herkeslesmeyen yazar profili

herkeslesmeyen kapak fotoğrafı
herkeslesmeyen profil fotoğrafı
rozet
karma: 1956 tanım: 210 başlık: 45 takipçi: 30

son tanımları


talisker

viski kültürüne yeni aşina olanlar için önerebileceğim bir diğer babacan single malt viskilerin başında gelir. isle of skye menşeisi olan bu iskoç viskisi* genelde amerikan meşe fıçılarında , yeniden yakılmış fıçılarında veya şeri fıçı bitişiyle de harmanlanabilir. damak tadınızda yoğun bir is ve deniz tuzu tadı almanız muhtemeldir. bazı dostlarımın tat yorumlarında orta-uzun baharatlı karabiber, isli malt, iyot ve hafif meşe vanilyası gibi yorumları da işittim. ama her ne olursa olsun, bu single malt size tıpkı isle of skye'in sahillerinde esen rüzgarı ve deniz kokusunu tadıyormuşçasına bir haz verir.

kabaca üç çeşidi vardır:
talisker 10 year old: klasik, her yerde bulabileceğiniz fiyat-performans viskisi
talisker storm: daha dumanlı, daha yoğun ve kaotik. kısaca biraz daha vahşi.
talisker 18 year old: lüks segment, yumuşak ama derin, özel günler için birebir.

eğer lagavulin veya laphroaig gibi islay viskileri sert geldiyse ama yine de isli/tuzlu profili seviyorsanız bu viski tam size göre. cohiba'nın orta sertlikte veya joya de nicaragua'nın sert yoğunluklu purolar ile muazzam eşleşebileceğini düşünüyorum.
devamını gör...

the balvenie doublewood 12

yeni başlayanlar için nokta atışı diyebileceğim viskilerden biri. hafif bal, tarçın, çok az vanilya ve sherry fıçısından gelen sıcak bir tat eşliğinde yoğun sayılamayacak bir kokuya sahip. benim gibi purosuna göre viski seçecekler için; joya de nicaragua veya orta yoğunlukta bi' romeo y julieta tercih edilebilir.

araştırmalarıma göre; 11 yıl 10 ay kadar bir süre the balvenie'in daha önce kendi viskilerini yıllandırmada kullandığı fıçılarda olgunlaşan bu viski, en son dokunuş için son 2 ay sherry fıçılara aktarılıp burada toplam 12 yıllık olgunlaşma serüvenini tamamlar ve viski sevenlerle buluşur. içimi oldukça kolay; son derece dengeli, yumuşak ve aromatik. bence viski kültürüne aşina olmaya yeni başlayanlar için çok klas bir seçim olabilir.
devamını gör...

diyelim ki o bunu okuyor

omzundan, göğsünden,
geride kalan en,
en güzel günlerden...
sevgimden, ömrümden,
zaten hiç yokmuşsun...


şebnem ferah
devamını gör...

anın fotoğrafı

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gbu-57

tam olarak ismi "gbu-57a/b mob*" olup havadan karaya bırakılan hassas güdümlü bir fabrikasyon bombadır. boeing tarafından amerikan hava kuvvetleri için geliştirilmiştir ve ismini son zamanlarda israil iran savaşı'nda görmekteyiz, zaten bu mühimmatın ilk kullanıldığı yer bu savaş olmuştur. amacı, derin yer altı sığınaklarını yok etmek veya ağır hasar vermek için tasarlanmıştır. bu amaca hizmet etmesi sebebiyle yaklaşık 13,607 kilogram ağırlığında ve 6,2 metre uzunluğundadır. bombanın kütlesi ve boyu itibari ile yalnızca northrop b-2 spirit stratejik bombardıman uçağı ve boeing b-52 stratofortress ağır bombardıman uçağı tarafından taşınabilmektedir. meraklısı için, bu devasa mühimmat gps/ins güdüm kiti ile yönlendirilmektedir. hassasiyeti yalnızca bir a4 kağıdı kadar alanda sapma yapabilmesine olanak sağlamaktadır.

