geleceğinpsikolojisibozukpsikoloğu yazar profili

sevgili swiftielere( ben de dahil) bu sözlüğü keşfedipte müzik diyince aklınıza ilk taylor gelmesi kesinlikle sizin suçunuz olmayıp taylorun mükemmel, güzel, ikonik, samimi ve kedici hallerinin suçudur. şarkılarını da unutmamak gerek-sultanım onlar ne biçim şarkı kalbime inecekti-kendisinin muhteşem şarkıları olup bir de klibiyle birlikte izleyince aşkından hastanelik olacağınız taylor swift bu camia da kendine 4 yanı yılanlarla sarılı bir taht yaptı ve biliyoruz ki tüm yılanlarının başını en ikonik kadın olarak ezmeye devam edecek. seni seviyoruz taylor#13

veronica ölmek istiyor

umuyorum ki yaptığınız eylemde son derece istikrarlı ve sahicisinizdir çünkü bende nihayet başınızı kuyruklarınıza sıkıştırıp ülkenize tıpış tıpış döneceğiniz günü bekliyorum. ve inanın ki sayenizde ülkemiz biraz kafa dinleyecek yokluğunuzda sizi hiç mi hiç özlemeyecektir.

kendi rızasıyla gittiği ve kadınlara bakıp incelediği salondan neden bu konuşma sırasında bahsetmediğini anlamlandıramayıp kadın deyince aklına ilk giyinişi gelen sevgili başkan yardımcımızın bizi kötüleme çabası içinde kendisini sadece küçük düşürdüğü ve islam da konuşulacak bu kadar konu arasında kadın giyimini seçmesi oradaki kadınların değil kendisinin ahlakını ortaya serdiği apaçık bellidir.

kitap okumayı kesinlikle telefon vb. teknolojik aletelerde okuyamayan ama eğer istediğim kitaba ulaşma imkanım yoksa bir seçenek olarak göz önünde bulundurduğum bir yöntemdir ama asla kitaba tercih etmeyeceğimi belirtmek isterim. üstelik kitaptan aldığım zevki, kokuyu, akıcılığı çoğu zaman tablet veya telefonumdan alamayıp kitabı almak mecburiyetinde kaldım.

hani bir olay yaşarsın ve bunu en yakın arkadaşına uzun uzadıya belki soluk bile almadan heyecanla anlatırsın ve onun yazdığını görünce böyle hafif bir hoş olur ama ardından gelen kısacık mesajı görürsün ve mesajda şudur: napim.

değerinin o hala nefes alırken bilinmesini çok fazla istediğim bir sanatçıydı. bugün bildiğiniz tüm sanatçıları biri hariç unutacak olsam o biri üstüne tek bir şey dememe gerek bırakmacak barış akarsu olurdu. değerinin bilinmesinde geçikmiş olduğumuz için özür dileriz güzel gözlü adam.

benim nazarımda aşkın en iyi tanımlandığı şarkılardan birisidir. kaç yaşında olursanız olun içinizi kıpır kıpır edebilen bir şarkıdır. iyi ki tanıdım dediğim ilk şarkı.

izlediğim ilk ve hiç kuşkusuz en iyi vampir dizisiydi. dizinin sürekli ters köşe yapması, her an her yerden yeni bir konunun açığa çıkması merak öğesini son derece canlı tutmakta ve dizinin başından saatlerce kalkmamanıza neden olabilmekte. her bir karakterin tek başına mükemmeliyeti ve dizinin yaratıcılığı sizi kendine aşık edebilme potansiyeline sahip olduğundan son derece dikkatli olmak gerek. favori karakterim elijah ve klaus olan bu dizinin her yaştan hayranları olduğunu söyleyebilirim çünkü evimizde 7 den 70 e herkese duyurduğum ve zorla izlettiğim bir dizi. eğer bu diziyi tanımlayacak bir cümle olsaydı bence bu: muhteşem değil muhteşemin ödül aldığı dizi olurdu.

okuduğunuzda üzüleceğiniz şey sadece kitabı bitirmeniz olacaktır çünkü bir daha böyle bir eser okuyamayacağınıza yemin edebilir fakat kanıtlayamam. martin eden bize yüce aşkın - onun deyimiyle zira kendisi aşkı tüm yaratılanın en yücesi olarak görüyordu- peşinden sürüklendiği bu kitabında kendini buluyor ve aslında aşkı değil yaptırdıklarına hayran kalıyor.
martin eden daha önce aşk için kazanmak istediği ün ve şöhrete kavuştuktan sonra bundan pek zevk almıyor ve tek bir şeye kızgın olarak bu dünyadan ayrılma vaktinin geldiğine inanıyor. insanlara bunun nedeni ise daha önce bu konuma sahip değilken de bir yazardı fakat insanlar onun yazarlığını yüksek bir statüye geldiğinde kutluyor ve şereflendiriyordu ancak kendisi çok iyi biliyordu ki daha önce bu insanların yanındayken ona insan gözü ile bile bakmayanların tanığı olmuştu. dediğim gibi ayrılık vaktinin yakın olduğunu düşünen martin kendisinin yaşaması için artık bir amacı olmadığını ve bazen dirilmek için ölmenin gerektiğine inanmıştı.

burada bir ilginç olay vardı ki jack sosyalist olmasına karşın ana karakteri bireysellikten yanaydı, nedenini anlamayan şairlere jack sonunda martin'in kaybettiğini dolayısıyla da bireyselliğin kaybettiğini belirtmişti.
gerçekten okumayanın kendi okuyuculuğundan şüphe edeceği bir kitap diyor ve artık yorumu kitabı okumak isteyenlere bırakıyorum...

kitabın kesinlikle hikaye olması dışında hiç bir sorun olmayıp son derece güzel öğütler veren ve sadece ders verdiğini amaçladığını söylemezsem olmaz. edebiyatı bu kadar seven biri olarak tavsiye etmem uygun olmazdı. size okurken iyi keyifler.