lisiminko yazar profili

lisiminko kapak fotoğrafı
lisiminko profil fotoğrafı
rozet
karma: 2218 tanım: 56 başlık: 16 takipçi: 77

son tanımları | başucu eserleri


kalbinin attığını anladığın an

kalbin çalışması normalde hissedilmez. eğer hissediliyorsa bu normal dışı çalışan bir kalp demektir. sık sık kalp atışınızı hissetmeye başladıysanız, ya da hissediyorsanız, aritmi yaşıyor olabilirsiniz. bir kardiyoloji uzmanına görünmelisiniz.

ek: elbette kalbinizi hissetmeye odaklanırsanız veya heyecan-gerginlik yaşarsanız da kalp atışınızı hissedebilirsiniz. istenmeden olması ve rahatsız edici olması bu durumlardan ayırt ettirici olabilir.

(bkz: çarpıntı)
(bkz: aritmi)
devamını gör...

kilolu insan nefreti

asla nefret değil ama, cerrahi işlemler sırasında fazla yağ doku mevcutsa işiniz bayağı zor. yağ doku dikiş tutmadığı gibi, işlem yapılacak yere ulaşana kadar bir sürü yeri aşmanız gerekiyor.
hem belli bir kilodan sonra vücudunuz da buna dayanamıyor. ağırlık binen omurga, dizler, vücudu beslemek için haddinden fazla çalışmak zorunda kalan kalp, sürekli oksijen taşıması gereken kan hücreleri...

(bkz: kendinizi sevin)
(bkz: beden kitle indeksi)
devamını gör...

omicron varyantı

pandemi süresince yaşamaya çalışan insanlar gibi, virüsler de yaşama çabasında.
pandeminin ilk başlarındaki covid-19 ortalama bir bulaşıcılığa sahip ancak ciddi sonuçlara yol açabilen bir virüstü. aynı ortamda bulunduğunuz kişi hasta bile olsa yüzde yüz hastalık kapmıyordunuz ama kaptığınız takdirde hastaneye yatma ihtimaliniz yüksekti.

yüksek yatış ve ölüm oranlarının sonucunda, ölen insanlarla birlikte virüs de ölmeye başladı. dolayısıyla öldürücü olmaya devam ederse bulaşan tüm kişilerle birlikte kendisi de yok olacaktı. bu sebeptendir ki mutasyonlara uğradı. bunların arasından, türkiye'de de şimdilerde görülen omicron en tipik örneklerden birisidir. virüs daha çok yaşayabilmek için daha çok bulaşıcı ve daha az öldürücü hale geldi.

aynı yüz yıl önce ispanyol gribi/influenza'da olduğu gibi. ilk başlarda yüksek oranda öldürücü virüs, günümüzde hala mutasyonlar geçirmeye devam ettirdiği halde oldukça zayıflamış bulunmakta.

ve tabii ki, virüs ne kadar yüksek yatış oranlarında olsa da, her birey farklı genetik kod'a sahip olduğundan, her bireyin reseptörleri aynı olmadığından, o bireyde ağır enfeksiyon görülmeyebilir. aynı şekilde, düşük yatış oranına sahip virüste de, çoğunluğun yaşadığı gibi bir enfeksiyon görülmeyebilir.

ek olarak, üretilen aşılar, üretildiği zamanın varyantına göre üretilmiş olsa da, mutasyona uğrama düzeyi en düşük olan genetik yapılar baz alınarak üretildiklerinden, elbette ki koruyuculukları devam etmelidir (antikorun vücutta kalma süresini saymazsak). yalnız, ağır varyantta çok etkili olan aşı, son varyantta o kadar etkili olmayabilir ki, zaten aşının varlığı ve sonuçları hastalığı toptan sıfıra indirmek üzerine değil. hastalığı atlatırken vücuda destek olmak üzerine.
yine de hangi varyantın kimi ne kadar etkileyeceğini bilemeyiz. istatistikler genel popülasyonu gösterir, bireyi göstermez.
devamını gör...

can çıkar huy çıkmaz

bir atasözüdür.

bu atasözünün anlatmak istediği şudur, insan yaşadığı sürece bazı davranış biçimlerine sahiptir ve bunları değiştirmesi mümkün değildir. aslında bakarsanız bu atasözü gerçeği yansıtmamaktadır.

huylar, davranışlar, karakterin ana kontrol merkezi beyindeki frontal lobdur. ancak bu lobun işleyişi beyindeki birçok farklı sürece bağımlıdır. parietal loba gelip yorumlanan duyu girdileri, limbik sistemden gelen duygular, arzular, occipital lob'dan gelen görme duyusunun girdileri, temporal lob'dan gelen işitme duyu girdileri bir bütün olarak yorumlanarak frontal lob'da birçok değişikliğe sebep olur. bu değişiklikler yeni nöron parçaları (akson, dendrit) oluşumu, yeni sinapslar, ve yeni nörotransmitter maddeler demektir.

