akhilleus yazar profili

diyor ya şair; 20. yüzyılda olsa yaranırdın, 21. yüzyıldayız şeyh olsan yaranamazsın. şairden örnek verdik ama kusura bakma beyno, kusura bakma artık

arkada milk uyudu. baya uyudu bu arada.

bence eski sevgili güzellemesi yapmayalım şimdi ya, kızın dengesini bozmamak lazım. başı döndü sanıyorum, hemen müdahale edeceğim.

ya chat gpt’ye pek güvenmemek gerekiyor. geçenler “piramitleri yapma amacın neydi?” dediğim için ilk satırda piramitleri sahiplendi, az zorlasam mısır’a nota yollayacaktı. inanmayın pek yani.

abi kulaklık vardı kulağımda ve kulaklarım şu an… eşref senden tazminat alacağım aç dm’ni.

şu yayına artık dımtıssss getirebilir miyiz yaa, biri şaka yaptığı an açın arkadan.

darbe yapıldı yayına.

çok güzeldi ya. gerçekten güzel bir sesi var. kendisine az sonra bir şarkı ileteceğim. söylesin onu yakışır

tammmameeen hissikablelvuku. inanılmaz bir ses. şu an oğuz ve hadise döndü öyle diyeyim

söyle
söyle
söyle
söyle
söyle
söyle

haydari en güzelidir ya. off böyle şey oldum şimdi. haydar olana derdini anlat, haydari olanını göm meşrubatla.

direniyorum acılarına yine, dünyaaa
yalanmış aşkların daaaaa
söyleyebilir mi beyno? milk ise arkadan enstrüman tıngırdatırsa sevineceğim. tam uygun bir ortam

gerçekten konuklar pek tatlılar. hepsine benden sıcak çikolata.

milkşeyh’i pek tanımıyorum ama iyi biri diye biliyorum söylenene göre. beyno’yu da gözüm bi yerden ısırıyor ama, allah allah.

selamın aleyküm cümleten, iyi yayınlar diliyorum. spor yaptım efendim, sonra yemek yiyeceğim ama dedim-ki efenim şunlara bi bakınayım hanım hanım neler yapıyor bunlar.

genelde “kalabalık” sayılacak konularda “en” diye bahsettiğim sıralama çok nadirdir, fakat sanıyorum ki en sevdiğim birkaç yazardan biri veya en sevdiğim. daha doğrusu kafamın uyuştuğu, haklılık olarak en büyük payı verdiğim yazar da denebilir.

arzın merkezine yolculuk’tan, ay’a yolculuk’a kadar pek çok bilim kurgu fakat bir o kadar gerçek olduğunu düşündüğüm kitapların sahibi. yani tamamen gerçek olmasa bile en azından gerçek olabilecek/olmuş bir takım olayların veya gerçekliklerin temeli olmayı başardı, başaracak. henüz keşfedemediğimiz yer altı mağaraları, ki henüz yeni keşfedilmiş sayılabilecek son doong mağarası jül’nün kısmen haklı olduğunu göstermişti, veya ona benzer çeşitli yapılar insanın içini kabartıyor. jules verne’in başardığı en büyük şey ise sanırım bu; tüm olanlardan birkaç on yıl evvel tahmin, öngörü ve hissikablel özelliklerini bilimsel temele dayandırma gerekliliği duymadan insana geçirebilmek. ki dediğim gibi öyle böyle ucundan her geçen gün daha da haklı çıkıyor.

beni zevat-ı kiram görün demiyorum ama bi düşünün

şarlote, hiçte tanımam kendisini:p ama en son yarımada sahibi olacaktı. atılımcı biri ayrıca. harbi atılımcı bu arada.

üçüncü bölgeye indirgemedikçe temelde bir sorun yok. futbol bu; dalga geçersin, şakalaşırsın vesaire. illa olacak. ama fenerliler bu motivasyonu nerden buluyor hayret ediyorum. mental olarak garipler. avrupa’da 6 yediler, üç gün sonra unuttular. benfica düzenli olarak her yıl yenip saf dışı bırakıyor, umurlarında değil. daha dün alelade takıma puan kaybı yaşadılar, bugün dünyanın en mutlu insanı onlar. hani iyi olursun anlarım da, adamlar rezilken bile dalga geçebiliyor.

6-7 yıl futbol oynadım, hatta bunu yurtdışında da devam ettirdim ufak bi zaman. bakın oynadığım takım arkadaşlarım, gördüğüm futbolcular, izlediklerim hatta yaşamış bütün futbolcular(kaleciler dahil) arasında en kötü tekniğe sahip oyuncu olabilir. yemin ediyorum dağa taşa attığı topu doksana dikerdim. yemin ediyorum. bomboşsun ya bomboş. kaleci bile razı gol yemeye öyle bir pozisyonda stadın dışına atıyorsun topu. bu kadar kötü tekniğe nasıl sahip olabiliyorsun sen?

hayatımda daha “şanssız” maç görmedim. 37 dakika herifler top yüzü görmedi, barış geri zekalısı atsa 2-0 ve belki dahası gelecek, 3 tane hata/şanssız gol yiyorsun ve devamı geliyor. bazen iyi oynamanın yanında şansta gerekiyor. bugün en çok futbola kızmamız gerekiyor. yalnızca frankfurttan yana oldu.