ahievran yazar profili

ahievran kapak fotoğrafı
ahievran profil fotoğrafı
rozet
karma: 7051 tanım: 501 başlık: 2 takipçi: 68

son tanımları


dayısı tarafından tecavüze uğrayıp öldürülen nagihan

haberde araya sıkıştırılmış cümle en kritik kısmı.

bu dayı, halihazırda bu kızın babasını öldürmek suçlamasıyla tutuklu imiş.

kriminoloji kapsamında değil, şu adamla kardeşinin, bizim vergilerimizden tek lokma ekmek yememesi için dahi sallandırılıp, urganın parasının ailesine ödettirilmesi lazım.

diğer herhangi bir ceza, sirk oynatmaktan fazlası değil.
devamını gör...

çalık holding önünde korumalar tarafından öldürülen işçi

ilgili haberlerde 7 milyon lira gibi bir alacaktan bahsedilen, muhtemelen göründüğünden fazlası olan olay.

görüntülere göre bir işyeri binası önünde, elinde silahla duran, önce bir el ateş eden, sonrasında silahı kafasına dayayan biri var.

devamında da adamı derdest etmeye çalışan bir yığın amatör var. ite kaka, vura kıra adamı indirmeye çalışıyorlar, adam da fazlasıyla kuvvetli olduğundan beceremiyorlar.

yine iddiaya göre vatandaş bu arbedede kalp krizi geçirip vefat etmiş. yine bir iddia.

şimdi soru bir, bu arkadaşın elinde silahın ne işi var ve neden meskun mahalde ateş ediyor?

soru iki. tazminat dediği alacak ne? iddia edilen rakamlar doğruysa burada bir "işçi kardeşin" tazminat alacağından ziyade başka bir hukuki ilişki söz konusu. alacağını hukuken mi alamadı, fiilen mi alamadı hususu da önemli.

soru üç, ölüm neticesi nasıl meydana geldi? görüntülerdeki kısımdan ibaretse ölüm neticesi doğuran bir darp yok. hatta koruma görevi icra edenlerin, kişiyi intihardan alıkoymak yahut kendilerini potansiyel tehlikelerden korumak adına hareketi, meşru savunma kapsamında dahi değerlendirilebilir.

tarafların niteliği ile önyargı edinmemek lazım. bu vatandaşın attığı tweetler ya da holdingin siyasi pozisyonu bu olaydan bağımsızdır.

salt videodan, meskun mahalde ateş eden ve başına silah dayayan biri ile, 5 kişi bir adamı yere indiremeyen, kısmen darp eden bir güruh insan var.
devamını gör...

tabanca taşımak

özellikle küçük yaşlarda düşünülenden çok daha farklı olduğu görülen olay.

küçüklüğümden beri çok heves ettiğim bir şeydi benim. ama işin mekanik ve teknik kısmı ilgimi çekerdi. öyle bele silahı koyup efelenmek değildi istediğim.

neyse yaş geldi ruhsatıyla birlikte 13lük upuzun isimli bir canik aldım.
mont cebine, boş olsa pantalon cebine sığıyor sözde. ama kemere rağmen pantolonu aşağı çekiyor. monta koysan omzunu düşürüyor.

normal insanlar gibi kılıfıyla bele koyayım dedim, kilo ne menem bir şeymiş orada anlaşıldı. nereye koyarsam koyayım batıyor alet.

hadi bunları bir şekilde hallettik. istanbul gibi bir yerde üzerinde silah olması mental bir problem.

annemler hep sen çok sinirleniyorsun şöyle böyle diyordu da, tam tersi oldu. sürekli lan ya sinirlenir saçma sapan bir şey yaparsam diye 2 kat gergin ve 2 kat kontrollü gezmeye başladım.

normalde trafikteki bir öküzlüğe camı açıp 2 kelam edeceksem, neme lazım diyip devam ediyorum.
beni güvende hissettirmesini temenni ettiğim alet beni daha da gerdi.

neticeten ben bu işten vazgeçtim. genelde arabada bagaj tarafında, anca 15-20 saniye düşünme süresiyle ulaşabileceğim yerlerde tutuyorum. beladan, kavgadan uzak durulduğu takdirde sadece silahın o anlık varlığı ile kurtulacağım bir sıkıntı çıkması ihtimali de hayli düşük. en azından bu çileyi çekmeye değecek bir oran yok. yerine, zamanına, duruma göre taşınabilir. onun dışında ben diğer yarışmacılara başarılar diliyorum.
devamını gör...

tek başına iktidar olmak

ülkemizdeki d'hondt sistemi, seçim barajı, seçim bölgeleri zaten başlı başına tekil iktidarlara gebeyken, başkanlık sistemi ile tamamen a-b partisine dönmüş bir sistemin doğal sonucu.

yürütmenin koalisyonlar neticesinde teşekkül olmasının ülkemize uymadığı tüm 90'lar karnesiyle ortadayken, aslen bu sistem daha makul gibi.

abd'den bir farkımız, halen meclisin çeşitlilik imkanının bulunması.

seçmenin lider ve parti kafasından çıkıp, vekil seçimlerinde alternatiflere gitmesiyle bir şeyler değişir. güncel sistemde sorun tek başına iktidar olmak değil, tek başına meclis çoğunluğunu elde etmek.
devamını gör...

trafikte yol verme kavgaları

neredeyse hiçbirisi "yol verme kavgası" olmayan kavgalardır.

trafik dediğimiz şey, binlerce makineyi sevk ve idare eden insanın makinelerinin bir arada bulunduğu yer.

kurallara kaidelere göre bir akışı var ve dünyanın her yerinde o akışın bozulmasına sürücüler tepki verir.

mesela sıkışık trafikte yola taralı alandan katılmak, akış doğrultusunda vakit kaybeden kişilerin kümülatif olarak kaybını artıracağından tepki çeker.

aynısı yolda biri zig zag yaparken de olur.
senin arka koltuğunda çocuğun vardır, görmek bile sinirlerini zıplatır bu ibneleri.

ister epigenetikle açıklayın, ister başka bir şeyle, insan doğal hız sınırlarının üstündeki her aksiyonda daha tetikte, daha tepkisel, daha heyecanlı oluyor.

asıl sıkıntı, hem kel hem fodul dediğimiz magandalarda. bir halt ediyor ve kendisine tepki verilmesine tepki veriyor.

işte bunların tedavisi asit kuyularına atılmak da, hukuk mukuk bir şeyler engel oluyor.
devamını gör...

graveyard keeper

bu oyunu seven, magic research isimli oyunun 1-2 olmak üzere her iki oyununa da aşık olur.

piksel oyunlar içinde de beat cop ve punch club ile birlikte en çok oynatanıdır.
devamını gör...

down sendromlu çocuğu oyun alanına almayan işletme

siyah ya da beyazdan ziyade grisi çok bir konuda bir tercih yapmış işletme.

çocuk tarafından bakıyorum, çocuk zaten hayata 1-0 geride başlamış. ailenin çabası bir şekilde rutin hayata entegre etmek. ama bu rahatsızlığı yüzünden yüzlerine kapanan bir kapı var.

diğer taraftan bakıyorum, işletme pek de haksız değil.
olmaz olmaz, hadi bu çocuğu içeri aldı, çocuk bir başka çocuğun üstüne düşüp yaraladı.
ya da çocuğun kendi düştü yaralandı.

ne olacak? bu aileler tazminat davası açacak.

mahkeme ne diyecek, bu çocuk özel gereksinimli çocuk, senin özel gereksinimli bir çocuğu işyerine almaya yönelik altyapın, personelin, iznin, yetkinliğin var mı? yok.
isg eğitiminde özel gereksinimli çocuklara ne yapılacağı var mı? yok.

yaz oradan asli kusur, ver işletme sahibine taksirle yaralamadan ceza, yaz oradan bir tazminat. sonuç bu olacak.

maalesef engelli vatandaşlar toplumsal kuralların kaidelerin kapsamında değil. yeni yeni şekilleniyor bu.
çok değil 50-100 sene önce engellilerin engelinden dolayı infaz edildiği, kısırlaştırıldığı bir dünyada yaşıyoruz.

bu şekillenme belli bir noktaya gelmeden de bir tacirin, risk almak istememesi gri alanda kalan bir husus.
bu dediklerimin yanında daha diğer çocuk ebeveynlerinin yakınmaları, şikayetleri var.
devamını gör...

avm otoparkında park gaspı

görünüşte, birinin gelip dümdüz park yerini, bekleyen arabanın önünde durarak gasp ettiği anlaşılsa da, kesilmiş kamera görüntüleri her zaman şüphelidir.

genellikle park yeri beklerken bir başkasının hızlı davranması yaşanır. buradaki gibi bir durum, olayın evveliyatı olmadığı takdirde hayatın olağan akışına aykırı.

sanki öncesinde o park yeri için bir münakaşa yaşanmış, belki kameralı araç bir köşe başında önce davranıp öne geçmiştir.

birincisi, adam kasıtlı olarak arkası dönük bir biçimde arabanın önünü kesiyor. burada özellikle umursamaz görünme gibi bir tepki var zira bunu durduk yere yapabilecek sosyopati seviyesinde bir insanın, gözün içine baka baka yapması beklenir.

bir ikincisi de kadının ilk söyleminin, şaşırmak yerine "şikayet edeceğim sizi" demesi. bu olay durduk yere, bir anda olsa bu denli bir sosyopatiye kimse böyle tepki vermez. verilecek tepki bir şaşkınlığı da ihtiva etmelidir.
üçüncüsü ise, kadının söylemi üstüne "nereye şikayet edersen et" deniyor.
bu söylem, tarafın davranışını haklı gördüğünü açık eden bir söylem.

yani buradan anlaşılan, bir güruh insanın, park yeri bekleyen rastgele bir kimsenin önünü kesip, oraya park edip umursamadan ayrılması değil, park yerini gasp eden araç ile kameralı araç arasında evvelden bir şeyler geçmiş ve bir taraf gurur meselesi haline getirmiş olduğu.

şeytanın avukatlığını yapacak isek; kadının ters yönden gelip park yerini daha önceden bekleyebileceği, ya da yol üstünlüğü diğer tarafınken park yeri kapmak için diğerinden önce davranmış olabileceği gibi ihtimaller de var.
böyle bir durumda da sonuç değişebilir.

kıssadan çıkarılacak iki hisse,
-evveliyatı yahut ardı kesilmiş görüntülere her zaman mesafeli yaklaşmak,
-böyle bir ifşaya konu olma riski nedeniyle gerekmesi halinde yanlışlayabilmek adına araca kamera taktırmak.

edit: böyle bir durumda kimsenin aracına zarar vermeyin.
hakkınızda mala zarar vermeden dava açılır, haybeye ceza alırsınız. bir de yaptığınız masrafları tamamen ödersiniz.
başınızın daha az ağrıyacağı, daha spesifik çözümler var.
devamını gör...

türkiye'nin dev tavuk firmasında zararlı bakteri çıkması

uzun uzadıya analiz yapmaya gerek yok. ürünün ana bileşeninden daha ucuza satılan işlenmiş et ürünleri, her daim tehlikelidir.

aynı markanın, reyonda kemiksiz tavuk etinin kilosunu 200 liraya satarken, tavuk köftesini 140 liraya satması başlı başına bir bit yeniği.

200 liralık tavuğu alayım, yarısını unla karıştırdığım bir ürüne dönüştüreyim desen, yüzde 50 kâr etmiyorsun. eklediğin unun maliyeti, işlemesi, ambalajlaması derken, ana üründen yüzde 50 kıstığın şeyde bile maliyeti en baba yüzde 25 düşürüyorsun.

işlenmiş ürünü, ham ürünün üçte iki fiyatına satabilmeleri için maliyeti nerelerden nasıl düşürmeye çalışacaklarını siz düşünün.

önceden deri, ayak , taşlık, yürek bilmem ne karıştırırlardı, şimdi onlar kendini belli ettiği için belli ki hijyen ve soğuk zincirden kısmışlar.

verilen cezanın düşüklüğü bile, bu ürünlerin ne kadar umursanmadığını gösteriyor.
piliç köfteyi "anne köftesi" diye satmaları da ayrı bir alem.
devamını gör...

9 nisan 2025 kızını boğarak öldüren anne

haber metninden, 4 yıl önce abisi şehit düşmüş, kocasından boşanmış, önce gözünden sorun yaşayan sonra kısmi felç geçiren bir kimse olduğu, diğer kaynaklara göre de o aralıkta malatya'da kirasını yıllık peşin ödeyerek bir klinik açtığı ve o kliniğin depremde yıkıldığı, bu noktadan sonra şehit yakını kontenjanından öğretmenliğe başladığı görülen kişinin annesidir.

kadın feleğin sillesini her yerden yemiş. psikolojik sorunları var desen olmaması daha ilginç olurdu maalesef. annenin ifadesine göre de banyoda annesine saldırmış, annesi karşılık vermiş.

taammüden yahut canice bir olay gibi durmuyor. bu konuda şüphe oluşturan husus tabi doğruysa intihar süsü kısmı. olayın iç yüzünü bilmek zor olmakla birlikte otopsi raporu neticesinde aydınlanacağı açık.
akıl sağlığı çok büyük bir nimet. allah muhafaza etsin.
devamını gör...

