ahievran yazar profili

ahievran kapak fotoğrafı
ahievran profil fotoğrafı
rozet
karma: 6991 tanım: 495 başlık: 2 takipçi: 68

son tanımları


down sendromlu çocuğu oyun alanına almayan işletme

siyah ya da beyazdan ziyade grisi çok bir konuda bir tercih yapmış işletme.

çocuk tarafından bakıyorum, çocuk zaten hayata 1-0 geride başlamış. ailenin çabası bir şekilde rutin hayata entegre etmek. ama bu rahatsızlığı yüzünden yüzlerine kapanan bir kapı var.

diğer taraftan bakıyorum, işletme pek de haksız değil.
olmaz olmaz, hadi bu çocuğu içeri aldı, çocuk bir başka çocuğun üstüne düşüp yaraladı.
ya da çocuğun kendi düştü yaralandı.

ne olacak? bu aileler tazminat davası açacak.

mahkeme ne diyecek, bu çocuk özel gereksinimli çocuk, senin özel gereksinimli bir çocuğu işyerine almaya yönelik altyapın, personelin, iznin, yetkinliğin var mı? yok.
isg eğitiminde özel gereksinimli çocuklara ne yapılacağı var mı? yok.

yaz oradan asli kusur, ver işletme sahibine taksirle yaralamadan ceza, yaz oradan bir tazminat. sonuç bu olacak.

maalesef engelli vatandaşlar toplumsal kuralların kaidelerin kapsamında değil. yeni yeni şekilleniyor bu.
çok değil 50-100 sene önce engellilerin engelinden dolayı infaz edildiği, kısırlaştırıldığı bir dünyada yaşıyoruz.

bu şekillenme belli bir noktaya gelmeden de bir tacirin, risk almak istememesi gri alanda kalan bir husus.
bu dediklerimin yanında daha diğer çocuk ebeveynlerinin yakınmaları, şikayetleri var.
devamını gör...

avm otoparkında park gaspı

görünüşte, birinin gelip dümdüz park yerini, bekleyen arabanın önünde durarak gasp ettiği anlaşılsa da, kesilmiş kamera görüntüleri her zaman şüphelidir.

genellikle park yeri beklerken bir başkasının hızlı davranması yaşanır. buradaki gibi bir durum, olayın evveliyatı olmadığı takdirde hayatın olağan akışına aykırı.

sanki öncesinde o park yeri için bir münakaşa yaşanmış, belki kameralı araç bir köşe başında önce davranıp öne geçmiştir.

birincisi, adam kasıtlı olarak arkası dönük bir biçimde arabanın önünü kesiyor. burada özellikle umursamaz görünme gibi bir tepki var zira bunu durduk yere yapabilecek sosyopati seviyesinde bir insanın, gözün içine baka baka yapması beklenir.

bir ikincisi de kadının ilk söyleminin, şaşırmak yerine "şikayet edeceğim sizi" demesi. bu olay durduk yere, bir anda olsa bu denli bir sosyopatiye kimse böyle tepki vermez. verilecek tepki bir şaşkınlığı da ihtiva etmelidir.
üçüncüsü ise, kadının söylemi üstüne "nereye şikayet edersen et" deniyor.
bu söylem, tarafın davranışını haklı gördüğünü açık eden bir söylem.

yani buradan anlaşılan, bir güruh insanın, park yeri bekleyen rastgele bir kimsenin önünü kesip, oraya park edip umursamadan ayrılması değil, park yerini gasp eden araç ile kameralı araç arasında evvelden bir şeyler geçmiş ve bir taraf gurur meselesi haline getirmiş olduğu.

