yok de bruyne içine kapanıkmış ,
casemiro duygusalmış ,
foden haylazmış... bu psikolojik tespitleri, trajedileri sayesinde bi ara bayılma noktasına geldim. maç mı izliyorum şair belgeseli mi bilemedim
ecem erkek belli ki rolüne çok güzel hazırlanmış. daha önce başka biri tarafından canlandırılan karakterleri tekrar canlandırmak bir risktir. ecem erkek altından guzel kalkmış ama kafamın bir yerinde surekli eski versiyonu da oynadı durdu. demet akbağ a benzettim çoğu zaman vücut dilini ve mimiklerini ama o kadar da olur zaten diyorum. vakit geçirmek için keyifli bir iş olmuş.
pinar burger
kantin tostu
sulugöz
anneannemin hamur açarak yaptığı mercimekli börek
salçalı ekmek
annemin altın gunleri için bir gece önceden yaptığı her çeşit yiyecek
işten eve gelince güzel bir yemek, belki bir kaç kadeh şarap ve güzel bir dizi, ya da güzel müzikler. ya da uzun bir sahilde, hava güneşli ve ılıkken el ele bir yürüyüş...
kırmızı oda diye bir dizi var. orada kumru karakterinin eşi var. nasil iyi nasıl masum bir adam. herhalde insan bu kadar iyi ve masum görünemez diye düşünmüş olmalıyım ki rüyam da o adamı gördüm. bana bakıyor ve bir anda sol profilden görüyorum adamı. yüzünün sol tarafı kan içinde. adam meğer katilmiş falan. peşine düşüyorum. ben de meğer dedektifmişim. aman aman neyse bu kadarı bile yetti bana. buradan freud a selam olsun.
feminizm sadece kadınlar için değildir. kadınlar özgürleştikce erkeklerde özgürleşecek. gereksiz yere erkeklerin omuzlarında yük olan, çoğu zaman şikayet ettikleri gereksiz sorumluluklardan da kurtaracak. ( bakıcılık , bekçilik gibi)
amaaa tabi ben kendine güvenen kadınla yapamam çünkü asıl benim kendime güvenim yok diyen biriyseniz feminizme gelene kadar daha çok zorluklarla karşılaşacaksınız. yol yakınken kendinizle alakalı problemleri çözmeniz daha sağlıklı olacaktır.
en kötü histir. köşeye bir yere itilmek gibi bir şeydir. ilk başta şımarıklık mı dersiniz ama sonunda taş yutmuş gibi olur insan. genelde insanları kırmaktan korkanların başına gelir boyle seyler. hep kendilerini kırarlar çünkü. ama hayat kısa, unutmamak gerekir.
hep aklimdan sabahattin ali geçer onca sevdiğim yazar arasından.
tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin. – kürk mantolu madonna
galatasaray forması. daha doğrusu bebek tulumu gibi bir şey. canim babam nereden bilirdi kızının beşiktaşa aşık olacağını. 3, 4 yaşlarındayken beraber maç izlerdik. spiker beşiktaş taç kazandı dedikçe oleyyyyyyy baba taç kazandık diye evde gezerdim zıplayarak. babam çaresizce bizim takim o değil kızım derdi. bakti olmayacak kabullendi o da artık.
kablolari kemirme artık güzel kızım ya diye isyan edecegim bir başlık olmuştur. 385859595955959 kere sarj aleti aldım. bu sadece sarj aleti. kulaklıkta falan artık kablosuz olanlara geçtim zorunlu olarak.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.