beyinde nöroplastisite denilen bir kavram vardır. bu kavram nöronların değişiklik yapma yeteneğini ifade eder.
genç bir beyinde, örneğin bebeklerde nöronların değişiklik yapma yeteneği yani, öğrenme yeteneği çok yüksektir. çünkü bebek yaşta, kişinin karakter özelliklerinin temeli atılmaktadır. ve öğrenilecek çok şey vardır. başka bir değişle, plastisite yeteneği çok iyidir.
ancak bir erişkin beyninde de plastisite yok sayılamaz. genç bir beyin kadar yüksek olmasa bile, nöronlar sürekli değişim ve gelişim halindedir.

vücutta algılanan her bir duyu, hissedilen her bir duygu, beyinde değişikliğe sebep olur. bu değişiklikler, eğer yeterli sayıda tekrarlama ile pekiştirilirse, uzun süreli potansiyalizasyon ile nöronlarda değişikliğe sebep olur. öğrenen nöron yeni aksonlar, yeni sinapslar meydana getirir ve bilgi kalıcı hale gelir. bu durum özellikle hippocampus isimli uzun süreli hafıza'nın geçiş merkezinde yapılmaktadır.
(bkz: long term potentiation)

kişinin karakteri beyindeki değişikliklere, biyokimyasal süreçlere bağlı ise, insanın karakteri, huyları, yeterince çaba sarf edildiği takdirde değişme potansiyeline sahiptir.
sanıldığı gibi, yeni nöron oluşumu'nun imkansız olmadığı, beyinde de hippocampus isimli alanda kök hücrelerin varlığı bulunmuştur. dolayısıyla, plastisite, long term potentiation ve hippocampus'taki kök hücreler insanın değişken bir varlık olabilmesine imkan tanır.

sonuç olarak, eğer yeterince çaba gösterirseniz, 'can da çıkar huy da.'


stem cells in hippocampus beyindeki kök hücreler
neuroplasticity plastisite
long term potentiation uzun süreli potansiyalizasyon
devamını gör...
5. (tematik)

brodmann alanları

beyinde tespit edilen işleyiş biçimleri, fonksiyonları ve lokalizasyonlarına göre ayrılmış alanlar vardır. bunlara brodmann'ın alanları denilir. beyinde toplamda 52 alan bulunur.

beyinde davranışları kontrol eden ana bölge frontal lob'dur. frontal lob beynin en ön kısmında bulunur, hemen gözlerin arkasındadır. frontal loba ait 4 spesifik alan mevcuttur.
primer motor alan yani brodmann'ın 4. alanı, hareketlerin üretiminden sorumludur. hareketin oluşumuna sebep olan kas gruplarının çalışma çıktısını oluşturur.
premotor alan yani brodmann'ın 6 ve 8. alanları, duyu korteksinden gelen yer oryantasyon bilgisini alır ve vücut postürünü düzenler.
broca yani brodmann'ın 44. alanı konuşma çıktısından sorumludur. çıkarılmak istenen kelimelerin, seslerin akıcılığı, düşünülen kelimenin doğru çıkışı buraya bağlıdır.
kognitif alanlar yani brodmann'ın 9,10,11,12,13,47. alanları, hesaplama, değerlendirme, farkındalık gibi işlevlere aittir. bu alanlar kişinin karakterinin temel çıktılarını oluşturan yerdir.

beyinde duyuları algılayan, algıladığı duyuları bir çıktıya dönüştüren bölge parietal lobdur. parietal lob beynin üstünde sağda ve solda bulunur.
superior parietal korteks yani brodmann'ın 5 ve 7. alanları, genel anlamda kortikal duyuların ana merkezidir. kortikal duyular, vücudun uzaydaki konum bilgisini algılayan reseptörlerin getirdiklerini anlamlandırır.
buna proprioseptif duyu denilir.
inferior parietal korteks yani brodmann'ın 39 ve 40. alanları, duyuların algılandığı ve anlamlandırıldığı bölgedir.

beyinde işitme, konuşma, duyguların ve duyuların düzenlenme bölgesi temporal lobdur. temporal lob sağda ve solda olmak üzere, kulakların hemen arkasında, parietal lob'ların altında bulunur.
superior temporal lob yani brodmann'ın 22. alanı, wernicke alanı dır. bu alan duyulan konuşmaların anlamlandırılmasından sorumludur.
inferior temporal lob yani brodmann'ın 20,21,37. alanları, limbik sistem çıktıları ile ilgilenir.
heschel gyrus yani brodmann'ın 41 ve 42. alanları işitme merkezidir.

beyinde görme ve görülen cismin anlaşılmasını kontrol eden bölge occipital lobdur. occipital lob beynin en arkasında bulunur.
primer görme alanı yani brodmann'ın 17. alanı siyah-beyaz görmeyi, yani görme alanındaki tüm cisimlerin varlığını tespit edebilme bölgesidir.
görmeye yardımcı alanlar yani brodmann'ın 18 ve 19. alanları renkli görme (merkezi görme), görüleni anlamlandırma, görüntü hafızası ve görme ile kontrol edilen hareketlerin kontrol bölgesidir.

beyinde içgüdü şeklinde adlandırabileceğimiz işlevleri, arzular, duygular, açlık, tokluk ve en önemlisi kısa süreli hafızayı uzun süreli hafızaya dönüştürme işlevi limbik sistem'e aittir.
orbital frontal korteks yani brodmann'ın 11. ve 12. alanları koku ve koku hafızasından sorumludur.
hippocampus yani brodmann'ın 28. alanı uzun süreli hafızaya dönüşüm merkezidir.
insular korteks yani brodmann'ın 13 ve 16 arzular ve bağımlılık merkezidir.
cingulate gyrus yani brodmann'ın 23,24, 31,32,33. alanları ağrı algısından sorumludur.
parahippocampal gyrus yani brodmann'ın 34. alanı hippocampusu kortikal ayrışma bölgelerine bağlar.

bu alanların dışında birçok brodmann alanı daha mevcuttur.

brodmann alanları
brodmann alanları
premotor korteks
primer motor korteks
limbik sistem
heschel gyrus
devamını gör...

üzüntünün mideye vurması

sindirim sisteminde vücudun her halinden etkilenen bir yapı vardır. ki bu nedenle sindirim sistemine 'ikinci beyin' denilir birçok yerde. bilhassa bağırsaklar mutluluktan, üzüntüden, gerginlikten kısacası her türlü duygu değişiminden, hareketlilikten, soğuktan, sıcaktan etkilenir. gergin olduğumuzda hissettiğimiz 'karnında kelebeklerin uçuşması' bundan kaynaklanır. yemek yeme üzerine çok düşünmemiz sindirimi içeride hızlandırıp, yeni gelebilecek yemeğe yer açmaya çalışır. buna bunlar gibi birçok örnek verilebilir.

kaynak

(bkz: karnında kelebekler uçuşması)
(bkz: duygusal yemek yeme)
(bkz: inflamatuar bağırsak hastalığı)
devamını gör...
7. (tematik)

myastenia gravis

mg= myastenia gravis, otoimmün bir nöro-musküler hastalıktır.
her yaşta ve cinsiyette görülebilmekle birlikte 40 yaş altı kadınlarda daha sıktır.
bir çeşit tip 2 hipersensitivite reaksiyonudur.

patofizyolojisi şöyledir:
- postsinaptik membrandaki nikotinik asetilkolin reseptörleri antikorlar tarafından hasara uğratılır.
- hasarlanan reseptörler, gelen sinaptik uyarılara cevap vermekte zorlanır.
- ve böylece tekrarlayan, uzun egzersizlerde yorulma görülür.
- sabah saatlerinde rahat hareket eder, akşama doğru zorlanmaya başlar.

4 şekilde belirti verebilir:
1. mg
2. myastenik-kolinerjik kriz
solunum sıkıntısı nedeniyle desteğe ihtiyaç duyarlar.
3. neonatal mg
4. konjenital mg

kliniğinde şunlar görülür:
- egzersiz arttıkça artan güçsüzlük, yorulma (daha çok proximalde)
- çiğneme,yutma, konuşma zorluğu (bulber etkilenme)
- asimetrik pitoz (ekstraoküler kas paralizi)
- kranial sinir tutulumu (diplopi gibi)
- timüs bezi anomalileri (neoplazi, hiperplazi)

tanısında şunlar kullanılır:
- kliniği stimüle etmek için, yorma testi.
(elektrofizyolojik olarak gönderilen tekrarlı uyarana karşı %10 düşük amplitüd cevabı)
- kliniği düzeltmek için, buz uygulaması, tensilon testi.
(tensilon testinde, neostigmin/edrofonyum uygulaması sonrası belirtilerde düzelme)
- kanda bakılan antikor testleri.

tedavisinde şunlar kullanılır:
- immunsupresif tedavi
rituxumab gibi monoklonal antikorlar (hedefe yönelik tedaviler)
prednol, kortikosteroidler. (immün baskılama)
- sinaptik iletimi hızlandırmak, ortamdaki asetilkolini artırmak için
asetikolin esteraz inhibisyonu, neostigmin
- kriz esnasında
plazmaferez = kandan antikorların temizlenmesi.
ıvıg = antikorların nötralize edilmesi.
- timus anomalilerinde timektomi ( cerrahi olarak çıkarmak )

mayo clinic

(bkz: hipersensitivite)
(bkz: nöromusküler kavşak)
(bkz: postsinaptik)
(bkz: tensilon testi)
(bkz: plazmaferez)
(bkz: ivig)
devamını gör...
8. (tematik)

spinal musküler atrofi

sma = spinal musküler atrofi
sma = spinal muscular atrophy

çocuklarda görülen en sık motor nöron hastalığıdır.
2. motor nöronlar ve beyin sapındaki hücre gövdeleri etkilenmektedir.

bu hastalığın 5 varyantı mevcuttur. tip 0-1-2-3 otozomal resesif kalıtılır. yani, ebeveynlerin her ikisinde de genetik olarak hastalık bulunması gerekir. ancak 4. varyant daha çok sporadiktir.
tip 0: en ağır sma tipidir. prenatal başlar.
tip 1: 3-6 aylıkken tanı konulur. yutma, emme güçlüğü çok belirgindir.
tip 2: çocukluk tipidir. 1 yaşına kadar tanı konulur.
tip 3: çocukluk veya adolesan çağda başlar. 30-40 yaşında tekerlekli sandalye kullanma ihtiyacı duyar.
tip 4: erişkin tipidir. 30 yaş sonrasında görülür.

klinik bulguları
simetrik, ilerleyici kas güçsüzlüğü (proximalde daha fazla)
tonus kaybı, refleksi kaybı
dilde fasikülasyonlar, elde titreme

bu hastalığın tedavisinde kullanılan 3 ilaç vardır.
1. nusinersen : tip 2 ve 3 hastaları kullanır. eksik yapıdaki proteini düzeltmeyi amaçlar.
2. risdiplom: tip 2 hastalar kullanır. eksik yapıdaki proteini düzeltmek amaçlanır.
3. zolgensma: 2 yaş altı çocuklarda kullanılır. çocukta var olmayan gen kopyasını üretmek amaçlanır. tek dozdur. ancak hastalığı ortadan kaldırma ihtimali düşüktür. her çocukta etkisi görülememektedir.

#kampanyalar başlatılarak alınmak istenen ilaç: zolgensma'dır.

kaynak
zolgensma
devamını gör...
9. (tematik)

amyotrofik lateral skleroz

als = amyotrofik lateral skleroz
als = amyotrophic lateral sclerosis

bu hastalık, stephen hawking'e tanı konulmuş hastalıktır. ancak sık rastlanan als formu kendisinde görülenden çok farklıdır. genelde als hastaları 60 yaş üzerinde tanı alır ve 2-4 yıl arası ortalama yaşam beklentisi mevcut olur.

en sık motor nöron hastalığıdır. 1. ve 2. motor nöronlar aynı anda etkilenmektedirler.
amyotrofik= kasların erimesini,
lateral = lateral corticospinal tractus'un etkilenmesini,
skleroz = motor nöronların yerini gliosise, dejenerasyona bırakmasını ifade eder.
görülmesi nadiren genetik sebeplerle (%10) çoğu zaman sporadik (%90) olarak görülür.

en sık bilinen 5 varyantı mevcuttur.
1. klasik als, ekstremite varyantı (en sık görülen als formudur, 1. ve 2. motor nöron etkilenir.)
2. primer lateral skleroz (yalnız 1. motor nöron tutulur)
3. progresif musküler atrofi (yalnız 2. motor nöron tutulur)
4. bulber als (çiğneme, yutma, konuşma fonksiyonları 2. motor nöron tutulumu ile etkilenir.)
5. mill's varyantı, hemiplejik(vücudun bir yarısında görülen felç) varyant (nadirdir)

#ek olarak, c9orf72 mutasyonu saptanan als hastalarında fronto-temporal demans da görülmüştür.

kliniği ve tetkikleri şu şekildedir:
mr'da açıklayıcı bir bulgu yoktur.
ancak klinik olarak 3 ayrı bölgede 1. ve 2. motor nöronlara dair bulgular mevcut olmalıdır.
(çok güçsüzlük, kas atrofisi, kramplar)
1. motor bulgular yalnız klinikle, 2. motor nöron bulgular ise klinik, emg, biyopsi ile doğrulanabilir.

tedavisi şu şekildedir:
tedavide ana yol rehabilitasyondur. fizyoterapi, solunum desteği önemlidir.
bunun yanında kullanılan 2 ilaç mevcuttur. riluzole ve edavarone.

stephen hawking / als
als

(bkz: als)
(bkz: stephen hawking)
(bkz: kortikospinal traktus)
(bkz: frontotemporal demans)
devamını gör...
10. (tematik)

guillain-barre sendromu

guillain barre sendromu, bir çeşit ikinci motor nöron hastalığıdır.

2. motor nöron hastalıklarının genel bulguları şunlardır:
derin tendon reflekslerinde azalma
flaksid (gevşek), tonusunu kaybetme
patolojik reflekslerin görülmemesi
denervasyona bağlı kas atrofisi
kas fasikülasyonları
emg'de fibrilasyon

genellikle bir enfeksiyon (c. jejuni gastroenteriti örneğin) geçirilmesini takiben 1-3 hafta içerisinde görülür.
akut enflamatuar de-myelinizan, poli-radikülo-patidir.

bu hastalığın 3 ayrı varyantı bulunmaktadır.
1. aman= akut motor aksonal nöropati
2. amsan = akut motor sensoriel aksonal nöropati
bu 3 varyant arasında en ağır olanı amsan'dır. sekel bırakma ihtimali en yüksek olan tip budur.
3. miller-fisher = oftalmopleji, arefleksi, ataksi triadından oluşur.

