beni siz delirttiniz yazar profili

ben kopya verirken hocaya yakalanmıştım.
en ön sırada oturuyorum. sınıf g.t kadar sınıf ve bir avuç sözelci, edebiyat dersinde almanca sınavı oluyoruz. * edebiyat o zaman en çok sevdiğim ders hocaya hayranım çünkü. 100 olan dersten yıllık ödev almıştım. * neyse ben sınavı yaptım. oturuyorum kafam fır dönüyor. herkes "deli şu ne" diyip duruyor. hoca 2 kere uyardı ben yine arsız arsız kopya vermeye devam ediyorum. en sonunda "senin sınavın bitti galiba git öğretmenler odasında otur" dedi kağıdımı aldı.

bende arsızlık hat safhada tabii gittim oturdum oda boş diye. çat diye odaya coğrafya hocası girdi baktı ben koltukta yayılmış oturuyorum. haliyle nolduğunu sordu bende x hocanın gönderdiğini söyleyince kopya verdiğimi anlayıp iyi yapmış deyip teneffüs ziline kadar nasihat etmişti.

sonuç olarak ben sınavdan 85 aldım bir kişi bile bana yaklaşamadı puanda ve şimdi onların hiçbiriyle görüşmüyorum*

2012 yılından beri kullanıyorum bir kere bile lens gözümün arkasına kaçmadı asdfg

şunu söylemeden edemeyeceğim; şu hayatı görmek için verdiğim para içime oturuyor artık.

üstünü kapatmaya çalışan idareciler de öğretmen! meslektaşına yapılan bu saygısızlığı nasıl kapatmak isteyebiliyorlar anlayamıyorum.
bu öğrenciler potansiyel tacizci. bizim zamanımızda da vardı öğretmenin ne giydiğine kadar dikkat edenler, belki bizim yanımızda konuşmuyorlardı kendi aralarında muhabbet ediyorlardı ama o zamanlarda sınıflara ntelefon girse ve bu kadar ileri gitseler kesin cezaları okuldan atılmak olurdu. öğretmeni bırakın öğrenciler bu bana af attı diyerek idareye gitse öncesinde taekwondocu müdürden dayağını yer sonra disiplene yollanırdı. dayak ne kadar doğru bir tercih tartışılır ama bu tipler telkinle adam olmaz. ve bunun yaşla kesinlikle ilgisi yok.

dün müşteri hizmetlerinden aradılar 47 sn boyunca getir bi mutluluk melodisini dinlettiler. bende saf gibi biri bağlanacak diye beklerken pat diye kapattılar telefonu.
getir eski sevgilim misin canım sen? ne bu tripler arayıp müzik dinletmeler felan?

beynini kullanmayı reddetmesi.

1 haftadır spor salonunda antreman yapıyorum. dün grup pilates dersi vardı katılayım dedim. tabii kendi ağırlık antremanımdan sonra derse katılınca pestilim çıktı. hocalar bir de kimse dağılmadan crunch yapalım dedi. 3. antreman olunca yarısında midem bulanıyor diyerek çıktım.
sabahtan beri karnımı ve bacaklarımı hissetmiyorum. nefes aldıkça karnıma bıçak saplanıyor. sen neymişsin be pilates *
cruncha değinmiyorum yarıda çıktım çünkü *

ne güzel şeymiş bu.
bundan önceki ilişkime baktığım zaman hiç sevilmemişim diyebiliyorum son 1 aydır.
annesinin bile doğum gününü hatırlamayan adama bazen pat diye doğum günümü soruyorum çat diye cevabını alıyorum. bu bile onun için büyük bir olay.
bugüne kadar büyük şeylerde gözü olan biri olmadım. ve şimdiye kadar kimseden verdiğim değeri de göremedim. o yüzden "kapıdayım 5 dk in" denmesi bile yüreğimi yumuşacık yapıyor.
aşkımdan ölüyorum diyemem ama karnımda kanatlanmayı bekleyen kelebekler olduğunun farkındayım.

az önce kardeşimin eşinin whatsapp bildirim sesini sonsuza kadar kapattım.
kelime kelime mesaj gönderildiğinde telefondan gelen bildirim sesine tahammül edemediğimi farkettim yeniden. (uzun zamandır grup dışında yazışmıyorduk çünkü)

iş dışında ki grup bildirimlerinin en başından beri kapalı olduğunu söylemek bile istemiyorum.

iki tane zeyneple aynı ofiste çalışıyorum. biri tam şirret diğeri ise içten pazarlıklı ve sinsi *

biz nasıl böyle bu kadar kansızın yaşadığı bir döneme denk geldik hala anlamıyorum. nasıl bir nankörlük bu?

(bkz: ağız şapırdatmak) en başta geliyor.

sabah bu haberi twitter'da gördüm. alttaki yorumları okurken daha çok üzüldüm. biri biber gazı taşıyın demiş. diğeri ise avmlerde sorun çıkarttığını deodorantın da iş göreceğini söylüyordu.
bizi bu ülkede böyle kendimizi korumaya çalışmak zorunda bırakanların ve bunların bu şekilde rahat davranmalarını sağlayan insanların kendilerinin de aynı korkuyu yaşamalarını istiyorum. tek temennim bu.
biz nasıl bugün başıma bir şey gelmeden evime gidebilir miyim diye düşünüyorsak aynısını onlar da düşünsün. resmen ithal tecavüzcü alıp bununla övünüyorlar utanmadan.

aha böyle korurlardı seni neden zırhlı araç veriyorlar?

tatlım neden bu kadar soğuksun anlatsana biraz?

(bkz: çocuk yaparak evliliği kurtarmak) neden sadece türk kadınına bağlanıyor anlamadım.
#1580793 burda mesela olayımızın kahramanı erkek.

şu dünyada duyduğum en mantıksız şey.

birisi var. eşinden boşanma aşamasındaydı ama anlaşmalı değil. bildiğiniz haberlere çıkmalı felan çekiştiler.
neyse adama sorduk; hadi ilk çocuk tamam ama ikinci çocuk neden?
doktor adamdan aldığımız "boşanacağımız en başından belliydi bari ablası yalnız kalmasın dedim" cevabı beni deli etti.
ya okumuş doktor olmuş adamsın yalnız kalmasın nedir?
anne çocukları göstermeyeyim, telefonda bile konuşturmayayım, haberlere çıkayım prim yapayım, yalancı tanıklar bulayım adamın d.nuna kadar alayım derdinde. adamda kendini aklama...
netice itibari ile annede kalan babaya gösterilmeyen ve küfür kıyamet yetiştirilerek ziyan olan iki tane gül gibi kız çocuğu var ortada.

ne olursa olsun o evliliğin gidişatı sonunu açık bir biçimde gösteriyor insanlara ama sürsün inadı nedir anlamıyorum.

dün üye olmadan devam et seçeneği ile sipariş verdim ama ne bilgilendirme mesajı ne maili geldi. sabah önce whatsapp desteğini kullanayım dedim. deli etti beni. dakiklarca bekletip böyle bir sipariş yok deyip durdu. adres doğrulama mesajını nasıl attı o zaman diyorum yardımcı olmamı istediğiniz başka konu var mı diyor. onunla cebelleşirken bir yandan da çağrı merkezini aradım ordaki 5 dk sürmeden kontrol etti siparişlerimin saatini, adetini, ne olduklarını ve en sonunda sipariş numaramı çat çat söyledi. bir yandan wp desteği de açıktı. bir baktım telefonla konuşurken wp'den trip yemişim asfvdsf. beklettiğim için devam edemiyormuş görüşmeyi kapatmış. e ablacım ben 10 dk beklerken sana trip attım mı, ne tribi atıyorsun bana. hem telefondakinin çabukluğunda çözüm sunmuyorsun her konuşma arasında en az 5 dk bekletiyorsun hemde trip atıyorsun. bir de yetmemiş memnuniyet anketi göndermiş bana.

hepsiburada whatsapp çözüm merkezi pişmanlıktır.

günlerdir doğru düzgün birşeyler paylaşmadığım halde takip edenler olmuş.
teşekkür ederim hepinize.
ama size bir sorum var bu bomboş hesabın neyini takip ediyorsunuz?*

kıtlıkta mıyız?
zamlara şaşıramadan kotalı satışlara başladılar.

zorunlu ihtiyaç bu. nasıl bu kadar zam yapabiliyorsunuz? hayır n'apmamızı istediğinizi de açıklayın bilelim bari.