zaman sürekli boşa geçiyor hissi
başlık "retro spektif" tarafından 05.02.2022 23:23 tarihinde açılmıştır.
1.
gün içinde kafamda günü dolu dolu geçirmeye yönelik plan yapsam da , bunları hayata geçirmek konusunda aksaklık yaşıyorum lakin ne yaparsam yapayım günü dolu dolu geçirmişim tatminliği bir türlü tezahür etmiyor ve bir gün daha çöp oldu diye kendi kendime söylenip duruyorum. özetle : zaman akıyor ve akan zaman beni kesmiyor.
devamını gör...
2.
bu hissin fazlası sanırım derin psikolojik bir dengesizliğe yol açarak insanı boşlukta süzülen bir ruh haline getiriyor.
zaman sürekli boşa geçiyor ve ne yaparsam yapayım beyhude. uzun zamandır her ne yaparsam yapayım yaptığım şeyin bir faydasızlık, bir sonuçsuzluk olduğu kanaatine varıyorum. kendimi kandırmaya çalışarak faydalı bir şeylerle uğraşayım deyince de beş dakika sonra "yarabbi bu ne boşunalıktır" diyerek yine vazgeçiyorum. bir şeyleri yapamamamdaki yegane engel yaptığım şeyin gerçek bir manası olduğuna inanç geliştirememek. gözümde hemen hemen her şey bir antinlik kuntinlik.
çok değerli olarak kabul gören uğraşların bile boşuna olduğuna ikna eden bir zihin hastalığı içinde gibiyim. beş dakika sonra dünyaya düşecek olan meteoru engellesem kameralar karşısına çıktığımda şu açıklamayı yaparım: "yani meteoru engelledik tabi de sonuçta çok da önemli değil çünkü bugün hayatımızın kurtulmuş olması max 50 seneye yine de öleceğimiz gerçeğini değiştirmiyor. biraz boşuna uğraştık yani."
nice zamandır kendimi geliştirecek çoğu adımdan uzak duruyorum. hatta sırf keyif adına roman okumak ya da film izlemek bile içimden gelmiyor. bir ekranın başında saatlerce sabit durarak kurmaca bir hayal aleminde avunan bir saftirik olmayı kabullenemiyorum. bir faydası varmış gibi, çocuk gibi kendimizi mi avutalım? izleyici olarak katılacağım her tür aktivite gözümde daha da değersizleşti. sanat sepet işleri de insanı avutmaktan öteye gitmeyen abartılı şeyler. sanat kutsal falan değil. bu bir insan abartısı. para kazanmak desen maddiyat bir ana amaç olamaz. zaten para kazanmak da senin arzu etmene kalmış bir şey değil. her şeyi zorunluluktan yapıyoruz. öyle olmasa bile bu dünyada yapılacak hiçbir şeyin kutsiyet atfedilecek bir anlamı yok.
diğer yandan bilgi, kültür ve mesleki alanında gelişeceksin de ne olacak? üç günlük ömründe ne kadar gelişebilirsin? asla yeterli olmayacak. zaten yolun sonunda ölüp gideceğiz bu yüzden yaptığım hiçbir şeyin bir manası yok vs gibi düşünceler eşliğinde dünyanın en büyük hevessizi olarak her şeyi başlamadan bırakıyorum. bu hissiyatla hareket etmenin yanlış olduğunun da farkındayım fakat önüme serilmiş olan seçenekler bundan da yanlış, manasız. yaşlı bir kızılderilinin dediği gibi: "ölümün kol gezdiği hayatta daha ciddi ne olabilir ki?" vazgeçmeyeceğim tek şey vazgeçmek.
ölecez gidecez yav...
zaman sürekli boşa geçiyor ve ne yaparsam yapayım beyhude. uzun zamandır her ne yaparsam yapayım yaptığım şeyin bir faydasızlık, bir sonuçsuzluk olduğu kanaatine varıyorum. kendimi kandırmaya çalışarak faydalı bir şeylerle uğraşayım deyince de beş dakika sonra "yarabbi bu ne boşunalıktır" diyerek yine vazgeçiyorum. bir şeyleri yapamamamdaki yegane engel yaptığım şeyin gerçek bir manası olduğuna inanç geliştirememek. gözümde hemen hemen her şey bir antinlik kuntinlik.
çok değerli olarak kabul gören uğraşların bile boşuna olduğuna ikna eden bir zihin hastalığı içinde gibiyim. beş dakika sonra dünyaya düşecek olan meteoru engellesem kameralar karşısına çıktığımda şu açıklamayı yaparım: "yani meteoru engelledik tabi de sonuçta çok da önemli değil çünkü bugün hayatımızın kurtulmuş olması max 50 seneye yine de öleceğimiz gerçeğini değiştirmiyor. biraz boşuna uğraştık yani."
nice zamandır kendimi geliştirecek çoğu adımdan uzak duruyorum. hatta sırf keyif adına roman okumak ya da film izlemek bile içimden gelmiyor. bir ekranın başında saatlerce sabit durarak kurmaca bir hayal aleminde avunan bir saftirik olmayı kabullenemiyorum. bir faydası varmış gibi, çocuk gibi kendimizi mi avutalım? izleyici olarak katılacağım her tür aktivite gözümde daha da değersizleşti. sanat sepet işleri de insanı avutmaktan öteye gitmeyen abartılı şeyler. sanat kutsal falan değil. bu bir insan abartısı. para kazanmak desen maddiyat bir ana amaç olamaz. zaten para kazanmak da senin arzu etmene kalmış bir şey değil. her şeyi zorunluluktan yapıyoruz. öyle olmasa bile bu dünyada yapılacak hiçbir şeyin kutsiyet atfedilecek bir anlamı yok.
diğer yandan bilgi, kültür ve mesleki alanında gelişeceksin de ne olacak? üç günlük ömründe ne kadar gelişebilirsin? asla yeterli olmayacak. zaten yolun sonunda ölüp gideceğiz bu yüzden yaptığım hiçbir şeyin bir manası yok vs gibi düşünceler eşliğinde dünyanın en büyük hevessizi olarak her şeyi başlamadan bırakıyorum. bu hissiyatla hareket etmenin yanlış olduğunun da farkındayım fakat önüme serilmiş olan seçenekler bundan da yanlış, manasız. yaşlı bir kızılderilinin dediği gibi: "ölümün kol gezdiği hayatta daha ciddi ne olabilir ki?" vazgeçmeyeceğim tek şey vazgeçmek.
ölecez gidecez yav...
devamını gör...