kopya çekerken yaşanan talihsizlikler

teog sınavında önümde okulun en başarılı öğrencisi oturmuştu 3 tane fen sorusunu ona bakarak cevaplamıştım .sonuçlar açıklandı ve o tüm soruları doğru cevaplayıp sadece 3 yanlış yapmıştı ve o yanlışlar benim ondan aldığım sorulardı.

en arka sıradaydım önümdeki arkadaşım masayı çekmesiyle dizimin üstündeki telefon kabak gibi ortada kaldı hiçbir şey yapamadım çok çaresizdim ayrıca hocanın tam olarak görüş alanındaydım... çaresiz bir gülümseme ile dışarı atıldım ve sıfır aldım, ulan niye çektin sırayı he?

önümdeki çocuk kopya çektiği kitabi yere düşürmüştü hoca da hizla yanimiza gelince benim kopya işi suya düşmüştü.

binbir hevesle hazırladığım kopyaları ezberlemiş olmam ve sınavda çıkmaması durumu.

kopya bilmediği bir bilgiyi yasak olmasına rağmen başkasından alma durumudur. bir keresinde yanımdaki arladaşımın benden kopya çekmesine izin verdiğim için hoca puanımı tersine çevirmişti 94 almıştım ve hoca 49 yapmıştı.

sınav esnasında sıra arkadaşımın dizinden alınan deftere karşılık benim kağıdımın çizilmesi.

gözetmen hocanın gözüme bakar bakmaz kopya çektiğimi anlaması, sınav kağıdımı alması.
neyseki kelebek sistemi vardı da, branş hocama çıkıp konuyu anlattım, sorun olmadı.

lise 1 yeniyim bu işlerde nasıl belli ediyorum ama nasıl. sürekli hocayla göz göze gelmeler felan ve şeye güveniyorum hocanın adım sesini çok iyi duyuyorum nerde olduğunu tahmin edebilirim. bi ara hocadan ses kesildi dedim heralde oturdu bu bi yerlere aldım bacağımdan kopyayı kağıdın altına koydum. diğer kağıtları çıkaracağım sırada tabulis arka sıraya geç sen diye bir bağırdı kulağımın dibinden. işte o an hapı yuttum sandım. çünkü sınavdaki her şey kağıtlarda yani yırtma şansım yok. ama bizim hoca ancak bir kağıdı görmüş o da sınavda 10 puanlık soru. gittim fizikçiye hocam ilk defa böyle bir şeye kalkıştım bir daha yaparsam nolayım bilim adamlarını karıştırıyordum hep ondan diye ağladım biraz. 90 puan üzerinden değerlendirilmişti sınav :)

bizzat hocanın bana kopyayı verirken gören ispitçiler yüzünden idare tarafından uyarılmasıydı, üzüldüm.

o yaşa kadar hiç yakalanmamış beni, kağıtları değiştirirken düşürüp de hocaya fark ettiren ahmak geldi aklıma. ulan madem bilmiyorsun raconu niye beni de tehlikeye atıyorsun?! neyse ki artık hiçbir önemi kalmadı

kendi işaretlediğin doğru cevabı silip arkadaşının işaretlediği yanlış cevabı işaretlemektir. o yüzden bildiğinden şaşma demişler.

en sevdiğim ögretmenin dersiydi,sıraya yazmışız hep,hoca demez mi sıraları kontrol edicem diye sıra arkadaşımla kaldık mı öyle..bizim sıraya geldiğinde bize bakıp sadece gülümsedi öğretmenimiz siz yapmazsınız dedi.o an utanmak ve vicdan azabı ne varsa yaşadık..ve o sınavda sırada yazı olduğu halde bile bakmadık..

bir arkadaşımın, anneannesini kaybettiği günün ertesinde girdiğimiz sınava çalışamadığı için yanındaki arkadaşından kopya çekerken, ad-soyad kısmına da kopya çektiği kişinin adını-soyadını yazmasını hatırlatan başlık.

tarih sınavında hiç kopya çekmesem bile 60'ten fazla alacağımı bilmeme rağmen aç gözlülüğümden küçük bir kopya kağıdı hazırlayıp en az 90 almayı kafaya koymuştum. tarih hocasıyla aram çok iyiydi o beni evladı gibi ben de onu annem gibi severdim. neyse bildiğim cevapları yazdım sonra kopya kağıdını elime alıp alttan alttan doldurmaya başladım sınav kağıdını. öndeki arkadaş a4 kağıdının yarısını çantasının altına koymuş çantayı çekip çekip bakıyor hocanın dikkatini çekiyordu, onun yüzünden ben de dikkat çekiyordum. defalarca uyarmama rağmen bildiğini yaptı ve hoca onu fark etti ona doğru gelirken ben de elimde kağıt ile kalıverdim. onun kağıdını aldıktan sonra bana baktı elini açtı ver dedi kağıdı verdim, artık inkar etmek gereksizdi zaten. kağıdı alıp annem gibi gördüğüm tarih hocasına teslim etti. tarih hocası diğer gün derse girince yanına çağırıp neden böyle bir şey yaptın senin böyle bir şey yapmaya ihtiyacın mı vardı dedi. utancımdan cevap vermek bir yana başımı bile kaldıramadım, kendimden tiksindim o an.
hoca affetti ama hala hatırladıkça çok utanırım.

meteor düştü.

külyutmaz'ın yanlışlıkla elimize basması.

kopya verdiğim arkadaşımın kitapçık türünün farklı olduğunu ben 85 ; o 20 alınca anlamamızdır.

yanındaki kağıda sinsice baktıktan sonra aniden hocayla göz göze gelmek.

şarjım bitmişti.

sene : 2004
yer : istanbul üniversitesi

kopya çekmemek adına kendime söz verdim en ön sıraya oturdum. meğerse duvara birisi kopya yazmış ve ben kendi çalışmam karşılığı 100 almışken , öğretim görevlisi sayın devasa göğüsleri olan öğretim görevlisi bana 0.5 vermişti. onu da öğrenci numaramı tam yazmamdan sebep.

hayatımın dönüm noktası değildir ama düğüm noktasıdır net.