10 nisan 2025 mattia ahmet minguzzi davası

türkiye cumhuriyeti, ve dahi dünyanın herhangi bir yeri için gayet sıradan bir davadır.

bir çocuğun genç yaşta ölümü herkesi fazlasıyla üzen bir durum. bana sorsalar katili taksim meydanında vinç üstünde sallandırmak lazım.

ama meselenin hukuksal boyutuna gelirsek, bu yargılamanın kaç celsede biteceği, sonuç ceza, cezanın infazı, sanık ifadesi gibi her unsuru şu andan belli.
öncesinde en az 1000 kere yaşanmış, kemikleşmiş içtihadı olan ve standart bir karar verilecek bir eylem.

bu davayı diğerlerinden ayıran şey ne?

daha 3 gün önce bir okul içi kavgada 16 yaşında biri bıçaklandı öldü. kimsenin haberi bile olmadı. neden? çünkü soyadı italyanca değil.

bu davanın spesifik olarak hiçbir önemi yoktur. bu olayın faili, tüm ab ülkelerine kıyasla daha fazla ceza alacak ve daha fazla hapis yatacaktır. bu kısmı net.
ama buna rağmen herhangi bir af çıkmasa da 10-12 sene sonra aramıza karışacaktır.

sistem, düzen böyle. bu bambaşka bir başlık konusu. konuşulacak şey sistemse yine bu dava on binlerce emsalden biri yalnızca.
devamını gör...

espressolab

maalesef ki protest bir kitleye oyuncak olarak sunulmuş kahve zinciri.

kahve zincirleri arasında franchise usulü çalışanlardan en iyisi olduğu için, bir anda bu denli palazlandı.

benim için varsa ilk tercih kahve dünyası, yoksa yeni yeni piyasaya giren juan valdez. bunların ikisi de franchise vermiyor.
yine starbucks da aynı şekilde. şubelerini shaya grup olarak kendisi açıyor.

şu an talep patlaması olan bir alan ve yeşil sermaye dahil bu piyasaya girmek istediğinde elinde ne var?

rezalet gloria jeans, ortalama the coffee factory yahut yine yeni palazlanan nevada.

espressolab hem günlük süt kullanması, hem ürünlerinin dondurucu görmemesi, şubelere günlük tedariki gibi artılarıyla öne çıkıyor diğerleri arasında. ürün fiyatları da hepsinden yüksek.

yandaş sermayenin de bu kadar şube açmasının asıl nedeni bu. hangisini açsa gırtlak dolu olacağı için en kaliteli ve yüksek fiyatlısını seçiyor. bu durum siyaseten tarafsız ya da diğer cenaha yakın kişilerde de farklı değil. gidin şubelere, fişlerde yazan şirketlere, oradan sahipliklerine bakın, kaç tane muhalif kimlikli insan var.

espressolab olmasaydı da o 40 yıllık kazan, ya da sarıyer iskele, muhtemelen yukarıda saydıklarımdan birinden franchise alınıp bir kahveci olacaktı. oraya dükkan açacak kadar iktidarla içli dışlı olan kişilerin olacaktı yine.

mustafa varank'ın, bilmem kimin de hemen orada bitmesinin nedeni, muhtemelen kendi eşinin dostunun da şubesi olması.

şimdi asıl konuya gelelim. bir kahvecinin boykot edilmesinin, totaliter yönetim anlayışına ne gibi bir etkisi olacak?

sen espressolab'e gitmedin karşısındakine gittin kahveni içtin. devlet kdv'sini, kurumlar vergisini almıyor mu? kartınla ödedin oradan makasını almıyor mu? alıyor.

aynı zamanda kendi cenahındakilere, yine kamu bankalarından yok pahasına kredi verip, onu da merkez bankasına bastırdığı paradan fonlayıp, hepimizin sırtına yükleyemez mi? yükleyebilir.

velhasıl, rejimi belirli bir davranışa icbar etmek ya da bu davranıştan nehyetmek için bir kahvecide kahve içmemek hiçbir işe yaramaz.

paran bankadayken, cebinde kredi kartı varken, ilk açıklanacak düşük faizli krediyi çekmeye hazırken, oradan içme buradan iç ne fark eder?
devlet espressolab sahibinin üstünü de çizebilir, 2 ihale verip daha da zengin de edebilir.
geçmediğimiz yolun köprünün parasını ödeyen insanlarız senelerdir, çok mu.

hükümet yanlısı olana 5 kuruşum gitmesin diyene amenna. ama konu işlevsellikse, bir skala yapacak olursak espressolab boykotunun işlevselliği 10 üzerinden 1 bile değildir. bunun da farkında olunması lazım.
devamını gör...

sikayetvar.com

pik noktası, sahte diploma aldığı yeri, paketten diploma değil de gazete kağıdı çıktı diye şikayet eden sığırlardır bu sitenin.

ilginç bir şekilde de bazı durumlarda işe yaradığı görülmektedir buraya serzenişte bulunmanın.
devamını gör...

polis

her toplumsal olayda üzerine aynı tartışmaların döndüğü kavram.

ilk medeniyetlerin kuruluşundan itibaren liderler, liderliğini sürdürecek insan gücü toplamıştır. liderliğin boyutu ve durumuna göre kimi zaman paralı asker, kimi zaman salt karın tokluğuna tamam diyecek insanlarla liderliğini perçinlemiştir.

şu an da bizim gibi ekonomik olarak gelişmiş sayılamayacak toplumlarda değişen bir şey yok.

ilkokul kitaplarındaki mesleklerden istediğimiz bir tanesini seçip hayatımızı idame ettiremiyoruz.

polisler güncel konjonktürde kötü mesai koşullarıyla birlikte insanca yaşamın azami sınırında bir ücret alan ve neredeyse tamamı bu işle alakasız tahsil yapmış kişiler.
sistem yine baştakinin yerini perçinlemek üzere kurulu ise de, modern toplumla bu bir meslek haline gelmiş ve iktisadi olarak girenin çıkmasının zor olacağı bir hale getirilmiş.

kendisine verilen iş de, belirtilen yerde belirtilen davranışlara, gösterilere, yürüyüşlere v.s izin vermemek.

simit sat onurlu yaşa söylemi artık geçerli değil. istanbul'da simitçilik bile deli dehşet bir rant ile dönüyor ve simitçiler o polislerden kat kat fazla para kazanıyor.
çoluk çocuk gibi ekonomik olarak bağlayıcı unsurlar varsa hele iyice imkansızlaşıyor iş.

basitçe düşünürsek, bu polisler için saraçhane şu an onların işyeri.

dün akşam protestolara katılan kişiler bugün sabah işlerine gitti.

ancak işe gitmeyip protestolara devam edenler polisin işe gitmemesini söylerse mantıklı oluyor.
nitekim konu bir halk hareketiyle bir şeyleri değiştirmekse, polis müdahalesi zaten en basit checkpoint.
devamını gör...

çocuğu okuldayken sınıf öğretmeni tarafından aranan anne

bazen dangoz öğretmenler ve idareciler tarafından kalp krizlerine gark olan anne de olabilir bu.

ben ilkokul 3 ya da 4. sınıfta, servis saatinde sınıftan çıkarken düştüm ve kafayı yardım. allah var sağlam da yarıldı, şarıl şarıl kan akıyor. götürdüler hastaneye 7-8 zımba dikişle iş bitti.

aynı saatlerde valideyi arayıp ne diyorlar? oğlunuz kaza geçirdi hastanede. tam servis saatinde.
haliyle trafik kazası geliyor insanın aklına.

çok mu zor 2 cümle izahat getirmek, çocuğunuz düştü kafası yarıldı şimdi şu hastanede diye.
bu hususlara öğretmenlerimizin biraz daha özen göstermesinde fayda var.
devamını gör...

irem derici sevda türküsev krizi

ikisini de tanımam etmem, birini sürekli sağda solda duyuyoruz. olaylar da anlatıldığı gibi midir bilemem.

bunlardan bağımsız olarak, birileri yıllar önce (bkz: adam sandık eşeği alnımıza değdi taşağı) şeklinde bir izahat getirmiştir.

biz ise ataları dinlemeyip sürekli taşaklara kafa atıyoruz. olay bundan ibaret.
devamını gör...

nescafe'nin tadını filtre kahveden çok sevmek

düzenli kahve içen biri için çok mümkün olmayan durumdur.

eskiden filtre kahve diye bir şey yoktu memlekette. kahve diye bilinen şey ya türk kahvesi, ya bu granül kahveler idi.

granül kahve kontamine bir ürün değil. burası doğru. şöyle zararlı böyle bilmem ne denecek bir durum yok.

ama granül kahve nedir?
gidin pazardan roka, kıvırcık, domates, salatalık alıp bir salata yapın. sonra kalanların hepsini dondurucuya atın, 1 hafta sonra çıkarın yine aynı salatayı yapın.
işte granül kahve ile filtre kahvenin farkı aşağı yukarı budur.
bunu daha çok sevebilmek için de fetişist olmak gerekir.
devamını gör...

bıçaklayan kocasını linçten kurtaran kadın haberi

bu durum kocamdır döver sever muhabbeti değil.

bıçaklanan bir kadın var, muhtemeldir ki orada öleceğini de düşünmüş.
tam o esnada "çocuklarının" babası olan adam derdest edildikten sonra sopayla dövülüyor.

kadın orada bıçaklanmaktan öldü diyelim, adam da sopa darbeleriyle ölürse çocuklara kim bakacak? sopa vuranlar mı?

kadın orada artık ben ölsem de en azından çocuklara maddi anlamda bakacak adam da ölmesin refleksiyle hareket ediyor.

çünkü biz bu hale geldik. o çocuklar 2 gün içinde bakacak akrabaları yoksa açlıktan ölebilir. kimse de şaşırmaz buna.

bu mevzunun 1 sene sonra kokainle yakalanan karıyla ve kadir şeker olayı ile ilgisi yok.
devamını gör...

ankara'da taksici zorbalığı

görünen o ki videoyu çeken kişi, aynı zamanda faillerden biri. muhtemelen videoyu kendisi paylaşmış bir yerlerde.

taksi şoförlerinin, oturduğu yerde taksi plakası üstünden semirenlere çalışa çalışa beyinlerinin küçüldüğünü de gösteriyor bu hareket.

halk dilinde hürriyeti tahdit, gasp, tehdit suçları var kafadan. azıcık kıl bir savcıya denk gelse 10 yıl kitlenir mahkemede, zira hepsinin şartları kağıt üstünde ayrı ayrı oluşmuş.

olay dünyanın her yerinde çözülmüş. yoldan el kaldırıp çevrilebilenler resmi taksiler, uygulama üzerinden çağırabildiklerin diğerleri.

bu iş yasal düzleme otursa en çok yevmiye usulü çalışan taksiciler kazançlı çıkacak. plaka sahipleri kendi çalışmazsa plaka mevcudiyetinden kar etmeyecek. hatta şoförlüğü yapanlara plaka alabilme yolu açılacak, piyasa bu noktaya gelecek.

kime ne anlatıyoruz ki. birim zamanda ne kazanacağını kestiremeyen, bekleme tarifesinin yazacağından, daha fazla kazanacağı güzergahta trafik var diye yolcu almayan, güzergaha göre yolcu seçip nasibini beğenmeyen adamlar bunlar 30 yıldır.

ben daha fazla para ödesem de martı çağırır hale geldim bile. bunlara iyi/kötü diye düşünmeden bir etki doğurmak için kuruş kazandırmamak lazım bir süre.
devamını gör...

kızarmış piliç temalı tır dorsesinde naaş teslim etmek

öyle bir olay ki, kasıtlı desen kasıtlı olamayacak kadar kara, ihmal desen ihmali olmayacak kadar absürt bir durum.

benim yaşıt bir kuzenim, 7. kattan yatağının yanındaki camdan düştü vefat etti, allah rahmet eylesin.
düşüşü de yataktan aşağı uzanıp dışarı içtiği sigaranın izmaritini sallamaya çalışmak.
benim aklımda cenazede arogdaki "adam sigaradan gitti usta" repliği dönüyor. bir yandan gülesim geliyor bir yandan kendimden utanıyorum, öyle bir durum.

işte bu kızarmış tavuk afişli tır olayı bana bile fazla geldi. allah çarpsın dilim tutuldu.
orada cenazesini alacak insanların aklına mıh gibi kazınacak bir sahne.

ne desek boş. bir yangında 80 kişi vefat etmesi mi, geceliği 1000 dolar otelde yangın merdiveni olmaması mı, naaşların "kızarmış tavuk" tırında sergiye çıkarılması mı, nereden tutsak elimizde kalıyor.
o kadar skandaldan benim için bu ülkenin zirvesi bu olaydır.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim