diyarbakır

türkiye'nin güneydoğu anadolu bölgesinde bulunan ilimiz.

plaka kodu 21'dir.

kürtçedeki ismi amed'dir. (bkz: kürtçe) (bkz: amed)

sanılanın aksine amed kürtçe değildir. diyarbakır için kullanılan amed, amid, amida gibi isimlerin kökeninin hangi dil ailesine ait olduğu tartışmalıdır.
öte yandan şehre gelirsek benim bursa'ya benzettiğim bir şehir oldu, her ikisinde de ulu cami var ve şehir içinde adım başı tarihi camiler, hanlar vs. ile karşılaşırsınız.
peygamberler ve sahabeler diyarıdır. merkeze 40 dk uzaklıkta eğil ilçesinde hz. zülkifl ve hz. elyesa'nın kabirleri bulunur. diyarbakır ulu camiinin içinde bambaşka bir huşu hissedilir, caminin yeryüzünde bulunan bir takım vasıfları haiz sayılı alanlardan birinin üzerinde olduğu söylenir, bulunduğu alan evveliyatında kilise ve pagan ibadethanelerinin bulunduğu bir yermiş.
diyarbakır surları çin seddinden sonra en uzun duvar olma özelliğine sahiptir.
fiskaya'dan hevsel bahçelerini, on gözlü köprü üzerinden ise dicle'nin usul usul akışını seyredebilirsiniz.
uygun fiyatlara lezzetli yemekler ve tabii ki burma kadayıf yiyebileceğiniz kadim bir şehir. burma kadayıfı nereden alırsanız alın hepsi kaliteli olup, tüm esnaf siparişiniz hazırlanırken ağzınızı ve midenizi oyalayacak tatlıyı size ikram eder.
son olarak, zamanında hendek operasyonlarında görev alan tüm vatan evlatlarına şükran duymak gerekir, o daracık sokaklarda sivil hassasiyeti gözeterek böyle bir operasyonu icra etmek her silahlı kuvvetlerin harcı değildir.

şu an tepesinde güneşin belirdiği, is kokulu sehrimdir.
çocuklar dışarda top oynamakta, anneleri damlarda halı dövmektedir.

türkiye'nin doğusunda bulunan karpuzu ile ünlü bir şehirdir.

surlarıyla meşhur ilimiz.

türkiye istatistik kurumu (tüik) verilerine göre nüfusu 1 783 431 kişi olan şehirdir.

gidildiğinde xale meheme'ye uğranıp ciğer yenilmelidir. lezizdir.

ahmed arif'tir.

2018 yılındaki son newroza katılmak için gittiğim yer. newroz meydanına kalabalıklarla girdik. müzikler, türküler, çığılıklar, ateşler, halaylar... çok güzel insanlarla tanışma fırsatı buldum. güzel sohbetler ve alışverişler yaptık. şehrin kendisi zaten harikulade. mahvedilmesinin önünde duran tek gerçeklik kesinlikle halkın oradaki iradesi diye düşünüyorum. iradesi her ne kadar sistemli bir şekilde 4 senede bir gasp edilse de şehrin kendini yeniden üretme tekniği, o şehrin gerçek sahipleri tarafından özenle, dikkatle sağlanıyor.

daha yerel bölgelerde durum nedir bilemiyorum. bir gün olur da zaman bulursak, köylerini de gezmek istediğim şehir.

islam tarihi açısından çok değerli bir şehirdir

tv'deki hiçbir gezi ve yemek programının uğramadığı şehir. geçenlerde düşündüm de diyarbakır'a kimse gitmiyor. nedenini merak ediyorum.

gaziantep’ten sonra güneydoğu anadolu bölgesinin en gelişmiş ve gitmekten zevk aldığım insanı mert şehridir.

küçük bir not: hasanpaşa hanında kahvaltı yapmanızı öneririm.

ismi konusunda çeşitli spekülasyonlar olsa da diyarbekir arapça bir kelimedir. anlamı bekrilerin diyarıdır. beni rebia’ya bağlı beni bekr kabilesi burada hüküm sürmüştür. kendini kürt zanneden bir çok kişi de aslen araptır. yoğun kürt, göç ve asimilasyonu sebebiyle kürtleşmişlerdir.

tarih kaynakları ve dönemin alimleri bu ismin kaynağı konusunda bekir kabilesinin olduğunu belirtmiştir. ayrıca bu bölgeye yakın musuldan, güneydoğu anadolu bölgesi ve rakka ya kadar uzanan coğrafya da
beni rebia
beni mudar
beni bekr olmak üzere üç büyük kabile yaşamış olup, bölge de bu isimlerle anılmıştır. bölgeleri detaylı görmek isteyen varsa buyursun.

edit : imla

esas ismi diyarbekir'dir. ata yurdu dolaşırken bu şehrin ismini sorar ve hemen değiştirilmesini ister. bölgedeki bakır yataklarından hareketle ismi diyarbakır olur.

kısıtlamalar kalkarsa burma kadayıf ve ciğer yemeye gideceğim.
not: insanı hiç olmasaydı denmiş çok ayıp, eski medeniyetlere evsahipliği yapmış, ziya gökalp'in memleketini unutmayalım lütfen. batıda yaşayıp ankara'nın doğusunu görmeyenler bir zahmet kalkın gidin ülkenizi tanıyın öyle karar verin. sadece televizyondan gördüğünüz terör olaylarıyla bağdaştırmayın, memleketin her karış toprağı değerli. sahip çıkmayıp atatürk, vatan, cumhuriyet diye ortalarda dolaşmak absürt.

insanı mert denmiş güldürmedi bile. insanı hiç var olmamış olsa bir çok mert insan bugün hayatta olurdu.

bir şehir. diyarbakır ile uzaktan yakından alakam yoktur, hiç de gitmedim ama kendime en yakın hissettiğim şehir olduğu için genelde diyarbakırlı olduğumu söylerim.

şu şarkı sözlerini kulağımda çınlatan başlık. "diyarbakırlıymış adı bahtiyar. suçu saz çalmakmış , öğrendiğim kadar."

“ez bır çime” diyerek yemek bulunacağı iddia edilen şehir

tarih boyunca farklı inanç ve kültürleri, medeniyetleri barındırmış, kuzey mezopotamyanın en önemli ve stratejik şehridir. şehri çevreleyen surlarının, ulu camisinin, kiliselerinin, karpuzunun eşi benzeri yoktur.

sanat sokağı vardır. boylu boyunca uzanan sokakta çeşitli şeyler satılır.sanat sokağında gezerken çocuklar size bir şeyler satmak için uğraşır. lokantalarında, yemek siparişi verirsiniz.'yan yemek' adı verilen mezeler getirirler önünüze. onlarla bile doyarsınız.hizmet sınırsızdır. ömrümün kısa bir süresi bu şehirde geçmiştir.e n çokta yemeklerini özlüyorum.