yukarıda da bahsettiğim gibi, bu mühimmat ilk defa 22 haziran 2025 tarihinde iran nükleer tesislerine karşı kullanılmıştır. bu saldırılarda toplam 7 adet northrop b-2 spirit stratejik bombardıman uçağı aracılığı ile toplam 14 adet gbu-57a/b mob bombası kullanılmıştır. her b-2 uçağı yalnızca 2 adet gbu-57 taşıyabilmektedir.
devamını gör...

babalar günü

başta şehit ve gazi evlatlarımızın babaları olmak üzere; bütün 'gerçek' babalarımızın günü daim olsun.

babası bu hayattan göçen arkadaşlarımın içi buruk, biliyorum. onlar da ışıklar içinde uyusun, yattığı yerler incitmesin onları...
devamını gör...

geceye latince bir söz bırak

“sensuum tuorum honorem superare debes.”

kendine olan saygın duygularından daha güçlü olmak zorunda.
devamını gör...

güne bir şiir bırak


içimdeki putları devir,
elindeki baltayla.
kırılan putların yerine,
yenilerini koyan kim?

güneş buzdan evimi yıktı,
koca buzlar düştü.
putların boyunları kırıldı,
ibrahim;
güneşi evime sokan kim?

asma bahçelerinde dolaşan güzelleri,
buhtunnasır put yaptı.
ben ki zamansız bahçeleri kucakladım,
güzeller bende kaldı...

ibrahim,
gönlümü put sanıp da kıran kim?



asaf halet çelebi - ibrahim
devamını gör...

geceye bir şarkı sözü bırak

"...büyüsen de, gitsen de, hala bekliyor gibi beni; uzanmış küçük ellerin..."
devamını gör...

insan psikolojisini en çok bozan şey

kıyastır.

iblis kendini adem ile kıyasladı, şeytan oldu. kabil kendini habil ile kıyasladı, katil oldu. hz. yusuf'un kardeşleri kıyasa girdiler, yusuf'u kuyuya attılar. kıyaslamak, başkasının tabağına bakmaktır. başkasının tabağına bakarsan, elindeki imkanları ıskalarsın. nietzsche ne diyor; "amor fati" yani "kaderini sev". ben pek inanan bir insan değilim ama kur'an'da da kader hakkında şunu belirtiyor; "men âmene bil-kader, emine min-el keder" yani "kaderini bilen ondan razı gelen, kederden emin olur ve ondan kurtulur."

ne yapmamız gerekiyor peki? eldeki malzemeye şükran duymalıyız ve bu malzeme ile en iyi ne yapılabiliyor ise onu yapmaya çalışmalıyız. her şeye şükretmek ile elinde olanlara şükretmek arasında çok fark vardır güzel dostum, umarım bu ayrımı yapabilirsin. sağlıcakla...
devamını gör...

hayattan kopulan zaman dilimi

bir doug blair solosu veya cem kısmet nakaratı dinlerken olabilir...
devamını gör...

anneler günü

başta tüm şehit ve gazi anneleri olmak üzere;

evladını kaybetmiş annelerimizin, annesini kaybedip kendine ve belki nicelerine annelik yapan arkadaşlarımın, şu rezil dünya'ya evlat getirmeye korkup bir canlıya merhametle annelik edenlerin anneler günü kutlu olsun. annelik biyolojik olarak kutsal değildir, dolayısıyla annelik için doğurmakta şart değil. terörist yetiştiren de anne, evladına eziyet eden de anne, çocuğunu hakkıyla temsil edemeyen de anne... bedenen değil, ruhen "anne" ve anne adayı olan her kadının anneler günü daim olsun. iyi ki varsınız!
devamını gör...

3 mayıs 2025 sırrı süreyya önder'in vefat etmesi

kötü söz söylemek mayama yakışmaz. seveniniz vardır, saygı duyarım. ama siz bu adamın 40 küsür yıldır cumhuriyetin çocuklarını katleden bir terör örgütünün arka bahçesinde takım elbise ile gezenlerden birisi olduğunu asla reddedemezsiniz. gülen yüzü, histrionik ve sanatsal kişiliği, sizin için 'samimi' oluşu gibi etmenler bu gerçeği asla değiştirmez. seven arkadaşların bir nebze içine su serpecekse şunu belirtmek isterim; bunca yıldır bu toprakların askerini, polisini, öğretmenini, doktorunu ve vatandaşlarını katletmiş bu örgütün çatısı altında iken, yine evlatlarımızın koruduğu ve ülkemizin ona verebileceği en iyi sağlık hizmetinden yararlanması 'bile' sizin için şükür kaynağı olmalı.

bana kalırsa, vefat haberini bir başçavuş aracılığıyla kamuoyu ile paylaşmalarını beklerdim.
devamını gör...

shuichi shigeno

8 mart 1958 doğumlu bir japon manga sanatçısıdır. manga sanatçısı olmadan önce fakir bir öğrencilik hayatı geçirmiştir. initial d'i yaratmasından sonra oldukça ünlü olmuştur ve initial d'nin başrol oyuncusu takumi fujiwara'ı yaratırken kendi geçmişinden esinlendiği tahmin edilmektedir.

çalışmaları:



bari bari densetsu (1983–1991, weekly shōnen magazine , kodansha'da tefrika edildi )
tunnel nuketara sky*blue (1992, weekly young magazine , kodansha'da tefrika edildi)
shō (1992, weekly shōnen magazine , kodansha'da tefrika edildi)
do-p-kan (1993–1995, weekly young magazine , kodansha'da tefrika edildi)
initial d (1995–2013, weekly young magazine , kodansha'da tefrika edildi)
takane no hana (2014, weekly young magazine , kodansha'da tefrika edildi) [ 6 ]
sailor ace (2015–2017, weekly young magazine , kodansha'da tefrika edildi)
mf ghost(2017–2025, weekly young magazine , kodansha'da tefrika edildi)

devamını gör...

initial d


japonya'nın tokyo şehrinin kuzeyindeki gunma eyaleti'nin akina dağı kasabasının yollarında profesyonel ve illegal bir şekilde 90'ların hızlı japon gençleri tarafından gerçekleştirilen down ve uphill yarışlarını ele alan bir animedir. animenin japonca ismi "kashiramoji d"dir ve yazarı shuichi shigeno'dur.

başrol oyuncusu takumi fujiwara'dır. seslendirmesini shinichiro miki üstlenmiştir. kendisi boş zamanlarında bir benzinlikte çalışmaktadır, aynı zamanda babası bunta fujiwara'nın işlettiği tofu (soya peyniri) dükkanının siparişlerini akina dağı ve akina gölü’ndeki otel ve restoranlara götürmektedir. babası bunta, gençliğinde akina dağının hızlı gençlerinden biridir ve dağ yolunda kırdığı rekorlar hala yenilmezdir. bu rekorları, kendisine ait olan toyota marka trueno ae86 (bkz: hachi-rockhu) ile kırmıştır ve artık eskiden olduğu gibi yarışmamaktadır, aracını da tofu dükkanının servis aracı olarak kullanmaktadır. yıllarca bu servisleri kendisi bizzat yapan babası, takumi'nin araba kullanabilecek beceriye sahip olduğuna inandığı 13 yaşında iken arabasının anahtarını takumi'ye verir ve dükkanının siparişlerini gece polislerin uyukladığı saatlerde takumi'nin götürmesini ister. sıkılgan bir genç olan takumi, 13 yaşından beri her gece bu araba ile dükkanlarının servislerini yapmaktadır. servisleri yaparken tofuların kurumaması için tofular su dolu bir kutuda tutulmaktadır. babası bunta, takumi yola çıkarken her zaman bardaklığa bir bardak su koyarak, bu su dökülmediği sürece tofuların zarar görmeyeceğini söyler. yaz-kış, yağmur-kar demeden, sabahlara dek dağıtım işini yapan takumi, bir an evvel eve gitmek ama suyu da dökmemek için zamanla arabasını daha hızlı ve daha dengeli kullanmayı öğrenir.

bu sırada takumi’nin bu becerileri kimse tarafından bilinmediği için, hachi-roku’nun bir hayalet olduğu gibi söylentiler, cadde yarışçısı gençler arasında dolaşmaktadır. zira senelerdir aynı beyaz araba dağın hükümdarıdır. takumi’nin bu sırrı bir süre sonra kasabadan arkadaşları tarafından keşfedilir. akina speedstars takımının üyesi arkadaşları, takumi’yi aralarına alırlar. zira bu sırada akagi redsuns adlı akagi kasabasından gelen takım eyaletteki takımları tek tek yenerek sırayı akina’ya getirmiştir. takumi speedstars’ın diğer takımın güçlü üyeleri, rx-7 fc ve rx-7 fd sahibi takahashi kardeşlere, ya da nam-ı diğer "takahashi brothers of the rotary engine" karşısında tek kozudur. speedstars orta halli bir kasabanın takımı olarak diğer kasabalardan çıkan yüksek güçlü yüksek teknolojili arabalara karşı zayıf bir takımken, takumi’nin gelişi onlara bir şans tanımıştır.

aslına bakarsak tüm dizi ve filmler boyunca speedstars’ın yatıp, takumi adına yarış teklif etmesi, kabul etmesi ve takumi’ye “atıl” komutu verilmesiyle geçiyor. takumi her yarışta sıkılgan umursamaz yapısını kaybedip, yarış hırsıyla dolarken, rakipler gittikçe zorlaşıyor. rakip arabaların listesi '90 senelerinin başından bile gelseler bir çok araba hastasını deli edecek türden. takumi’nin '86 model arabası babasının yaptığı teknik modifikasyonları ile; mazda rx-7 fc ve fd, nissan skyline r32 gt-r v spec, honda civic ej9, nissan sil-080, mitsubishi lancer evolution ııı ve ıv, trueno ae86 turbo...

araba ile ilgili kısımları dışında hikâyenin pek de bir sağlamlığı yok gibi. ancak söz konusu otomobil olunca her şey kuralına uygun. araç hareketleri fizik kurallarından şaşmıyor. araba seslerinin hepsi gerçek sesler, arabadan gelen her ses, ekzoz, turbo, lastik sesi, flaşör uyarı sesi, 120 km/h uyarı sesi vb. kaydedilip sahnenin boyut gerçekliğine uygun şekilde stüdyoda yapılandırılmış. yarışlar sırasında motorlardan gelen devirlenme sesleri, turbo ıslığı, atık gaz valf sesleri bir araya gelince f1 yarışı seyretmekten fazla heyecan duyulabiliyor. hele ki; dizi boyunca değişik defalarda gerçek yarış görüntülerinde yanlama ustası sürücü tsuchiya keiichi, ya da nam-ı diğer “drift king” gözüktükçe gerçekçilik artıyor.

görsellik ise yaratıldığı 90'ların başı için mükemmel, 2 boyut ve 3 boyut görüntülerinin harmanlanması gerçekten mükemmel. tek zayıflığı rendering’de ve lastiklerin dönel hareketinde fark edebilirsiniz. bunun dışında yekpare obje olarak arabaların hareketleri çok gerçekçi. araba hastalarına gerçekten ilaç niteliğinde bir anime!

müziklerine buradan ulaşabilirsiniz. anime, 2005 yılında "tau man ji d" ismiyle filmleştirilmiştir, buradan ulaşabilirsiniz.
devamını gör...

en cool anime karakteri

takumi fujiwara, initial d animesinden.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ozan özmen

bir çoğumuza ilham olacak nitelikte bir özgeçmişe sahip şehit bomba uzmanı polis memuru. hendek operasyonları döneminde; 31.03.2016 günü mardin ili nusaybin ilçesinde, el yapımı bombaya müdahale ederken uğradığı roketli saldırı sonucu birden çok şarapnel parçasının kafasına isabet etmesi neticesinde kaldırıldığı gata hastanesinde 14.04.2016 tarihinde şehit olmuştur.

kısaca ozan'ı anlatmak gerekirse;
sözleşmeli subaylığı kazanmıştı ama polis olmayı tercih etmişti. ona "neden polislik" diye sorulduğunda "kardeşim seviyorum" demişti iki kelimeyle... istanbul üniversitesi ingilizce iktisat bölümünü ve fakültesini birincilikle bitirmişti. bundan dolayı ingilizce kpds puanı 92, rusça puanı ise 60 küsür idi. askerliğini kuzey ırak'da yedek subay olarak yapmıştı. kaymakamlık sınavını kazanmıştı ama mülakatta elediler. idare mahkemesi hakimliğini kazanmıştı ama yine mülakatta elenmişti. hali hazırda hukuk fakültesi 3. sınıf öğrencisi idi. polis olmadan önce abd'li bir bankanın şube müdürlüğünde bulunmuştu. ünlü bir inşaat firmasında çalışmıştı, rusya ve japonya'da bulunmuştu. iyi düzeyde elektro gitar çalardı ve muay-thai hocalığı yapardı. aynı zamanda hacker'lık konusunda bilgi sahibiydi... tam bir isveç çakısı! ver eline iki tane kabloyu, koca bir binayı bile havaya uçururdu...

annesi öğretmen, babası bartın valisi'nin yardımcısı idi. torpil kullanarak bir yerlere gelmedi; aksine herkesin can siperane, göğüs göğüse mücadele verdiği hendek operasyonları'nda diğer bomba uzmanı kardeşlerinin yanında şehit düşmüştür.

kendisine yazılmış ağıta buradan ulaşabilirsiniz.

bir dostunun alıntısını paylaşmak istiyorum:


conan karakterine olan sevgisi nedeniyle hep amra diye çağırdığım 18 yıllık dostumdu. acım çok büyük. tanımayanlar için:
onsekiz yıl önce, bir şubat gecesinde tanıştığımızda, okul hayatım boyunca ''kardeşim'' diyeceğim tek insanı bulduğumun farkında değildim.
uzun bir gece oldu, ucu sabaha değdi. neredeyse gün doğana kadar konuşuldu. sevilen gruplar, çizgi roman kahramanları, çok sayıda ortak nokta keşfedilip köprü gibi aramıza konuldu.
conan'ı çok sevdiği için, onun isimlerinden biriyle hitap etmeye karar verdim ona. ''amra'' dedim, telefonumda bile amra diye kayıtlı oldu hep. o da bana ''kull'' derdi. ''sen de kral kull gibisin. conan gibi bir savaşçısın, ama daha sakin ve medenileşmiş bir savaşçı.''

onun kadar zeki, mantıklı, kendini iyi ifade eden birini tanımadım. ''şöyle söyleyeyim...'' diyerek başladığı tüm konuşmaları göremediğim yönleri gösterdi, varlığından haberimin olmadığı kapıları açtı. yıllar geçti, okullar bitti. bağ kopmadı...

her zaman parlak ve başarılı bir öğrenci olmuştu. birkaç şirkette çalıştıktan sonra, polis olmaya karar verdi. daima bir savaşçı olduğundan ve askerde de güneydoğu'da çarpışıp hiçbirimizin yaşamak istemeyeceği anılarla döndüğünden yadırgamadım. yapabileceği onca şey varken neden polis olduğunu soran kardeşime şöyle demişti: ''sizin gibi insanları korumak için.''

başarılı bir bomba imha uzmanı oldu. sayısız kritik görevde, onlarca bombayı etkisiz hale getirdi. doğu hizmetine gönderildi. izinlerinde görüştük. yaşadıklarına rağmen hep onu bildiğim gibi, sağlam, metanetli ve cesurdu. uzakta olduğu günlerden birinde, bana şöyle bir mesaj gönderdi: ''dostum, senin yaptığın şey benimkinden çok daha değerli. ben savaşıyorum, ama sen insanlara hep hayatın her şeye rağmen ne kadar güzel olduğunu hatırlatıyorsun.''

yalnız yaşadığım için sevdiğim tüm yemekleri yapmayı öğrenmeye çalışan bir adam olmamdan sebep kısır yapmayı bildiğimi öğrendiğinde, mesaj gönderdi:

''sevgili dostum, en sevdiğim iki şey kısır ve çiğköftedir. bir dahaki görüşmemizde malzemeleri ben alayım, kısır yapalım:)''

gelemeyecek, yapamayacağız. onu bugün kaybettim. kalbimde bir delik var, nasıl onaracağımı bilmiyorum. seni hayatım boyunca seveceğim amra.

söz verdiğimiz gibi:
''sonsuza dek kardeşiz, burada ve orada...''



yattığın yer seni incitmesin, ışıklar içinde uyu aslan abim...
devamını gör...

1 mayıs 2025

her sene olduğu gibi gerçek emekçilerin çalışıp, 'sözde' emekçilerin kutlayacağı göstermelik bir işçi bayramı...

gerçek işçilerimizin bayramı daim olsun, emekleriniz ödenmez...
devamını gör...

yavru köpekleri sahiplenip evinde katleden yaratık

neymiş efendim? kanı bozuk; cahil, eğitimsiz ve beş para etmez birisi oluşunun mesleği olmazmış, değil mi?

dönem dönem bazı meslek gruplarını yönelik yapılan olumsuz haberler vasıtasıyla insanlarda bu meslek gruplarına bir önyargı oluşuyor. tıpkı müşteri almayan taksiciler, eylemci joplayan polisler, yenidoğan bebeklerini ve sokak hayvanlarını katleden doktorlar gibi... tavsiyem şudur ki; mesleği değil, insanı sevin. mesleği meslek olduğu için değil, içinde 'hala' barındırdığı iyi insanlar için sevin. çünkü her mesleği 'hala' şerefli ve onurlu şekilde temsil eden 'iyi' insanlar vardır.
devamını gör...

yüzde yüz türk olduğun gün cihan senindir

şu an yeryüzünde yaşayan hiç kimsenin gerçekten türk olmayacağını göz önüne alınca, cihanın da bizim olmayacağı aşikardır. aksini iddia eden varsa dogmatik argümanlar ile kafamı şişirmesin, şuradan dna testini verip sözlük ile paylaşabilir. zamanında üniversitemde öğrencilerin kafasının arkasındaki çıkıntıya bakarak "sen türksün", "sen türk değilsin" diye kampüste kehribar tesbihleriyle etnoloji uzmanı gibi gezen sözde ülkücü öğrencilerin hepsinin geninde ağırlıkla ya ermeni, ya arap çıkışları aklıma geliyor. haliyle, o günden sonra hiçbirisi türklük taslayamamıştı.*

atalarımız olan osmanlı padişahları bile tam anlamıyla türk değildi, tıpkı diğer atalarımız olan mustafa kemal atatürk ve silah arkadaşları rauf orbay, kazım karabekir, ismet inönü, enver paşa ve ismini saymayacağım kadar kıymetli komutanlarımız, ecdatlarımız... bu adamlar bile herkesi kucaklayan ve birleştirici politikalar benimsemişken sen kimsin de faşistlik yapabiliyorsun?

eğri oturup doğru konuşmak lazım dostum. ulu önderimiz mustafa kemal atatürk'ün belirttiği gibi "kendini türk hisseden herkes türktür", amenna. ancak üzeri yüz binlerce şehidimizin kanı ile sulanmış bu kutsal toprakları, ülkemizin kurucu önderlerinin başında gelen mareşal gazimiz ile son derece ters düşerek ve onun fikirlerine zıt yorumlar yaparak türklük bilince olduğunuzu iddia etmeniz çok komik, hatta trajikomik. bu faşistçe söylemler, bu topraklar için canını ve kanını vermiş her şehide bir hakaret olduğu gibi, ülkemizin kurucu önderlerine büyük bir saygısızlıktır. kafatasçı her kim varsa şurayı bi' okusun; #3408165

ayrıca ne meraklısınız kendinizi ötekileştirmeye, klavyeden türklük taslamaya! atsız gibi oturduğunuz yerden türklük faşizmi yapıp, bu ülke için gençliğini feda edip bir an bile yerinde durmamış insanların faşizme ismini bulaştırmayışları altında ezilirsiniz. ben kendimi türk hissediyorum, ama aynı ülkeyi paylaştığım her aklı başında türk, kürt, ermeni, çerkes, alevi, sünni... ve ötekileştirdiğiniz her ne kadar dini ve etnik tipte insan varsa hepsi benim kardeşimdir. insanı insan olduğu için sevin, gerçi kafatasçı adam ne anlar sevmekten?

son olarak, türk olmasan en fazla insan olursun. bu sözde hepinize yeter...
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim