birçok şeye hevesimin kalmadığını söyleyebilirim.
5 yıl öncesini düşünüyorum, gerçekten mutluydum ve enerjiktim. işe gidip gelirken 3 saatim yolda geçiyordu, onu da değerlendirip kitap okuyordum veya müzik dinliyordum. cumartesi yarım gün çalışıyordum, pazar sevgilimle/arkadaşlarımla görüşüyordum. birikim yapıyordum, kaygım yoktu.
bir de şimdiye bakıyorum, o zamana göre daha az çalışıyorum ama daha çok yoruluyorum. cumartesi pazar evdeyim ama dışarı çıkmak istemiyorum, görüşmek için yazanları erteliyorum. 2 günlük izin dinlenmeme yetmiyor. kafam dopdolu, boşalmıyor.
insanlara bakıyorum, gerçekten çok bozdular kendilerini. yeni insan tanımaya korkuyorum. her gün birbirinden kötü haberler de her şeyden uzak durmama sebep oluyor. güvenmek, inanmak istemiyorum kimseye. bir daha üzülmek, hayal kırıklığına uğramak istemiyorum.
istediğim hayat bu değil ama mecburmuşum gibi hissediyorum. gelecekte güzel şeyler olacağına inanıyorum ama bunu söylerken bile gülesim geliyor. gerçekten inanıyor muyum yoksa kendimi mi kandırıyorum yine?
tükenmişlik sendromu var sanırım ve tek başıma olmadığıma eminim.
devamını gör...