adanalı_tayfur - en beğenilen tanımları (1. sayfa)

hep yanlış tanınan şehir. yarı tarafı izmirli biri olarak söylüyorum, izmir solun kalesi, dinsiz ate bir şehir değildir, kandil günlerinde sokaklarında lokma dökülür hele gavur hiç değildir, o yüzden neticeden sallamayın. izmir insanı kibardır, yobazlara atatürk düşmanlarına gıcığı vardır, sapına kadar milliyetçidir, eğer sokakta yapılan düğüne denk geldiyseniz arslanlar gibi türk bayarğının asıldığını da görürsünüz. şehir kültürünün yanında akdenizli olmayı içine sindirmiş, kendiyle barışık insanlardan oluşur. inanca saygılı olmakla birlikte asla riyakarlık, gösteriş için dindarlık gibi davranışları izmirli de bulamazsınız. atasını, cumhuriyeti milletini sever milliyetçiliği harbidedendir trışkadan değildir. muhafazakar partilere oy vermemelerinin tek sebebi izmir insanı yaşantısına karışılmasından hoşlanmaz, karıştırmaz da. kimse kıyafetleri hakkında ahkam kesemez, kadınları yöresel mekanlarda köylerde şalvar giyer, erkek gibi çalışır söz söyler, şehirde de iki dirhem bir çekirdek gezerler, yobazlığı hiç sevmez yobazdan ham softadan hoşlanmazlar. başka hiç bir yerde başörtülü teyzeyi çay yudumlarken gençleri de bira içerken birbirlerine saygılı hürmetli göremezsiniz. 4. kuşak bir istanbullu olarak imkan olsa izmirin güzide insanını komple istanbula taşımak isterdim. izmir'de otobüs şoföründen polis memuruna, taksicisine kadar herkes birbirine yardımcı olur, barzo, lümpen adamı yoktur olsa da izmirin yerli nüfusu köylerden beslendiği için baskındır adama barzoluk yaptırmazlar, ne de olsa efe torunları. izmir şehir meydanında pek ağaç yoktur, tarihi eser ve yeşillik olarak istanbulun yanına bile yaklaşamaz, ama izmir civarı köylerden ilçelerden bahsediyorsanız eğer, selçuk, şirince, kuşadası, dikili, foça, torbalı ve daha bir çok yer hepsi izmire birer saat uzaklıktadır izmir o yüzden güzeldir, izmirin insanı güzeldir.

çocukken kokusuna aşık olduğumuz, annelerimiz kızartırken aşırdığımız ve hâlâ vazgeçemediğimiz efsanevi tat (içimizdeki irlandalıya selam).

bir istanbullu olarak her zaman söylerim, izmirin güzel insanı keşke istanbul gibi güzel tarihi ve yeşili bol şehirde yaşasaydı ve yaşamayı hak ediyorlar da, onca göç eden uyumsuz şehir kültüründe evrilemeyen angutun yerine keşke istanbul'da izmirliler yaşasaydı. şehir kesinlikle eminim dünyanın en iyi şehri olurdu.

günümüzün aklı meşgul eden hayata geçtiği 3 ocak 2009 yılından itibaren başlangıçta sanal oyunlar, uygulamalar arasında satın alma birimi olarak kullanılan bitcoin para biriminin geçen zamanda devasa rakamlara yükselmesi ve ardılı olan para birimleri etherium, litecoin ve bir dünya türevlerinin zincire eklenmesiyle artık bir alım satım borsasına sahip olan dijital para birimidir. mantığı tamamen dijital veri olarak şifrelenip blok zincir (blockchain) mantığıyla algoritmik olarak saklanan dünya üzerinde nihai 21 milyon adet üretildikten sonra üretimi bitecek olan para biriminin adıdır. alım satımı konusunda halk insanının kısmi bilgiye sahip olduğu kripto para birimi günümüzde sıcak ve soğuk cüzdan olarak ikiye ayrılır. sıcak cüzdan yani çevrimiçi (internet ortamında) alım satımının gerçekleştiği, alım sayesinde sizden zorunlu olarak istenilen mahrem bilgileriniz ve yatıracağınız miktar karşılığında size verilen anahtar şifrenin aynı zamanda karşı tarafta da bulunması dolayısıyla, özellikle theodex vurgununu hatırlatırım mevduatınızın bir anda çalınma tehlikesi ile karşı karşıya kalma riskinizin olduğu birincil yöntem. bir diğer yöntem soğuk cüzdan anahtar şifresi sadece sizde bulunan coin yüklemelerinizi mahrem bilgilerinizi girmeden yapabileceğiniz, bir sürü prosedür ve siber hırsızlık yönteminden sizi koruyan, mevduatlarınıza sizden başka kimsenin erişim sağlayamayacağı, bir nevi kredi kart mantığına benzer taşınabilir materyale sahip cüzdan. kim ne derse desin şu anda dünya üzerinde yaklaşık 16 milyon kripto para var ve hesaplara göre 2140 yılında 21 milyon kripto paranın üretiminin tamamlanmış olacağı söyleniliyor. işte kripto para birimini cazip kılan değer katan şey de bu üretim sınırı. satın alırken bilgi sahibi olması gereken para birikimlerini seçerken bence riske edebileceğiniz parayı iyi hesaplamanız gereken bir yatırım aracı.

ciddi manada kalitedir, kitap okumayı seviyordur, sohbet edilesi insandır.

osmanlı'yı cahil taşra, kahvehane milliyetçiliği ile göklere çıkartmak ne kadar dangalaklıksa, osmanlı'yı sırf kılıçla savaşla büyüyen bir medeniyet zannedip, devletçilik sanatı, harp sanayi ve toplumsal yaşam düzeni konusunda köylü zannetmek de bir o kadar angutluktur. 450 yıl avrupa ve bilinen dünya düzeninde zamanının en büyüğü olduğunu inkar etmek de bir o kadar cahilliktir. osmanlı'nın avrupadaki gücünü daha iyi kıyaslamak için 11 yy. başları ve 15 yüzyılın sonlarındaki avrupanın düzensizliğine, din, siyaset, iktidar ve bitmek bilmeyen çıkar savaşları içindeki boğulmuşluğuna bakmanız yeterlidir. avrupa gelişimini rönesans dahil türk korkusu ve türk düşmanlığına borçludur. osmanlı imparatorluğunun duraklama ve gerilemesinin tek sebebi de avrupanın yaşadığı değişimi, sanayi devrimine kadar uzanan inovasyon sürecini anlayamaması olmuştur, olay bu kadar basit. avrupayı yöneten hasburg hanedanının hakimiyeti osmanlının avrupadaki toplam hakimiyetinin yarısı bile değildir, şarlken, franços bunlar kanuni sultan süleymanın (krallar babası) yanına bile yanaşamazlar. avrupa yatsın kalksın italya'da başlayan ve avrupaya yayılan rönesans hareketi, idealizm ve hümanizm, ibn,rüşt, ibn sina'ya ve rönesansın aziz koruyucuları floransalı meddici ailesine (lorenzo medici) dua etsin.

yüzünüze bakarak dikine dikine söylüyorsa, laf sokma hazırlığındadır. hafifçe sokularak, kulağınıza gizli devlet sırrı verirmiş gibi söylüyorsa kesin borç istiyordur. iki duruma da hazırlıklı olun.

beyaz rengi severim siyah ile birlikte yakışan favori renklerimdendir (fenerliyim bu arada). kravatsız açık yaka ve siyah ceket ile erkeği karizma gösterir.

amerikanın entel boston'unun bağrından türemiş, amerikan gotik korku edebiyatının ve bence amerikan edebiyatında şiirin baş tacı olan hüzünlü, karizmatik bir o kadar gizemli yazar. 19 ocak 1809'da doğmuşturkendileri kısa denilebilecek ömrüne kuzgun, anabel lee gibi efsane şiirlerin de dahil olduğu güzel şiirler bırakmış. morg sokağı cinayetleri ile polisiye türünün mucidi olmuş, kendine özgü edebiyatı ile amerikan bilim-kurgu, korku edebiyatının ilham babası olmuştur. günümüzde eserleri dünya edebiyatı üzerinde ciddi bir etkiye sahip olmasıyla birlikte film, müzik, televizyon ve popüler kültürün tüm her neredeyse tüm alanlarında sıkça karşılaşılmıştır. alkolizm, uyuşturucu bağımlılığı ile birlikte yaşadığı bahtsız hayat poe abimizi ekim 1849'da hayattan ayırmıştır. yaşadığı ev müzedir. adına mystery writers of america (amerika gizem yazarları) tarafından gizem altbaşlığında ödül verilmektedir.

cennet mahallesi'nin güzide ablası, darbukatör bayramın yavuklusu.

harry potter'in 3. seride yaptığı efsane büyüdür. ruh emicilere karşı kalkan görevi gören bu büyünün püf noktası mutlu anılarınıza odaklanmanızdır. ancak güçlü bir patronus ruh emicileri def edebilir.

baba hakkı'ları türk futboluna kazandırmış, son yıllarda arslanlar gibi oynadığı futboluyla, ateşli taraftarıyla, semtimin takımı. stadı tartışma konusu olmuş, kayrılmamış, torpil görmemiş delikanlı semtimin bıçkın takımı.

türkiye'nin mimari açıdan en estetik yapılarını gözlemlediğiniz zaman özellikle istanbul için konuşuyorum, balyan ailesi, kirkor avedisyan, hovsep aznavur'u gibi rum, ermeni mimarları görürürsünüz. mimar vedat tek'in postane-i amire (büyük postane) binasını bunlardan ayrı tutuyorum. sirkeci garı'nın mimarı august jasmund'dur, haydarpaşa garı'nın mimarı otto ritter ve helmuth cuno adlı iki alman'dır. hal böyle iken cumhuriyet döneminin çağdaş anlayışı bile yenilik, estetik kavramını benimseyememiş ortaya kakafonik, tek düze kare kare ucube bina şekilleri çıkmıştır. mimarisini hiç beğenmediğim öve öve bitiremediğimiz mimarisi doğan tekeli'ye ait imç blokları, taksim atatürk kültür merkezi bu kötü, bulunduğu çevreye uyum sağlamaktan uzak mimarinin en temiz örnekleridir. mimari anlayışımız maalesef mimar sinan'dan öteye geçememiştir bizim.

anlamaya ihtiyaçları yoktur, anlaşılmaya muhtaç da değildirler. kadınlar cazibe silahının farkındadırlar, duygusal zekaları bizlerden kuvvetlidir, kendi donanımlarının farkında olup kadın olmanın evrensel sefasını sürmeye çalışırlar sadece. onların farkındalığı kadar farkındalık sahibi olmadığımızdan her seferinde oyun kurucu olarak oyunu onlar belirler.

bir avuç dolar ile başlayan karizmatik macera adamı clint easwood'un son western filmi "cry macho" naif, romantik bir selam duruş adeta. western ile başlayın aynı türde bir hatıra filmi. oyunculuk ve yönetmen kariyerinde de bir çok başarıya atan eastwood bir önceki filmi grand torino'daki hüzünlü anlatımı ile genç oyunculara taş çıkartırcasına mükemmel bir oyunculuk sergilemiş, havaların sonbahara döndüğü bu günlerde biraz olsun insanlığımızı anlamak adına seyredin derim.

tamamen akıl ve etik dışı, ifrat derecesinde açıklığın özgürlükçü düşünce ve toplumda yer bulma adına yapılmaya çalışılması olayı daha da akılsız kılıyor. insanların altı kaval üstü şişhane dolaştığı kapalılık modeline, başörtünün siyasallaştırılan islamın bir sembolü olmasına ne kadar karşıysam, ifrat derecesinde toplum değerleri ile bağdaşmayan açıklığı da o kadar rahatsız edici buluyorum. evinizde istediğiniz gibi giyinirsiniz (veyahut giyinmezsiniz) ama kamusal alan sizin istediğiniz gibi davranabileceğiniz yer değil. biz de atletleri fora edelim, kıllı bacaklarımızla kısa kapriler deniz mayolarıyla dolaşalım o zaman, sonu var mı?

yazın bunaltıcı sıcağından, vıcık vıcıklığından, hafif esintilerine, eğer istanbulda yaşıyorsanız, jazz festivallerine, hafif serin havasına, sahaf gezme deniz kenarında balık tutma zamanlarıdır. havada hafif anason kokusu, aklınızda teoman şarkıları vardır.

kaliteli adam var mı? çıkış noktası toplumdan kaynaklanan derin mevzu.

bi sen kalmıştın modaya uyup okumayan (dingil).

en büyük edepsizlik, yalan söylemek, hile ile insanları kandırıp yolsuzluğu, hırsızlığı meşru kılmaktır. yoksa sizin o edep haya dediğiniz, takke, sakal, haremlik selamlık, misvak ile diş fırçalamak, abdest alırken ibrik kullanmak mevzulardan ibaret değil.