knowledge yazar profili

knowledge kapak fotoğrafı
knowledge profil fotoğrafı
rozet
karma: 2630 tanım: 348 başlık: 74 takipçi: 62

son tanımları


sözlük yazarlarının nicklerinin anlamı

bilgi.
devamını gör...

gettier tipi örnekler

(bkz: gettier safsatası) #3549127
devamını gör...

gettier problemi

(bkz: gettier safsatası) #3549127
devamını gör...

edmund gettier

(bkz: gettier safsatası) #3549127
devamını gör...

gettier safsatası

gettier'in, "gerekçelendirilmiş doğru inanç bilgi midir?" isimli makalesinde başvurduğu safsatadır.

gettier, "gerekçelendirilmiş doğru inanç bilgi midir?" isimli makalesinde verdiği iki örnekle; gerekçelendirilmiş doğru inancın bilgi olmadığını iddia ederek; bir kişinin, doğru bir önermeye yeterli kanıtla inandığında ya da doğru bir önermenin doğruluğundan emin olma hakkına sahip olarak o önermenin doğruluğundan emin olduğunda, o önermeyi bilemeyeceğini ima eder. bu metinde; sadece birinci örneği inceleyeceğim, zaten birinci örneğe yapacağım itiraz ikinci örnekte de geçerli olduğundan, bu durum yazıda bir eksiklik yaratmayacaktır.

gettier'in örneği:
smith ve jones'un bir iş başvurusu yaptığını düşünelim. yine smith'in şu önermelerle ilgili güçlü kanıtları olduğunu düşünelim:
d. jones, işe alınacak kişidir ve jones’un cebinde 10 adet bozukluk (madeni para) vardır.
smith’in (d) konusundaki delili, şirket yöneticisinin ona sonunda jones’un seçileceğini söylemesi/garanti etmesi ve smith’in on dakika önce jones’un cebindeki bozuklukları saymış olduğunu farz edelim. bu durumda (d) önermesi şunu gerektirir:
e. bu işe alınacak kişinin cebinde on adet bozukluk vardır.
şimdi biz smith’in (d)’den (e)’ye geçmenin gerekliliğini gördüğünü ve sahip olduğu güçlü delillerden dolayı (d)’ye dayalı olarak (e)’yi kabul ettiğini düşünelim. bu örnekte smith, (e)’nin doğru olduğu inancını açıkça gerekçelendirmiştir. şimdi daha fazlasını hayal edelim. işe jones değil de smith alınacaktır ve smith bunu bilmiyor. aynı zamanda smith’in cebinde on tane bozukluk vardır ve smith bunu da bilmiyordur. o zaman smith’in (e)’yi çıkarsadığı (d) önermesi yanlış olsa da (e) önermesi doğrudur. o zaman bizim örneğimize göre şunların hepsi doğrudur:
(i) (e) doğrudur
(ii) smith, (e)’nin doğru olduğuna inanır ve
(iii) smith, (e)’nin doğru olduğu inancını gerekçelendirmiştir. fakat aynı zamanda smith’in (e)’nin doğru olduğunu bilmediği açıktır zira smith, kendi cebinde ne kadar bozukluk olduğunu bilmemesine ve yanlış bir şekilde inancını işe alınacak olan kişi olduğuna inandığı jones’un cebindeki bozuklukların sayısına dayandırmasına rağmen
(e), smith’in cebindeki bozuklukların sayısından dolayı doğrudur.

gettier, bu örneğinde; şirket yöneticisinin ona sonunda jones’un seçileceğini söylemesini ve smith’in on dakika önce jones’un cebindeki bozuklukları saymış olduğunu güçlü(!) delil olarak ifade etmekte. soruyorum: smith'in (e) önermesinin doğruluğundan emin olmaya hakkı var mıdır? smith'in (e) önermesine inanmaya yeterli kanıtı var mıdır? şimdi, bu örneğe; smith'i işe alan ve smith'in cebindeki bozuklukların sayısını bilen muhammed isminde bir yönetici ekleyelim. hangisinin delili yeterlidir? hangisinin sonuç önermesinin doğruluğundan emin olmaya hakkı vardır? muhammed, smith'in aksine, sonuç önermesini yeterli delile dayanarak gerekçelendirmiştir. yani; muhammed'in, sonuç önermesinin doğruluğundan emin olmaya hakkı vardır.

