keşkelerin yankıları gittikçe yükseliyor.
avuçlarını açıp bakınca insan, yine yıllar önceki avuçları görüyor, biraz kırışmış ama hala bomboş. sımsıkı sarılınan her şeyi koparmış zaman. içleri hala bomboş.
zaman kimseyi beklemiyor.
sevdiklerinizin size neşe veren o gülümsemeleri gün geçtikte soluyor, yavaş yavaş erimelerini izliyorsunuz.
endişeler, umutlar, hayaller, beklentiler yavaş yavaş kayıp oluyorlar düşüncelerden.
yaşadığınız ve size ait olan dünya gün geçtikçe parçalara ayrılırken yerine kurulan yapılar size sadece yabancılık hissettiriyor.
okullar tatil olsun diye yağmasını beklediğiniz, camın kenarından huzur ile izlediğiniz, yeri geldi altında üşüdüğünüz ve bitmesini dilediğiniz, altında sevdiğiniz, sevildiğiniz o biri birinin aynısı olmayan eşsiz kar taneleri bile artık sadece birbirlerinin ucuz birer kopyasına dönüşüyor. hepsi aynı yağıyor.
aklınızda ki o mutlu anılar git gide soluklaşıyor ve asla unutulmayan keşkelere daha çok yer bırakıyor. keşkelerin yankıları gittikçe yükseliyor.
avuçlarını açıp bakınca insan, yine yıllar önceki avuçları görüyor, biraz kırışmış ama hala bomboş. sımsıkı sarılınan her şeyi koparmış zaman. içleri hala bomboş.
zaman kimseyi beklemiyor.
devamını gör...
2.
zaman imkansız aşk gibidir.
"bir gün bir kızla tanistim o beni sevmiyordu bende onu sevmiyordum bir yerde randevulaştık ben gitmedim oda gelmedi."
"bir gün bir kızla tanistim o beni sevmiyordu bende onu sevmiyordum bir yerde randevulaştık ben gitmedim oda gelmedi."
devamını gör...
3.
nedir zaman, nedir?
bir su mu, bir kuş mu?
nedir zaman, nedir?
iniş mi, yokuş mu?
bir sese benziyor;
arkanız hep zifir!
bir sese benziyor;
önünüz tüm kabir!
belki de bir hırsız;
izi, lekesi var.
belki de bir hırsız;
o yok, gölgesi var.
annesi azabın,
sonsuzluk, şarkısı.
annesi azabın,
cinnetin tıpkısı.
içimde bir nokta;
dönüyor aleve.
içimde bir nokta;
beynimde bir güve.
akrep ve yelkovan,
varlığın nabzında.
akrep ve yelkovan,
yokluğun ağzında.
zamanın çarkları,
sizi yürütüyor!
zamanın çarkları,
beni öğütüyor.
zaman her yerde ve
her şeyin içinde.
zaman her yerde ve
acem'de ve çin'de.
kime kaçsam ondan;
ha yakın, ha ırak?
kime kaçsam ondan;
ya sema, ya toprak...
necip fazıl kısakürek
devamını gör...
4.
evet zaman kimseyi beklemez.kimsede zamanı hep bı acelecilik vardır.hep bı telaş esas olan herşeyi belirlemiş oldugun süre içinde yapmak.
zamana bırakalım sözcüğü birseylerden kaçmak için verilen en güzel söz.onun icindirki su kısa hayat yolculuğunda istediğinizi yapın tüm zorluklara karşı yapın yanlış anlaşılmalara karsi yapin.
zamana bırakalım sözcüğü birseylerden kaçmak için verilen en güzel söz.onun icindirki su kısa hayat yolculuğunda istediğinizi yapın tüm zorluklara karşı yapın yanlış anlaşılmalara karsi yapin.
devamını gör...