hastalığın kliniğinde şunlar görülür:
- ascendan ilerleyen (aşağıdan yukarıya doğru) simetrik güçsüzlük
- dtr (derin tendon refleksi) alınamaması, zayıflaması
- kranial sinir tutulum bulguları (örneğin oftalmopleji, fasial paralizi)
- otonom bulgular (örneğin taşikardi, idrar retansiyonu)
- nadiren duyu bulguları

tanıda şunlar vardır:
- lp (lumbar ponksiyon) ile alınan bos örneğinde albüminositolojik disosiasyon (albümin artışına karşılık hücre olmaması)
- emg'de yavaşlamış ileti hızı

tedavisinde şunlar kullanılır:
- plazmaferez = kandan antikorların temizlenmesi
- ıvıg = intravenöz immünglobülin
- kortikosteroidler, bu hastalıkta tercih edilmezler.

cdc

(bkz: derin tendon refleksi)
(bkz: miller fisher sendromu)
(bkz: akut güçsüzlük)
(bkz: plazmaferez)
(bkz: ivig)
devamını gör...

veronika ölmek istiyor

çok kısa, bir solukta okunabilecek bir roman.
ölümden, delilikten ve aslında ölüm bilincinin hayatı anlamlandırışından bahseder.



veronika hayatı dışarıdan mükemmel gözüken bu kadındır. ancak bu kadın, kendi iç dünyasındaki kapana kısılmışlıkla boğuşmaktadır. ve aslında kendisinden, kendi benliğinden habersizdir. ölüm ona güzel bir seçenek sunar, bunu yapmak onu zihninden kurtaracaktır. ancak, uyandığında kendisini bir akıl hastanesinde bulur. ve kendisine, hayattaki son günleri olduğu söylenir...
bu hastanede çeşitli hikayelerle buluşulur ve bunlar, deliliğin ne demek olduğunu anlatır bize. toplumun görmek istediği bireyden farklı olmak, dışlanmışlık, delilik gerekçesidir. oysa ki, deliliğin garipsenmediği, farklılıkların normal karşılandığı bu yerde her şey mümkündür.
kimsenin söyleyemediği cümleleri 'delilik' adı altında anlatabilen soytarı buna en güzel örnektir.



(bkz: veronika decide morrer)
(bkz: veronika decides to die)
devamını gör...

normal sözlük makale veri tabanı

tıbbi makalelere ulaşabileceğiniz impact factor (etki faktörü) yüksek web siteleri:

pubmed pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/
nejm www.nejm.org/
lanset www.thelancet.com/
nature www.nature.com/
cell www.cell.com/
acs acsjournals.onlinelibrary.w...
asco ascopubs.org/journal/jco/
eu urology www.europeanurology.com/

(bkz: impact factor)
devamını gör...
13. (tematik)

kafa travmaları

enerjiye maruz kalan kafatası ve içindeki yapılarda hasar oluşmasıdır.

primer yaralanma: enerjiyle ilk karşılaşılan anda oluşan olaylardır.
sekonder yaralanma: hastanın primer yaralanmaya oluşturduğu yanıta bağlıdır. hastaneye geldikten sonra oluşur. medikal tedavi ile önlenebilme potansiyeli vardır.

öncelikle anatomik yapılardan bahsedelim:
## kafa derisi (scalp) şu yapılardan oluşur:
s skin= cilt
c connective tissue = cilt altı bağ doku
a aponeurosis = galea tabakası
l loose areolar tissue = gevşek bağ doku
p periost = kemik çevresi zarıdır.
(bkz: scalp)

## kafatasının katmanları şunlardır:
dış tabula =kompakt kemik
diploe = spongioz(süngerimsi) kemik
iç tabula =kompakt kemik
(bkz: kafatası)

## beyin zarlarının (meninks) katmanları şunlardır:
dura mater
arachnoid mater
pia mater
-pia mater ve arachnoid mater'e 'leptomeninx' denilmektedir.
(bkz: meninks) (bkz: leptomeninks)

## beyin dokusu ise genel anlamda gri maddeyi (nöron gövdeleri) dış tarafta, beyaz maddeyi (aksonları) iç tarafta barındırır. beyin bölgeleri loblara ayrılarak incelenir. yüzeyel yerleşimli olan 4 lob şunlardır:
frontal lob : en önde bulunur. kognitif(bilişsel) fonksiyonlardan sorumludur.
parietal lob: iki tarafta yukarıda bulunan loblardır. bu loblar duyulardan ve duyulara verilen cevaptan sorumludur.
temporal lob: iki tarafta kulak etrafında bulunan loblardır. hafıza işlenmesi, duyma fonksiyonu ve dilden sorumludur.
occipital lob: görme ve görüntünün işlenmesinden sorumludur.
(bkz: beyinde loblar)

## beyinde 2 önemli bölge
broca: frontal lobda bulunur. konuşma üretim alanıdır.
wernicke: temporal lobda bulunur. yazılı ve sözlü dilin anlaşılma alanıdır.
(bkz: broca ve wernicke alanları)

primer yaralanma ile oluşabilen kanamalar
1. caput succadenum: cilt-cilt altı dokusu ile galea arasında oluşur. en sık parieto-occipitalde görülür. en sık doğum travmalarında görülür. sutür hattını geçer.(kafatası kemikleri arasında bulunan eklemler)
2. subgaleal hematom: galea ile periost arasında oluşur. palpasyonla fluktuasyon verir, sutür hatlarını geçer. genelde fraktür (kırıklar) ile birlikte görülür.
3. sefal hematom: periost ile kafatası arasında oluşur. en sık parietaldedir. sutür hattını geçmeyen unilateral(tek taraflı) şişlik mevcuttur.
4. epidural hematom: kafatası ile dura mater arasında oluşur. bu bölgede en sık arteriyel kanamalar (a meningea media) kanar. daha az sıklıkta da venöz sinüs kanamaları görülebilir. lucid interval görülebilir. bt'de bikonveks görülür.
5. subdural hematom: dura mater ile arachnoid mater arasında oluşur. ağır kafa travmalarına (glasgow skoru 8'den düşük olanlar) en sık eşlik eden travma çeşididir. dura materde yırtık, venöz sinüs veya köprü venlerde yırtık sonucu oluşur. bt'de konkav görülür.
6. subarachnoid kanama: arachnoid mater ile pia mater arasında oluşur. tüm travmalarda en sık görülen kanama çeşidi budur. en sık bazal çekirdekler, interhemisferik fissür ve insular alanda görülür.
7. intraserebral kanama: beyin dokusunun içinde oluşan hasardır. 5mm'den daha küçük ise kontüzyon, 5mm'den daha büyükse hematom olarak adlandırılır. kontüzyon 3 çeşittir: travmayla aynı tarafta(coup) /travmaya zıt tarafta (conracoup) /herniasyonla gelişen( intermediate)
8. diffüz aksonal hasar: beyindeki beyaz madde içerisinde yaygın hasar oluşmasıdır. bt'de tespit edilemez. mr'da görülür.
(bkz: hematom) (bkz: kontüzyon)

primer yaralanma ile oluşabilen kafatası kırıkları:
1. lineer (çizgisel kırıklar): çoğu kafatası kırığı lineerdir. konumuna göre farklı bulguları vardır. a.meningea media etkilenirse epidural hematom, frontal sinüsler etkilenirse rinore ve epistaksis, mastoid kemik etkilenirse otore ve otoraji görülebilir.
kafa tabanında kırık oluşursa da, bunlara 'kafa kaidesi kırığı' denilir. kafa kaidesi de ön-orta-arka olmak üzere 3 bölümdür. kırığın yerine göre semptom verir.
2. deplesyon (çökme kırıkları): yüksek enerjili travmalar ile oluşur. en sık fronto-parietal kemiklerdedir. dış tabula iç tabulanın altına indiği takdirde buna 'tam tabula' denilir ve cerrahi gereklidir.
3. greenstick (yaş ağaç kırığı): yenidoğan döneminde görülebilen kırıklardır. plastisitesi yüksek olan kemikler bu dönemde bölgesel olarak içe çöker.
(bkz: rinore/otore) (bkz: epistaksis/otoraji)

#commotio cerebri: beyin sarsıntısıdır. bt ve mr'da belirgin hasar görülmediği, ancak minimal beyin hasarı olduğu durumlardır. geçici bilinç kaybı ve geri dönüşümlü serebral fonksiyon bozukluğu görülür. (bkz: beyin sarsıntısı)
#subdural higroma: ağır travmalardan sonra arachnoid materin kesilmesi durumunda, subarachnoid sıvının subdural mesafeye geçmesidir.

sekonder yaralanmalar:
1. enfarktüs = inme, belli bir nöral dokunun kan akımının yetersiz kalmasıdır.
2. beyin ödemi: hasara maruz kalan nöral dokunun şişmesidir. travmalardan sonra vazojenik ve sitotoksik ödem birlikte görülür.
vazojenik ödemde deksametazon (kortikosteroid) faydalıdır. sitotoksik ödemde ise steroid faydasızdır. (bkz: beyin ödemi)
3. herniasyon: beyin fıtığıdır. çeşitli şekillerde görülebilir. (bkz: beyin fıtığı)
-singuler,subfalksiyen herni = corpus callosumun üstünden orta hat shifti vardır.
-lateral transtentorial, unkal herni = en sık beyin fıtığı şeklidir. supratentoriel yer kaplayıcı lezyonlar sebep olur. 3. kafa çifti(n oculomotorius) etkilenirse anizokori oluşur. uncus beyin sapını iterse karşı taraf sıkışır ve hemiparezi oluşur. occipital enfarkt görülebilir.
-santral transtentorial herni = en sık ölüm sebebi olan hernidir. direkt bulbus ve ponsa bası vardır.
-tonsiller herni = posterior fossa kitlelerinde görülür. ilk dönemde tortikollis görülebilirken, ileri dönemde kardiyorespiratuar arrest olabilir.
-yukarı herni = obstrüktif hidrosefali varken ventrikülostomi yapılırsa oluşur.
-transcalvarial herni = external hernidir.
4. pnömocephalus = beyin içinde hava olmasıdır. bilateral frontal oluşursa 'fuji' denilir.
5: enfeksiyonlar = menenjit, meningoensefalit görülebilir.


ek kaynak 1
ek kaynak 2
ek kaynak 3
devamını gör...

çocukken hayal edilen tanrı şekli

çocuklar belli bir yaşa kadar soyut kavramını anlayamazlar. bu yaklaşık olarak 11 yaşa yakındır.
bu yaşa kadar anlatılan soyut her türlü şey çocuk için somut bir obje ile eşleştirilir. normaldir. ama aynı zamanda ailenin verdiği eğitime bağlıdır. örneğin gözle görülemeyecek varlıkları(melek, tanrı gibi) anlamayacak yapıdaki çocuğa anlatmaya çalışırsanız çocuğun algısını alt üst edersiniz.
devamını gör...

filmleri gerçeklerden ayıran en önemli fark

mutlu sonların mümkün olabilmesi.
oysa gerçek hayatta mutlu son yoktur. mutlu bir hayat yaşamışsa bir kişi, ölümüyle ayrılırken dünyadan, bir dizi özlem bırakır. bir dizi acı bırakır. zira zamansız olmayan ölüm yoktur.

filmler yalnızca birer kesittir, başı sonu nettir, geleceği yoktur aslında.
devamını gör...

el terlemesi

günlük hayatınızı çok etkileyen el terlemeleri için dermatoloji bölümünün birtakım tedavi methodları var.
bunların içinde lokal olarak ter bezlerinin çalışmasını durdurmak gibi bir seçenek var ki, terlemeyi sıfıra indiriyor, bu sefer de hayat boyu el kremi kullanmak zorunda kalıyorsunuz.
genel terleme azaltıcı haplar da mevcut ama pek tercih edilmez.
yani demek istediğim, dermatoloji uzmanının bu durum için önerebileceği birçok tedavi protokolü vardır, ancak çok etkin tedaviler henüz mevcut değil.
devamını gör...
17. (tematik)

truncus cerebri

truncus cerebri, beyin sapının latince ismidir.

bulbus, pons ve mesencephalon'dan meydana gelir.
mesencephalon ise orta beyindir, ponsun üstünde yerleşir.
pons, köprü anlamına gelmektedir ve ve etrafındaki yapıları birbirine bağlar.
bulbus, diğer adıyla medulla oblongata, omurilik soğanı'dır. bu yapı medulla spinalis'ten önceki son yapıdır.

(bkz: beyin sapı)
devamını gör...
18. (tematik)

bos dolaşımı

bos = beyin omurilik sıvısıdır.
csf = cerebro spinal fluid

vücutta hemen hemen her dokuda lenf sistemi olmasına rağmen, beyinde lenf dolaşımı bulunmaz.
ancak beynin kendine özgü, bos denilen özel bir korunma ve yenilenme-temizlenme sistemi bulunur. bu sıvı beynin ve medulla spinalisin etrafında subarachnoid boşluk denen bölgede, beynin içinde ventriküler sistem içerisinde, medulla spinaliste ise canalis vertebralis denilen bölgede bulunur.

bu sıvı vücudun birçok yerinde olduğu gibi, sürekli yapım-dolaşım-emilim döngüsüne sahiptir.

bos'un üretim yerleri şuralardır:
1. ve 2. ventriküller(lateral ventriküller)'de lateral posterior horn(arka yan boynuz)'da bulunan choroid plexus (bos'un %70'i burada üretilir)
choroid plexus dışı (bos'un %30'u burada üretilir.) transependimal ve transpial üretimler.

##bos dolaşımının önemli bir parçası olan ventriküler sistem şunlardan meydana gelir:
lateral ventriküller ( 2 hemisfere ait birer ventriküldür. ön ve arka boynuzları mevcuttur.)
foramen monro (2 tanedir, bos'un lateral ventriküllerden 3. ventriküle geçiş kapılarıdır)
3. ventrikül (diencephalon seviyesinde bulunur. 2 thalamus arasındadır.)
aquaductus cerebri =aquaductus sylvius (bos'un 3. ventrikülden 4. ventriküle geçiş yoludur)
4. ventrikül (fossa rhomboidea'da bulunur. santral kanalı oluşturabilmek için bulbusun kaudal kısmında sonlanır)
foramen luschka (2 tanedir) + foramen magendie(mediana) (bos'un 4. venrikülden cisternalara geçiş kapılarıdır.)

##bos dolaşımın bir diğer parçası olan cisterna'lar ise subarachnoid aralığın belli bölgelerde genişleyerek rezervuar görevi gördüğü yerlerdir. foramen magendie ile 4. ventrikülden subarachnoid aralığa geçişte ilk karşılaşılan bölge cisterna magna'dır. sonrasında bos, cerebellum(beyincik) ve cerebrum(beyin)u çepeçevre sarar. ayrıca aşağı doğru inerek lumbar cisterna'yı oluşturur ki, burası lumbar ponksiyon yapılan yerdir.

##bos dolaşımının bir diğer parçası sinüslerdir. sinüsler dura mater ile subarachnoid mater arası boşlukta bulunurlar. bu sinüsler de bir çeşit drenaj sistemidir. sinüsler şunlardır:
sinus sagittalis superior = beyin yüzeyel venleri ve subarachnoid aralıktaki bos drene olur.
sinus sagittalis inferior = galen veni ile birleşerek sinus rectus'u oluşturur.
sinus occipitalis
confluence sinium = sinüslerin birleşme noktasıdır.
sinus transversus
sinus sigmoideus = vena jugulare interna'ya drene olur.

bos'un dolaşımı şu şekilde gerçekleşir:
--bos lateral ventriküllerden üretilen bos, venriküler sistem ile, 4. ventriküle ulaşır.
--buradan foramen(delik) magendie ile subarachnoid aralığa geçer.
--subarachnoid aralıkta bulunan 'arachnoid granülasyonlar' ile superior sagittal sinüs'e bos'un drenajı olur. sonrasında confluence sinium, sinus transversus, sinus sigmoideus yollarını takip eder ve vena jugulare interna'ya drene olur.

kaynak
bos dolaşımı için görsel
dural venöz sinusler videosu

(bkz: ventriküler sistem)
(bkz: cisterna magna)
(bkz: beyin sinüsleri)
(bkz: choroid plexus)
(bkz: lumbar ponksiyon)
devamını gör...
19. (tematik)

medulla spinalis

medulla spinalis, bulbus(medulla oblongata)'dan başlayarak vertikal düzlemde aşağı uzanan sinir ağıdır.
bu ağ, columna vertebralis adı verilen omurga kemikleri ile korunmaktadır. etrafında 3 kat meninks (dura-arachnoid-pia mater) bulunur. ayrıca birçok ligament ile de korunmaktadır.

önemli bir anatomik prensip burada da çalışır. vücutta en korunması gereken, en önemli yapılar daha içerde muhafaza edilir. medulla spinalis ve ensefalon(beyin) kemiklerin içerisindedir, çünkü nöral doku kemiklerden daha önemlidir. aynı şekilde kollarda ve bacaklarda asıl korunması gerekenler kemikler olduğundan kemikler daha içte yerleşimlidir, kaslar onu korur şekilde dışarıda yerleşir.

medulla spinalis, beyinden farklı olarak gri maddeyi içeride, beyaz maddeyi dışarıda muhafaza eder. burada gri madde(substantia grisea) nöronların somalarıdır, beyaz madde (substantia alba) aksonlarıdır. aksonlar medulla spinalisin dorsal root(arka kök) kısmından afferentleri (getirici duyu lifleri) getirirler. içeride sinaps yapıp bir motor nörona bilgi aktarırlar. böylece ventral root(ön kök) aracılığıyla efferent lifler medulla spinalisten çıkar ve refleks cevabı oluştururlar.

medulla spinalis vertebra(omur)lardan farklı olarak segmentler halinde incelenir. vertebralar romen rakamları ile, segmentler ise latin sayıları ile ifade edilir.
--ilk 8 segment servikal(boyun) segmentleridir. atlas(c1)in üstünden 1. servikal segment çıkar.
7. omur(c7)'nin altından da 8. servikal segment çıkar.
--toraks (göğüs) bölgesinde ise 12 segment bulunur t1 vertebranın altından 1. segment çıkar.
--lumbar(bel) bölgesinde 5 segment bulunur. l1 vertebranın altından 1. segment çıkar.
--sakral(kalça) bölgesinde 5 segment bulunur. ancak sacrum kemiği embriyolojik gelişimde ayrı 5 kemik olmasına rağmen, erişkin insanda tek bir kemiktir.
-coccyx(kuyruk sokumu) bölgesinde ise genellikle 1 segment bulunur. ancak tek bir kemik gözükse bile embriyolojik olarak 4 vertebradan oluşan bir yapıdır.

medulla spinalis 'conus medullaris' ismi verilen bir anatomik bölge ile sonlanır. bu sonlanma bölgesi erkeklerde l1-l2 arası, kadınlarda l2 alt ucu, çocuklarda ise l3'e kadar inebilmektedir.
conus medullaris bitiminden sonra piamater devam eder ve, filum terminale liflerini sarar. dura mater ise coccygeal 1. segmentte sonlanır. dolayısıyla dura mater bitimine kadar olan lifler filum terminale internum, sonrakiler fium terminale externum'dur.
l1 spinal segmentten başlayarak aşağı doğru inen bir diğer yapı cauda equina'dır. bu yapı at kuyruğuna benzer bir yapı olduğundan ismi de at kuyruğudur.

medulla spinalis 2 özel bölgede bombeşme yapar. bunlara intumescentia denir.
-intumescentia cervicalis = c4-t1 segmentleri arasındadır. plexus brachialis'i oluşturur.
-intumescentia lumbosacralis = l2-s3 segmentleri arasındadır. plexus lumbosacralisi oluşturur.

medulla spinalisten çıkan otonom sinir sistemine ait lifler de özel 2 bölgede bulunur.
-t1 l2 arası
-s2 s5 arası
bu lifler sempatik pregangliyonik liflerdir.

kaynak

(bkz: vertebrae)
(bkz: plexus brachialis)
(bkz: plexus lumbosacralis)
(bkz: conus medullaris)
(bkz: cauda equina)
devamını gör...

hayatı kolaylaştıracak web siteleri

çeşit çeşit kitapla ilgili bilgi, yorum, kesit bulabileceğiniz bir site.

buradan
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim