1.
Herkes kalbinin renginde yaşar hayatı ve herkes kalbinin rengini bulaştırır etrafındakilere...
son tanımları
2.
devlet
devlet ;tek tip ideolojilere sahip olmayan, çıkar amacı sadece ülkesi olan, toplumdaki her bir ferdine kuca açıp, eşit ,adaletli yönetim biçimidir.
devlet sisteminin dünyaca değişmesi gerektiğini düşünüyorum millet ile birlikte hareket edilmeli devlet insan olmalı , perde arkasında sinsiliğe yer verilmeyen, birimlerin dallanıp budaklanmadığı o birim şu birim bu birim diye ne fazla ne eksik merciler olmalı...hızlı,net ve üretken...
devlet sisteminin dünyaca değişmesi gerektiğini düşünüyorum millet ile birlikte hareket edilmeli devlet insan olmalı , perde arkasında sinsiliğe yer verilmeyen, birimlerin dallanıp budaklanmadığı o birim şu birim bu birim diye ne fazla ne eksik merciler olmalı...hızlı,net ve üretken...
devamını gör...
3.
arkadaşlık üzerine
dostluk daima tatlı bir sorumluluktur asla;bir fırsat değildir.
~halil cibran
~halil cibran
devamını gör...
4.
insanları memnun etmek
mümkünü olmayan durum başlığı.boşuna uğraşma dostum insanların algısı kadarsın ! sen kendini memnun et kendini keşfet.
devamını gör...
5.
müslüman olup gelişen ülke
müslüman ülke diye baza almanın hata olacağını düşündüğüm başlık.müslüman hakkıyla müslüman olsaydı dünyada kafir kalmazdı,dünya yönetimi adalet çerçevesinde ilerlerdi fakat müslümanlık şuuru,bilinci ve de islamiyetin bireylere doğru aktarımlarında malesef ki özünü yitirmiş vaziyette. şuan gelişmiş diye gördüğümüz ülkelerin gelişmekteki temellerinin altında da soy kırım ve sömürge yatar bunu unutmamak lazım.
devamını gör...
6.
namuslu kadın evinde oturur
namuslu ne dört duvar arasında kalana ne de sadece kadına ithaf edilen bir sıfattır. namus dünyadaki her şey içinde edep ölçüsüyle yaşamaya gayret eden kadına-erkeğe denir.*hayat içinde bir takım yöntemlerle zorla namus kalıbının içine kimseyi sokamazsınız kişi namussuz ise eve kapatsan ne yarar, elini kolunu bağlasan ne! yolunu bulur bir şekilde.
devamını gör...
7.
eş cinsellerden nefret etme hakkı
kimsenin kimseden nefret hakkının bulunmadığı bir konu başlığı.
düşüncelerine,hislerine saygı duyuyorum fakat taleplerine saygı duymuyorum.on doktorun onuda farklı görüşlere sahip ,kişilerin durumlarına mantıklı bir açıklama getirmemesi,bu konuda üç fikrin olması vs (normal bir durum,psikolojik bir durum ve sempatiden doğan bir durum) bu konuda hala çalışmalar devam etmekte ve kesin net bir sonuca varılamadı malesef. benim şahsi görüşüm durumun ruhsal bozukluğudur. mantık çerçevesinde bakarsak farklı gördüğümüz bu insanların talepleri dedikleri gibi sadece toplumda yer edinmek ,toplumda yargılanmamaktan öte toplumda aile kurmak ,evlat sahibi olmak gibi haklarında önünü açmak demek e bu da aile çatısını baltalamaktır,hadi aile kurdular çocuk ya taşıyıcı anneyle ya sperm bankasından ya çocuk esirgeme kurumundan alınacak e bu çocuk sormayacak mı sorgulamayacak mı aklı bulanmayacak mı? bu yöntemlerinde ayrıca doğuracak sonuçlarınıda düşünürsek ansiklopedi zinciri gibi devam eder eşcinsel +lgbtoprstşt her neyse topluma bir birey olarak karışın fakat ruhsal bir rahatsızlığınızın olduğunu kabul edip tedaviye adım atın çünkü hastalığını kabul etmeyene hiçbir psikolog yardım edemez bir kadından daha kadın ya da erkekten daha erkek davranışlarlarla,ya da cinsel yönelimi farklı kişilerin siz bizi anlamıyorsunuz diyip her türlü ahlaksızlıklarla kendini obje gibi göstermelerle yol yol olmaz. savunduğunuz yolun temiz oluşumlardan olduğunuda ikna etmeniz lazım tablo sadece ötekileştirmeden,yargılamadan ibaret değil asıl tepki bu sorunun doğuracak sonuçlarıdır...
düşüncelerine,hislerine saygı duyuyorum fakat taleplerine saygı duymuyorum.on doktorun onuda farklı görüşlere sahip ,kişilerin durumlarına mantıklı bir açıklama getirmemesi,bu konuda üç fikrin olması vs (normal bir durum,psikolojik bir durum ve sempatiden doğan bir durum) bu konuda hala çalışmalar devam etmekte ve kesin net bir sonuca varılamadı malesef. benim şahsi görüşüm durumun ruhsal bozukluğudur. mantık çerçevesinde bakarsak farklı gördüğümüz bu insanların talepleri dedikleri gibi sadece toplumda yer edinmek ,toplumda yargılanmamaktan öte toplumda aile kurmak ,evlat sahibi olmak gibi haklarında önünü açmak demek e bu da aile çatısını baltalamaktır,hadi aile kurdular çocuk ya taşıyıcı anneyle ya sperm bankasından ya çocuk esirgeme kurumundan alınacak e bu çocuk sormayacak mı sorgulamayacak mı aklı bulanmayacak mı? bu yöntemlerinde ayrıca doğuracak sonuçlarınıda düşünürsek ansiklopedi zinciri gibi devam eder eşcinsel +lgbtoprstşt her neyse topluma bir birey olarak karışın fakat ruhsal bir rahatsızlığınızın olduğunu kabul edip tedaviye adım atın çünkü hastalığını kabul etmeyene hiçbir psikolog yardım edemez bir kadından daha kadın ya da erkekten daha erkek davranışlarlarla,ya da cinsel yönelimi farklı kişilerin siz bizi anlamıyorsunuz diyip her türlü ahlaksızlıklarla kendini obje gibi göstermelerle yol yol olmaz. savunduğunuz yolun temiz oluşumlardan olduğunuda ikna etmeniz lazım tablo sadece ötekileştirmeden,yargılamadan ibaret değil asıl tepki bu sorunun doğuracak sonuçlarıdır...
devamını gör...
10.
eğitim
eski türkçedeki “igit”fiilidir.
eğitim anne karnında başlayan 0-6 yaş aralığında çocuğun karakter yapısının temel kodlamalarını yerleştirdiğimiz zamandır.daha sonra bu yaş aralığında aktarabildiğinizi alırsınız. yani; ne ektiyse bir ebeveyn onu biçer.
ayrıca ülkemizin eğitim sisteminede değinecek olursak ezberci sistemden çok uygulamalı eğitim sistemine geçişin gerekli olduğuna inanıyorum,dil öğrenmek ya da mesleki anlamda lisana ihtiyacını olan öğrencilerimizede sınav engeli olmadan burs adında desteklerle yurtdışında eğitim desteğiyle gençlerimizin diplomalı cahil olmaktan çıkacağı düşüncesindeyim yine de tekrar diyorum eğitim anne karnında başlar okuldaki aldığı eğitimi aileler sürdürmez ise yine boş yine boş eğitimde ebeveynlerin rolü büyük.
eğitim anne karnında başlayan 0-6 yaş aralığında çocuğun karakter yapısının temel kodlamalarını yerleştirdiğimiz zamandır.daha sonra bu yaş aralığında aktarabildiğinizi alırsınız. yani; ne ektiyse bir ebeveyn onu biçer.
ayrıca ülkemizin eğitim sisteminede değinecek olursak ezberci sistemden çok uygulamalı eğitim sistemine geçişin gerekli olduğuna inanıyorum,dil öğrenmek ya da mesleki anlamda lisana ihtiyacını olan öğrencilerimizede sınav engeli olmadan burs adında desteklerle yurtdışında eğitim desteğiyle gençlerimizin diplomalı cahil olmaktan çıkacağı düşüncesindeyim yine de tekrar diyorum eğitim anne karnında başlar okuldaki aldığı eğitimi aileler sürdürmez ise yine boş yine boş eğitimde ebeveynlerin rolü büyük.
devamını gör...
11.
günahların için allah'a savunma yaz
savunmam yok* kendi kendime şahitlik yapacağım ,bana emanet edilen dilimin,elimin,bedenimin bana şahit olacağı ve şah damarından bana daha yakın olan, yarattığını bilen rabbime karşı ne savunabilirim ki diye düşündüren başlık... bu başlık inancını yaşama gayretinde olanlar için bu bakışta bir başlık türü konumunda olduğunu düşünüyorum.
yalnız şu zıt açıdan da bakmak gerekirse biz insanız insani yapımızı kavramak gerekir dindarı -dinsizi hepimizin günahı var insanoğluna unutan hata yapan denir.
günah veya sevap diye nitelendirmeden de iyi insan olma çabasını gütmeliyiz dimi? felsefede de bu böyledir önce insan olmayı öğrenmeli bir birey bunuda yapısı gereği kavrama yeteneği ,geliştirme yeteneği mevcut .
ayrıca birçok felsefik,matematik,biyoloji,bilim islam inancıyla pekişiyor fakat bunlar farklı isimlerle adlandırıldığı için tabiri caizse bizden alıp bize satma durumu yani islamda yok, islam gerici,islam uydurulmuş vs bilmeden ezberci şekilde söyleniliyor. islamda önce kendini bulmak var az önce dedim ya felsefik olarakta önce insan olmayı öğrenmek var bunun detayına indiğinizde pekiştiği çok rahatlıkla görülüyor ve bunun gibi nice şeyler var.
şu es geçilemeyecek bir gerçek bir yaratıcı var ve bu yaratıcı allah ,hak dini de islamdır. yaratıcıyı inkar etmek kendinide inkar etmektir aynı zamanda ..
seni kim yarattı?bu dünya hayatındaki zorlukları gör, zulümleri gör, kaosu gör, kanı gör ,haksızlığa uğrayanı gör sonra yok ol diye mi yaratıldık?dünyadaki her bir canlıdan bizi ayıran düşünme özelliğini kim verdi? eğer yok olacaksak düşünme özelliği bizim için en büyük zarar,en büyük imtihan öyleyse yok olacağız neden düşünüp bir şeylerle boş boş uğraşıyoruz ye iç yatla da bitmiyor dünya sıkıntısı, yanlış seçimin yanlışı ,kötülüğün kötülüğü doğuruyor.merak ediyorum bu dinsizim diyen arkadaşlar neye dayanıyorsunuz bilim demeyin bir çok konu teori diye adlandırılıyor...
son olarak insani yeteneğe sahip olan hakim olmadığı konularda net kesin cevaplar vermemeli araştırın ama detaylı ,konuşun ama mantık süzgecinden geçirerek ,bir dine inanmıyorsanız inanmayın ama net elle tutulur anlatacaklarınız olsun .insan ilk gördüğü ve ilk defa duyduğu şeyleri daha çok benimser benimsemeyin kuranı kerimin yetmiş iki yerde dediği gibi akletmez misiniz?düşünmez misiniz? *
yalnız şu zıt açıdan da bakmak gerekirse biz insanız insani yapımızı kavramak gerekir dindarı -dinsizi hepimizin günahı var insanoğluna unutan hata yapan denir.
günah veya sevap diye nitelendirmeden de iyi insan olma çabasını gütmeliyiz dimi? felsefede de bu böyledir önce insan olmayı öğrenmeli bir birey bunuda yapısı gereği kavrama yeteneği ,geliştirme yeteneği mevcut .
ayrıca birçok felsefik,matematik,biyoloji,bilim islam inancıyla pekişiyor fakat bunlar farklı isimlerle adlandırıldığı için tabiri caizse bizden alıp bize satma durumu yani islamda yok, islam gerici,islam uydurulmuş vs bilmeden ezberci şekilde söyleniliyor. islamda önce kendini bulmak var az önce dedim ya felsefik olarakta önce insan olmayı öğrenmek var bunun detayına indiğinizde pekiştiği çok rahatlıkla görülüyor ve bunun gibi nice şeyler var.
şu es geçilemeyecek bir gerçek bir yaratıcı var ve bu yaratıcı allah ,hak dini de islamdır. yaratıcıyı inkar etmek kendinide inkar etmektir aynı zamanda ..
seni kim yarattı?bu dünya hayatındaki zorlukları gör, zulümleri gör, kaosu gör, kanı gör ,haksızlığa uğrayanı gör sonra yok ol diye mi yaratıldık?dünyadaki her bir canlıdan bizi ayıran düşünme özelliğini kim verdi? eğer yok olacaksak düşünme özelliği bizim için en büyük zarar,en büyük imtihan öyleyse yok olacağız neden düşünüp bir şeylerle boş boş uğraşıyoruz ye iç yatla da bitmiyor dünya sıkıntısı, yanlış seçimin yanlışı ,kötülüğün kötülüğü doğuruyor.merak ediyorum bu dinsizim diyen arkadaşlar neye dayanıyorsunuz bilim demeyin bir çok konu teori diye adlandırılıyor...
son olarak insani yeteneğe sahip olan hakim olmadığı konularda net kesin cevaplar vermemeli araştırın ama detaylı ,konuşun ama mantık süzgecinden geçirerek ,bir dine inanmıyorsanız inanmayın ama net elle tutulur anlatacaklarınız olsun .insan ilk gördüğü ve ilk defa duyduğu şeyleri daha çok benimser benimsemeyin kuranı kerimin yetmiş iki yerde dediği gibi akletmez misiniz?düşünmez misiniz? *
devamını gör...
14.
aşkı anlatan en güçlü söz
kimi aşk = havada süzülen kuşlar gibi özgür
kimi aşk = ömür boyu çekilen ruhun ızdırabı
kimi aşk = ömür boyu çekilen ruhun ızdırabı
devamını gör...
15.
türkiye'nin en iyi dizisi
topluma ayna tutan, sanatı toplum için inşaa eden diziye en iyi dizi dediğim konudur.
türkiye’de en iyi diziler alışık olduğumuz kopyalanıp -yapıştırılmış yöntemle olanlardır. şimdi haksızlık olmasın var aralarında ama beş parmağımı geçmez . şimdi bu meslekte uğraş verenlerin emeklerine sağlık saygı duyuyorum fakat hayal gücü,gerçekçilik, ön görü, tarih bilgisi, doğru kaynak araştırması ,sosyal nabız ölçümü ve olayı -konuyu aktarmada zayıf olunduğunu düşünüyorum.
ayrıca sinema,dizi ve programlar ülkenin menfaatine reklamı için gerek ki bir ekonomik silah gibi kullanılabilir mecralar ama meslekte tutkulu, meraklı, heyecanlı ve mesleğin içinde hedefli adamları bulmak bir hayli zor olduğu kanaatindeyim
kopyalamaktansa,insanların göz zevkini doyurmaktansa ve benzer konuları yarıştırmaktansa daha yapılmamış ,insanların ufkunu bakışını değiştirecek işler hem ülkede hem dünya çapında ses getirir düşüncesindeyim.
türkiye’de en iyi diziler alışık olduğumuz kopyalanıp -yapıştırılmış yöntemle olanlardır. şimdi haksızlık olmasın var aralarında ama beş parmağımı geçmez . şimdi bu meslekte uğraş verenlerin emeklerine sağlık saygı duyuyorum fakat hayal gücü,gerçekçilik, ön görü, tarih bilgisi, doğru kaynak araştırması ,sosyal nabız ölçümü ve olayı -konuyu aktarmada zayıf olunduğunu düşünüyorum.
ayrıca sinema,dizi ve programlar ülkenin menfaatine reklamı için gerek ki bir ekonomik silah gibi kullanılabilir mecralar ama meslekte tutkulu, meraklı, heyecanlı ve mesleğin içinde hedefli adamları bulmak bir hayli zor olduğu kanaatindeyim
kopyalamaktansa,insanların göz zevkini doyurmaktansa ve benzer konuları yarıştırmaktansa daha yapılmamış ,insanların ufkunu bakışını değiştirecek işler hem ülkede hem dünya çapında ses getirir düşüncesindeyim.
devamını gör...
16.
sizi anlatan cümle
ben beni bilirim de sen beni benim anlattıklarımla bilme anlatırsam gizemi kaçar.
devamını gör...
17.
öldürmeyip süründüren şeyler
yaşayan ölü dediğimiz durum.
örnek:kapitalist sisteme olan köleliğimiz
örnek:kapitalist sisteme olan köleliğimiz
devamını gör...
18.
ekşi sözlük hakkında soruşturma başlatılması
“halkın ayaklanması için daha ne olması gerekiyor”başlığına açılmış başlık altında suç ve suça teşvik yazıların yer aldığından açılan soruşturmadır.
yakında kapatılma ya da itibar edilmeme söz konusu olabilir diye düşünüyorum.kafa sözlük yazarı olarak demiyorum objektif bakış açısıyla ekşi sözlük artık ölçüyü kaçırmış bir durumda “özgür bir mecra tabi!” herkes her fikrini ,düşüncesini dile getirebilir ama herşeyin bir ölçüsü var ,haddi var.anayasal düzeni bozacak eylemlerin önünü açmaya teşvikle ,ayaklanma ihtimalli yazılarla ,bir konu hakkında tepkini ortaya koymak farklı şeyler hassas çizgiyi aşmamak gerek.
zaman içinde bilgi kirliliğiylede yoğrulmuş olan bu platformun artık eski gücü ve değeri kalmadı yönetim zayıfladı.bakalım daha neler olacak.
yakında kapatılma ya da itibar edilmeme söz konusu olabilir diye düşünüyorum.kafa sözlük yazarı olarak demiyorum objektif bakış açısıyla ekşi sözlük artık ölçüyü kaçırmış bir durumda “özgür bir mecra tabi!” herkes her fikrini ,düşüncesini dile getirebilir ama herşeyin bir ölçüsü var ,haddi var.anayasal düzeni bozacak eylemlerin önünü açmaya teşvikle ,ayaklanma ihtimalli yazılarla ,bir konu hakkında tepkini ortaya koymak farklı şeyler hassas çizgiyi aşmamak gerek.
zaman içinde bilgi kirliliğiylede yoğrulmuş olan bu platformun artık eski gücü ve değeri kalmadı yönetim zayıfladı.bakalım daha neler olacak.
devamını gör...
19.
mahrem belgeseli
trt’de yayınlanan fetö’nün geçmişten bu güne devlet içinde nasıl yapılandığını anlatan belgeseldir.
belgeselde röportaj yapılan askeri öğrenci olarak örgüt mağduru kişilerin ve fetö eski üyelerinin açık kimlikleriyle yaşadıklarını ,örgüt hakkında bildiklerini anlatmalarıyla kaliteli oyuncular eşliğinde canlandırmalar yapılmış izlenilmesi tavsiye niteliğinde başarılı,sürükleyici bir çalışma.
belgeselde röportaj yapılan askeri öğrenci olarak örgüt mağduru kişilerin ve fetö eski üyelerinin açık kimlikleriyle yaşadıklarını ,örgüt hakkında bildiklerini anlatmalarıyla kaliteli oyuncular eşliğinde canlandırmalar yapılmış izlenilmesi tavsiye niteliğinde başarılı,sürükleyici bir çalışma.
devamını gör...
20.
kadın ve erkeğin eşit olmaması
kadın erkek hukuk yönünde eşit fakat hayattaki roller alanında birbirine denk olduğu durumdur.
eşit dediğimiz şey; hukukun eşitliliğinde olmalı ,bireylere eşit diyebilmemiz için her iki bireyinde eşitlik kelimesinin manasına uyumlu olması gerekir fiziksel ve ruhsal olarak ne bir eksik ne bir fazla olarak aynı benzer olmalı.
denktir diyoruz çünkü bir el ve ayağın on parmağı var birbirlerine özellik olarak kısmen benzer ama işlev olarak farklı ve denk..
biz kadınlar toplumu şekillendirici özelliğimizle zaten başlı başına özel kıymetliyiz...-toplumu şekillendirmek -diyoruz unutmayalım erkekleri yetiştirende biz kadınlarız bu batırılmaya çalışan gemide rolümüz büyük yine biz kurtarabiliriz.
sosyal kültürün biçtiği rollerden yakınıyoruz fakat şikayet ettiğimiz kültürü yine de yetiştirmeye çalıştığımız çocuklarımıza aktarıyoruz.nasıl oluyor bu?
bir evin iç işleri bakanı kadın ,dış işleri bakanı erkektir.bu demek değil ki kadın evinde otursun sadece çocuklarıyla ilgilensin,ev işleri yapsın kadın ev işi yapmak zorunda değil hem dini açıdan hem denklik açısından.çalışabilir ama kapitalist sisteme köle olup annelik,eşlik sorumluluklarınıda kaliteli bir şekilde yerine getirme gayesinde olmalı bunuda ailesinin iç huzurunu göz önüne alarak misal; kendi yapısal meyilliklerine daha uygun meslek tercihi edinmeli kendini olmayacak kalıba zorla sokmamalı erkekte aynı şekilde eşlik ve babalık görevini yine kaliteli bir şekilde yerine getirme dürtüsünde olmalı.birbirlerine bir çarkın uyumu gibi uyumlu hareketler içinde olursa herkes yapısını tanıyıp meyilliği ne ise o yönde çizgi edinirse birbirlerine düşman değil dost bakışı atarlar şuan günümüzde iyice kadını erkeği düşman eden oluşumlar toplumda yapıcı faaliyetler içinde olacağına bireysel yaşamı ve aile çatısını yıkmaya çalışmaktan başka bir şey değildir.
bu eşitlik kavramından yola çıkarak “aile olmasada olur, erkeğin kadına kadının erkeğe ihtiyacı yok ,resmen bir kimlik karmaşaşı”durumuna kadar vardı.
aile olmaz ise sevgi var olmaz,
aile olmaz ise amaç var olmaz,
bir hayat var olmaz
“kazanmalısın,ayaklarının üstünde durmalı,kimseye muhtaç olmamalısın”
diye dayatılmış olan maddi gücü elde edersin ama ömrünün geri kalanında manevi boşlukları başka alanlarda aramaya, kazanmaya çalışırsın çünkü yaradılışımız bu frekansa sahip kabul etmemiz gerek her manada maddi- manevi kadının erkeğe ihtiyacı erkeğinde kadına ihtiyacı var, birbirine adeta muhtaç ! bu zayıflık değil bu bütünleyici,dengeleyici olarak alınacak durumdur.son olarak kadın,şefkat ve güzelliğin; erkek doğrunun ve hakkın simgesi olursa mutluluk olur.
daha yapıcı olup toplumun dengeleyici faktörlerden uzak olmayan yıkıcı değil şekillendiren güçlü kadınlarımıza selam olsun.
eşit dediğimiz şey; hukukun eşitliliğinde olmalı ,bireylere eşit diyebilmemiz için her iki bireyinde eşitlik kelimesinin manasına uyumlu olması gerekir fiziksel ve ruhsal olarak ne bir eksik ne bir fazla olarak aynı benzer olmalı.
denktir diyoruz çünkü bir el ve ayağın on parmağı var birbirlerine özellik olarak kısmen benzer ama işlev olarak farklı ve denk..
biz kadınlar toplumu şekillendirici özelliğimizle zaten başlı başına özel kıymetliyiz...-toplumu şekillendirmek -diyoruz unutmayalım erkekleri yetiştirende biz kadınlarız bu batırılmaya çalışan gemide rolümüz büyük yine biz kurtarabiliriz.
sosyal kültürün biçtiği rollerden yakınıyoruz fakat şikayet ettiğimiz kültürü yine de yetiştirmeye çalıştığımız çocuklarımıza aktarıyoruz.nasıl oluyor bu?
bir evin iç işleri bakanı kadın ,dış işleri bakanı erkektir.bu demek değil ki kadın evinde otursun sadece çocuklarıyla ilgilensin,ev işleri yapsın kadın ev işi yapmak zorunda değil hem dini açıdan hem denklik açısından.çalışabilir ama kapitalist sisteme köle olup annelik,eşlik sorumluluklarınıda kaliteli bir şekilde yerine getirme gayesinde olmalı bunuda ailesinin iç huzurunu göz önüne alarak misal; kendi yapısal meyilliklerine daha uygun meslek tercihi edinmeli kendini olmayacak kalıba zorla sokmamalı erkekte aynı şekilde eşlik ve babalık görevini yine kaliteli bir şekilde yerine getirme dürtüsünde olmalı.birbirlerine bir çarkın uyumu gibi uyumlu hareketler içinde olursa herkes yapısını tanıyıp meyilliği ne ise o yönde çizgi edinirse birbirlerine düşman değil dost bakışı atarlar şuan günümüzde iyice kadını erkeği düşman eden oluşumlar toplumda yapıcı faaliyetler içinde olacağına bireysel yaşamı ve aile çatısını yıkmaya çalışmaktan başka bir şey değildir.
bu eşitlik kavramından yola çıkarak “aile olmasada olur, erkeğin kadına kadının erkeğe ihtiyacı yok ,resmen bir kimlik karmaşaşı”durumuna kadar vardı.
aile olmaz ise sevgi var olmaz,
aile olmaz ise amaç var olmaz,
bir hayat var olmaz
“kazanmalısın,ayaklarının üstünde durmalı,kimseye muhtaç olmamalısın”
diye dayatılmış olan maddi gücü elde edersin ama ömrünün geri kalanında manevi boşlukları başka alanlarda aramaya, kazanmaya çalışırsın çünkü yaradılışımız bu frekansa sahip kabul etmemiz gerek her manada maddi- manevi kadının erkeğe ihtiyacı erkeğinde kadına ihtiyacı var, birbirine adeta muhtaç ! bu zayıflık değil bu bütünleyici,dengeleyici olarak alınacak durumdur.son olarak kadın,şefkat ve güzelliğin; erkek doğrunun ve hakkın simgesi olursa mutluluk olur.
daha yapıcı olup toplumun dengeleyici faktörlerden uzak olmayan yıkıcı değil şekillendiren güçlü kadınlarımıza selam olsun.
devamını gör...