eğitim

aile ile başlayıp, kendisinde bitmesi gereken, günümüz için önemli olan ve türkiye'de içi boşaltılmış bir kelimedir.
okullarda aramayın. okullardaki öğretimdir!

informal olanı favorimdir.

eski türkçedeki “igit”fiilidir.

eğitim anne karnında başlayan 0-6 yaş aralığında çocuğun karakter yapısının temel kodlamalarını yerleştirdiğimiz zamandır.daha sonra bu yaş aralığında aktarabildiğinizi alırsınız. yani; ne ektiyse bir ebeveyn onu biçer.

ayrıca ülkemizin eğitim sisteminede değinecek olursak ezberci sistemden çok uygulamalı eğitim sistemine geçişin gerekli olduğuna inanıyorum,dil öğrenmek ya da mesleki anlamda lisana ihtiyacını olan öğrencilerimizede sınav engeli olmadan burs adında desteklerle yurtdışında eğitim desteğiyle gençlerimizin diplomalı cahil olmaktan çıkacağı düşüncesindeyim yine de tekrar diyorum eğitim anne karnında başlar okuldaki aldığı eğitimi aileler sürdürmez ise yine boş yine boş eğitimde ebeveynlerin rolü büyük.

ceylan niçin aslanın yemeğidir.
doğduktan 20 dakika sonra kendi ayakları üstünde durur.
aslan saldırısında, annesi ile aynı hızda koşmak zorunda kalır.
20 dakikada hayata adapte olursanız aslan yemi olursunuz.

aslan niçin kraldır.
annesinin ve sürüsünün içinde iki sene eğitim alır.
bazen dayak yer, bazen etin en iyi yerini kapar.
ve iki sene sonra kral olur.

eğitim hayvanlar aleminde bile fark yaratıyor.
insanlar alemindeki büyük çoğunluk ise eğitimin öneminin farkında değil.
yazık,
çok yazık.

bir ülkenin gelişmesi üzerine yapılabilecek en önemli adımdır. bu adımın doğru kontrol edilebilmesi o ülke için çok önemlidir. eğitim sadece donanımsal bilgiler fizik, kimya, biyoloji, matematik değildir. karakteristik eğitimde vardır. karakteristik eğitim ilk başta aile tarafından verilir. yeni doğan çocuğun ilk başta öğrendiği bilgiyi yorumlama becerisidir. kişinin zekasının gelişiminde çok önemlidir. aslına bakarsanız üniversitelerin bir ülkede önemli olmasının yanı sıra ana sınıfı, kreş gibi okul öncesi verilen eğitim çok daha önemlidir. bu eğitimin kısıtlı olduğu ülkelere baktığımızda ekonomi, yaşam standartları gibi bir ülkenin değerinin artıran unsurların düştüğünü görmekteyiz. içinde bulunduğumuz ülkenin eğitimini geliştirmek istiyorsak eğitimin verileceği kurumların isim veya marka değerinden öte. eğitimi verecek kişilerin yani öğretmenlerin öğretmen olma yolundaki aşamaları ve öğretmen maaşlarını gözden geçirmemiz gereklidir. ben kendim öğretmen bir ailenin oğluyum. günümüzde öğretmen maaşları ne yazık ki yeterli seviye de değil. bu da verilebilecek eğitim için önemli bir faktördür. insanlar tutkulu oldukları işi yapmaktan hoşlanırlar. bunun aynısı öğretmenler içinde geçerlidir. devlet okulu dışında eğitimi verecek özel okulun devlet tarafından denetlenmesi ve eğitim veren özel okulun önceliğinin ticaretten çok eğitim olması gerekliliğidir. her ülkede çocuklara verilen eğitim aynı değildir.
bu mantıkta her çocuk eşit doğar ama bazı çocuklar daha eşit doğar.

türkiyede sürekli değiştirilen uygulama*

diyor sözlük. buna bir lafım yok. çekirdek zamanı ailede başlayan, daha sonra bireysel destekle devam eden döngü.

benim dikkatimi çeken, takık olduğum mesele egitilemezsiniz kısmı. sosyal medyada sıkça rastladığım bir durum bu. pardon siz kimsiniz ? hangi otorite mercisinden bunu bildirip, insanlara eğitilemezsiniz kelimesini kullanabiliyorsunuz ? her insan bir umman, keşfetmeye değer bir varlık. herzaman bu şekilde düşündüm. önyargı, yargısız infaz, egonun burun kıvırması ve ötekileştirmek benim fıtratımdan sildiğim veya silmeye mücadele ettiğim bir şey.

velhasılı, bu mevzuda bu kelimeyi kullanan insanların birikim konusunda geride kaldığını (izlenimlerim sayesinde) düşünüyorum. hayat güzel, eğitimle kafayı bozmuş, sonradan görme bireylere rağmen.

ailede başlar.

eğmekten gelir. şekil vermektir. ağaç misali. bir süreçtir. sonuçlarını hemen vermez. disiplin, koordinasyon ve takip gerektirir. zor iştir.

kimseye bir şey öğretmezsin öğrenmesine yardımcı olursun.

eşitsizlik oluşturur.

dusuk toplumlarin anahtari, buyuk toplumlarin tacidir.

eğitim bir süreç olarak tanımlanan ve davranış değişikliği ile sonuçlanan bir değişimdir. kasıtlı ve istendik olması beklenir. eğer planlı ve programlı ise resmiyet kazanır.
tanımı bir yana sizce eğitim ne demektir?

eğitim, bilgi edinmedir. hayat boyu her konuda eğitim alınabilir. youtube'dan uçurtma nasıl yapılır videosu izlemek bile bir eğitimdir. bu arada uçurtma diye bir şey vardı eskiden.

eğitim neredeyse 10 yıldır üzerinde düşündüğüm ve içerisinden çıkamadığım bir konu. bu bağlamda eğitimin ne olduğunu irdelemekten öte anadolu'da 16. yy.dan beri bilim insanı neden yetişmiyor sorusunun üzerinde duracağım. bilim insanından kastım sıradan olan prof ya da lordlar değil. einstein, tesla, hawking, ibn-i sinâ gibi lokomotif beyinler.

tüfek, mikrop ve çelik isimli kitabı bilirsiniz. jared diamond'un şahane eseri. orada diyor ki, anadolu'da bilimin yönü 16. yy.da 180 derece dönerek avrupa'ya akmıştır. gelin bunu tartışalım. neden?

en başta bana göre ebeveynlere ebeveyn olmadan önce "çocuk yetiştirme sanatı" konulu paneller verilmesi şart.

galileo der ki; evren, matematik dilinde yazılmıştır. toplumda matematik seferberliği ilân edilmelidir, çünkü felsefe, edebiyat, bilim, sanat, teknoloji gibi her disiplinin temeli matematiktir. özetle matematiğin kadar varsın. buna trafik ve davranış bilimleri de dahil.

kitap okumadan ise yaratıcı düşünce ne yazık ki ortaya çıkmıyor. bir de "spor". toplumun sağlığı giderek kötüye gitmektedir, hastaneler hınca hınç dolu. bunun yegâne nedeni ise hareketsizlik.

tüm bu bağlamlardan yola çıkarak ebeveynlerin bilinçlendirilip, "matematik, kitap, spor" seferberliği ilan edilmesi elzemdir. keşke, keşke, keşke...

bilim, sanat ve teknolojide hegomonya kurmak istiyorsak dediklerimin harfiyen yapılması şart.