şeytanın avukatlığını yapacak isek; kadının ters yönden gelip park yerini daha önceden bekleyebileceği, ya da yol üstünlüğü diğer tarafınken park yeri kapmak için diğerinden önce davranmış olabileceği gibi ihtimaller de var.
böyle bir durumda da sonuç değişebilir.

kıssadan çıkarılacak iki hisse,
-evveliyatı yahut ardı kesilmiş görüntülere her zaman mesafeli yaklaşmak,
-böyle bir ifşaya konu olma riski nedeniyle gerekmesi halinde yanlışlayabilmek adına araca kamera taktırmak.

edit: böyle bir durumda kimsenin aracına zarar vermeyin.
hakkınızda mala zarar vermeden dava açılır, haybeye ceza alırsınız. bir de yaptığınız masrafları tamamen ödersiniz.
başınızın daha az ağrıyacağı, daha spesifik çözümler var.
devamını gör...

türkiye'nin dev tavuk firmasında zararlı bakteri çıkması

uzun uzadıya analiz yapmaya gerek yok. ürünün ana bileşeninden daha ucuza satılan işlenmiş et ürünleri, her daim tehlikelidir.

aynı markanın, reyonda kemiksiz tavuk etinin kilosunu 200 liraya satarken, tavuk köftesini 140 liraya satması başlı başına bir bit yeniği.

200 liralık tavuğu alayım, yarısını unla karıştırdığım bir ürüne dönüştüreyim desen, yüzde 50 kâr etmiyorsun. eklediğin unun maliyeti, işlemesi, ambalajlaması derken, ana üründen yüzde 50 kıstığın şeyde bile maliyeti en baba yüzde 25 düşürüyorsun.

işlenmiş ürünü, ham ürünün üçte iki fiyatına satabilmeleri için maliyeti nerelerden nasıl düşürmeye çalışacaklarını siz düşünün.

önceden deri, ayak , taşlık, yürek bilmem ne karıştırırlardı, şimdi onlar kendini belli ettiği için belli ki hijyen ve soğuk zincirden kısmışlar.

verilen cezanın düşüklüğü bile, bu ürünlerin ne kadar umursanmadığını gösteriyor.
piliç köfteyi "anne köftesi" diye satmaları da ayrı bir alem.
devamını gör...

9 nisan 2025 kızını boğarak öldüren anne

haber metninden, 4 yıl önce abisi şehit düşmüş, kocasından boşanmış, önce gözünden sorun yaşayan sonra kısmi felç geçiren bir kimse olduğu, diğer kaynaklara göre de o aralıkta malatya'da kirasını yıllık peşin ödeyerek bir klinik açtığı ve o kliniğin depremde yıkıldığı, bu noktadan sonra şehit yakını kontenjanından öğretmenliğe başladığı görülen kişinin annesidir.

kadın feleğin sillesini her yerden yemiş. psikolojik sorunları var desen olmaması daha ilginç olurdu maalesef. annenin ifadesine göre de banyoda annesine saldırmış, annesi karşılık vermiş.

taammüden yahut canice bir olay gibi durmuyor. bu konuda şüphe oluşturan husus tabi doğruysa intihar süsü kısmı. olayın iç yüzünü bilmek zor olmakla birlikte otopsi raporu neticesinde aydınlanacağı açık.
akıl sağlığı çok büyük bir nimet. allah muhafaza etsin.
devamını gör...

10 nisan 2025 mattia ahmet minguzzi davası

türkiye cumhuriyeti, ve dahi dünyanın herhangi bir yeri için gayet sıradan bir davadır.

bir çocuğun genç yaşta ölümü herkesi fazlasıyla üzen bir durum. bana sorsalar katili taksim meydanında vinç üstünde sallandırmak lazım.

ama meselenin hukuksal boyutuna gelirsek, bu yargılamanın kaç celsede biteceği, sonuç ceza, cezanın infazı, sanık ifadesi gibi her unsuru şu andan belli.
öncesinde en az 1000 kere yaşanmış, kemikleşmiş içtihadı olan ve standart bir karar verilecek bir eylem.

bu davayı diğerlerinden ayıran şey ne?

daha 3 gün önce bir okul içi kavgada 16 yaşında biri bıçaklandı öldü. kimsenin haberi bile olmadı. neden? çünkü soyadı italyanca değil.