görüldüğü üzere, gettier'in örneğinden; bir kişinin, doğru bir önermeye yeterli kanıtla inandığında ya da doğru bir önermenin doğruluğundan emin olma hakkına sahip olarak o önermenin doğruluğundan emin olduğunda, o önermeyi bilemeyeceği sonucu çıkmaz. gettier; örneklerinde uygun değişiklikler yapıldığında; doğru bir önermeye yeterli kanıtla inanmanın yahut doğru bir önermenin doğruluğundan emin olma hakkına sahip olarak o önermenin doğruluğundan emin olmanın bir önermenin biliniyor olması için yeterli bir koşul sağlamayacağını iddia eder. ancak; bu iddiasını yeterli şekilde gerekçelendiremediği gibi, böyle bir örnek de vermez. epistemoloji literatüründe de böyle bir örnek yoktur. dolayısıyla; gettier'in, doğru bir önermeye yeterli kanıtla inanmanın veyahut doğru bir önermenin doğruluğundan emin olma hakkına sahip olmanın, bilmek için gerekli ve yeterli olmadığı iması safsatadan ibarettir.
devamını gör...

güne bir alıntı bırak

"bir şeye yetersiz delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde yanlıştır." william kingdon clifford
devamını gör...

kitap alıntıları

"inanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır." (en'am suresi 82. ayet)
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının şiirleri

yalnızlık,
gölgem benim;
asla kaçamayacağım zindan.
içinde ne başka mahkûm var,
ne de bir gardiyan.
kaç yıl geçti,
bilmiyorum.
bilmiyorum,
tahliyem ne zaman?
varsa gölge,
ışık da vardır.
varsa hapishane,
mahkeme de vardır.
varsa mahkeme,
hâkim de vardır.
meğer yalnız değilmişim.
şükür ki uyandım,
şükür ki bitti hezeyan.
devamını gör...

yalnızlık

"yalnızlık,
gölgem benim;
asla kaçamayacağım zindan.
içinde, ne başka mahkum var
ne de bir gardiyan."
dizelerini yazmama sebep olmuş ruh hali.
hiçbir zaman yalnız olmadığımı sonradan öğrendim. zindandan kaçtım yani. aslında, zindanım yalnızlık degilmiş, kendimi yalnız sanma hezeyanımmış.
devamını gör...

iddaa'da kazanma yöntemleri

iddaa oynamamak.
devamını gör...

tanrı'nın varlığının ve tekliğinin ispatı

"doğru inanç her zaman vardır. çünkü bu yargının zıttı olan "doğru inanç yoktur." önermesi çelişik olduğu için hiçbir zaman doğru inanç olmaz ve bir önermenin aksi çelişikse o önerme doğrudur.

doğru inanç, doğru inanma ile vardır. örneğin; bir önceki argümantasyonda "doğru inanç vardır." yargısının doğru inanç olduğunu; o inancın doğruluğunu doğru bir şekilde gerekçelendirerek, yani; o inancın doğruluğuna, doğru inanarak gerekçelendirdik.

doğru inanç bilgidir. bir önermenin doğruluğunu bilmek, o önermenin doğru olduğundan emin olma hakkına sahip olmaktır. bir önermenin doğru olduğundan emin olma hakkına sahip olmak için, o önermenin doğruluğu ile ilgili yeterli kanıta sahip bir gerekçelendirme yapmak gerekir. bu da; o önermenin doğruluğuna, doğru inanarak gerçekleşir. o halde; bilme, doğru inanmadır; yani, bilgi, doğru inançtır.

bu üç önerme ile ne demek istediğimi, ismini clifford ölçütü koyduğum söz ile açayım: clifford'un "bir şeye yetersiz delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde yanlıştır." sözünü "bir şeye yeterli delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde doğrudur." şekline çevirip; bilmenin, bir önermenin doğruluğuna yeterli kanıta dayanarak inanmak, ilgili önermenin doğruluğundan emin olma hakkına sahip olmak olduğunu dikkate alarak, bilmek ile doğru inanmanın aynı olduğunu söyleyebiliriz. yani; herhangi bir önermenin doğruluğuna, doğru inanıyorsak o önermenin doğruluğunu biliyoruz demektir. dolayısıyla; bilmek, doğru inanmak; bilgi, doğru inançtır.

gerekçelendirdiğim bilgi tanımına olası bir itiraza cevap vererek devam etmek istiyorum: konu, gettier problemi. gettier örneklerindeki kişiler, ilgili önermelerin doğruluğu ile alakalı yeterli kanıtları bulunmadığından, o önermelerin doğruluğuna, doğru inanamazlar. bu nedenle, doğru inançları yoktur. bu da, benim gerekçelendirdiğim şekli ile "bilgi, doğru inançtır." tanımının gettier tipi örneklerden etkilenmediği anlamına gelir.

buraya kadar; doğru inancın her zaman var olduğunu, yine doğru inancın doğru inanma ile var olduğunu ve doğru inancın bilgi olduğunu gerekçelendirdik. doğru inanç her zaman varsa doğru inanma da her zaman vardır ve doğru inanma bir fiil olduğundan her zaman var olan bir doğru inanana muhtaçtır. o halde; her zaman doğru inanan vardır.

her zaman doğru inanan, herhangi bir anda yanılırsa her zaman doğru inanan olamayacağından, yanılmaz. sadece, her zaman her şeyi bilen yanılmazdır.

her zaman her şeyi bilen, uzay ve zaman içindeki tüm olayları da bilir. ancak uzayı ve zamanı kuşatan uzayın ve zamanın içindeki tüm olayları bilebilir. uzayı kuşatan, uzayı her tarafından kuşattığından, tektir.

her şeyi bilen, var etmeyi de bilir. var etmeyi bilen, var edebilme kudretine sahiptir. var edebilme kudretine sahip olan, var eden'dir." şeklinde gerekçelendirilebilen ispattır.
devamını gör...

tanrı'nın varlığının ispatı

"doğru inanç her zaman vardır. çünkü bu yargının zıttı olan "doğru inanç yoktur." önermesi çelişik olduğu için hiçbir zaman doğru inanç olmaz ve bir önermenin aksi çelişikse o önerme doğrudur.

doğru inanç, doğru inanma ile vardır. örneğin; bir önceki argümantasyonda "doğru inanç vardır." yargısının doğru inanç olduğunu; o inancın doğruluğunu doğru bir şekilde gerekçelendirerek, yani; o inancın doğruluğuna, doğru inanarak gerekçelendirdik.

doğru inanç bilgidir. bir önermenin doğruluğunu bilmek, o önermenin doğru olduğundan emin olma hakkına sahip olmaktır. bir önermenin doğru olduğundan emin olma hakkına sahip olmak için, o önermenin doğruluğu ile ilgili yeterli kanıta sahip bir gerekçelendirme yapmak gerekir. bu da; o önermenin doğruluğuna, doğru inanarak gerçekleşir. o halde; bilme, doğru inanmadır; yani, bilgi, doğru inançtır.

bu üç önerme ile ne demek istediğimi, ismini clifford ölçütü koyduğum söz ile açayım: clifford'un "bir şeye yetersiz delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde yanlıştır." sözünü "bir şeye yeterli delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde doğrudur." şekline çevirip; bilmenin, bir önermenin doğruluğuna yeterli kanıta dayanarak inanmak, ilgili önermenin doğruluğundan emin olma hakkına sahip olmak olduğunu dikkate alarak, bilmek ile doğru inanmanın aynı olduğunu söyleyebiliriz. yani; herhangi bir önermenin doğruluğuna, doğru inanıyorsak o önermenin doğruluğunu biliyoruz demektir. dolayısıyla; bilmek, doğru inanmak; bilgi, doğru inançtır.

gerekçelendirdiğim bilgi tanımına olası bir itiraza cevap vererek devam etmek istiyorum: konu, gettier problemi. gettier örneklerindeki kişiler, ilgili önermelerin doğruluğu ile alakalı yeterli kanıtları bulunmadığından, o önermelerin doğruluğuna, doğru inanamazlar. bu nedenle, doğru inançları yoktur. bu da, benim gerekçelendirdiğim şekli ile "bilgi, doğru inançtır." tanımının gettier tipi örneklerden etkilenmediği anlamına gelir.

buraya kadar; doğru inancın her zaman var olduğunu, yine doğru inancın doğru inanma ile var olduğunu ve doğru inancın bilgi olduğunu gerekçelendirdik. doğru inanç her zaman varsa doğru inanma da her zaman vardır ve doğru inanma bir fiil olduğundan her zaman var olan bir doğru inanana muhtaçtır. o halde; her zaman doğru inanan vardır.

her zaman doğru inanan, herhangi bir anda yanılırsa her zaman doğru inanan olamayacağından, yanılmaz. sadece, her zaman her şeyi bilen yanılmazdır.

her zaman her şeyi bilen, uzay ve zaman içindeki tüm olayları da bilir. ancak uzayı ve zamanı kuşatan uzayın ve zamanın içindeki tüm olayları bilebilir. uzayı kuşatan, uzayı her tarafından kuşattığından, tektir.

her şeyi bilen, var etmeyi de bilir. var etmeyi bilen, var edebilme kudretine sahiptir. var edebilme kudretine sahip olan, var eden'dir." şeklindeki ispattır.
devamını gör...

tanrı'nın varlığının ve tekliğinin epistemolojik ispatı

"doğru inanç her zaman vardır. çünkü bu yargının zıttı olan "doğru inanç yoktur." önermesi çelişik olduğu için hiçbir zaman doğru inanç olmaz ve bir önermenin aksi çelişikse o önerme doğrudur.

doğru inanç, doğru inanma ile vardır. örneğin; bir önceki argümantasyonda "doğru inanç vardır." yargısının doğru inanç olduğunu; o inancın doğruluğunu doğru bir şekilde gerekçelendirerek, yani; o inancın doğruluğuna, doğru inanarak gerekçelendirdik.

doğru inanç bilgidir. bir önermenin doğruluğunu bilmek, o önermenin doğru olduğundan emin olma hakkına sahip olmaktır. bir önermenin doğru olduğundan emin olma hakkına sahip olmak için, o önermenin doğruluğu ile ilgili yeterli kanıta sahip bir gerekçelendirme yapmak gerekir. bu da; o önermenin doğruluğuna, doğru inanarak gerçekleşir. o halde; bilme, doğru inanmadır; yani, bilgi, doğru inançtır.

bu üç önerme ile ne demek istediğimi, ismini clifford ölçütü koyduğum söz ile açayım: clifford'un "bir şeye yetersiz delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde yanlıştır." sözünü "bir şeye yeterli delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde doğrudur." şekline çevirip; bilmenin, bir önermenin doğruluğuna yeterli kanıta dayanarak inanmak, ilgili önermenin doğruluğundan emin olma hakkına sahip olmak olduğunu dikkate alarak, bilmek ile doğru inanmanın aynı olduğunu söyleyebiliriz. yani; herhangi bir önermenin doğruluğuna, doğru inanıyorsak o önermenin doğruluğunu biliyoruz demektir. dolayısıyla; bilmek, doğru inanmak; bilgi, doğru inançtır.

gerekçelendirdiğim bilgi tanımına olası bir itiraza cevap vererek devam etmek istiyorum: konu, gettier problemi. gettier örneklerindeki kişiler, ilgili önermelerin doğruluğu ile alakalı yeterli kanıtları bulunmadığından, o önermelerin doğruluğuna, doğru inanamazlar. bu nedenle, doğru inançları yoktur. bu da, benim gerekçelendirdiğim şekli ile "bilgi, doğru inançtır." tanımının gettier tipi örneklerden etkilenmediği anlamına gelir.

buraya kadar; doğru inancın her zaman var olduğunu, yine doğru inancın doğru inanma ile var olduğunu ve doğru inancın bilgi olduğunu gerekçelendirdik. doğru inanç her zaman varsa doğru inanma da her zaman vardır ve doğru inanma bir fiil olduğundan her zaman var olan bir doğru inanana muhtaçtır. o halde; her zaman doğru inanan vardır.

her zaman doğru inanan, herhangi bir anda yanılırsa her zaman doğru inanan olamayacağından, yanılmaz. sadece, her zaman her şeyi bilen yanılmazdır.

her zaman her şeyi bilen, uzay ve zaman içindeki tüm olayları da bilir. ancak uzayı ve zamanı kuşatan uzayın ve zamanın içindeki tüm olayları bilebilir. uzayı kuşatan, uzayı her tarafından kuşattığından, tektir.

her şeyi bilen, var etmeyi de bilir. var etmeyi bilen, var edebilme kudretine sahiptir. var edebilme kudretine sahip olan, var eden'dir." şeklinde ifade edilebilen ispattır.
devamını gör...

fazla zekadan bıkıp geri zekalı imajı yaratmak

başından beri geri zekalı olduğunuzun delilidir.
devamını gör...

dinde zorlama vardır

bakara suresi 256. ayetle çelişen iddia:

"dinde zorlama yoktur. çünkü doğruluk, sapıklıktan ayırd edilmiştir. artık her kim tâğutu inkar edip, allah´a inanırsa, sağlam bir kulpa yapışmıştır ki, o hiçbir zaman kopmaz. allah, her şeyi işitir ve bilir." (bakara-256)
devamını gör...

yaratıcının varlığının ve tekliğinin ispatı

"doğru inanç her zaman vardır. çünkü bu yargının zıttı olan "doğru inanç yoktur." önermesi çelişik olduğu için hiçbir zaman doğru inanç olmaz ve bir önermenin aksi çelişikse o önerme doğrudur.

doğru inanç, doğru inanma ile vardır. örneğin; bir önceki
argümantasyonda "doğru inanç vardır." yargısının doğru inanç olduğunu; o inancın doğruluğunu doğru bir şekilde gerekçelendirerek, yani; o inancın doğruluğuna, doğru inanarak gerekçelendirdik.

doğru inanç bilgidir. bir önermenin doğruluğunu bilmek, o önermenin doğru olduğundan emin olma hakkına sahip olmaktır. bir önermenin doğru olduğundan emin olma hakkına sahip olmak için, o önermenin doğruluğu ile ilgili yeterli kanıta sahip bir gerekçelendirme yapmak gerekir. bu da; o önermenin doğruluğuna, doğru inanarak gerçekleşir. o halde; bilme, doğru inanmadır; yani, bilgi, doğru inançtır.

bu üç önerme ile ne demek istediğimi, ismini clifford ölçütü koyduğum söz ile açayım: clifford'un "bir şeye yetersiz delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde yanlıştır." sözünü "bir şeye yeterli delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde doğrudur." şekline çevirip; bilmenin, bir önermenin doğruluğuna yeterli kanıta dayanarak inanmak, ilgili önermenin doğruluğundan emin olma hakkına sahip olmak olduğunu dikkate alarak, bilmek ile doğru inanmanın aynı olduğunu söyleyebiliriz. yani; herhangi bir önermenin doğruluğuna, doğru inanıyorsak o önermenin doğruluğunu biliyoruz demektir. dolayısıyla; bilmek, doğru inanmak; bilgi, doğru inançtır.

gerekçelendirdiği bilgi tanımına olası bir itiraza cevap vererek devam etmek istiyorum: konu, gettier problemi. gettier örneklerindeki kişiler, ilgili önermelerin doğruluğu ile alakalı yeterli kanıtları bulunmadığından, o önermelerin doğruluğuna, doğru inanamazlar. bu nedenle, doğru inançları yoktur. bu da, benim gerekçelendirdiğim şekli ile "bilgi, doğru inançtır." tanımının gettier tipi örneklerden etkilenmediği anlamına gelir.

buraya kadar; doğru inancın her zaman var olduğunu, yine doğru inancın doğru inanma ile var olduğunu ve doğru inancın bilgi olduğunu gerekçelendirdik. doğru inanç her zaman varsa doğru inanma da her zaman vardır ve doğru inanma bir fiil olduğundan her zaman var olan bir doğru inanana muhtaçtır. o halde; her zaman doğru inanan vardır.

her zaman doğru inanan, herhangi bir anda yanılırsa her zaman doğru inanan olamayacağından, yanılmaz. sadece, her zaman her şeyi bilen yanılmazdır.

her zaman her şeyi bilen, uzay ve zaman içindeki tüm olayları da bilir. ancak uzayı ve zamanı kuşatan uzayın ve zamanın içindeki tüm olayları bilebilir. uzayı kuşatan, uzayı her tarafından kuşattığından, tektir.

her şeyi bilen, var etmeyi de bilir. var etmeyi bilen, var edebilme kudretine sahiptir. var edebilme kudretine sahip olan, var eden'dir.

özetle:

bilgi, doğru inançtır.
doğru inanç, doğru inanana muhtaçtır.
doğru inanç, her zaman vardır.
her zaman doğru inanan biri zorunludur.
her zaman doğru inanan, yanılmaz biridir.
yanılmayan biri, her şeyi bilendir.
her şeyi bilen, zaman ve mekanı kuşatandır.
zamanı ve mekanı kuşatan, tektir.
her şeyi bilen, var etmeyi de bilir.
var etmeyi bilen, var edebilme kudretine sahiptir.
var edebilme kudretine sahip olan, var eden’dir.
o halde, bilgiyi var eden bilen, var eden’dir."
şeklindeki ispattır.

edit: argümantasyon eklendi.
devamını gör...

pelin dilara çolak

şu kısa videosunu oldukça beğendim kişi.

youtube.com/shorts/7qAie5s9...
devamını gör...

yazarların engellediği yazar adedi

iki yüz küsür.
devamını gör...

bilmek

doğru inanmak.
clifford'un "bir şeye yetersiz delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde yanlıştır." sözünü "bir şeye yeterli delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde doğrudur." şekline çevirip; bilmenin, bir önermenin doğruluğuna yeterli kanıta dayanarak inanmak, ilgili önermenin doğruluğundan emin olma hakkına sahip olmak olduğunu dikkate alarak, bilmek ile doğru inanmanın aynı şeyler olduğunu söyleyebiliriz. yani; herhangi bir önermenin doğruluğuna, doğru inanıyorsak o önermenin doğruluğunu biliyoruz demektir. dolayısıyla; bilmek, bir inanma biçimidir: bu biçim de doğru inanmadır.
devamını gör...

doğru inanma

bilmek.
clifford'un "bir şeye yetersiz delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde yanlıştır." sözünü "bir şeye yeterli delile dayanarak inanmak, herkes için, her zaman ve her yerde doğrudur." şekline çevirip; bilmenin, bir önermenin doğruluğuna yeterli kanıta dayanarak inanmak, ilgili önermenin doğruluğundan emin olma hakkına sahip olmak olduğunu dikkate alarak, bilmek ile doğru inanmanın aynı şeyler olduğunu söyleyebiliriz. yani; herhangi bir önermenin doğruluğuna, doğru inanıyorsak o önermenin doğruluğunu biliyoruz demektir. dolayısıyla; bilmek, bir inanma biçimidir: bu biçim de doğru inanmadır.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim