zaman tüneli

bahsedilen kız çocuğunun çizimini merak ettim açıkçası. ben de küçük bir kız çocuğu iken tanrıyı ak sakallı bir dede olarak tasvir ederdim kafamda. dinler ataerkil toplumların ürünleri olduğu için tanrının da bir cinsiyeti olsaydı erkek gibi düşünülürdü böyle toplumlarda ki; bana çocukken dayatılmış bir din ve toplum normu olarak ben de tanrıyı erkek düşünmüştüm muhtemelen. yalnız bizim toplumumuzda böyle düşünse de bir çocuk, başka bir toplumda özellikle gelişmiş bir toplumda tanrıyı normlardan bağımsız bir şekilde düşünme şansı olacaktır. eğer kafasında pozitif bir imge oluşuyorsa belki bir melek olacak belki de bir büyükanne görüntüsü oluşacaktır ya da tamam farklı bir yaratık da olabilir.

elbet bulunacak olandır.

temenni.

eskilerden ama olsun



bu arada ceza kanununda böyle bir madde gerçekten var :)

(bkz: iticilikte çığır açan sözcükler)

özellikle çok zor olduğu bilinen ve mezun etmeyen deli saçması derslerin sınav kağıtlarında görüldüğünde sinir krizi geçirtebilecek bir söz.ilgili öğretim görevlisi işbu sözün sonuna üç nokta ve gülücük gibi simgeler koyduğunda sinir katsayısı gitgide artar öğrenci kişisinin.

kalpsizleştirenler utansın be.

uzun yola çıkmadan önce, kışlık lastikleri çıkarıp, fren merkezlerini ve teker bilyelerini kontrole geldik.
siz motorunuza iyi bakarsanız o da sizi hayatta tutar

(bkz: çakmak)
(bkz: pil)

vay arkadaş bir de sözlükte göstere göstere ilişki mi yaşanıyor?

benim bu sözlükte olan bitenden hiç haberim olmuyor yaa
hep böyle başlıklardan öğreniyorum gündeme bomba gibi düşmesi gereken şeyleri.
kaldı ki ben dedikodu seven bir insanım.

neyse. ben zaten çok fazla entry de okumuyorum.
daha çok fikir beyan edip stres atmak üzere buradayım.
ama böyle şeyleri de kaçırıyorum sonra.
neyse, boşverin.

kadın = insan olduğunu var sayarsak elbet ki kalbi vardır .
lakin vicdan merhamet bırakmadıysanız karşınız da taş bulursunuz .
yapman guzumm etmen guzumm sonra o taş, kafanızı patlatıyor yine suçlusu kadınların minnoş kalbi oluyor.

insanlık tarihinin %99'luk hatta belki daha uzun bir döneminde kadınların doğurma şekli. biyolojik olarak insanlar bu şekilde doğum yapmaya uygun olduğu için adına normal doğum deniyor.

feminik kafalılar normal doğum lafına neden bu kadar tepki veriyor?
insanların üreme ve doğurma şekli belli. bir insan ben mitoz bölünücem diyebilir mi? veya ben sporla çoğalıcam diyebilir mi? ben yumurtlayıp kuluçkaya yatmak istiyorum diyebilir mi? diyemez, çünkü bu insan doğasına aykırı.

en "ideal" doğum belki sezeryan olabilir, ben bu konuda yorum yapamam ama sezeryan dediğin şey cerrahi bir müdahale. insanlar da diğer canlılar gibi doğar, büyür, çoğalır ve ölür. ve doğum şekli de bellidir.

kaldı ki doğum yapan kadına kimse zorla bişey yaptırmıyor, her kadın kendisi seçiyor.
normal doğumun adı neden normal doğum? çünkü biyolojik açıdan normali bu olduğu için.
ingilizcede de adı "normal delivery" olarak geçiyor.
google'a benefits of normal delivery yazarsanız normal doğumun faydalarını görürsünüz.

yanında bakla ile harika olur.

çocukluk aşkımsın, sen ilk göz ağrımsın
kimseyi, kimseyi sevmedim senin gibi
sevdanın uğruna terk ettim her şeyi
hayatın anlamı

an itibariyle sözlük yazarlarının saçları başlığında katılım sağlanan kampanya.
*

(bkz: azık)

bu uzun ve belirsiz yolun
içinde kaybolmuş bir yerdeyim aaah
küfürle can bulmuş bir ruhun
içinde kaybolmuş bir bedendeyim aaah
devamında şiir..

ilk kez dinledim. tek ezbere bildiğim şiir ahmet haşim'in merdivenidir. seçtikleri şiir kendilerini dinlememe vesile oldu. senin şiirin şarkı olmuş diyen tatlı insana da selam olsun.. akşamlarda olanlara gelsin.

bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta,
kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

bir isyandır .yeter artık bitsin dir.
olması gerekendir.

kumanda ve tabletin kalemini çok kaybediyorum. ikisinin de kaybolma sebebi film izlerken yanlarımda olmaları.