3 öne çıkan tanım
1.
test kitaplarının 200 lira olması
12. sınıfım ve artık dayanamıyorum...
devamını gör...
kafa izninde
son tanımları
3.
anna karenina
tolstoy'un anna karenina'yı yazarkenki öyküsünü bilmez birçoğumuz.
tolstoy bu güzel eserini yazmaya başlamadan önce hizmetçisine;
''odama girme, yemeği getirdiğinde kapıyı tıklat ve git" der. günler, aylar boyu hizmetçisi yemeğini kapıya bırakır, kapıyı tıklatır ve gider. bir gün tolstoy'un kapıdan yemeği almadığını görür. ama giremez çünkü korkmaktadır. hafta boyunca yemek kapıda kalır. en son kadın arkadaşlarıyla birlikte kapıyı kırıp içeri girer. tolstoy ağlamaktadır. ne oldu diye sorduklarında;
"anna karenina öldü! " der.
işte böyle yaşayarak yazmıştır eserlerini.
tolstoy bu güzel eserini yazmaya başlamadan önce hizmetçisine;
''odama girme, yemeği getirdiğinde kapıyı tıklat ve git" der. günler, aylar boyu hizmetçisi yemeğini kapıya bırakır, kapıyı tıklatır ve gider. bir gün tolstoy'un kapıdan yemeği almadığını görür. ama giremez çünkü korkmaktadır. hafta boyunca yemek kapıda kalır. en son kadın arkadaşlarıyla birlikte kapıyı kırıp içeri girer. tolstoy ağlamaktadır. ne oldu diye sorduklarında;
"anna karenina öldü! " der.
işte böyle yaşayarak yazmıştır eserlerini.
devamını gör...
4.
günaydın sözlük
günaydın sözlük...
bugün benim doğum günüm. yaşlanıyorum galiba. hep bir koşuşturma içerisindeydim, hâlâ da öyle olacağım sanırım. insanlarla anlaşamıyorum. beni sevmiyor tanıyanlar. neden diye sorarsan, konuşmayı çok sevmem. "olanağı olsa da insanların yürekleri konuşabilseydi dilleri yerine." diyor şükrü erbaş. keşke öyle olsaydı. keşke herkesin yüreğini okuyabilseydim. keşke gözler konuşsaydı diller yerine. beni seven bir insan var hayatımda. şaşırıyorum bazen benim gibi çirkin birini sevdiği için. ah bir kendimi sevebilsem... belki hayat o zaman değişir benim için. herkesin kendini seveceği doğum günleri olsun hayatında sözlük... hoşça kal*
bugün benim doğum günüm. yaşlanıyorum galiba. hep bir koşuşturma içerisindeydim, hâlâ da öyle olacağım sanırım. insanlarla anlaşamıyorum. beni sevmiyor tanıyanlar. neden diye sorarsan, konuşmayı çok sevmem. "olanağı olsa da insanların yürekleri konuşabilseydi dilleri yerine." diyor şükrü erbaş. keşke öyle olsaydı. keşke herkesin yüreğini okuyabilseydim. keşke gözler konuşsaydı diller yerine. beni seven bir insan var hayatımda. şaşırıyorum bazen benim gibi çirkin birini sevdiği için. ah bir kendimi sevebilsem... belki hayat o zaman değişir benim için. herkesin kendini seveceği doğum günleri olsun hayatında sözlük... hoşça kal*
devamını gör...
5.
hiçbir çocuk benim kadar acı çekmiyor diyen kız
arkadaşlar bu küçük kıza ne oldu lütfen birisi söylesi... çok üzülüyorum bu kıza
devamını gör...
6.
tavuk döner
bi coğrafya hocamız vardı. üni anısını anlatırdı. çok ucuza tavuk döner satan bir mekan varmış. arkadaşlarıyla her gün yerlermiş. pek de tekin bir yer olmadığını bilmelerine rağmen. bi gün adamın dükkanı kapatılmış martı sattığı öğrenildiğinde. öğrenciler seferber olup adama yardım etmişler. senin sayende biz aç kalmadık martı da yesek diye..
devamını gör...
7.
tarihin en büyük dolandırıcısı
çiftlik bankın sucukları harbiden başkaa
sen allah peygamber dedikçe geldik aşkaa
sen allah peygamber dedikçe geldik aşkaa
devamını gör...
8.
takip edilesi sözlük yazarları
keşke birisi de beni önerse amaa yakamıza yapışmış yalnızlık.... *
devamını gör...
9.
odaklanmakta güçlük çekmek
böyle insanlara tavsiyem, aşırı akan bir kitap okumalarıdır. (bkz: körlük) (bkz: fareler ve insanlar) (bkz: serenad) kardeşimin hikayesi (bkz: olasılıksız)
devamını gör...
10.
telefonla konuşurken evi turlamak
sevdiğim insanlarla konuşurken mutlu olduğum için yaşadığım olaydır.....
devamını gör...
11.
normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar
"biliyor musun..
insan gün batımını çok seviyor, içi üzgünken."
insan gün batımını çok seviyor, içi üzgünken."
devamını gör...
12.
bir çöküşün öyküsü
kitabın ismini çok sevmiştim. böylesine etkileyici bir başlık için daha güzel bir konu seçebilirdi zweig. satranç gibi harikulade bir kitabı olan bir yazardan daha fazlasını beklerdim açıkçası. zengin, şımarık, insanları ezen bir saray kadınının yaptığı kötülükler üzerine sürgün edilmesi ve bunun hayatının sonu olduğunu düşünmesi üzerine intihar etmesi... kitap benim için ortalama bir kitaptı. en sevdiğim paragrafı ise;
"onun garip ölümü fransa'da fazla uzun bir ilgi görmemiş, unutulmaz bir konedi oynamak için harcamış olduğu çaresiz çaba da boşa gitmişti. kaderi, kayıtsız olayların tozlu enkazının altında kalmıştı. çünkü dünya tarihi davetsiz misafirleri tolere etmez. kahramanlarını kendi seçer, işi olmayanları tüm çabalarına karşın merhamet göstermeden geri yollar; talihin ilerlemekte olan arabasından bir kez düşen biri, artık arabaya yetişemezdi."
yani madam de prie hak ettiğini yaşadı...
"onun garip ölümü fransa'da fazla uzun bir ilgi görmemiş, unutulmaz bir konedi oynamak için harcamış olduğu çaresiz çaba da boşa gitmişti. kaderi, kayıtsız olayların tozlu enkazının altında kalmıştı. çünkü dünya tarihi davetsiz misafirleri tolere etmez. kahramanlarını kendi seçer, işi olmayanları tüm çabalarına karşın merhamet göstermeden geri yollar; talihin ilerlemekte olan arabasından bir kez düşen biri, artık arabaya yetişemezdi."
yani madam de prie hak ettiğini yaşadı...
devamını gör...
13.
akla kazınan o şiir dizeleri
yağmur yağıyor ömür hanım...gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına...ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip gidiyorum. seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından?
devamını gör...
14.
okunan kitabın uyarlama filmini izlememek
(bkz: izlenen filmin kitabını okumamak) olmalıydı...
devamını gör...
16.
balkonda kitap okuyan tip
yazın sabah güneş doğduğunda harika olan bir aktivitedir. hava serin, manzara güzel, kitap da güzelse demeyin keyfime..
devamını gör...
19.
bir alttaki yazara gereksiz bir bilgi bırak
burunlarımız ayda olduğu için onları göremiyoruz
devamını gör...