carlito brigante - en beğenilen tanımları (1. sayfa)

zaten 103'ten sonraki ülkelerde internet yok

güzel bir harekettir. nur hanım'ı tebrik ederim, bir cümleyle çok şey anlatmış aslında.

yüzyüzeyken konuşuruz'un 2013 adlı şarkısından bir alıntı yapmak isterim;

filler unuttu analar unutmadı
ama nasıl unutabilir?
dövülerek ölmek nasıl bir ceza ki
buna kim dayanabilir?

rahat uyu güzel kardeşim.

kemalist devrim, okuması kolay, anlaması kolay olmayan, hazmetmesi de zor bir kavramdır. hazmedemeyenler tarih boyunca bok atmaya çalışsalar da, güneş balçıkla sıvanmaz derler. atamın tabiriyle uçurumun kenarında yıkık bir ülkeyi, ilk 15 senesinde getirdiği seviye akıllara zarar bir kalkınma emsalidir. şaka değil bu değerli dostlar, hani bir gerçekten açıp baksanız dudağınız uçuklar nasıl yaptı ulan bunları diye. ülkeyi sanayi, tarım gibi üretim sektörlerinde olduğu gibi toplumsal olarak da kalkınmaya müsait bir sosyolojik altyapıyla donatması için ne gerekiyorsa yine döneminde yapılmıştır. sağı solu bir kenarıya bırakıp, kemalist devrimin teoride ve pratikteki dinamiklerini iyi anlayıp günümüze uyarlamamız gerekir. atamın hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine çıkmak türkiye gibi orta doğu bataklığında kendi göbeğini kendisinin kesmesi gereken bir ülke için tek çaredir. velhasıl kelam, ikinci atatürk diye bir şey yoktur dostlar.
tarihin en kötü sayfalarına isminizi kapkara harflerle yazdınız, gelecek nesiller bakalım sizi nasıl okuyacak.

muhtemelen bir şey çıkmayacaktır. böyle tıbbi operasyonlardan önce imzaladığınız kağıtları ve başınıza gelebilecekleri iyice okuyarak gözden geçirin sevgili sözlük mensupları. burası maalesef türkiye, mağdursanız yanınızda duracak bir kişi bile bulamayabilirsiniz.

adam gibi adamdır. vatandaşla çok afedersiniz billur geçenlere karşı gösterilecek güzel bir tepkidir. halkın cebinde beş kuruş yok, tencere kaynamıyor, eti bıraktım tavuk yiyemez oldu insanlar fakat bir yanda halktan tamamen kopmuş, zannımca birileri ülke hakkında ne derse ona inanan ve ona göre politika izleyen bir yönetim var. polis asayişi ve halkın güvenliğini sağlama görevini ikinci plana bırakmış. vatandaş mağdur, mağdur kaba kuvvetten başka bir şeyle karşılaşmıyor. ülkenin suyu kaynıyor, işletmeciler, esnaf, emeklisi artık canına tak etmiş. dün intihar eden kişi sayısına bakın. yazık günah bu ülkeye. bu cendereden ülkece en kısa zamanda çıkmak dileğiyle.

tüm marmara bölgesi sakinlerine geçmiş olsun.
çok büyük bir deprem.
vesvese'ye gerek yok, önlemler alınmıyor.
alınmadığı gibi halen istanbul'u yok edecek bir projeyle ilgileniyor yetkililer.

diyecek bir şey yok.
yetkililere yazıklar olsun.
vatandaşlara da geçmiş olsun

medeniyet düşmanı islamcıları hop hop hoplatan devrimlerdir.
bu devrimleri öyle baktım hımm güzel falan diye ya da okulda öğrendiklerinizle anlayamazsınız. maalesef muhalifi, kemalisti, solcusu da bu ilke ve inkılapların öneminden bihaber. şu ülkenin yüzde 25i gerçekten atamı anlasa bu durumda olmazdık, ama yok maalesef.
atam sandığımız kadar büyük bir adam değil, sandığımızdan çok daha büyük bir adam. herkesin bir gün seni anlaması dileğiyle

milli eğitim bakanı koltuğunda oturan, eğitimin milli olmasına düşman, eğitim olmasına ise tabandan karşı, tarikat sevici, yobaz bir insandır.

türkiye cumhuriyeti tarihinin gördüğü en kötü milli eğitim bakanı olmakla beraber, değişen müfredat ve zorunlu din dersleri gibi saçma sapan uygulamalarla seviyeyi tekrar cahiliye devrine düşürme yolunda adımlar atmaktadır. (din dersinin zorunlu olmasında problem yok fakat fen bilgisi dersinden fazla olması bir problem)

öğretmenlerin ters kelepçe ile yaka paça gözaltına alındığı bir devirde oturduğu koltuktan, tarikatlar için 'biz bu kurumlarla ortak proje yapmaya devam edeceğiz' gibi açıklamalar yapmıştır.

türkiye eğitim sistemi için utanç kaynağıdır.
ben de böyle bir adama bu entry ile 5 dakikamı harcadığım için kendimden utanıyorum.

tahran'da kaldığı konutta uğradığı saldırı sonucu öldürülüyor.
bakın olay bu kadar.
call of duty oynayanların gözünde canlanmıştır sahneler.

hava cıva yok, laf ebeliği yok, uzay boşluğunda yuvarlanan boş tehditler yok.
lakin güç nedir diye soracak olursanız, güç budur.

iran balonu da artık bu sene iyice patladı maalesef. bu saatten sonra rusya desteği de ancak kağıt üzerinde olur.

şimdi ortadoğuda kartlar yeniden dağıtılıyor demenin tam zamanı galiba.

hiçbir mantığı olmayan, muhtemelen 45 saniyelik bir diyalogla sayın cumhurbaşkanını memnun etmek için ortaya atılmış, akabinde de 'oo iyi fikir' denmesi suretiyle alınmış bir karardır.

yahu kardeşim bu devletin imkanı, parası, konaklama yaptıracak bir yeri yok mu?
ülkemizdeki hatırı sayılır sayıda otelin sahibi olan turizm bakanımız müsaade etmedi galiba depremzedeleri otellere yerleştirmeye. zaten neden yerleştirsin sezon açılışında bir de depremzedeleri çıkarmakla mı uğraşacaklar. ne kadar utanç verici bir durum değil mi? mentalite bu işte, böyle düşünüyorlar. üniversite okuyanın zerre değeri de yok gözlerinde, tatil et gitsin.

halihazırda pandeminin faturasını ödemeyi henüz bitirememiş üniversite öğrencileri zaten 2 seneye yakın bir zamandır üniversitelerinden uzak kalmıştı. peki eğitimi feda etmek bu kadar kolay mı? saç baş yolmamak elde değil fakat bu kararı verenleri de çok iyi tanıyoruz. adamların okuyacak/okumuş adama ihtiyaçları yok ki, biat itaat var mı var devam et. okumuş adamların da hepsi zaten bir bir gemiyi terk etti. geminin artık su aldığı da ortada. üniversiteli gençlerin ahı çok alındı pandemi başlangıcından beri. neyse seçime az kaldı, mahşer günü geliyor. bekleyiniz.

bu ülkede seçim sebepli durumlardan ötürü halkı galeyana getirip sokağa dökmeye kimsenin götü yemez.
kimse kusura bakmasın, bu ülke kimsenin babasının çiftliği değil.

15 temmuz başka meseleydi, bu seçim başka mesele. günün sonunda cumhur ittifakı seçmeni, paydaşlarıyla %45'e kadar dayanıyor. hadi diyelim sokağa saldı devrik cumhurbaşkanı bunları, ne olacak sonrasında? 15 temmuz'da fetöcü askerleri paketlemeye benzemez o iş, halkın bir yarısı ve öbür yarısını karşı karşıya getirmek kimseye yaramaz, devrik cumhurbaşkanına hiç yaramaz.

bu iş resmi olarak seçimi kaybetmiş mevcut yönetimin her şey yatıştıktan sonra vatana ihanet ile yargılanmasına sebep olur. günün sonunda her şeyi karşınıza alabilirsiniz fakat t.c. anayasası'nı alamazsınız. günü gelir o anayasaya göre alacağınız cezayı da sizin götünüze monte ederler, çok afedersiniz.

her ne kadar içişleri bakanı koltuunda oturan şahıs emniyeti ideolojik olarak sıkıntılı adamlarıyla doldursa da, polisin içinde de bu durumdan rahatsız olan teşkilatın önemli bir kısmı var. gaza gelmeden, birbirimizi kırmadan, kemal kılıçdaroğlu'nun sağduyu çağrılarına kulak asalım, seçim günü sakin olalım. bu işi ilk turda bitirelim.

unutmayınız, bizim istiklal marşımız 'korkma' diye başlıyor.
korkmayın. çünkü bunlar inanın ki korkulacak değil, hoşt dendiğinde kaçışacak bir avuç paramiliter asalaklardır.

bir gün değil, her gün.
büyük atatürk, devrimlerinin yılmaz bekçisiyiz.

metin uca sevdiğimiz bir abimizdi, renkli bir kişiliğe sahipti.
genç diyebileceğimiz yaşta kaybettiğimiz, televizyon ekranlarında görmekten sıkılmayacağınız bir adamdı.

gençler çok tanımayabilir. olsun. kalender bir insandı. en azından seyircide oluşturduğu intiba budur.
mekanı cennet olsun ne diyelim.

depremin yarattığı hasarın bu kadar büyük olmasının sebebi mevcut yönetimdir.
kılıçdaroğlu'nun da dediği gibi bu yönetime verilecek 1 seneyi bırakın 1 gün bile yoktur.

yangın çıkar, orman bakanı 'cumhurbaşkanımızın talimatıyla...' der
deprem olur şehircilik bakanı 'cumhurbaşkanımızın talimatıyla...' der
savunma bakanı çıkar 'operasyona cumhurbaşkanımızın talimatıyla...' der

yahu o zaman siz kabine misiniz, yoksa cumhurbaşkanının emir eri misiniz? insiyatif alma, sorumluluk sahibi olma gibi misyonlar edinmediniz mi kendinize?
bakan diye boşuna mı bu sıfatı taşıyorsunuz? ülkede kimsenin (mevcut yönetimden) elini taşın altına koymama yahut koymaktan korkma gibi bir durumu var. çünkü cumhurbaşkanının hoşuna gitmezse anında fişimizi çekerler diye korkuyorlar. hoş, bu güruh adam harcamayı da çok sever bilirsiniz.

dolayısıyla bütün bu dinamikler çerçevesinde, muhalefetin anayasa dışı herhangi bir uygulamaya kalkışılmasını önlemesi gerekmektedir. kötü yönetilmenin faturası yanında, yangın ve deprem gibi doğal afetlerin de bilançolarının çok ağır olması, artık bu yönetimle daha fazla yürümeyeceğini halkın kanaatine iyice yerleştirdi. dolayısıyla olası bir anayasa ihlaliyle seçim oyunları yapılması karşısında muhalefetin gerekirse bütün siyasi düzeni bozacak adımlar atması bile halk tarafından destek görecektir. meclisten mi çekiliyorsunuz, ne yapıyorsanız arkanızdayız.

seçim ya zamanında olacak ya da zamanında olacak.

skandal değildir.
tamer karadağlı'yı az çok medyadan, katıldığı programlardan tanıyanlarınız varsa ekstra bir şey yapmadığını anlamışsınızdır. absürd bir şey de yapmamıştır. nihal hanım'a inceden mesajı vermiştir. ricky gervais yapınca herkes bayılıyor.
takılmayın böyle şeylere. nihal yalçın bile fazla büyütmemiş.

12 aralık 2012'yi gören dostlar gülümseyerek takip ediyor bu haberleri

helal olsun bu çiftimize. aşkları hala taze.
bu ülkede neler neler oluyor değerli dostlar. kimsenin yüzü kızarmıyor.

kara para aklama, kadın ve çocuk ticareti, uyuşturucu, kumar ve daha bir çok irili ufaklı yüz kızartıcı suç olarak kategorize edilen suçlar...
kimsenin yüzü kızarmıyor da, herkes elini kolunu sallaya sallaya geziyor da bu yaşlı tonton çiftimiz public seks yaptı diye mi utanacak?
yapın ulan. ilk fırsatta ben de yapacağım.

kutlu olsun. cumhuriyetimiz 100. yaşını umarım hak ettiği noktada görür.
cumhuriyet atalarımızdan bize kalan en önemli mirastır değerli dostlar, korumalı ve gelecek nesillere tüm değerleriyle aktarmak için elimizden geleni yapmalıyız.

cumhuriyet bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin sindirmesi gereken bir kavramdır. rahatsızlığı olan varsa da yemekten sonra bi gaviscon içsin derim.

her ne kadar içinde bulunduğumuz güncel siyasi ve ekonomik çerçevede iç karartıcı bir havada da olsak, bizlere cumhuriyeti armağan eden bu büyük adamın da dediği gibi;
'işte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.'

son zamanlarda muhalefet tarafından alınmış en hızlı ve en doğru karardır. bu istihbarat özgür özel'e nasıl geldiyse gerçekten helal olsun.

bu akşam chp'ye atanacak kayyum, genel merkez üzerinden pazar günü yapılacak ön seçimi iptal edecekti.

ekrem imamoğlu ise ya siyasi yasak ya da bir süreliğine hapis cezası alacaktı.

çünkü bu ön seçim yapılırsa ve ekrem imamoğlu cumhurbaşkanı adayı olursa, yapılan adaletsizlik ve hukuksuzluklar başka bir boyuta gelecekti.

buradan da erdoğan imamoğlu'dan korkuyor mu sorusuna çok net bir cevaba çıkacaktık. (hoş, biz zaten cevabı çok iyi biliyoruz da)

özgür özel'i ve ekibi bu tarihi skandalın önüne geçtikleri için kutluyorum.

iç politikada böyle olaylar sağlam ekonomi ister.
savaşa girmek gibidir, ekonomik gücün kaldırmıyorsa eğer antidemokratik her hamle sana sefalet olarak geri döner.

yahu keşke bunlara dönse, yine gariban halka dönüyor.

2 senedir millete acı reçete diye yutturulan ekonomi programıyla toplanan paranın yarısı, 3 günde buhar oldu.

değer miydi ya halk düşmanları sorarım size değer miydi?
bu saatten sonra ok yaydan çıktı.
herkes vaziyetini ona göre alsın

şaşıracak bir şey yok.
maalesef ülke ekonomimiz dalga geçilecek bir halde.
putin de makarasını yapmış.
oyna devam.