bu davanın spesifik olarak hiçbir önemi yoktur. bu olayın faili, tüm ab ülkelerine kıyasla daha fazla ceza alacak ve daha fazla hapis yatacaktır. bu kısmı net.
ama buna rağmen herhangi bir af çıkmasa da 10-12 sene sonra aramıza karışacaktır.

sistem, düzen böyle. bu bambaşka bir başlık konusu. konuşulacak şey sistemse yine bu dava on binlerce emsalden biri yalnızca.
devamını gör...

espressolab

maalesef ki protest bir kitleye oyuncak olarak sunulmuş kahve zinciri.

kahve zincirleri arasında franchise usulü çalışanlardan en iyisi olduğu için, bir anda bu denli palazlandı.

benim için varsa ilk tercih kahve dünyası, yoksa yeni yeni piyasaya giren juan valdez. bunların ikisi de franchise vermiyor.
yine starbucks da aynı şekilde. şubelerini shaya grup olarak kendisi açıyor.

şu an talep patlaması olan bir alan ve yeşil sermaye dahil bu piyasaya girmek istediğinde elinde ne var?

rezalet gloria jeans, ortalama the coffee factory yahut yine yeni palazlanan nevada.

espressolab hem günlük süt kullanması, hem ürünlerinin dondurucu görmemesi, şubelere günlük tedariki gibi artılarıyla öne çıkıyor diğerleri arasında. ürün fiyatları da hepsinden yüksek.

yandaş sermayenin de bu kadar şube açmasının asıl nedeni bu. hangisini açsa gırtlak dolu olacağı için en kaliteli ve yüksek fiyatlısını seçiyor. bu durum siyaseten tarafsız ya da diğer cenaha yakın kişilerde de farklı değil. gidin şubelere, fişlerde yazan şirketlere, oradan sahipliklerine bakın, kaç tane muhalif kimlikli insan var.

espressolab olmasaydı da o 40 yıllık kazan, ya da sarıyer iskele, muhtemelen yukarıda saydıklarımdan birinden franchise alınıp bir kahveci olacaktı. oraya dükkan açacak kadar iktidarla içli dışlı olan kişilerin olacaktı yine.

mustafa varank'ın, bilmem kimin de hemen orada bitmesinin nedeni, muhtemelen kendi eşinin dostunun da şubesi olması.

şimdi asıl konuya gelelim. bir kahvecinin boykot edilmesinin, totaliter yönetim anlayışına ne gibi bir etkisi olacak?

sen espressolab'e gitmedin karşısındakine gittin kahveni içtin. devlet kdv'sini, kurumlar vergisini almıyor mu? kartınla ödedin oradan makasını almıyor mu? alıyor.

aynı zamanda kendi cenahındakilere, yine kamu bankalarından yok pahasına kredi verip, onu da merkez bankasına bastırdığı paradan fonlayıp, hepimizin sırtına yükleyemez mi? yükleyebilir.

velhasıl, rejimi belirli bir davranışa icbar etmek ya da bu davranıştan nehyetmek için bir kahvecide kahve içmemek hiçbir işe yaramaz.

paran bankadayken, cebinde kredi kartı varken, ilk açıklanacak düşük faizli krediyi çekmeye hazırken, oradan içme buradan iç ne fark eder?
devlet espressolab sahibinin üstünü de çizebilir, 2 ihale verip daha da zengin de edebilir.
geçmediğimiz yolun köprünün parasını ödeyen insanlarız senelerdir, çok mu.

hükümet yanlısı olana 5 kuruşum gitmesin diyene amenna. ama konu işlevsellikse, bir skala yapacak olursak espressolab boykotunun işlevselliği 10 üzerinden 1 bile değildir. bunun da farkında olunması lazım.
devamını gör...

sikayetvar.com

pik noktası, sahte diploma aldığı yeri, paketten diploma değil de gazete kağıdı çıktı diye şikayet eden sığırlardır bu sitenin.

ilginç bir şekilde de bazı durumlarda işe yaradığı görülmektedir buraya serzenişte bulunmanın.
devamını gör...

polis

her toplumsal olayda üzerine aynı tartışmaların döndüğü kavram.

ilk medeniyetlerin kuruluşundan itibaren liderler, liderliğini sürdürecek insan gücü toplamıştır. liderliğin boyutu ve durumuna göre kimi zaman paralı asker, kimi zaman salt karın tokluğuna tamam diyecek insanlarla liderliğini perçinlemiştir.

şu an da bizim gibi ekonomik olarak gelişmiş sayılamayacak toplumlarda değişen bir şey yok.

ilkokul kitaplarındaki mesleklerden istediğimiz bir tanesini seçip hayatımızı idame ettiremiyoruz.

polisler güncel konjonktürde kötü mesai koşullarıyla birlikte insanca yaşamın azami sınırında bir ücret alan ve neredeyse tamamı bu işle alakasız tahsil yapmış kişiler.
sistem yine baştakinin yerini perçinlemek üzere kurulu ise de, modern toplumla bu bir meslek haline gelmiş ve iktisadi olarak girenin çıkmasının zor olacağı bir hale getirilmiş.

kendisine verilen iş de, belirtilen yerde belirtilen davranışlara, gösterilere, yürüyüşlere v.s izin vermemek.

simit sat onurlu yaşa söylemi artık geçerli değil. istanbul'da simitçilik bile deli dehşet bir rant ile dönüyor ve simitçiler o polislerden kat kat fazla para kazanıyor.
çoluk çocuk gibi ekonomik olarak bağlayıcı unsurlar varsa hele iyice imkansızlaşıyor iş.

basitçe düşünürsek, bu polisler için saraçhane şu an onların işyeri.

dün akşam protestolara katılan kişiler bugün sabah işlerine gitti.

ancak işe gitmeyip protestolara devam edenler polisin işe gitmemesini söylerse mantıklı oluyor.
nitekim konu bir halk hareketiyle bir şeyleri değiştirmekse, polis müdahalesi zaten en basit checkpoint.
devamını gör...

çocuğu okuldayken sınıf öğretmeni tarafından aranan anne

bazen dangoz öğretmenler ve idareciler tarafından kalp krizlerine gark olan anne de olabilir bu.

ben ilkokul 3 ya da 4. sınıfta, servis saatinde sınıftan çıkarken düştüm ve kafayı yardım. allah var sağlam da yarıldı, şarıl şarıl kan akıyor. götürdüler hastaneye 7-8 zımba dikişle iş bitti.

aynı saatlerde valideyi arayıp ne diyorlar? oğlunuz kaza geçirdi hastanede. tam servis saatinde.
haliyle trafik kazası geliyor insanın aklına.

çok mu zor 2 cümle izahat getirmek, çocuğunuz düştü kafası yarıldı şimdi şu hastanede diye.
bu hususlara öğretmenlerimizin biraz daha özen göstermesinde fayda var.
devamını gör...

irem derici sevda türküsev krizi

ikisini de tanımam etmem, birini sürekli sağda solda duyuyoruz. olaylar da anlatıldığı gibi midir bilemem.

bunlardan bağımsız olarak, birileri yıllar önce (bkz: adam sandık eşeği alnımıza değdi taşağı) şeklinde bir izahat getirmiştir.

biz ise ataları dinlemeyip sürekli taşaklara kafa atıyoruz. olay bundan ibaret.
devamını gör...

nescafe'nin tadını filtre kahveden çok sevmek

düzenli kahve içen biri için çok mümkün olmayan durumdur.

eskiden filtre kahve diye bir şey yoktu memlekette. kahve diye bilinen şey ya türk kahvesi, ya bu granül kahveler idi.

granül kahve kontamine bir ürün değil. burası doğru. şöyle zararlı böyle bilmem ne denecek bir durum yok.

ama granül kahve nedir?
gidin pazardan roka, kıvırcık, domates, salatalık alıp bir salata yapın. sonra kalanların hepsini dondurucuya atın, 1 hafta sonra çıkarın yine aynı salatayı yapın.
işte granül kahve ile filtre kahvenin farkı aşağı yukarı budur.
bunu daha çok sevebilmek için de fetişist olmak gerekir.
devamını gör...

bıçaklayan kocasını linçten kurtaran kadın haberi

bu durum kocamdır döver sever muhabbeti değil.

bıçaklanan bir kadın var, muhtemeldir ki orada öleceğini de düşünmüş.
tam o esnada "çocuklarının" babası olan adam derdest edildikten sonra sopayla dövülüyor.

kadın orada bıçaklanmaktan öldü diyelim, adam da sopa darbeleriyle ölürse çocuklara kim bakacak? sopa vuranlar mı?

kadın orada artık ben ölsem de en azından çocuklara maddi anlamda bakacak adam da ölmesin refleksiyle hareket ediyor.

çünkü biz bu hale geldik. o çocuklar 2 gün içinde bakacak akrabaları yoksa açlıktan ölebilir. kimse de şaşırmaz buna.

bu mevzunun 1 sene sonra kokainle yakalanan karıyla ve kadir şeker olayı ile ilgisi yok.
devamını gör...

ankara'da taksici zorbalığı

görünen o ki videoyu çeken kişi, aynı zamanda faillerden biri. muhtemelen videoyu kendisi paylaşmış bir yerlerde.

taksi şoförlerinin, oturduğu yerde taksi plakası üstünden semirenlere çalışa çalışa beyinlerinin küçüldüğünü de gösteriyor bu hareket.

halk dilinde hürriyeti tahdit, gasp, tehdit suçları var kafadan. azıcık kıl bir savcıya denk gelse 10 yıl kitlenir mahkemede, zira hepsinin şartları kağıt üstünde ayrı ayrı oluşmuş.

olay dünyanın her yerinde çözülmüş. yoldan el kaldırıp çevrilebilenler resmi taksiler, uygulama üzerinden çağırabildiklerin diğerleri.

bu iş yasal düzleme otursa en çok yevmiye usulü çalışan taksiciler kazançlı çıkacak. plaka sahipleri kendi çalışmazsa plaka mevcudiyetinden kar etmeyecek. hatta şoförlüğü yapanlara plaka alabilme yolu açılacak, piyasa bu noktaya gelecek.

kime ne anlatıyoruz ki. birim zamanda ne kazanacağını kestiremeyen, bekleme tarifesinin yazacağından, daha fazla kazanacağı güzergahta trafik var diye yolcu almayan, güzergaha göre yolcu seçip nasibini beğenmeyen adamlar bunlar 30 yıldır.

ben daha fazla para ödesem de martı çağırır hale geldim bile. bunlara iyi/kötü diye düşünmeden bir etki doğurmak için kuruş kazandırmamak lazım bir süre.
devamını gör...

kızarmış piliç temalı tır dorsesinde naaş teslim etmek

öyle bir olay ki, kasıtlı desen kasıtlı olamayacak kadar kara, ihmal desen ihmali olmayacak kadar absürt bir durum.

benim yaşıt bir kuzenim, 7. kattan yatağının yanındaki camdan düştü vefat etti, allah rahmet eylesin.
düşüşü de yataktan aşağı uzanıp dışarı içtiği sigaranın izmaritini sallamaya çalışmak.
benim aklımda cenazede arogdaki "adam sigaradan gitti usta" repliği dönüyor. bir yandan gülesim geliyor bir yandan kendimden utanıyorum, öyle bir durum.

işte bu kızarmış tavuk afişli tır olayı bana bile fazla geldi. allah çarpsın dilim tutuldu.
orada cenazesini alacak insanların aklına mıh gibi kazınacak bir sahne.

ne desek boş. bir yangında 80 kişi vefat etmesi mi, geceliği 1000 dolar otelde yangın merdiveni olmaması mı, naaşların "kızarmış tavuk" tırında sergiye çıkarılması mı, nereden tutsak elimizde kalıyor.
o kadar skandaldan benim için bu ülkenin zirvesi bu olaydır.
devamını gör...

kadın müdür yardımcısını bıçaklayan öğrenci

12 yıllık zorunlu eğitimin artık tartışılması gerektiğini gösterir olaylardan bir tanesi dahadır.

okul okuyarak 4 senesini, ez kaza üniversiteye yerleşse toplamda en az 8 senesini çöpe atacak, istatistiklerde üniversite mezunu görünecek ama ne bir mesleği, ne bir ihtisası olacak, aradaki sürede de salt aile sermayesinden yiyip dolaşıma sokacak yüz binlerce insan var.

ne gereği var bunların?

14-18 yaş aralığında öğretmen bıçaklayacak potansiyelde birinin ne işi var örgün eğitim sisteminde?

bu kişiye bir zanaat öğretilse, bundan bir gelir de elde etmeye başlasa, işlemenin, işe yaramanın kıymetini ve saygınlığını görse, başka deyişle çocuğun kaybedecek bir şeyleri olsa, belki doğal olarak bir suça karışmayacak.

ama bu haliyle adam yerine konmayan, okula gidip gelen ama niye gidip geldiğini bilmeyen, neticesinde de adam yerine konma potansiyeli olmayan bir insanın, bir gencin, aklına esen şeyi yapmaması için bir sebep var mı? yok.

üniversiteye yönelik örgün eğitimin genele yayılması saçmalığından acilen dönülmesi gerekiyor. maalesef "her ile bir üniversite" gibi popülist politikalarla ve bunu tesis etmek için gelen 4+4+4 ile bu hale geldi iş.

çocuğa bireysel olarak verilecek ceza bir kişilik iş. sorun daha derinlerde.
devamını gör...

yangın söndürme uçaklarının satılmasına onay

muhtemelen borca batık ve inaktif olan türk hava kurumu bünyesinde bulunan uçakları tarım ve orman bakanlığı bünyesine geçirip, gelen para ile de yine vergi ve sgk borçları ödenerek sağ cepten sol cebe işlemi için izin istenmiştir.

türk hava kurumu, 2013 yılına kadar kurban derisi toplama konusunda tek yetkili kurum idi ve bundan sebep ufak tefek dernek vakıfların bile canını epey yaktılar.

kurban deri ve bağırsakları, her yıl yekün olarak ham haliyle 100 milyon dolarlık bir piyasa oluşturuyor.
kurumun diğer girdilerini de değerlendirdiğimiz vakit işlerin rengi iyice değişiyor.

arşivleri biraz karıştırırsanız türk hava kurumu'nun yüzlerce şubesi, binlerce memuru olduğu, periyodik aralıklarla bunlara maaş ödenemediği, kurumun taşınır taşınmazlarının satıla satıla çark çevrildiğini görmek mümkündür.

öyle ya da böyle bu kurum bu haliyle sivil ve askeri havacılık için bir takozdan başka bir şey değil. bu akp ile vuku bulmuş bir şey de değil, bu hale gelişi daha da eskiye dayanıyor.

havacılık işinin adam gibi, merkezi idareye bağlı, bütçe esaslı bir yürütme ayağı üstünden idare edilmesi gerekli. güncel durum bunu gerektiriyor.

ha böyle bir geçiş esnasında thk'nın tüm taşınır taşınmaz mallarının da peşkeş çekileceği malum. bu ülkenin değişmezi bu.
devamını gör...

1 ocak 2025 sigara zammı

sigaraya ciddi bir zam, şahsi gözlemlerime göre bir gereklilik halini almış vaziyette.

herhangi bir lisenin çıkışı ile bir fabrika bacasını ayırt etmek mümkün değil artık.
avrupa'da zaten yanımıza yaklaşan yok da, bosna hersek gibi kapalı alanlarda dahi sigara içilebilen bir yerde dahi görülmeyen bir sigara içme tablosu var.

eskiden kadınlarda sigara içme oranı daha düşüktü, şimdi o fark da kapanıyor.

başkaca regülasyonlarla birlikte fiyatının da bu kadar ulaşılamaz hale gelmesi lazım. şu haliyle bir lise öğrencisi için dahi fazla ulaşılır halde.

ya 18 yaş altına satışına çok ciddi yaptırımlar gelip, yine sigara satışının kimlik okutmak gibi zorunluluklarla desteklenmesi, yahut fiyatına bir düzenleme yapılması lazım.

millet işin parasal boyutunu konuşuyor ama toplumsal bir sağlık krizi geliyorum diyor bağıra bağıra.
devamını gör...

yar üstüne yar seveni kurşunlama kaynaklı şiddet

genelde şiddet, özelde kadına şiddet konusunda söz sanatlarının bilinç altı-üstü etkisi, diğer etkenlere göre sıfır kabul edilebilecek kadardır.

ilk olarak şarkı türkü dediğimiz şey, içinde bulunulan dönem ve yaşamdan teşekkül olan bir üründür.

bunlar bir günde gökten zembille inmiş şeyler değil. müzik türlerinin ortaya çıkışı araştırıldığında, aslen statükonun bir aynası olduğu görülecektir.

basitçe izah edersek, "yar üstüne yar sevenin kurşunlandığı" şeklinde bir türkü güftesini duya duya yar üstüne yar sevenin kurşunlanması gibi bir durum söz konusu değildir.
tam aksine "yar üstüne yar sevenin kurşunlanması" gibi bir olgunun mevcudiyetinden dolayı böyle bir türkü güftesi görürüz.

ikincisi ise, güftelerin "söz sanatları" içerdiği bir gerçek.
bir duygu dışavurumu olduğundan, pratik hayata göre "uç" kabul edilecek önermeleri içermesi de mümkün.

mesela ülkemizdeki yemin biçimlerine bakalım. şuradan şuraya gitmek nasip olmasın'dan iki gözüm önüme aksın'a, allah canımı alsın ki'den annemle kabe yolunda zina edeyim ki'ye kadar iğrenç ve absürt tamlamalar kullanılıyor.

bunların hiçbiri, somut anlamını icra etmeye yönelik bir bilinçaltından gelmediği gibi, böyle bir bilinç altı inşa ettiğini de söyleyemeyiz zira bunlar sadece verilen ahdın sağlamlığını belirtmek amacıyla kullanılan absürt varsayımlar.

yine "yar üstüne yar sevmek" kavramını yererken, "kurşunlamalı" önermesinin kullanılması, bu eylemin ilk yar bakımından acı verdiği hususuna yönelik duygu açıklaması.

bir istatistik tutabilsek, bu türküyü severek açıp dinleyen insanlardan kaç tanesi adam kurşunlamış, bu oranın diğer tarafa kıyasla daha düşük olacağı çok açık. çevrenizde bizzat tatbik ederek görebilirsiniz.

kadın şiddeti neden mi bu denli gündem? sorun arıyorsanız inanın bu değil.
uyuşturucu, özellikle metamfetamin kullanımı had safhada.

6284 sayılı kanunun uygulaması sadece sembolik. verilen disiplin hapsi 10 gün 15 gün, onlar da tebliğ imkansızlığından genelde verilmiyor.

şiddet suçlarının çerezlik cezaları var, yargılaması cezanın üst sınırından uzun sürüyor.

ekonomi desen ortada. herkes sinirli, herkes stresli.

aile hukuku? boşanmalar 7 seneden evvel kesinleşmiyor. velayet hususu allahlık.
sistemi bırak, her gün üvey kızına oğluna istismar haberleri görüyoruz.
nafakası ayrı mevzu, nafaka yemek için evlenmeyip nikahsız birliktelik yaşayanlar ayrı mevzu.

bu kadar mesele varken, türküler üstünden kadın şiddeti tahlili yapmak, işi sulandırmaktan başka bir şeye yaramaz.
devamını gör...

trafikte hatalı ve öfkeli tarafa haklısın pardon diyebilmek

birkaç açıdan bakıldığında çok zor ve insanı kararsız bırakan, devletin basit bir mevzuat düzenlemesi ile çözüme kavuşturabilecekken milleti millete kırdırmasının sonucu olarak tartıştığımız bir husus.

arkadaş "araç içi kamera" diye bir şey var. trafikte işlenen bir kabahat yahut suçu doğrudan delillendirme vasfını haiz.

ülkemiz mevzuatında trafik cezası ya trafik polisi tarafından uygulama esnasında, ya elektronik sistemlerce yakalanması halinde, yahut fahri trafik müfettişleri tarafından düzenleniyor.
bunlardan başkaca hiçbir delil, delil niteliği taşımıyor.

adam makas ata ata ilerliyor ve video kaydı var, çöp. işte bunun değişmesi lazım.

seçenek 1: nasıl ki utts gibi bir şey çıkarıldı, araç içi kamera zorunluluğu getirilip, tarih ve saat ayarının da merkezi bir sisteme bağlandığı bir mekanizmayla, öküzlük yapanlara ceza kesilmesini kolaylaştır, trafik kazalarında kusur tayinini neredeyse tamamen adil hale getir.

seçenek 2: bunu zorunlu kılma, yine merkezi bir sistemden entegre bir araç kamerası alınabilir hale getir. bununla yapılan kayıtları delil kabul et.

seçenek 3: hiçbirisi olmazsa, video gibi ihlali kesin ve net teşhis eden bir delil üzerinden ceza kes. videonun belirtilenden başka güne ait olması ve bunun tespiti durumunda iftira suçundan tahkikat yap.

seçenek 4: fahri trafik müfettişlerini arttır ve delillendirme iste.
benim sülalemde birden fazla ftm var. ellerinde delil olmasına rağmen sistem sadece plaka, marka, renk, tarih ve ihlal adresi yazılmasına izin veriyor.
adam itiraz edince mahkeme delil yok diye cezayı iptal ediyor.
e delil telefon hafızasında duruyor? bunu sunacakları bir sistem yok zira yönetmelik 30 yaşında.

işte bunların hiçbiri olmayınca, bir ihlalle karşılaşan insan, hiçbir tepki vermezse cezasız kalacağını bildiğinden bir tepki vermek istiyor.

adama ceza kesileceğini bilse, ihlale maruz kalan kişi kornaya bile basmaz.

ama bu haliyle trafik gibi adrenalin dolu ve ihlallerin anlık can korkusu yaşattığı bir yerde, hatalı olana kusura bakma diyip gönderince insanın içi içini yiyor. korkmuş olmak, tırsmış olmak değil, bu ihlalin bir karşılığını görmemiş olmasından dolayı bu rahatsızlık.

ben şahsen yapamıyorum, 1-2 kere yaptım hepsinde de pişmanım.
yaş daha gençken böyle durumlarda kasıtlı olarak çarpmışlıklarım da var. ha bu da araçta çocuk vs olma ihtimalini düşününce çok daha korkunç.

insanı böyle dertlere sokmamak devletin elindeyken, bu eylemsizlik insanı deli ediyor.
devamını gör...

boşnak kahvesi

türk kahvesi ile farkı, genellikle pişirme işlemi uygulanmaması.
cezvede su kaynar, az bekler üstüne kahveyi koyarlar.
yahut cezveye kahveyi koyar üstüne sıcak su ekler getirirler.
haliyle tadı da yoğun bir filtre kahve kıvamında olur.

kahvenin kendisine gelirsek, bizde türk kahvesi adıyla satılan kahveler, en dandik çekirdeklerin en dandik karışımlarının dibine kadar çekilip dibine kadar kavrulmasından müteşekkil olduğundan, bosna'da içeceğiniz kahvenin daha güzel olması muhtemeldir.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim