sylvia plath sanki kadın olsam benim dertlerimi ve düşüncelerimi yazacakmış gibi hissettim bu kitabı okurken. bir belgesel izler gibi ama daha da ilginci sanki yanındaki birini de dinler gibi. çok değerli bir kitap.
geceler ve sessizlik nedense çocukluktan beri benim için çok bilinmez ve arzulanır geliyor. ölmeyi her ne kadar çekici hissetsem de gecelerdeki bulduğum huzur ve atalet belki de ölme düşüncesini erteliyor.
sürekli bir şeyler seriye bağlamış kötü giderken kötü giden şeylerin bi kısmının nedeninin de aslında yalnızlık olduğunu farketmek ve aslında bu döngüden bir ömür çıkamayacağını hissetmek, tabii biri seni farketmezse..
neye heveslensen, çabalasan, olmasını istesen sonucun hep olumsuz olması. iş, sevgi, sağlık, aile, dostluklar. hepsinde başarısız ve mutsuz olduktan sonra hayal kurmayı bırakırsın, heves edemezsin ne kendini gerçekleştirmeye ne de hayatı yaşamaya.
insanları farkında olmadan o kadar çok kırdım ve insanlar da peynir ekmek yer gibi beni parçaladılar ve istemsizce bu korkuya paranoya şeklinde kapıldım gidiyorum. halbuki samimiyeti ve hızlı iletişimi baltalıyor bu durum ve artık insanlarla aramda mesafe var gibi hissediyorum. tavsiyesi olan var mıdır?
küçükken astronot olmak isterdi plasesi itfaiyeciydi. bir gün gerçeklerle karşılaşınca ve tahlil edince küçük çaplı bir depresyon yaşadı ardından atlatıp kendiyle ve hayatla barıştı.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.