cavdar tarlası yazar profili

#257146 feministlikle bagdaştırmanız gülünç. zira tüm erkeklerin kötü olduğunu düşünmüyorum. sadece bazı erkekler bu tarz başlıklar açarak saçma yorumlar yapıyor. bu yazarlara destek vermeyen erkeklerde var.

yok çirkin kadın yok evlenilmeyecek kadın nedir bu ya sürekli değerlendirin yargılayın. kırmadan üzmeden öldürmeden sevemiyor musunuz.

son günlerde erkeklerin kadınlara yönelik şiddet içerikli açtığı başlıkları görüyoruz maalesef. haberlerde izleyince onaylamadığımız tüü dediğimiz şeylerin sözel halini burada sergiliyorsunuz. şiddet fiziksel değildir sadece.

filmi geldi aklıma. ah be savaş filmi bile duygulandırıyor beni. birlikte izlediğimiz filmler acıtıyor be adam...

bu başlıklar bana çok itici geliyor. sürekli görmek bıktırıcı ve erkeklerin kadınlarla ilgili olumsuz yargılamaları gerçekten sinir bozucu.
en iyisi sizsiniz erkekler en yakışıklı sizsiniz!
ne kadar sekilcisiniz ya. zihinsel gelişiminizi tamamlanız uzun sürecek belli, kolaylıklar diliyorum size.

saygısız nezaketsiz, kendini beğenmiş, sürekli küfreden insanlara tahammül edemiyorum

her insanın beklentisi hayalleri ilgisi farklı dolayısıyla doğru insan kişiye göre değişir. merhametin sevginin hoşgörünün zor bulunduğu bir dönemdeyiz. o nedenle iyi insanlara denk gelmek duamız olsun.

lotr dünyasının en sevdiğim ırkı. çok medeni ve zarifler. legolas favorimdir :)

insanların sosyal medyada yedigi linçler sonrası öldürüldüğü bir bölüm vardı. toplum belirliyordu yani ölecek kişiyi. bazen benzer şeyler yaşanıyor gibi geliyor. özellikle twitter üzerinden yapılıyor linçler bazen bir hayatı karartabiliyor

hayatı kontrol etmeye çalışması ve aşırı düşünmesi. uzun vadede çok yoruyor

bu kitabın ben de çok ayrı bir anısı kıymeti var ah selim pusat burkayın ıstırabını çekmeye devam ettin.
kendi nefsi ile mücadele eden bir insanın macerasıdır.
yazarın kendi şiirleri olup kitapta yer alan mutlak seveceksin beni ve geri geln mektup şiirleri muazzam

 

sanırım en tecrübeli olduğum alan. yalnızlık denilince aklıma leyla ile mecnun dizisindeki iskender babanın radyo konuşması gelir.

yalnızlık gece ayazında sabaha kadar beklemek gibidir. ısınmak için güneşin doğmasını beklersin ama o güneş hiçbir zaman doğmaz. 

  yalnızlık, bulmadığın sevgiyi başka yerlerde aramak gibidir. ne yaparsan yap onu bulamayacağını bilirsin ama yinede denemekten vazgeçmezsin. onun boşluğunu hep başka şeylerle kapamaya çalışırsın. 

  yalnızlık aynı havayı soluyupta bi türlü yan yana olamamak gibidir. aldığın her nefeste onun kokusunu duymak istersin ama yapamazsın. aldığın her nefes ciğerine acı acı gitmeye başlar.

yalnızlık dediğin eski bir sandalyenin gıcırdamasıdır, yalnızlık.... evet terk edildim. sol kaburgam bile firar etti bedenimden. aradan geçen zaman bile yetmiyor unutmaya. ettiğimiz kavgaları bile özlüyorum. saçlarını okşumayaı, ellerini tutmayı, aniden boynuna sarılmayı, bana bakışını, garson oturuşunu. 

2. sezon 5. bölümdeyim. ilk sezon kafa yakıyor kime nerede ne olmuş biraz karışık geliyor. ikinci sezon biraz daha çözülüyor olaylar. fakrlı konusuyla ve bölüm boyunca devam eden gerilimiyle sıkmıyor. sic mundus creatus est :)

garip doğrusu insan niye zorlar ki kendini böyle bir şey için. zorlamaya gelmeyen bir durumdur zira. oluverir, insan nedenini nasılını bilemeden

sorgulamaya girmediğinde kesinlikle. kadın olsun erkek olsun ilgisini gösteriyor önemsiyor şüpheye düşürmüyorsa seviyordur. acaba dediği zaman insan bir şeyler yolunda gitmiyor demektir. seviyorsan göster sevmiyorsan oyalama sözünü seviyorum. bir kadın olarak şunu tavsiye ederim beyler mış gibi yapmayın sevmiyorsanız oyalamayın biz çok çabuk alışır bağlanırız ve üzülürüz
fonda zaten kırılmış bir kızım çalıyor...

ankara'yı sevmeyene bir zulümdür 
bu kadar insanın neden ankara'yı sevdiğini anlamadan ankara'da yaşamak 
bu şehri seviyorum insanın içine işleyen ayazına kalabalığına griliğine resmiyetine rağmen.
bu şehirden baska yerde yaşayamam ben cânım ankara

son siparişimdeki kitaplar
sefiller
homedeus
21. yüzyıl için 21 ders
mantuku't tayr
bilişsel davranışçı terapi

önce kitaplarım sonra da kıyafetlerim. kitaplarımla zihnimi besliyorum dünyamı güzelleştiriyorum ayrıca güzel giyinmeyi ve bakımlı olmayı seviyorum.

şu an yaşadığım durum, ne kendimi anlatasım ne de birini anlayasım var böyle de bir gönül yorgunluğu işte

nasıl güzel ayrıldıysak birbirimizi asla yormuyoruz yıpratmıyoruz mesaj atmıyoruz. laf sokmuyoruz sadece özledim diye bakıyoruz o kadar.