burkay yazar profili

gayet güzel yapılır.

mizah bir şeylerle başa çıkmanın en iyi yoludur. hem kişisel olarak hem toplumsal olarak. tabi halkımız tabiri caizse düpedüz aptal kabul edilebileceğinden dolayı bazı konularda mizah yapılırkenki amacı anlamıyor. örneğin birisi çocuk istismarına dair bir mizah yaptığında anında boy veriyor sosyal adaletin parlak zırhlı şövalyeleri. daha bu mizahın altında yatan şeyin ne olduğuna dair en ufak kafa yormadan linç adını verdiği kılıcını çekip boynunuza dayıyor.

çoğu kişi biraz düşünse o mizahın yapılırken amacının bu konuya dikkat çekmek, bir nevi yaraya tuz basmak, olduğunu anlayabilir. neticede bir kadın öldürülmeden, bir çocuk tecavüze uğramadan, bir eşcinsel öldüresiye dövülmeden bu konulara dikkat çekmek fazlasıyla zor oluyor.

üstelik "her şeyin mizahı yapılmaz arkadaş!" diyenlerin çoğu sadece kendi fikirlerine saldırıldığında aleve bürünüyor. kendisi kalkıp karşıt bir görüşle dalga geçtiğinde veya bu görüşe hakaret ettiğinde zerre kadar düşünmüyor. ateist agnostikle, müslüman budistle gayet gülerek dalga geçiyor ama bir kişi olsun kendilerine laf ettiğinde titremeye başlıyorlar. tabi benim gördüklerim harici insanlar da vardır ama bu yazdıklarım şimdiye kadar yapılan gözlemlerin ufak bir birikimi.

rol yapma oyunudur. can sungur'un bulunduğu bir ekiple beraber türkçeye çevrilmiştir. hatırladığım kadarıyla en son beta sürümü gibi bir şeydeydi. tam olarak çevrildi mi emin değilim. d&d'ye nazaran daha esnek olduğunu biliyorum. dün oturup biraz okudum ama hala etraflıca kontrol etmedim. güzel görünüyor ama.

nedense ensemde olan durumdur. ara ara geliyorum sözlüğe diyorum ki bir şeyler yazayım. içimden gelmiyor işte. diyorum bari tanım okuyayım toz olayım. bir hafta, iki hafta, bir ay falan geçiyor yine geliyor yine aynı şeyi yaşıyorum. bugün de bunu yazmış olayım en azından.

aşure diyemiyordum ben. hala diyemiyorum ama olsun.

dalıyorum tanım okumaya falan unutuyorum arada tanım girmeyi çok şey etmeyin. açık bıraktığım da oluyor güzel bir habere denk gelirim belki diye.

ben veteriner olsam gayet afiyetle yerim pirzolayı kimse de karışmaz bence. en nihayetinde herkes birinin yemeği olacak sonunda. o benim, ben topraktaki canlıların, onlar başka canlıların. cesedim belki akbaba yemi de olabilir o başka konu.

tom waits - telephone call from ıstanbul

dürbünle sahil gözetlemek. eminim bunu yaptıklarına ne var ne yok oradan görüyorlar. hatta kestirmişler gözlerine yemek pişen birkaç ev, sabah akşam onları izliyorlar.

çaylaklığın ışık hızıyla bitmesi. yani bana öyle oldu, hala öyle mi?

az önce aldım... yani sanırım. nasıl oldu bilmiyorum. gözümü telefonuma çevirdim, bildirim gelmiş sözlükten. açtım bilgisayarı baktım. öne çıkan tanımım varmış artık.

tam şu an deneyimlemekte olduğum olaydır efendim. bu gidişle daha çok tadarım. yukarıdaki arkadaşlardan biri apartman boşluğunu tavsiye etmiş bulayım bir tane. kar da yağdı hava buz gibi, ölmeden atlarız bu geceyide.

"ben yengeç burcuyum"

sözünü kurduktan sonra kopuyor ip. kız diyor ki bana "sen çok ağlıyorsundur yaa." onu dedi mi işte içimdeki bütün pislik ortaya seriliyor, ağlaya ağlaya kaçıyor benden kız. huzursuzlanıyorum biri burcuma göre yorum yapınca efendim.

(bkz: ben asya'da doğsam araştırıp okur yine hristiyan olurdum)

biraz portakal verin de mutluluk neymiş öğrensin elalem

hiçbir şey değildir, itinayla yaşayınız.

varoşum efendim.

anlamadım efendim ne yapalım tam olarak? yani bıçakla lahmacun mu keselim? iki güne tostu çatal bıçakla yiyenler de çıkar.

acı, keder, stres, öfke gerçek bir yanardağa dönüştüm ben

favori animem olmakla beraber fevkalade birer manga ve anime olma özelliğini taşımaktadır.

q hayashida tarafından yazılmış bir manga olarak ortaya çıkmıştır. ilk gözüktüğü yer ise monthly ıkki isimli bir dergiydi. bu dergide kasım 2000-eylül 2014 arası devam etti. 2015 yılında mart-ağustos arası ıbana dergisine geçiş yaptı. kasım 2017-eylül 2018 tarihlerinde ise monthly shonen sunday dergisinde yayımlanmıştır. ocak-mart 2020 arasında da mappa tarafından animeye çevrilmiş ve ilk sezonu çıkartılmıştır.

konusuna gelecek olursak, büyücüler delik/hole adı verilen bir diyara kapıyla gelip gidebilir. sık sık buraya gelip insanlar üzerinde deneyler yapan büyücülerin kurbanlarından birisi de caiman'dır. caiman ve nikaido adında iki arkadaş birlikte caiman'ın kaybolan hafızasını geri getirmek ve caiman'ın ağzının içindeki* kişinin kim olduğunu bulmak için büyücü adı verilen kişilerle dövüşmektedir. caiman'ın ise hatırladığı tek şey basit bir sokak arasıdır.

dorohedoro. izleyin izlettirin efendim.