karanlikodadaolmayansiyahkedi yazar profili

karanlikodadaolmayansiyahkedi kapak fotoğrafı
karanlikodadaolmayansiyahkedi profil fotoğrafı
rozet
karma: 337 tanım: 34 başlık: 0 takipçi: 3

son tanımları


izmir bombası

katiksiz 2 kilo alma, görmede bozukluk, bel kemiginde arıza ve kafa tasinda catlak ile sonuclanacak besin şeysi.
devamını gör...

yeni bir anayasayı tartışma vakti geldi

katilmak veya saygi duymak zorunda değilim diyerek gecistirilebilecek husus. prof. dr. ersan şen'den gelsin 'begenmiyorsan degistir ama varsa uygulayacaksin kardesim, aksi halde senin adin hukuk devleti olmaz. ne devleti olursa olur adin...'
devamını gör...

suriyeli sığınmacılara yapılan acımasız ırkçılık

sorun milliyet degil. benim ulkeme gelip, edep adap bilip, cekinmesi olan ve benim kulturume uyum sağlamaya çalışan, benim ulkemin anayasasina itaat eden her milletten insana karsi bu ulke aşırı misafirperverdir. adamlar egitimsiz, adamlar kriminal, adamlar seni korkutacak vukuat ariyorlar.

sene 2013 yukseklisans nedeni ile gaziantep'e yerleştim, bu sira basladi bu 'din kardeşi' seli.

1. olay: sabah ezani okunuyor, cok musluman degilim ama ezan o kadar guzel okunuyor ki bir dinleyeyim dedim. sabah ezani bu arada. bir araç, suriye plaka, el freni cekerek sokagimiza girdi, son ses müzik caliyor (evet ezan vakti). cekti el frenini indi aşağı, elindeki kutu birayı tuttu yeter firlatti... (bu arada haftanin yarisindan cogunda hatiri sayilir oranda icki icen biriyim)

2. olay: o zamanki kiz arkadasim, simdiki eşim ile ayni sokakta yürüyoruz, 11 suriyeli geliyor karşıdan, dik dik bakiyorlar ama kiskirtmak...

bu iki olayda da adamlarin asil amaci 'biz suriyeliyiz, biz pisligiz, siz bu mahalle esrafi vedahi digerleri bizden çekinin' demek.

bu tur durumlarda multeci kabul etmeyecek miyiz? edelim edelim ama sınır kamplarinda sosyal entegrasyon saglanana kadar, insani sartlarda barındıralim. misal gun oldu ulken karisyi, çin'e multeci olarak gittin. 'babam benim ulkemde goz temasi kurmazsan ayip, o sebeple benden buyuk olsan da ben senin gözlerinin ta icine bakarim' diyemezsin. onu ogrenene yani toplum icine karistiginda toplumun buyuk kesiminin beynine kan sicratmayacak kulturel bilince ulastiginda karisirsin insan icine. kulturel fark bilmeyi birak, kulturden bir haber adamin ne isi var senin, benim iyi ve uyumlu bir cocuk yetistirmeye calistigimiz ulkede? veya misal git bakayim almanya'ya birisinin sirasini calip önüne gec, trafikte en soldan gelip yol ayrimina kaynak ol veya herhangi bir toplumsal kurala alenen uyma...

bu arada kültürel kati dogru diye bir sey yoktur. kulturden kulture kimi doğrular degisir. sen sadece gittigin kulture uyum sağlamak zorundasindir. o yuzden cok fazla duyar kasmamaya, ulkenize, değerlerinize, kulturunuze sahip çıkmaya çalışın. cunku birileri sizi yok etmek icin bu duzeni kuruyor.

demografik aşı haritasi mevzusu falan konu uzamasın diye kapsam dışında tutulmustur.
devamını gör...

tayyip erdoğan'ın 30'dan önce evlenilmiyor demesi

17de lise bitse hemen üniversite başlasa o da tokezlemeden 4 yilda bitse 21 etti. 9 senede anca toplaniyordur 3 öğün simit, ayrandan arta kalan para ile evlilik masraflari. yani 30 makul gibi sanki hatta 11 ile 29 toplayin 40 yaparrrr... pardon o burada degildi.
devamını gör...

20 haziran 2021 türkiye isviçre maçı

maç başında isviçre milli marsini istiklayan bedevileri gorup utandigim mactir. bu olay akillara su hikayeyi getirir...

.........

her tarafı çiçeklerle bezenmiş bir otomobil ile karşıyaka ‘ya gidip köşke girmiş. bir de ne görsün! mermer merdivenlerde yere serilmiş kocaman bir yunan bayrağı…

gazi sormuş:

– nedir bu?

halk anlatmış :

– yunan kralı bu eve girerken bu basamaklarda türk bayrağını çiğnemişti, paşam! …

gazi kaşlarını çatmış ve demiş ki:

– hata etmiş!… ben bu hatayı tekrar edemem. bayrak bir milletin şerefidir, ne olursa olsun yerlere serilmez ve çiğnenmez, kaldırınız!

.......................

edepsizliğinizde boğulun medeniyetten uzak, asalak, tek hucreliler.
devamını gör...

deniz salyası önergesinin reddedilmesi

tabi bu akil alacak bir durum degil lakin bu hususta aklima takilan bir sey var. tamamen cahilce bir merak olup, bu ilk kapanma zamanları marmara soyle temizlendi, boyle temizlendi, insan elini dogadan cekince yunus sürüleri geldi vs denmisti. simdi deniyor ki 1989da basladi olmeye marmara? benim aklima yatan ve mantikli gelen tek husus, kapanma zamanlarinda firmalarin atik su aritma sistemlerini maliyetlerinden dolayi kapatmalari. bilgisi olan varsa aydinlatirsa sevinirim.
devamını gör...

ikinci el araba piyasası

ınsanlarin olayi algilayis bicimi ne kadar farklı arkadaş yahu... yahu bakınız araba uretiyor mu senin ülken? hayir. peki nasil geliyor bu arabalar? ıthal ediliyor. ıthalat ne demek? doviz artisindan dogrudan etkilenir demek... 200 tl ilk çıktığında yaklasik 112 dolar alinabiliyormus, simdi ayni parayla 23 dolar falan alabiliyorsun. yani doviz karsisinda 4 kat fakirlesmissin (aslinda 5'e yakin ama iyimser olsun hadi) . eşim bulgaristan göçmeni, 2011de tanistigimizda bulgar levasi bizim paranin 4te biri o yuzden bulgaristan'dan alisveris yapariz derdi. simdi bulgar leva'si senin paranin 5 misli... artik bulgar geliyor senin ulkene somurmeye.... tamam doviz ithalat kismi bitti cepte var 1... senin ülkende otv ve kdv nin ne kadar etkili oldugu hakkinda bir fikrin de yok anlasilan. simdi gelin vw grubunun internet sitesine bir goz atalım. golf'un en ucuzu net fiyat 129 bin, otv 65 bin, kdv 35 bin... toplam vergi 99 bin iyi mi? tabi bu en ucuz modelde boyle. mesela passat'in en dolusuna bak net fiyattan cok vergi aliyor devlet? etti mi cepte 2... simdi sene 2011 megane 3 aldim sifir 45 bin lira, 2015te 40a sattim 65 bin tlye honda civic aldim. kabaca arabamin yari fiyati kadar ekledim ve sıfır araba aldim. simdi benim 2015 model arac 180 bin ediyor. "huuuoooooo nasil o para ya? 65e almissin kullanmissin 3 katına satiyorsun" dediğini duyar gibiyim. hadi honda civic'in benim aracin yeni modelije bakalim 308 bin tl olmus iyi mi? simdi ne yapmami istiyorsun sen benim? ıthalat kaynakli doviz artisi ile devletin artirdigi vergi oranlari kapsamında amme hizmeti yapip aracimi 65 bine aldigim icin sana 50ye mi satmaliyim? 5 yillik arabam, kazasi, belasi hiçbir kusuru yok. ben sana araci 140tan falan vereyim istiyorsun mesela belki. ne yapacagim kardesim peki? senin guzel hatrin icin bir araba fiyatindan da fazla cebimden mi odeyecegim sen araba sahibi ol diye? yok bunu hep birlikte yarattik. oyleyse araba sahibi olmak istiyorsan once araba sahibi olma "hava parasi" ni vereceksin mevcut araba sahiplerine. cunku ben ikinci el arac almak isteyen birisi degilim. ha sen diyorsan ki benim 100 bin liram var ve sana sifir civic'i 150 bin liraya alirim hemen gel anlasalim, ver 100 bini git. bu da cepte 3 oluyor. bir hikaye var ya hani iki arkadastan biri digerine soruyor

"10 araban olsa birini verir misin bana"
"veririrm tabi"
"10 evin olsa birini verir misin peki"
"veririm tabi"
"10 gömlegin olsa birini verir misin?"
"vermem"
"neden?"
"cunku 10 gomlegim var"

bu hikayedeki gibi mal sahibi olmadan, malin nasil satilacagini, kaca satilacagini yorumlamayin.

gecenlerde peugot bayisine gittim mesela. 308'e bakacaktim, "yok" dedi adam. "ama isterseniz siparis verelim önümüzdeki 4 ay icin" diye ekledi. "nasil yani arabanin icini hic gormeden yuzlerce milyar mi verecegim size" dedim. "evet" dedi artik renk ve opsiyon bile sansa...

ben de suan kızıyorum araba piyasasina, cunku yenilemek istiyorum ama var olan arac bedeli kadar peşinatim da olmasi lazim. sadece 5 sene içerisinde dusun yani... ben kiziyorum ama yukarida anlatilanlar ışığında sifir arac fiyatının bu kadar yuksek olmasina sebep olanlara kiziyorum. sen de oyle yap emi?

dip not 1: bu girdi malum sitede fiyatlari asiri abartanlari ayri tutularak yazilmistir, burada abarti kistasi yukarida anlatilmistir

dip not 2: vw resmi sitesi fiyat listesine girdiğinizde "incele" kismina girerseniz aracin net ucreti ile vergi oranlarina erisebilirsiniz
devamını gör...

erdoğan ikinci atatürk’tür

birden aklima geliverdi nedense...

yılmaz ozdil - sözcü - 29/05/2016

rönesans insanıydı. entelektüeldi. arapça, farsça, latince, italyanca, rumca, sırpça, henüz 19 yaşındayken altı lisan konuşurdu. felsefeye meraklıydı. milattan önceye ait yunanca elyazmaları okurdu. filozofları etrafına toplar, peripatosçuların, stoacıların ilkelerini, platon'u aristoteles'i tartışırdı. coğrafyaya düşkündü. batlamyus olarak tanınan cladios ptolemaios'un geographia'sını incelerdi. matematiksel coğrafya kavramının miladı kabul edilen geographia'da bölük porçük yeralan haritaları, bütün haline getirtip yayınlattı. akdeniz, ege ve adriyatik'in girintilerini çıkıntılarını, derinliklerini, adalarını avucunun içi gibi bilirdi. mesela, limni adasını vergi toplamak için almadı, stratejik önemi olduğu için almadı. peki neden aldı? tin-i mahtum, yani “mühürlü toprak” adı verilen kırmızı renkli bir toprak türü var, sadece limni'de bulunuyor, zehirlenmeye, yılan sokmasına karşı deva olduğuna inanılıyor, bezlere sarılıp yıkanıyor, süzme yoğurt gibi ağaçlara asılıyor, toz halinde kurutuluyor, tekrar çamur haline getirilip, bardak yapılıyor, bu bardağa konulan içecekte zehir varsa, bardak çatlıyor iyi mi… limni'yi işte bu yüzden aldı. dünyanın henüz dünyadan haberi yokken, doğal kaynakları kullanırdı. astronomiyle ilgiliydi. özellikle, matematiksel sentez anlamına gelen ve 13 kitaptan oluşan almagest'in latince çevirisine bayılırdı. matematiğe trigonometri seviyesinde hakimdi. çünkü, güneş'in ay'ın hareketlerini, yörüngeleri, yıldızları, ekinoksları izah eden almagest'i kavrayabilmen için, trigonometri bilmen gerekirdi. efsane astronom ali kuşçu'nun tee 1438'de hazırladığı yıldız kataloglarını, matematik teorilerini tekrar tekrar okur, adeta yutardı. bizans'a ait kitapların koleksiyonunu yapardı. ayasofya'ya dair neredeyse yazılmış tüm orijinal eserleri biriktirmişti. topkapı sarayı'nda kurduğu kütüphanesinde ilk ciddi araştırma, 1929'da mustafa kemal atatürk'ün emriyle gerçekleştirildi. latince, yunanca, italyanca, farsça 587 eser tespit edildi. bunların dördü elyazması ilyada destanı'ydı. bugün tüm dünyadaki kütüphanelerde en iyi korunabilmiş bizans dönemi ilyada destanı, onun kütüphanesinden çıkan elyazmalarından biri… istanbul'un konstantinopolis dönemine ait en eski şehir haritası, ondaydı. büyük iskender'in biyografisi olan anabasis'in kopyası, kütüphanesindeydi. homeros'un ilyada'sından o kadar etkilendi ki, kalkıp truva'ya gitti. yanından ayırmadığı vakanivüs kritovulos'un notlarından biliyoruz, kalıntıları gezdi. akhileus'un, hektor'un mezarları hakkında bilgi aldı, kahramanlıklarını saygıyla andı. truva'nın konumunu, denizle-karayla ilişkisinin stratejik yararını irdeledi. papa ıı. pius'a yazdığı mektuptan anlıyoruz ki, istanbul'un fethini truva'nın rövanşı gibi görürdü. hobileri vardı. denizi çok severdi. oppianos tarafından kaleme alınan ve balıkçılık üzerine yazılmış en eski kitap olan halieutika'yı okurdu. balıkçılık gelişsin diye, pontus'u aldıktan sonra, 60 kadar rum balıkçıyı aileleriyle birlikte getirdi, sarıyer'e yerleştirdi. ezop'un fabllarını okurdu. merak yelpazesi genişti, hipokrat'ı, lir sanatını, hayvanların özelliklerini, değerli taşları okurdu. kültür adamıydı, sanatçılara kol kanat gerer, ödüllendirirdi. şairdi. “avni” mahlasıyla şiirler yazardı. bağda gülden bahseden, yanağını kasdeder / serviden söz açanlar, endamını kasdeder / dilbere vasıl olmak dar-ı dünyadan murad / aşık, aşkın derdi ile dermanını kasdeder… mimariyi çok önemserdi. yaşadığı mekanları alla turchesca, iran, karaman, alla greca tarzında inşa ettirirdi. sofu değildi. hatta dindar olduğu bile pek söylenemez. galata'daki san pietro kilisesine gidip, ayin izlerdi. seremoni sevmezdi, kalabalıklarla dolaşmazdı, inanması güç gelecek ama, seyyahların notlarından okuyoruz, kiliseye giderken yanında sadece iki koruma olurdu. yahudi, rum farketmez, ustalarıyla dostluk kurardı. italyan ekolünü beğenirdi. portresini italyan ressam bellini'ye yaptırdı. (ecdadın torunları olduğunu iddia eden palavracı politikacılarımız sahip çıkmadığı için… en ünlü tablosu, national gallery koleksiyonuna dahildir, londra'da victoria albert müzesi'nde sergilenir.) aslında kendisinde de ressamlık yeteneği vardı. topkapı sarayı'nda bulunan ve ordinaryüs profesör süheyl ünver tarafından günışığına çıkarılan defterinden biliyoruz. roma büstlerini andıran insan figürleri, at, leylek, kartal gibi hayvan figürleri, çiçek motifleri çizmişti. ilk altın sikke onun için bastırıldı. üzerinde “darib'ün nadri sabih-ül-izzi vennasri, filberri velbahri” unvanı bulunuyordu. yani “izzet sahibi, karaların ve denizlerin hakimi”ydi. aslına bakarsanız, bu sikkenin öyküsü de, sanat merakından kaynaklanıyordu. bizans ganimetlerini incelerken, imparator 8. palaeologos'un portresinin madalyon üzerine işlenmiş olduğunu gördü. kendisi için bunun bir benzerini yaptırmak istedi, araştırdı, constanzo di moysis isimli sanatçıyı napoli'de buldurdu, istanbul'a getirtti. böylece, madalyona işlenen ilk müslüman hükümdar oldu. eğitimine beş yaşında başlandı, çocukluğundan itibaren harp tarihiyle, harp sanatıyla yetiştirildi. ateşli silahları tasarım yapabilecek seviyede tanırdı. tarihte ilk havan topunun çizimlerini, bizzat o yaptı, tarihte ilk havan topu istanbul'un fethinde kullanıldı. gerçek manada dünya lideriydi.
*
e bugün bakıyoruz… fetih yapıyorum filan diye, istanbul caddelerini fotoğraflarınla doldurmuşsun, tahtadan surlar yaptırmışsın, zabıtalara yeniçeri kıyafeti giydirmişsin, sahnede maket kadırga çektirip, kendi figüranlarına kendini alkışlatacaksın.
*
yani hakikaten gazan mübarek olsun, fetih müsamerene limon sıkmak istemem ama… fatih kim, sen kim be birader!
devamını gör...

markette küçük çocuğu taciz eden sapık

ınan ki sen ve inandigin sey her ne ise, yer yüzünden bir daha gelmemek uzere kalksaniz bu dunya buyuk oranda temizlenir... keske gitseniz ve bir daha hic gelmeseniz... dünya güzel, yasam güzel, siz cirkinsiniz zira... ınanciniz cirkin, aldiginiz egitim cirkin, dahil olduğunuz cevre cirkin, sahip oldugunuz gen cirkin... bu kadar unsur varken sahip oldugunuz ve bulastirdiginiz cirkinlige dair, tek bir taneniz bile kalmaksizin gidin lutfen...
devamını gör...

esad'ın yüzde 95 oy oranıyla yeniden devlet başkanı olması

"ılk girdideki fotoğrafi hangi ülke icin montajlasan siritmaz acaba?" dedim kendi kendime, dusunceler icinde...
devamını gör...

on erkek pankart taşırsa kadına şiddet tersine döner

türkiye'de kadına karşı şiddet sorunu yok, turkiye'de şiddet sorunu var! gücü gücü yetene... kadın da güç yetecek bir canli mesela... keza hayvanlar da... medeni, eğitimli, kültürlü erkekler de öyle mesela şiddet eğilimi yok, argumanlari arasinda yer almiyor yani. hadi diyelim bıçak kemiğe dayandiginda en azindan fiziki gücü var erkeğin. o oyle olmuyor ki iste, silahi var, bicagi var, arkadaslari var.... psikopatin, medeniyetsizin cok entrumani var şiddete yonelik. türkiye'de şiddet sorunu var şiddet... siyasetciler eliyle toplum yapilandirildi (bkz: sosyal yapilandirmacilik)... mesela aciyorsun televizyonu haber mi dinleyeceksin? agzindan kopukler cikacika bagiran siyasiler var!? abi canim sıkıldı siyasetten, fosfor ihtiyaci olmayan survivor falan izleyeyim diyorsun kavga, küfür, kiyamet (herhalde bunlarin duzmece olduğunu soylemeye gerek yoktur), amaaaaan diyorsun hadi evlendirme / yemek programi izleyeyim... asagilama, kavga, gurultu, bağıris cagiris... spor progrqmi izliyorsun tablo ayni... televizyonu ac su an mesela 5 kanal zapla, en az 3 bagiris, kavgaya denk geleceksin. ez iki cümle, türkiye'de şiddet sorunu var ve balık baştan kokar...
devamını gör...

yazarların normal sözlük’te yazma nedenleri

muadillerine göre az ama öz kişinin kullanımı sonucu, muadillerinde bilgi alışverişi esnasinda bikkinlik getiren hususlarla daha az karşılaşma
devamını gör...

bir kelime ile içini dökmek

bıktıkh
devamını gör...

17 gün boyunca alkol satışının yasaklanması

"düşünüyorum mesela apartmanda arkadaşınız var, çağırdınız eve gel iki kadeh atalim, yaylar gevsedi alkolün etkisi ile ve el sakalari, sarilmalar vs derken covid bulaştı... alkolun bağışıklığı düşürdüğü de soyleniyor... yani gerekçelerini sorsaniz sanirim bu cevaplari alirsiniz. cay içerken sarilip bir erkegi durmadan open gormemissinizdir bir cay masasında, ama raki masasinda tanidik tanimadik hemcins, karsi cins kimi bulursak tutup open bir milletiz... yani açıklamalar bu minvalde olacaktir tahminen. tabi simdi tam kapanması öncesi stoklanan alkol ayni etkiyi yapmiyor mu?" diyecegim yasaklama... ben mi? vallahi benim cok daha uzun süreli stogum devamli olarak bulundugundan ne saat sınırlamasından etkileniyorum ne de sokaga cikma yasağından...

alkol dostunuz değildir ve asla olmayacaktır. sagliginiz icin alkol ve tütün mamullerinden uzak durunuz.
devamını gör...

türkiye'de tartışma kültürü

cem küçük, rasim ozan kütahyalı, nagehan alçı... işte türkiye'nin yillar içerisinde geldiği nokta. her yer bunlar gibi troller ile doldu. trolluk bir kültür oldu. karşındakini abuk sabuk laf salatasi ile yor, manipule et, sinirlenmeyerek daha da kontrolden cikar insanı, arada bir de "sakin ol" de, konuşturma asla, iftira at, cok mu sıkıştın "vatan hainisin" de... cok temiz
devamını gör...

poşeti 25 kuruş yapan allah

yazik sakat herhalde.

tanim: allah ile aldatmak...
devamını gör...

almanya’dan çok ileri olmamız

damlatan muskuktan dolayı gelen yüksek su faturasını azaltmak icin, once musluğun bozuk olduğunu itiraf / idrak etmek gerekir. yoksa hep damlatir o oyle şıp şıp şıp şıp...
devamını gör...

esnaf lokantası sözlük olsa alınabilecek nickler

halal meat - helal et... baska bir sey yazmana gerek yok bu ulkede. bunu yaz, yapıştır eşek etini, köpek testisini afiyetle yer, ettikleri dualarla cennetin kapısını aralarlar sana :)
devamını gör...

radamel falcao garcia

nasıl bir ülke isek, nasıl meslek etiği ve ahlaki anlayışımız varsa, gelen duzeltmek şurada dursun, derhal uyum sağlayabiliyor derdirten ne olduğu belirsiz bir sporcu eskisi.

yaptığının hırsızlıktan ne farki var acaba? video sitelerinde fairplay yazinca penalti düdüğü sonrasi 'bu penalti degil' diye hakeme giden, elle gol atinca bunu itiraf eden, haksız gol atınca kendi kalesine gol atan futbolcuları görünce cok mutlu oluyorum, hala daha ilkel fanatik durtulerden uzak insanlar da var diye... mesela bundan yola çıkarak, geldin, iyi para aldin ama sakatlanıp duruyor musun? cek git birader de ismin iyi anilsin. zaten kazanmissin kazanacağını...

ama yok sen sanki allah'in elçisi gelmiş gibi havalimanina futbolcu karşılamaya gidersen, adam isminin bir spor takiminin formasinda yazmasıni bile lütuf sayar. drogba'nin gelişini hatırlıyorum, o an adamin aklından 'ulan nasıl bir tarikate denk geldik' diye gecmediyse bir sey bilmiyorum :)

hagi, alex, muslera, taffarel ve her ne kadar bunlarla aynı duzeyde olmasa da sow ülkeye gelmis, iş ahlakı olan ve o ahlakı koruyan nadir futbolculardandir. hepsi sagolsun... falcao mu? neyse..
devamını gör...

okuyana ilaç olacak sözler

david burns ıyi hissetmek kitabını (veya kabul gormus eş değer kaynaklar da olabilir) al oku dostum... alternatif bakış açını geliştir.

şunu bil ki, hiçbir acı sonsuz, sana özgü değil... aynı veya benzer acıları yaşayanlar varken ve bu kişiler hayata yeniden adapte olabiliyorken, sen olmakta güçlük çekiyorsan, alternatif bakış açısı gelistirememissin demektir.

alternatif bakış ne mi?

mesela, işten mi kovuldun... evet dünyanın sonu gibi gelebilir sana, parasız kalacaksin, odemelerini yapamayacaksin...

şunu sormayı öğren kendine, işten kovulan ama sonrasinda hayata tekrar adapte olup, şu an sıkıntısız yaşayan bir "ahmet abi, arzu abla" var mi hayatinda?

heh, tamam işte, demek ki aşılabilme ihtimali varmış....

simdi o ihtimali gerçeklestirecek olasi ihtimalleri değerlendirmeye başla...

bir söz değil ama birilerine faydasi olur belki...
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim