zaman tüneli

kendisinden hoşlanmıyorum. yazım dili, zihniyeti, tarzı midemde bulantı yaratıyor. kendisi de bu konuda bana karşı boş değil hissediyorum.*


ekleme: ilgili kişi silmiş. okuyanmatmazel'i severek okurdum ama hesabını dondurmuş.

dünyanın 10/9'u boş ya hu. yer sorunu yok. şehir içinde kalan mezarlıklar var. sadece bu.

bir güven çatışması.

“bülbüller bizi eğlendirmek için şarkı söylemek dışında bir şey yapmaz. insanların bahçelerindeki bitkileri yemezler, mısır ambarlarına yuvalanmazlar, tek yaptıkları iş bize içlerini dökmektir. işte bu yüzden bülbülleri öldürmek günahtır.”

canım sıkılır da uykudan, yemeden ve içmeden kesilmem yav.

evliyseniz eşinizin sizi aldatırken basarsanız, polis çağırıp tutanak tutturun.
artık ani baskında mı yakalarsınız, deliller toplayıp iz mi sürersiniz bilemem.

ılık ılık esen rüzgardır. uzak durun iğneler!1112!!

her konuda son derece malımdır.* her zaman her şeyim zor gider, zor başarırım ama eninde sonunda istediğim olur. sevdiğim insanlara çok güvenirim. öyle ki sevdiğim adamın bana aklen, zihnen, kalben ve bedenen asla ihanet etmeyeceğine inanırım çünkü biliyorum ki onun benimle kurduğu iletişimden daha özeli yoktur. birlikte inşa etmek için çabalayacağımız geleceğimizden daha önemli hiçbir şey de yoktur. bu yüzden de onu bir yatakta başka bir kadınla çıplak görmek dışında hiçbir şey bana ihanet edebileceğine inandıramaz. suç ortaklığı dahil her zaman, her durumda arkasında olurum. bunun kelime karşılığı adanmışlıktır ve iyiliği de kötülüğü de her haltı adanmış şekilde yaparım. küçük, saçma, zekasız oyunlarla hiç ilgilenmem. oyunu kurar, tüm piyonları kazanmak için yakarım.

insan sevdiğine bunu söylemez. çoktan boynuzları vardır çocuğun, üzücü.

o bir kere olur, bir daha düşmezsin o tongaya. koymaz yani. ama evlilik içinde olduysa katil bile olabilirsin.

kadın versiyonu ile başıma gelen durum.
en son biriyle tanıştım, hoşlandım da. yükseldim ama belli etmiyordum muhtemelen. romantik bir yemek yemek istedik. ardından restauranta girmek için sırada bekledik yarım saate yakın... arada tebessüm ediyorum, sarılıyorum, saçlarını kokluyorum falan ama bu durumun ne kadar romantik olabileceğini sorguladım içten içe. sonra saçlarına parfüm sıktığını söyledi kendisi. gülümsedim, dudaklarıma baktı. “perfect” dedim. ikimizin de aklı karıncalandı sanki, o enerjiyi aldım. neyse biraz dikkatimi dağıttım, başka şeyler düşündüm. içeri girdik. yemekte de hâlâ sessizce gülmeye devam etti kendisi. çat pat olan ingilizcemle no don't laugh dedim, nafile. sonra gece öpüşürken bana aşık olduğunu söylemez mi, afalladım kaldım. tabii sonu birkaç gecelik faciayla bitti, facia dediğime bakmayın. güzeldi. “en az 2500 kilometre uzaklıkla mesafe ilişkimiz iç açıcı olamaz ama” dediğimde beni anladı sağ olsun. yani bence onun bana duyduğu şey aşk değil de o anlık yükselmelerdi fakat kırmak istemedim. swh

aradan bir süre geçti, bana mesaj atmış: “hâlâ sevgilin yoksa gelsene” diyor, öyle de özel hayatıma saygılı. neyse çok güldüm, umarım ağlamam.

(bkz: seks anında söylenen ilginç şeyler)

allaaah! da dedirtir

bu rüzgarda bizi en fazla yel alır.

aşk rüzgarında olanlara tavsiye olarak gelsin; güvenlik önemli.

yetersizlik hissi bile anında yükleniyor. bonus olarak gelen şeylerle de elden başka bir şey gelmediği için ne yemek yiyebiliyorsun ne uyuyabiliyorsun. allah bunu yaşatan herkesin belasını versin, etleri dökülsün. amin.
mazereti yok bunun. basitleştirmeyin.

aynı zamanda o sırada aldatılmakta olan kadındır keh keh keh

but that's not the shape of my heart

aldatma zor bir eylem ama vicdanen zor.
vicdan yoksa gayet basit bir işlem.

"şirin şoför geliyor geliyorr maşallah maşallah pat. " videosu akla geldi. herkes özellikle de beceremeyeceği belli olan kadınlar araba kullanmasa mı acaba?
dipnot: hocam ayağınızın altında sizin de pedal yok mu?

belly dancer olabilecek insan. ben değilim mesela.

ahoueeyyy
aldatmıştır ya da erkek aldatmıştır kadın bunu öğrenmiştir
bunu bile beceremiyorsun anlamında demiştir
olabillir

sadece sek erkeklere hitap eden parfümleri de vardır