feynman yazar profili

feynman kapak fotoğrafı
feynman profil fotoğrafı
rozet
kafa izninde
karma: 409 tanım: 18 başlık: 5 takipçi: 5

son tanımları


sosyal medya

olaya tek taraflı bakılmaması gerektiğini düşündüğüm konu, kullanım amacına göre kişiye birçok şey katabilecekken aynı zamanda birçok şey götürebilir. farklı senaryolarda değerlendirilidiğinde farklı sonuçlar elde edilebileceği için sadece sosyal medya kötü, hayatımızı zamanımızı boşa harcatıyor, insanlar her an sahte mutluluğunu paylaşıyor vb. argümanlarla sosyal medyanın sadece kötü tarafını yansıtmak bu platformların yararlarına haksızlık olur, yararlı taraflarına örnekler sunmak gerekirse.

-düzgün kullanıldığında youtube gibi video paylaşım siteleri sayesinede öğrenilmek istenilen bir konuyu (kendi özelimde mühendislik) alanında yetkin kişilerden öğrenme imkanı sunması, farklı farklı akademisyenlerin ve zamanında sizin konumunuzda bulunan şu anda mesleki yeterliliğe sahip insanların konular üzerindeki fikirleri veya mühendislik konseptlerine farklı yaklaşımlarını anlama ve etkleşime girme açısından yararlı.

-ınstagram, twitter gibi daha hızlı etkileşime olanak tanıyan platformlar ise takip edilen ilgi alanına göre hesaplarda o alanlardaki yenilikleri (bilim-kültür vb.) ve özellikle teknoloji gibi hızla ilerleyen alanlardaki gelişmelerin, gündemin takibini kolaylaştırma açısından yararlı.

-reddit gibi sosyal paylaşım sitelerinde ise yine ilgi alanına yönelik takibe alınacak bir subredditle merak ettiğiniz bir konuda, projenizde takıldığınız bir noktada daha önce aynı sıkıntıları yaşamış dünyanın her tarafındaki insanlara danışma olanaüı olması yine kendinizi ilginizin olduğu alanda geliştirmeniz açısından faydalı.

-daha topluma yönelik sosyal medyanın bazı etkilerinden bahsetmek gerekirse tüm platformlar nezdinde değerlendirildiğinde insanları normal medya kuruluşlarına esir bırakmamaları belki de en büyük artısı (tabii ki eksileri de olduğu yadsınamaz bir gerçek ancak), geçen sene yaşanan izmir depreminde veya bu entrynin yazıldığı tarihte halen ülke genelinde yaşanmakta olan yangınlarda sosyal medya, hükümetin zayıf kaldığı kurtarma ve özellikle de yangın söndürme çalışmalarında halk için bir ses duyurma ve hızlı organize olmaya olanak tanıyarak yarar sağladı.

bu açıdan bakıldığında sosyal medya kullanmamanın marifet sayılmasının bireysel bazda yanlış kullanımların sonucu olduğunu düşünüyorum, bilinçli kullanılmayan hemen hemen her şey bireye fiziksel ve zihinsel zarar verme potansiyeline sahip, sosyal medya da bunlardan sadece bir tanesi. kullanıcı bilinçli olarak bu platformları kullandığında, yararlarını ve zararlarını tartarak karar verdiğinde, uygulamalara kaydolmadan veya girmeden önce hedeflerini belirleyerek hareket ettiğinde, bu platformların arkasındaki öneri, reklam gibi algoritmaların çalışma şeklini bir nebze de olsa kavradığında ve bunlara karşı önlemini aldığında; kısacası sosyal medyayı kullanmayı öğrendiğinde platformların zararlarını olabildiğince bertaraf ederek mümkün olan en yüksek faydayı kendine sağlayabilir. kişi indirdim, kaydoldum, onu da takip edeyim bunu da takip edeyim diyerek hareket ederse elbette zararların ağır bastığını düşünülecektir. birey bu tarz sosyal medya platformlarının arkasındaki algoritmaların kişiyi olabildiğince platformlarında tutmak için tasarlandığı ve bireyin hemen hemen her kaydırmasını, tıklamasını, bir içerikte ne kadar vakit geçirdiği gibi konuları kaydederek ona en ilgisini çekebileceğini düşündüğü içerikleri gösterdiğinin farkında olması ve bunu avantajına kullanmayı bilmesi gerektiğini düşündüğümü aktararak bitiriyorum.
devamını gör...

steam deck

valve firmasının birkaç gün önce tanıttığı yeni taşınabilir el konsoludur. siteside de görebileceğimiz gibi üç farklı konfigürasyona sahip ancak üç çeşidinde de 7inçlik 1280 x 800 dokunmatik ekran ve amd işbirliğiyle konsol için özel üretilmiş apu (accelerated processing unit) kullanılmış yani cpu ve gpu aynı yonga üzerinde bulunuyor, farklılık ise depolama alanı ve çeşitlerinde (hepsinde sd card desteği var); 399 dolar 64gb emmc (embedded multi-media card) olan versiyonu ile başlayarak, 529 dolar 256gb nvme ssd versiyonu ile devam ediyor ve son olarak 649 dolarlık 512gb nvme ssd versiyonu ile sona eriyor ayrıca sonuncu konfigürasyonda ekranın parlama önleyici işlendiğini not düşmek lazım. donanımdan uzaklaşıp yazılıma baktığımızda ise konsol kutudan arch linux tabanlı steamos 3.0 ile çıkıyor ve linux için anti-cheat içeren mutliplayerlar hariç valve'ın geliştirdiği proton katmanı ile windows üzerindeki tüm oyunları oynatabildiği söyleniyor, ayrıca yazılım noktasında dikkate değer bir diğer husus ise nihayetinde bir linux tabanlı bir bilgisayar olduğu için sadece steamos'e bağlı kalınmadan istenilen işletim sistemi (windows veya linux'un diğer dağıtımları vb.) kullanılabiliyor. ayrıca ayrı satılan bir de dock ile monitöre ve diğer çevre birimlerine bağlayarak oyun dışında tam bir bilgisayar deneyimi sunabiliyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

önemli detayları vermenin ardından konsol hakkındaki düşüncelerimi aktarmak istiyorum. öncelikle ıgn teknoloji basınından ürünün ön incelemesini yapan ilk kanaldı video için, eğer konsol bu videodaki performansını sağlayabilirse (videoda son donanım olmadığı belirtilmiş) özellikle taşınabilir oyun ve bilgisayar piyasasında büyük bir trend başlatabilir, halihazırda taşınabilir oyun konsolu olarak satılan windows bilgisayarlar var ancak çoğu kickstarter, indigogo gibi platformlarda sınırlı üretim sunuyor. benim asıl heyecan duyduğum nokta ise bu konsolun oyun dışında kullanımları, daha sınırlı bir kitle için bile olsa üzerinde joystick, analog kontrolcüler, programlanabilir düğmeler ve touchpadler bulunan bir linux (tercihe göre windows) cihazı dilediğiniz gibi programlayarak ıot (ınternet of things), drone veya robot kontrolü, emülatorler gibi daha birçok kullanım alanı. bu tarz bir cihaz eğer ülkemizde satılırsa minimum konfigürasyonun 4000tl'den başlayacağını tahmin etmek yanlış olmaz vergisiyle vb falan ki zaten ilk çıkış ülkeleri arasında türkiye yok ancak yerini ayırtanlar için ilk gönderim 2021 aralıkta başlayacakmış.
devamını gör...

spotify

rakibi olan apple music’in kayıpsız ses ve dolby atmos desteğini ek ücrete tabi tutmadan sunduğunu (ve öğrenci ücretinin az da olsa düşük olduğu) göz önünde bulundurarak geçiş yaptıktan sonra iki uygulamayı da detaylı bir şekilde karşılaştırma şansı buldum ve deneyimlerimi paylaşmak isterim. (bu nedenle entryim sadece spotify’ı odağını alan değil karşılaştırma gibi olacak)

öncelikle spotify hemen hemen bir seneye apple music’i ise bir aya yakındır kullandığımı belirterek başlamak istiyorum.

genel olarak kullanıcı arayüzünü değerlendirdiğimde (alışkanlıktan da olabilir) spotify’ın daha kullanışlı ve kullanıcı dostu olduğunu söyleyebilirim ayrıca sanki spotify yeni müzik bulma ve müzikle etkileşim konusunda bir tık daha önde. ancak apple music’in şarkı sözlerini genius gibi parça parça vermektense tam olarak şarkıyla senkron halinde göstermesi benim gözümde büyük bir artı.(malum apple’ın shazam’ı satın alması sonrası beklenilen bir özellikti)

ses kalitesini karşılaştırmaya geldiğimizde ise apple music’in sunduğu 24-bit/192khz’e kadar kayıpsız ses özelliği spotify’ın henüz plot uygulama olarak sadece seçilmiş bazı üyelerine sunduğu benzer kayıpsız ses (büyük ihtimalle yeni bir üyelik seviyesi olarak gelecek tidal, deezer gibi) özelliğine göre çok daha gerçek ve kullanılabilir durumda, unutmadan kulaküstü kablolu kulaklıkla dinlediğimi ve henüz standart bluetooth codeclerinin (ldac ve muadilleri hariç) desteklemediğini bu nedenle sizlerin de iki servis arasında değerlendirme yaparken bu durumu göz önünde bulundurmanız gerektiğini söyleyeyim. ayrıca dolby atmos’u destekleyen parçalarda (özellikle rock, caz ve klasik kategorilerinde) gerçekten farklı bir deneyim sunduğunu da söylemeden geçmeyeyim, enstrümanları çevrenizi saracak bir biçimde deneyimlemek maalesef spotify’ın henüz sunamadığı bir özellik.

sonradan hatırlama editi: apple music üzerinden aynı zamanda konser ve çeşitli videolara ulaşabiliyorsunuz, spotify’da henüz böyle bir özellik mevcut değil.

cihaz desteğine geldiğimizde ise her ne kadar apple music android ve windows üzerinde bulunsa da spotify kesinlikle cihaz desteğinde hem daha kapsayıcı hem de tüm cihazların birinde çalınan müziğe eşitleniyor olması gerçekten muazzam. (apple tarafında benzer özellik mevcutsa değerli yazarlarımızın mesajlarını bekliyorum)

diğer önemli gördüğüm bir konu ise uygulamaların öneri algoritmaları ki bence bu konuda da spotify fazlasıyla önde, zevkinizle uyuşan ancak dinlemediğiniz parçaları bulmak, gerek günlük listeleri gerek şarkıcılara göre yapılan listeleri (benzer öneri listelemeleri apple music’de de var ancak spotify’ın çok daha nokta atışı olduğunu söyleyebilirim) spotify’ı öne taşıyan özellikler arasında. ayrıca son güncellemesiyle gelen arkadaşlarınızla dinleme zevkinize göre algoritmik olarak oluşturulmuş dinleme listeleri olan blend listeleri de bence spotify’ı ön çıkaran özelliklerden.

podcastlerden de kısaca bahsederek bitirmek istiyorum, spotify’ın uygulama içinde podcastleri sunması bana göre hem podcast kültürünün yaygınlaşmasını hem de podcastlere ulaşmayı kolaylaştırıyor ancak apple tarafında ayrıca podcast’ler uygulamasını indirmeniz gerekiyor bu da atılması gereken ayrı bir adım oluşturuyor.

iki servis de gayet kullanışlı, kullandığınız cihazlara ve bir müzik uygulamasından beklentinize göre seçeceğiniz iki servis de sizleri üzmez beklentinizi fazlasıyla karşılar. 7/24 müzikli ve sanatlı günler diliyorum.
devamını gör...

hayvancılık gezegene zarar veriyor iddiası

doğru olduğunu düşündüğüm iddiadır, ha insanın daha büyük yıkımlara yol açtığı zararlar yok değil mi tabii ki var ancak bir hayvan etinin üretildiği çiftlikten masaya gelene kadar geçirdiği süreç; büyümesi için gereken besin ve su, hayvanın kesim alanından marketlere ve kasaplara ulaşım sürecinde harcanan fosil bazlı yakıtlar, hatta bütün bunlar bir yana hayvanın hayatta kalması için bünyesinde gerçekleştirdiği metabolik süreçlerce çıkardığı karbondioksit ve metan benzeri gazları hesaba kattığımızda ortaya büyük bir sera gazı salınımı ortaya çıkıyor. yaklaşımımızı değiştirerek (ve hızlı bir google araması ile) 1 milyara yaklaşan büyükbaş popülasyonun her biri en az bir insan kadar (sadece metabolik salınım) gaz saldığını düşünürsek dünyada yaşamakta olan 7.9 milyar insanın üstüne (sadece büyükbaş hayvan olarak) 1 milyar insan daha koymuş ve 9 milyar nüfusa merdiven dayamış bir gezegene sahip olmuş olacağız. lise biyoloji derslerinden de hatırlayabilceğimiz gibi her yaşam alanının bir taşıma kapasitesi yani üzerinde barındırabileceği maksimum canlı sayısı vardır ve bu sayı aşıldığında doğa gerek bulaşıcı hastalıklarla gerek açlık, kuraklık gibi sebeplerle bu sayıyı tekrar sınır altına indirir.

belki henüz tam kavramamış olsak da önümüzdeki on yıl ve sonrasında gezegenimizde geri alamayacağımız bir iklim döngüsüne girmiş olacağız ve maalesef farkına vardığımız zaman geri dönmek için şansımız olmayacak, riskli kararlar alarak hareket etmeye başlayacağız ve bu risklerin doğuracağı sonuçları kestirmek pek olası değil, malum doğa tek bilinmeyenli bir denklem değil. bugünlerimizi bu bilinçle yaşamalıyız ki yarın bir gün yurdumuzdan su bulamadığımız, kurak topraklarında besin yetiştiremediğimiz için göç etmek zorunda kalmayalım. ve iklim krizinin siyaset/politika üzeri bir konu olduğunu hatırlatıp 4 senelik değişimlerle değil ortak çıkarlar doğrultusunda atılmış adımlarla tüm ülkelerin birliği ve beraberliğinde hareket edilerek çözülebilecek, çözülemese de hafifletilebilecek bir sorun olduğu söylemeden geçmeleyim.
devamını gör...

google trendler

google’ın arama motorunda, arama sıklığı ve aranan coğrafyaya göre 2004’ten bugüne kadar olan verileri grafiğe döktüğü ve diğer arama terimleriyle göreceli karşılaştırma ve aynı zamanda bu verileri indirme imkanı sunan güzel bir site. buradan
site gayet basit olmasına rağmen ne zaman ne arandığını veya aranan terimlerin yıllar içinde nasıl popülerlik kazandığını görmek dahası alınan sonuçlardan basit sosyolojik çıkarımlar yapmak bir hayli ilgi çekici, denemenizi tavsiye ederim.
devamını gör...

türk gencinin ömrünü mahveden üç şey

1_ eğitimin özellikle de üniversite eğitiminin neredeyse her mahalleye açılan kurumlarca baltalanması, itibarsızlaştırılması, etkisizleştirilmesi.
2_ liyakatsız bir şekilde en yakınından en uzak akrabasına kadar haksız iş verilmesi sonucu gençlerin işsiz kalması ve bunun yarattığı gelecek kaygısı.
3_ gençlerin ülkesinin adaletine, ifade özgürlüğüne, ekonomisine, eşitliğine olan inancını yitirmesidir fikrimce.
devamını gör...

olmak istenen cansız varlık

voyager 2
devamını gör...

normal sözlük'ün renginin turuncu olmasının anlamı

sözlük halkını bir tarafta büyük resimciler diğer tarafta anlamsızcılar olarak ikiye ayıran dizayn seçimidir, bana kalırsa renk tekerleğinde mavinin karşıtı olarak rahatlıkla görülebilen turuncu sosyal medya ve paylaşım sitelerinin en büyükleri facebook, twitter veya kapitalizmin tinderı olan linkedin gibi platformların mavisine karşı tepki olarak doğmuş, "reklamınına değil hayrına, parasına değil sevabına." gibi bir motto edindiğini düşündüğüm kgb'den örtülü ödenekle verilen tüm parasını ankara'da pavyonda harcamış olan yoldaş'ın dizayn seçimi olarak yorumlayacağım renk hadisesidir.
devamını gör...

türkiye'de bilimin hak ettiği değeri görmemesi

-özellikle son zamanlarda üzerine aktif olarak düşündüğüm konudur, malum zamanımızın çoğunu evde geçirdiğimiz şu sıralarda ister istemez sosyal medyada daha fazla zaman geçiriyoruz bu da bizi kimi doğru kimi yanlış bilgilere (özellikle yanlış olanlarına) maruz bırakıyor ki artık insanlar (bkz: twitter)'dan okuduğu tek satırlık cümlelerle kişilerine, olayına dahi hakim olmadığı bir konuda kesin hüküm verebiliyor. bunun asıl nedenini sorgulamamaya, düşünmemeye ve okumamaya bağlamak sanırım yanlış olmaz. bilimin neredeyse yapıtaşları sayılabilecek bu üç ana ögeye ülkemizde ya da en azından ülkenin şimdiki halinde pek de değer verildiği söylenemez. tabii ki güzel gelişmeler yaşanmıyor mu, yaşanıyor olabilir ancak bu gelişmeler halkın geneline yansıtılıp halkta bir karşılığa sahip olmazsa ve daha önemlisi buna halkın katılımı sağlanamazsa bilimin halkımızca hak ettiği değeri görmeme durumu devam edecek.

-beni bu başlığı açmaya iten nedenlerden belki de en önemlisi bu konu üzerinde kafa yorulmasını sağlamak, elbette düşünüldüğünde bu sıkıntıya sebep olan en büyük etken ekonomik kaygı olarak yorumlanabilir, yarın ne yiyeceğinizi düşünerek sağlıklı çıkarımlarda bulunamazsınız. diğer bir sıkıntının da bilimin gençlerimiz arasında yeterince popüler olmaması olduğunu düşünüyorum, özellikle sahip olduğumuz genç nüfusu bilime özendirerek kısa vadede olmasa da uzun vadede etkisini görebileceğimiz bir değişim yaratabiliriz ama gelecek kaygısı olan gençleri bulduğu ilk işte çalışmaya iterek bunu başaramayız. ve tabii ki odadaki fili de es geçmemek lazım, eğitim. sahip oldumuz eğitime yaklaşım ile amacımız olan bilime özendirme arasında katedilmesi gereken çok uzun bir yol var ancak, şu anki sistem sınav odaklı yani öğrenci öğrenmek için değil sınavdan yüksek almak için ders görüyor da diyebiliriz hatta bu duruma o kadar alışmışız ki notumuzu etkilemeyecek olan herhangi bir şeyi gereksiz olarak görmeye başladık. bu sıkıntının çözülmesi de üzerine etraflıca düşünülmüş, odağına öğrencinin kazanımını alan ve sınavı ikinci planda tutan bir sistemi kademeli olarak hayata geçirmekle mümkün olabilir. gençlerimizi ve özellikle çocuklarımızı sürekli değişen dünyamızda bugüne göre değil yarına göre eğitmeliyiz bunu biraz açarsam temel dersleri içine yazılım, robotik, sanat dersleri eklemek bu dersler halihazırda gösteriliyor bunu farkındayım ancak not kaygısından olsa gerek bu dersler pek de ilgi görmüyor (istisnalar tabii ki olabilir).

-kısacası bilime yeterince önem vermez, yatırım yapmazsak özellikle de halkımızın geneli için bizim aksimize bilime, imkana, özgür düşünceye sahip olan ülkelerle sahip oldumuz makas farkı gittikçe açılacak ve bu hiç de iç açıcı bir durum değil. malum birkaç gün önce türk asıllı oldukları için gurur duyduğumuz (bkz: uğur şahin) ve (bkz: özlem türeci) time dergisine kapak oldular (bkz: uğur şahin ve özlem türeci'nin time'a kapak olması) ancak insan düşünmüyor değil ülkemizde bu aşıyı oluştursalardı kötü mü olur diye. halkımıza, gençlerimize verdiğimiz imkanlardan daha fazlasını vermeliyiz ki onlar da bizleri ileri taşısınlar. merak etmeliyiz, sorgulamalıyız sözlük, buraya kadar okuduysanız sizlerin de bilimin hak ettiği değeri görmesini sağlatacak konulu girdilerinizi okumak isterim. sevgi ve sağlıkla kalınız.
devamını gör...

yoldaş kimdir sorunsalı

şirince'de rekor fiyata satın almadığı 5 metrekarelik arsaya prefabrik server odası yapıtırarak dünya yok olasa da kafa sözlüğün geleceğini intergalaktik var etme çabasında olan sözlük kurucusudur.
devamını gör...

üniversite için kaynak siteleri

bir makaleden veya bir kitaptan online ortamda yararlanmamızı sağlayacak bildiğiniz site(ler) varsa başlığın altına bekliyorum.
o zaman ilk açılışı libgen ile yapıyorum.
edit: bir ekleme daha yaparak b-ok.as devam ediyorum
edit2: scihub
devamını gör...

yks 2021

tüm konuların çıkacağı düşünüldüğünde online eğitim ve sınırlı süre için dershane ile bir şeyler öğrenmiş lise son öğrencilerinin hiç olmadığı kadar eğitimde eşitsizlik ile girecekleri yükseköğretim kurumları sınavı şeklinde açılıma sahip olan sınavdır. ayrıca sınavın psikolojik olarak okullarda veya dershanlerde yapılan töder, özdebir gibi sınavların stresini yerinde yaşayamadan girecekleri için 2003 doğumluları zorlayacağını düşünüyorum.
tahminlerime gelirse; zorluk açısından geçmişteki muadillerine göre pek farklılık göstereceğini düşünmüyorum , ayt tabii ki önemini koruyacak ancak geçtiğimiz senede gördüğümüz gibi tyt sınavının da elemede büyük katkısı olabilir özellikle türkçesinden şüphesi olan varsa kesinlikle açıklarını kapatmalı. tyt matematik ve fen içerisinde her sınavda olduğu gibi eleyeci sorular bulunabilir ve zaman yönetimi de sona bıraktığınız derse göre çok önemli, mesela benim sıralamam türkçe-fen-sosyal-matematik şeklinde ilerleyerek matematiğe olabildiğince zaman bırakmaktı ancak bu sıralamayı kendi zayıflıklarınıza veya güçlü olduğunuz derslere göre özelleştirmelisiniz.
bir tavsiye vermem gerekirse ortak bir grupla (sınıfınız olabilir, dershaneniz olabilir) girdiğiniz sınavlarda konularınız bitmeden kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın, birinin sizden önce öğrendiği bir konu onu sizin önünüze geçirebilir ve başarısız olduğunuz hissine kapılabilirsiniz, konularınızı bitirmeden önce sonuçlarınız yalnızca eski halinizle karşılaştırın ve hep üzerine eklemeye çalışın konularınız bittikten sonra rakiplerinizle daha uygun bir karşılaştırma yapabilirsiniz.
inanın, çalışın, başarın.
devamını gör...

cyberpunk 2077

sony'nin eski nesil konsollarda 10fps alan kullanıcı şikayetleriyle ps storedan kaldırmış olduğu, şirketin yönetim departmanın zoruyla henüz tam olarak pürüzsüzleştirilemeden piyasaya sürülmüş, 8 seneye yakın geliştirme sürecine sahip olan, polonya merkezli geliştirici cd project red firmasının 10 aralık 2020 de piyasaya sürdüğü açık dünya rol yapma oyunudur kendisi.
oyunun eleştirilen noktaları buglar ve konsollarda (özellikle önceki nesillerde) sunamadığı performans. peki bu performans sıkıntıları ve buglar düzelir mi, evet ancak oyunun böyle bir hype sonrası stüdyonun kullanıcı güvenine verdiği zarar nasıl düzelecek onu da zaman gösterecek bizlere.
devamını gör...

evrim ağacı

haberleriyle ve podcastleriyle gerek günümüzü ilgilendiren gerek genel merak edilen konular olsun çeviriler ve orijinal yazımlarla halkımızı aydınlatmayı, meraklısının merakını gidermeye çalışan bir topluluk.
gerekli linkler:
site
podcastler (spotify)
devamını gör...

geleceği keşfedenler

geleceği keşfedenler aslında günümüze ayna tutan bir biyografi, sahip olduğumuz teknolojik gelişimin başlangıcını ve kilometre taşlarını anlatıyor.

walter ısaacson imzalı biyografi, bizleri ada lovelace ile başlayan ve günümüze kadar gelen bir yolculuğa çıkarıyor ve bu süreçte transistörlerden işlemcilere, bilgisayardan internete ve savaşların teknolojinin gelişimi üzerindeki etkisinin tüketici elektroniğine nasıl yansıdığına kadar çok geniş bir çerçevede ele alıyor.

benim okurken en çok zevk aldığım bölümlerden bazıları olan yazılım ve internette, microsoft'un kuruluşundan ve daha öncelerinde donanım odaklı olarak gelişen bilgisayar endüstrisinin bir anda yaşadığı inanılmaz değişimi ve tabii ki bu değişimde yazlımların açık kaynaklı olup olmaması gerektiği tartışmaları, lisanslar ile ilgili olan tartışmalar, linux'un geliştirilmesi, internetin üzerine kurulu olduğu sistem gibi konulara da girmeyi unutmamış walter ısaacsson.

oldukça kapsamlı olmasına rağmen okuru sıkmayan, pek teknik olmayan, anlaşılır ve akıcı dille yazılmış olan bu kitap teknoloji severlere ve teknolojinin bugün olduğu hale gelmesini anlatıyor.
devamını gör...
16.

youtube kanalı önerileri

girdimle katıldığım başlıktır.
-elektronik, bilgisayar ve benzeri konularda öğretici içeriklere sahip bir arkadaşımız ben eater (khan academy'de ders videoları da bulunmakta).
-model roketlere ilgisi olanlara işin hem eğlencesini hem de teknik tarafını açıklayan şu sıralarda fırlattığı model roketini spacex gibi indirmeye çalışan bir kanal bps.space.
-ingiltere'de ikamet eden ve yaptığı çılgın projelerde hayrete düşüren bir mühendis arkadaşımız colinfurze.
-mühendislerin ve mühendislik adaylarının bakamasını şiddetle tavsiye ettiğim, savaşlarda kullanılan araçların mekaniğine ilgisi olanların da pekala zevk alabileceği kanal real engineering.
-yazılıma ilgi duyan ancak nereden başlayacağını bilmeyenlere pek çok yazılım diline ait başlangıç seviyesinde öğretici, basit videolara sahip the net ninja.
-fizik, matematik ve genel olarak bilime dair keyifli anlatımı, kaliteli içerikleriyle takip etmiyorsanız tavsiye ettiğim veritasium.
-biraz eğlenelim, gülelim derseniz basit açıklamalarıyla keyif veren casually explained.
-kaliteli mizahlarıyla izleyicileri ile aralarında kültür yaratan, geçimlerini köşem büfeden sağlayan, podcastleriyle keyifli dakikalar geçirten (bkz: kalt) kalt.
devamını gör...
17.

normal sözlük'ün reklamsız olması

destek amaçlı siteye eklenebilecek reklam adı altında bir sekmede (altta bir buton gibi) kullanıcıların isteğe bağlı reklam görüntülemesini sağlayacak ve reklam gelirlerini ihtiyacı olan köy okullarına destek amaçlı kullanılabilicek bir sistem bence daha faydalı olabilir.
sonuç olarak çıkarı olan siz değil; ihtiyacı olan, eğitim eşitliğine sahip olmak isteyen geleceği olan çocuklar için kullanılabilir.
devamını gör...
18.

reddit

2005 yılında amerika'da kurulmuş sosyal medya sitesidir. site ortak ilgi alanlarına dayalı olarak toplulukların bir subreddit (konu bazlı reddit sayfası) oluşturmasıyla kolektif girdi (yazı, resim, video, link veya anket) platformu şeklinde de açıklanabilir.

buyrunuz buradan ulaşabilir içeriğini siz de inceleyebilirsiniz. ancak yukarıda bazı yazarlarımızın da söylediği gibi kullanıcı arayüzü sitenin güçlü yanlarından değildir, mobil uygulaması masaüstü siteye nazaran daha kullanılabilir olsa da ilk kez kullanmaya başlayan biri için karışık gelebilir. biraz kurcalama ile sistemin mantığını anladıktan sonra inanılmaz keyif verecek, ufkunuzu açacak bir platformda bulunduğunuzu anlayacaksınız.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim