karanliklarsairi yazar profili

mersin ilinin silifke ilçesinde bulunan antalya ilinin manavgat ilçesine yakın bir konumda yer alan halk dilinde şeytan deresi olarak bilinen fakat kanyon özelliği taşıyan doğal oluşumun alt kısımlarında yapılmış beşeri (tarihsel) yapılardır.

şahsi yorumum olarak turizm bakanının bir levha ile sahiplendiği bu tarihi yapı her şekilde suistimal edilmeye açık hiç bir şekilde korumaya alınmamış ve etrafı çöpten geçilmiyor. sarhoş insanlara, cahil kesime ve yürü enişte piknik yapalım tayfasına çok uygun olan bu mekanın tarihsel özelliği ise lahit mezarlar, anıtsal heykeller ve doğal oluşumlu mağaralar ile çok nadir rastlanacak bir coğrafi mekan aynı zamanda mersin ilçesi için ise bir kimlik niteliğindedir.

ne yazık ki yüzlerce yıl önce tahmini m.s 8 yılında yapılmış bu yapılar o dönemin insanlarının bıraktığı gibi durmaktadır. tek dileğim oranın popülerite kazanmaması ve günümüzde ki göçmen dalgası ile beraber çalınma ve parçalanma gibi hadiselerin o mekandan uzak olmasıdır.

böylesi bir cezanın hukuk devletinde uygunsuz olduğunu düşünüyorum. ancak şeriat kararı bu kadar katı bir hadiseye imza atabilir. uygulanan kararın alınması, alınırken tartışılan, kimlerin imza attığı ve nasıl -neye göre alındığı muallak. ülkemizde okuyan kesimin işsiz kalışı, okumanın artık bir faydası olmadığını düşünürsek örgün eğitim cezası gibi bir cezanın da ne denli saçma olduğunu görebiliriz. bence çocukların bu kararı mahkemeye taşıması icap eder.

gerek ülkemizin internet altyapısı gerek ise kullanmak zorunda kaldığımız telefonun dandikliği ve gerek ise atmlerin dandikliğini ele alacak olursak bence en doğru olan yoldur kart kullanımı. her ne kadar özel şirketlerin günümüz teknolojisine ayak uydurma gayretlerini taktir etsemde maalesef ülkemiz için aynı şeyi söylemek doğru olmaz.

sözlükte küfür yasak ama küfür harici tüm saçma eylemler serbest. girilen entry'lere bakılır ise..

sohbet yayınlarımı açmak için takıldığım yer fakat hiç iç açıcı değil böyle devam ederse başka platformları deneyeceğim artık tuttuğu kadar.

kanunen suç olan durumdur.

şiirler yazılıp bir kenara bırakıldıktan sonra tekrar dönüp düzeltme gereğinde bulunma eylemini gerçekleştirirken hissettiğim duygudur. bazı şeyler vardır ki sadece doğduğu anda öylece kalmalıdır. tekrar üzerinden geçmek onun ilk duygusunu yok eder. estetik bazı şeylere yakışmaz ancak o doğallığı ile güzeldir.

yapmaktan sıkıldığın şeyler yap mesela hiç okumayı sevmediğin bir kitap gibi belki yine uyumayacaksın ama en azından bir şeyler yapmış olacaksın.

prof. dr. ihsan ketin türk jeolog. türkiye'de "jeolojinin babası" diye anılan jeoloji profesörü ihsan ketin yurt dışında da 1948 yılında kuzey anadolu fay hattı'nın gerçek yapısını ortaya koymasıyla tanınmaktadır. kendisi çağının çok ilerisinde olan bir hocamızdı. san andreas fayı gizemini henüz korurken değerli hocamız, kaf fayının gizemini çözerek aynı yapıdaki san andreas fayınında gizemini çözmüştü. bu sebeple ülkeye dönüşünün ertesi senesi yaşanan erzincan deprem felaketi ve 33.000 kişinin ölümü sonucu depremlerle ilgili çalışmalara başlayan ketin, yurdun çeşitli bölgelerinde irili ufaklı sayısız depremi araştırdı. 1939'da başladığı çalışmalarını 1948 yılında "anadolu bloku" adıyla yayınladı ve dünya çapında ses getirmeyi başardı. "kuzey anadolu fay hattı"'nın varlığını kanıtladığı bu makale, özellikle eğitim gördüğü almanya'da çok büyük ilgi gördü ve bu sayede ketin'e, jeoloji konusunda üst düzey bir ödül sayılan ‘‘gustav steinmann madalyası’’ verildi.

yerleşilebilir saha demektir. özellikle ilk yerleşim yerlerine bu isim verilmiştir birde ekümenpolis kavramı vardır bu kavram ökümen isminden türemiş ve daha sonrasında ise şehirleşmenin çok ilerlemesi ile yerleşilebilir saha kalmaması ve daha sonrasında kabusların, korkuların yaşandığı şehirlere dönüşümü temsil etmektedir. anökümen ise yerleşilemeyen, dağlık, taşlık gibi arazilere verilen sıfattır. kıscası ökümen sahalar özellikle sulak alanlar, güvenli bölgeler ve tarım yapılabilir arazilere verilen isimdir.

bütün şakacı arkadaşlar başlığa birikmiş. :) (şaka öğesi olabilirler)

sözlüğe girmek için tıkladığımda karşıma çıkan al kırdın kırdın, düzeltmeye çalışıyoruz olayıdır. 1 nisan şakası sandım ilk girdiğimde daha sonrasında biraz düşündüm ve bugün 3 nisan olduğunu tespit ettim. telefondan giriş yaptım yine aynı şey ile karşılaştım daha sonrasında sayfayı yenilediğimde normal sözlük beni normal şekilde karşıladı. bu olay nedir yeşillendirirseniz mutlu olurum.

edit: sözlükte yeniyim evet, şaka tanımını kendim koydum bu yanlış olabilir ve neye göre başlık açacağıma bundan sonra kurultay kurarak karar vereceğiz anlaşılan. ek olarak karşılaşmamış olmamanız böyle bir durumun gerçekliğine engel değil şunun şurasında bir şeyler yazdım böylesi yakıştırmalar yapmak ancak ekşi seviyesidir. normal sözlük kitlesinin böylesi bir kitleden oluştuğunu varsaymayarak yoluma devam edeceğim. teşekkürler arkadaşlar.

bir kere daha doğru bir mekanda takıldığımın göstergesi olan bir mevzudur. katkıda bulunan tüm sözlüktaş arkadaşlarıma canı gönülden şükranlarımı iletirim. bu lanet dünyada bazen böylesi ufak güzellikler bizleri mutlu etmektedir.

ateist kesimin sıkça kullandığı bir nicktir.

çok severek takip ettiğim bir büyüğümdür. aynı zamanda kendisi (bkz: cehennem odunu)

yılmaz güneyin suç dosyası ve ahmet kaya'nın kürdistan sevdasına bakarsak bu söylem çok yerinde bir söylemdir. bu ülkede hümanizm düşüncesi çok yanlış anlaşılmakta hümanizm karıyı kızı döven savcı öldüren yılmaz güneyi sevmek değildir veya kürdistan hayali kurup, sakalsız erkeklere top diyen ahmet kayayı melek ilan etmekte değildir.

kazakistan yapımı olan gayet nezih ve araştırmalara dayalı bir filmdir. izleyecek arkadaşlara tavsiyem beklentilerini yüksekte tutmasıdır. zira bizim dandik tv dizilerimizden bin kat daha fazla tarihi altyapıya sahiptir. filmin yapım olayı ise biraz tuhaftır. kazakistan cumhurbaşkanının kızının ricası üzerine yapılmıştır. :)

36 etnik unsur var diyorsun...

sayın bahçelinin güzel türkçemizin nasıl esnek bir dil olduğunu gösteren bir konuşmadır.

solak insanların doğuştan cehennemlik olduğunu öğrendiği anadır. şeytanında böylelikle insani bir vücuda sahip olduğunun bir tesnitidir bir nevi hayır yani hep ateştem bir varlık olarak anlatılan şeytanın nasıl olurda solak bir varlık olduğunu kur'an dahi yazmazken değerli diyanet bakanlığımız bilebilir gerçekten şaşırtıcı bir durumdur. aldıkları maaşı sonuna kadar hak ediyorlar demek ki (!)

çoğu insanın anlamayacağı şeyler yani.