turgut özal'ın başbakan oluşu ile başlayan ekonomik dejenerasyon sonucu, temeli olmayan, bilinen ekonomik gerçeklerin hiçbirisi ile izah edilemeyen, yalnızca alma - satma eylemlerine dayanan ve adına güya yatırım denen garip bir organizma içinde yer alan kişinin her an değişen psikolojisi.
1985-86 yıllarında imkb kurulma aşamasında iken, danışman olarak türkiye'ye davet edilen new york borsası uzmanları, türkiye'nin ekonomik ve mali yapısını uzun uzadıya inceledikten sonra, "bu ekonomik altyapı ve bu göstergelerle sakın ha sakın borsa morsa kurmayın, insanları batırırsınız, intihara sürüklersiniz, haketmeyen birçok insanı da zengin edersiniz" diyerek çekip gitmişlerdi.
abartı falan değil, gerçekten bu değerlendirme o tarihlerde bir-iki gazetede manşet olmuştu. o günden bu güne ekonominin yapısında göreceli olarak bir iyileşme olmadı, hatta dış borçlanmadaki artış nedeniyle türkiye yabancı yatırımcılar için daha riskli bir ülke oldu, kredibilitesi daha da azaldı.
ama insanlar borsada alıyor satıyor (yatırım yapma, artı değer yaratma değil), anlık değişimleri paraya çevirerek birileri -ve çoğunlukla da yabancılar- zengin oluyor, kazançlar dışarıya rahatça transfer ediliyor (çünkü turgut özal döneminde özellikle transferleri kolaylaştırmak için türk parası kıymetini koruma kanunu kaldırıldı. bunun ülkemiz için neresi yatırım? açıklanmış bilançosuna bakıyorsunuz, firma gerçekte ciddi zararda, ama borsada hisseleri tavan yapıyor. bunun adı yatırım falan değil, tümüyle manipülasyona dayalı bir ucube, soygunun ve soyulmanın arapçası. böyle bir operasyon içinde yer alan kişinin psikolojisi de herhalde çok normal olmayacaktır.
devamını gör...