ırkçılık bir çocukluk hastalığıdır

ırkçılığın ideolojiden öte patolojik olduğunu belirten yaklaşım.

albert einstein'ın bir söylemi vardır:

aptallara göre insanlar; ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, statü, renk, din ve dil başta olmak üzere sekizden fazla kategoriye ayrılırlar. halbuki olay bu kadar komplike değildir. insanlar sadece 2'ye ayrılırlar: iyi insanlar ve kötü insanlar…

çocukluk mu değil mi bilmediğim ama hastalık olduğu kesindir.

sözlüğe sirayet etmemesini temenni edip sabrettiğimiz insanlığın kara lekesi hastalık.

bigotların da içinde bulunduğu hastalıktır.

ırkçılığı ne olarak tanımladığınıza göre değişir.
hitler gibi sevmediğiniz milletleri gaz odasında yakmak yahut toprakları genişletmek için milyonları ölüme sürüklemek olarak tanımlarsanız elbette yanlıştır. bu kimsenin desteklediği bir fikir değildir.

ancak ırkçılığı şöyle, yani bugünün ve dünün türk ırkçılarına göre tanımlarsanız, gayet mantıklı ve beğenilesi bir fikirdir.
"türkçüklük, türk milletinin kalkınma hareketidir. türk için, türke göre, türk tarafından yapılan harekettir."
öncelikle anlam karmaşasını gidermek için türkçülük sözcüğünü anlatalım.
türkçülük,osmanlının sön dönemlerinde fikri olgunluğa erişmiş, daha öncesinde eylemsel olarak varlığını sürdüren, türk milletinin çıkar hareketidir.iki temel direği vardır.ırkçılık ve turancılık.bunları kim belirliyor diye sorarsanız;bunları bu uğurda kanı dökmüş,tabutluklara girmiş,türlü işkenceye maruz kalmış kimseler belirliyor.
ırkçılık:kendi ırkımızdan olanı seviyoruz.onun çıkarlarını gözetiyoruz.düşmanlık etmeyen milletlere karşı herhangi bir kinimiz yok.düşmanlık edilmediği taktirde kimseyle savaşma niyetimiz yok.
(her milletin kendine özel milliyetçiliği vardır.misal kürtçülük.türkçülük ise türk milliyetçiliğinin özel adıdır)
turancılık:bütün türklerin bir arada yaşaması gerektiğini,dönemin şartlarını gözeterek;siyasi,askeri,ilmi,ekonomik birliktelik içinde yaşamaları gerektiğini savunuyoruz.
daha basit şekilde,örnekle açıklayacak olursak; annemizi mi daha çok severiz, sokaktan geçen alelade bir kadını mı? ben annemi daha çok severim.bu yüzden ki türkçüyüm.ha siz dersiniz annem ve sokaktan geçen kadın benim için aynıdır siz bilirsiniz. ben sadece,
"kavurma varken kapuska yenmez", diyorum (caner kara).
daha farklı bir örnek; bir sokak düşünün. ablanız bir uçta eşiyle oturuyor.sizde diğer uçta oturuyorsunuz.her allahın günü mahalle ablanızın çığlıklarıyla,imdatlarıyla inliyor.enişteniz onu her gün dövüyor.aa o da ne? yan mahallede de aynı dertten muzdarip bir kadıncağız var.şimdi ne yaparsınız?ilk elden ablanızı mı kurtarırsınız,yoksa yan mahalledeki kadını mı?şüphesiz ikisi de kurtarılmayı hakeder.ancak en yakın ve en olası seçenek ablanızdır.yani türk milleti açlık,sefalet gibi dertlerle uğraşırken,elin afrikalısına gitmek...(burayı yazmıyorum.siz doldurun.).
işte türkçülük türk milletini bu sefaletten kurtarma hareketidir. başka bir deyişle;"ben türk genci pirzolasının yağı bıyıklarından akarken,buzlu rakısını içsin isityorum."(m.bahadırhan dinçaslan)[tam hatırlamıyorum doğrusunu,merak edenler açıp okuyabilir.]
yani anlayacağınız türk ırkçılığını diğerleriyle karıştırmadan,objektif olarak incelediğinizde en zararsız ırkçılıktır.
türkçülüğün en önemli özelliği ise kendi içinde farklı fikirlere saygılı olmasıdır.misal nihal atsız kadın öğretmen,erkek öğrenci yazısında kadın öğretmenlerin erkek öğrencilere ders vermemesi gerektiğinden bahseder.ancak ben bugün bunu reddebiliyorum.çünkü türkçülük kendi içinde fikir özgürlüğü barındırır.yahut bizans eserlerinin tarihe karışmasını isteyenler var,ben bugün bunları dünya kültür mirası olarak gördüğüm için yaşatmayı tercih ediyor ve savunuyorum.

daha fazla öğrenmek isteyenler için internet bir derya.bugüne kadar okumadan,saf muhaliflik edenler için utanılması gereken bir durum.okuyup,anlayıp,aklına yatıramayanlara lafım yok.

trabzonlulara pontus rum, kayserililere ermeni dönmesi, konyalılara anadolu çomarı, izmirlilere gavur demek de çocukluk hastalığıdır. ama gelin görün ki ülkemizde bu kesimlere akla hayale sığmayacak hakaretlerde ve ithamlarda bulunulabiliyor ve normal karşılanabiliyor. insanlar büyük bir özgüvenle bu kesimleri sevmediklerini, “yanlışlıkla atom bombası atılsa keşke” gibi temennileri çok rahatlıkla ifade edebiliyorlar. tuhaf değil mi?

cocuklukta maruz kalinan dogmatik doktrinler goz onune alindiginda gayet mantıklı olan aciklama. hastalik olup olmadigi tartisilir tabi, ama tehlikeli oldugu su goturmez bir gercek.

ırkçılık, milliyetçilik lacivertliği bir hastalık değildir. bireyin yahut toplumun kısa vadeli çıkarları uğruna geleceğini mahettiği siyasi tutumudur. kutsal sosların yozlaşısıdır. omurgasızlığın en net biçemidir.

hastalık değil tasarlanan en kötü niyetli ideolojilerden biridir.

lgbti üyesi olmak hastalık değildir
lgbti karşıtı olmak hastalık değildir
bir ırka mensup olmak hastalık değildir
ırkçı olmak hastalık değildir
homofobik olmak hastalık değildir
erkek düşmanı olmak hastalık değildir
kadın düşmanı olmak hastalık değildir
tercihtir.

israil için cuk oturan sözdür. bir aşkenazi yahudisi olan einstein, bugün ırkdaşlarının yaptıklarını görmüş olsaydı zekanın ve erdemin ırkla alakalı olmadığını yine haykırırdı sanırsam.

kendini koruma telaşını; endogami yoluyla zirvede yaşayan toplumların, zamanla her açıdan hastalaştığı doğrudur. böyle toplumlarda çocukluk hastalıklarından biri olan ırkçılık da hayli yaygındır. kuzeniyle evlenen, ne anlatırsa anlatsın... günün sonunda ırkçının önde gideni çıkar.

ırkçılık cahil insanların ortak özelliklerinden sadece biridir. farklı mecralar bunu kullanır, üstünden iş görür ve ama iş insanın kendisinde biter. itiraf etmeliyim ki bende de bu konuda biraz cahillik yok değil.

çinlileri gördükten sonra yakalandığım hastalık. sırf köpeklere yaptıkları eziyet yüzünden hepsinin yok olmasını isteyecek kadar büyük bir hastalık hemde.

ırkçılık dönemi olmayan bir hastalıktır. tek tesellisi bulaşıcı olmamasıdır.

ırkçılık deyince faşizm ile bir tutan iki yeşil tarafı bir arada görürüz. birisi dinci yeşili, diğeri komünist yeşilidir. bunlar birbirine ölesiye düşman olsa da! ortak oldukları tek düşmanlık türk düşmanlığıdır.
ırkçılık kendi milletini sevmek onun için çalışmak ve çaba sarfetmektir.
bunlara göre atatürk ırkçı olduğu için insan değildir. ömründe boyunca millet denildiği zaman türk'ü eksik etmeyen koca başbuğ düşmanlığının tezahürüdür bunlar. din adı altında arapçılık yapıp, eşitlik hak hukuk diye diye stalin canisinin itliğini yapanların safı aynıdır. bunlar da zerre insaniyet yoktur.
türk ırkçısıyız hep te öyle kalacağız.

bence yanlış bir genelleme.
akp bu araplara ülkeyi işgal ettirene kadar en ufak bir rahatsızlığım yoktu.
şimdi faşo ağa gibi dolanıyorum ortalıkta.

çocukluk hastalığından ziyade kişiliği tam oturmamış bireylerin başka bireylerde arayıp bulamadığı kusuru ten rengini bahane ederek kullanması ve bunu çocuklarına aşılaması.

mahallede kürt idris vari lakap olarak duyduğum şeyin neden kurt olmadığını merak etmekle başladı her şey. sonrasında anneme kürt ne demek diye sorduğumu hatırlıyorum.

sadece hastalık kısmına katıldığım ifadedir. çocuklar ırkçı yetişkinler tarafından yetiştirilmese tüm farklılıklarına rağmen birlikte oyun oynayabilir. ama yetişkinler suyu bulansirmayı seviyor...

eskiden ırkı olan bir arkadaşım vardı. iki hafta önce konuştum ve bana dediki sen kürttün demi ? ben çocukken çok pis ırkçıydım.
ne yapim o senin insan dışı varlık özelliğin bana bunu niye anlattın? ben pkk değilim, yamyam değilim sadece kürtüm. sadece kürt. bu devletin insanıyım, öğrencisiyim.

ırk diye bir şeyin olmadığını bilim ispatladı ama bazı toplumları sevmemek ırkçılık değildir.