avatar yazar profili

hayalden ibaret, gerçek dışı olan iddiadır.

içsel dünyanın çıkmazlarını, çatışmalarını, karmaşıklığını, duygu yoğunluğunu estetik bir dille, yapı biçiminde yazıya döktüğün veya dile dönüştürdüğün düşünce şekli olarak tanımlasam kendime göre pekte yanlış olmaz. bir yaşama tutunma şekli diyebiliriz. alınan haz ve zevki diyebiliriz. şiir yazın arkadaşlar. şiir yazan insan direkt olarak iyi insandır demiyorum ancak, iyi insan olmaya gayret gösteriyordur diyebilirim. demek istiyorum. şiir güzel şey.

ırk bilimi yanlış bir bilgidir. ırk diye bir şey yoktur. kültürel ve biyolojik çeşitlilik vardır. öncelikle bu bilincin oturması gerekir. 1970lerde antropologlar tarafından ırk tanımı literatürden kaldırılmıştır. antropoloji "insan bilimidir." yunanca anthropos ve logos sözcüklerinden bir araya gelmektedir.
insanı dört alt dalda inceler bunlar; sosyo-kültürel antropoloji, fiziki antropoloji, dil antropolojisi ve arkeolojidir. kültürün ne olduğunu, nereden geldiğini ve nasıl şekillendiğini, insan ile etkisini sosyo-kültürel antropoloji ışığında inceler ve sunar. burada öteki olarak ele alınan batı dışı insanlığı veya terim olarak "vahşi veya ilkel" insanı da inceler. antropolog malinowski 1914 te avustralya'da trobriand adalarına sürgünü kabul etmiş uzun bir dönem yaşamış oradaki kabileleri yani "vahşi insanları" batılı olmayan anlamında "ilkel" yaşam tarzlarını, kültürlerini incelemiş, dilini öğrenmiş, notlar alarak gözlemler yapmıştır ve batıya yönelik "ötekini" gün yüzüne çıkarmıştır. bu sayede antropoloji literatürüne "katılmacı gözlem" kuramını metodolojik olarak kazandırmıştır.
fiziki antropoloji de insanın fiziki yapısını, morfolojik yapısını ele alır ve adlı antropoloji alanı buna hitap etmektedir. dil antropolojisinde dilin yapısını ve oluşumunu ve sürecini inceler ve sunar. arkeolojide ise kazı çalışmaları ile gün yüzüne çıkartılan eski tarihe sahip kültürleri inceleme altına alarak o dönemin kültür yapısını inceler ve günümüze çıkarır. bir kemik bulunduğu vakit antropologlara yönlendirilir ve incelenir ne zaman öldüğü, neden öldüğü, kaç yaşında, olduğu ve öldüğü, cinsiyeti, hastalığı, en son ne yediğine kadar ve pek çok bulgu antropologlar tarafından incelenerek gün yüzüne çıkartılır.
paleoantropologlar eski insan bilimini inceler yani ortaya çıkan homo neanderthal, homo erectus, homo habilis, homo australopithecus kemikleri paleoantropologlar tarafından incelenir ve araştırılması yapılır. evrim ile ilişkisi bu yönden de fazladır. antropoloji bir bilim alanıdır. disiplinler arası bir ilişkisi olduğu için sosyoloji, sanat tarihi, psikoloji, felsefe, arkeoloji gibi diğer disiplinler ile yakından iş görür ve yelpazesi çok geniştir.
küçümsenecek bir bölüm değildir. türkiye de değeri bilinmese de 9 kadar üniversitede programı vardır
benim de içerisinde bulunduğum pek severek okuduğum bölümdür. yurtdışında çekici bir alandır ve değeri üst düzeylerdedir. eğer bu bölümü okumak isterseniz ben ne yapacağım diye düşünmeyin her iş kolu kişinin kendi çabasına göre imkan ve fırsat yaratır bu tamamen sizin çabanıza bağlıdır.
türkiye de müze ve kültürel kurumlarda devlet dairelerde hastanelerde danışman olarak çalışma imkanı bulunur adlı antropoloji alanında işler yapabilirsiniz. akademisyenlik ile ilgilenebilirsiniz ki iş kolu yelpazesi oldukça ve çok oldukça geniştir. her alanda yüksek lisansını da yapabilirsiniz.
devlet antropolojisi, din antropolojisi, medikal antropoloji, feminist antropoloji, aktivist antropoloji, dil antropolojisi, eğitim antropolojisi, sosyo-kültürel antropoloji, fiziki antropoloji, ekoloji, etnoloji, etnografi, antropozooloji, arkeozooloji... uzar gider. beşeri, sosyal ve doğa bilimlerini içerisinde kapsar.
çok yönlü ve insanı direkt olarak konu aldığı için araştırma kapsamı doğal olarak çok yönlüdur ve araştırma olanakları nedeni ile size mükemmel bir donanım kazanmanıza katkıda bulunacaktır.
bilgi, tutarlı olabildiğince fayda sağlar.

maske, anlamlarına gelen psikolojide jung' un kişilik üzerine terimidir.
bergman'ın persona adlı bir filmi de vardır.

amaterasu naruto animesinde sharingan kullanıcıları olan uchiha klanından sasuke ve itachi karakterlerinin kullandıkları bir ninjitsu saldırısıdır siyah ateştir ve yapan kişi dışında söndürülemez.

bir tanriya inanma ile bir yaratıcıya inanma arasında fark vardır ve o tanrı allah olmak zorunda değildir şöyle ki eksik bilgi ile hareket, çok fazla yavan düşünce ve bilgi var. yanlış bilgi ile tutarlı bir sonuca varamazsın. deizm, dinlerin ele aldığı bir biçimde yaratıcının dünyaya dokunduğuna inanmaz yani dolayısı ile bir elçi, kitap, aracı inancı yoktur direkt olarak bir yaratıcı vardır ve dünyayı evreni yaratmıştır sonra karışmamıştır eylem, hareket, dokunma, etki olmamıştır düşüncesi yer alır. burdan gelir. deizim sadece bir yaratıcıya veya tanri olarak algılanabilecek bir yaratıcıya inanma güdüsüdür. kırılma veya çatlama şüphesiz olmuştur, parçalama veya yok etme olmamıştır diyebiliriz. ateizm parçalama veya yok etmedir.

kadın kuaför isimleri içerisinde en seçkin olanı ki bir tarafımdan atmıyorum.
hristiyanlıkta geçer. havvadan önce adem ile beraber yaratılmıştır. ademe katlanamamis ve isyan etmiş daha sonra kovulmus ve böylece havva yaratılmıştır olarak geçer. lilithte yemin eder adem ile havvanin çocuklarınin ölmesini sağlayacagim falan cennetten kovulmalarina şeytan ile beraber sebep olduğu da söylenir cinler ile anlaşmalı çalışır.

mitolojide, -yeraltı dünyası tanrısı- olarak geçer.
____
neptün'ü keşfetmelerinin ardından neptünün kütle çekimi yasalarının hesaplamalarına uymaması nedeni ile onu etkileyen bir gezegenin daha olduğunu düşünmüşlerdir (uranüs içinde aynı şekilde bir gezegen olması hesaplanmış ve neptün keşfedilmiştir hesaplamanın nedeni ise gezegenlerinin yörüngelerinin newton yasasına uyup uymadığıydı çünkü anomalileri olduğunu düşünüyorlardı) ve böylelikle plüton keşfedilmiştir.

ancak sanılanın aksine -ki neptün ve uranüs kadar büyük olması beklenmiş- plüton çok küçüktü. daha sonra neptünun gözlem evi hesaplamalarında karmaşıklık olduğu saptanmış ve olay çözüme kavuşmuştur bunun yanında plüton da keşfedilmiştir (1930).

çok küçük olması sebebi ile -ay'dan bile- 2006 senesinde plüton taklaya gelmiş astrofizikçi nail degrasse tyson'un etkisi ile de uluslararası astronomi birliği plüton'u gezegen sınıfından çıkarıp içerisinde eris ve ceres cüce gezegenlerinin de olduğu bir alt aile grubuna cüce gezegenler sınıfına (diğer bir adı ile kuiper kuşağı) layık görmüşlerdir. 2008 yılında ise yine o sınıftan alınarak plütonumsu sınıfına girmeye hak kazanmıştır.

genel olarak kendisi gibi çok fazla cüce gezegen bulunması sebebi ile kuiper kuşağındandır.
beş bilinen uydusu vardır( charon, styx, nix, kerberos ve hydra). 2015 yılında new horizons (2006 yılında gönderilmiştir) uydusu ile plüton'un şu an bildiğimiz kalpli yanı ortaya çıkmış ve herkes plüton'u ponçik bulmuştur.

şu an halen daha bir tam turunu güneş etrafında saolsun atamamıştır. halen daha dönmektedir. oralarda bir yerde, bir küçük nokta, dönüyor hala la la la takılıyor öyle la la la.

sokmaması

önemli olan oblomov değil oblomovluktur tribini her seferinde içinde barındıran ve bunu bilenlerin illaki söyledikleri afilli kezzap uvv yeah cümlenin baş kahraman terimidir.

evet

genel tanımlamasını sadece 'bir adım' olarak ele alabileceğimiz ve -bir adım her şeyi değiştirir- mukusuna ay pardon felsefesine dayandırdığımız o şeydir.

başında ben ne izleyeceğim acaba, ortasında ben ne izliyorum sonunda ise ulan ben ne izledim diyeceğiniz bir filmdir.