1.
can çıkar huy çıkmaz
bir atasözüdür.
bu atasözünün anlatmak istediği şudur, insan yaşadığı sürece bazı davranış biçimlerine sahiptir ve bunları değiştirmesi mümkün değildir. aslında bakarsanız bu atasözü gerçeği yansıtmamaktadır.
huylar, davranışlar, karakterin ana kontrol merkezi beyindeki frontal lobdur. ancak bu lobun işleyişi beyindeki birçok farklı sürece bağımlıdır. parietal loba gelip yorumlanan duyu girdileri, limbik sistemden gelen duygular, arzular, occipital lob'dan gelen görme duyusunun girdileri, temporal lob'dan gelen işitme duyu girdileri bir bütün olarak yorumlanarak frontal lob'da birçok değişikliğe sebep olur. bu değişiklikler yeni nöron parçaları (akson, dendrit) oluşumu, yeni sinapslar, ve yeni nörotransmitter maddeler demektir.
beyinde nöroplastisite denilen bir kavram vardır. bu kavram nöronların değişiklik yapma yeteneğini ifade eder.
genç bir beyinde, örneğin bebeklerde nöronların değişiklik yapma yeteneği yani, öğrenme yeteneği çok yüksektir. çünkü bebek yaşta, kişinin karakter özelliklerinin temeli atılmaktadır. ve öğrenilecek çok şey vardır. başka bir değişle, plastisite yeteneği çok iyidir.
ancak bir erişkin beyninde de plastisite yok sayılamaz. genç bir beyin kadar yüksek olmasa bile, nöronlar sürekli değişim ve gelişim halindedir.
vücutta algılanan her bir duyu, hissedilen her bir duygu, beyinde değişikliğe sebep olur. bu değişiklikler, eğer yeterli sayıda tekrarlama ile pekiştirilirse, uzun süreli potansiyalizasyon ile nöronlarda değişikliğe sebep olur. öğrenen nöron yeni aksonlar, yeni sinapslar meydana getirir ve bilgi kalıcı hale gelir. bu durum özellikle hippocampus isimli uzun süreli hafıza'nın geçiş merkezinde yapılmaktadır.
(bkz: long term potentiation)
kişinin karakteri beyindeki değişikliklere, biyokimyasal süreçlere bağlı ise, insanın karakteri, huyları, yeterince çaba sarf edildiği takdirde değişme potansiyeline sahiptir.
sanıldığı gibi, yeni nöron oluşumu'nun imkansız olmadığı, beyinde de hippocampus isimli alanda kök hücrelerin varlığı bulunmuştur. dolayısıyla, plastisite, long term potentiation ve hippocampus'taki kök hücreler insanın değişken bir varlık olabilmesine imkan tanır.
sonuç olarak, eğer yeterince çaba gösterirseniz, 'can da çıkar huy da.'
stem cells in hippocampus beyindeki kök hücreler
neuroplasticity plastisite
long term potentiation uzun süreli potansiyalizasyon
bu atasözünün anlatmak istediği şudur, insan yaşadığı sürece bazı davranış biçimlerine sahiptir ve bunları değiştirmesi mümkün değildir. aslında bakarsanız bu atasözü gerçeği yansıtmamaktadır.
huylar, davranışlar, karakterin ana kontrol merkezi beyindeki frontal lobdur. ancak bu lobun işleyişi beyindeki birçok farklı sürece bağımlıdır. parietal loba gelip yorumlanan duyu girdileri, limbik sistemden gelen duygular, arzular, occipital lob'dan gelen görme duyusunun girdileri, temporal lob'dan gelen işitme duyu girdileri bir bütün olarak yorumlanarak frontal lob'da birçok değişikliğe sebep olur. bu değişiklikler yeni nöron parçaları (akson, dendrit) oluşumu, yeni sinapslar, ve yeni nörotransmitter maddeler demektir.
beyinde nöroplastisite denilen bir kavram vardır. bu kavram nöronların değişiklik yapma yeteneğini ifade eder.
genç bir beyinde, örneğin bebeklerde nöronların değişiklik yapma yeteneği yani, öğrenme yeteneği çok yüksektir. çünkü bebek yaşta, kişinin karakter özelliklerinin temeli atılmaktadır. ve öğrenilecek çok şey vardır. başka bir değişle, plastisite yeteneği çok iyidir.
ancak bir erişkin beyninde de plastisite yok sayılamaz. genç bir beyin kadar yüksek olmasa bile, nöronlar sürekli değişim ve gelişim halindedir.
vücutta algılanan her bir duyu, hissedilen her bir duygu, beyinde değişikliğe sebep olur. bu değişiklikler, eğer yeterli sayıda tekrarlama ile pekiştirilirse, uzun süreli potansiyalizasyon ile nöronlarda değişikliğe sebep olur. öğrenen nöron yeni aksonlar, yeni sinapslar meydana getirir ve bilgi kalıcı hale gelir. bu durum özellikle hippocampus isimli uzun süreli hafıza'nın geçiş merkezinde yapılmaktadır.
(bkz: long term potentiation)
kişinin karakteri beyindeki değişikliklere, biyokimyasal süreçlere bağlı ise, insanın karakteri, huyları, yeterince çaba sarf edildiği takdirde değişme potansiyeline sahiptir.
sanıldığı gibi, yeni nöron oluşumu'nun imkansız olmadığı, beyinde de hippocampus isimli alanda kök hücrelerin varlığı bulunmuştur. dolayısıyla, plastisite, long term potentiation ve hippocampus'taki kök hücreler insanın değişken bir varlık olabilmesine imkan tanır.
sonuç olarak, eğer yeterince çaba gösterirseniz, 'can da çıkar huy da.'
stem cells in hippocampus beyindeki kök hücreler
neuroplasticity plastisite
long term potentiation uzun süreli potansiyalizasyon
devamını gör...